7. Bölüm

Savaş

Medine
dunyadanmarsa355

Okumaan önce oylayın lütfen👇🏻🌟

Çok uzun zaman sonra yeni bölüm atıyorum arada üzülüp sonra bol bol kahkahalı bir bölüm oldu(hüzün az kahkaha bol)

Keyifli okumalar can bademlerim💋💗💋

 

 

Elimdeki yastığı sert darbelerle adamın kafasına indirirken içimdeki tüm öfkeyi söndürmek istercesine indiriyordum ablamın evlenmesine izin veren herkezden ve herşeyden nefret ediyorum

"Vay şerefsiz vay sen beni şöyle böyle kadın mı sandın vay puşt" durumla hiç bir alakası yok sadece cnm istiyor nihahahahahah... iç sesim sen gülme yaa

"Lan sen ne yaşıyorsun in lan üstümden ahhh dur be kadın "

"Senden nefret ediyorum babaaaa , benim annem geri gelecek başka bir anne istemiyorum istemiyorum"

"İstemiyorsan gel de babanı döv küçük hanım yoksa senin annen olurum aaaaaa, bak söyle bir ata sözü vardır babasını dönmeyen gün gelir dizini döver"

Ne dedim lan ben ört ört çabuk ört bu sözleri sondaki ata sözü öyle değildi sanki ama neysem

"Yani şey lan bugün beni eve atar yarın sana cici anne getirir...yani bir başkasını"aferin bana iyi örtbas etim

"Neee... Babaaaa sen sen bana cici anne mi getiriceksin istemiyorum ühhüüü "

Ayy kuzum düşüncesi nakadar da ağır geldi şu küçük yün topu bedenine anam yüreğim dağlandı

"Gel kız buraya bu soysuz baban dayağı hak eti, ya sana cici anne getirirse haa "

Yaşlı gözlerini hıncla silerek sexsi bacak Surepankle nin sırtına atlayarak saçlarını yolmaya başladığında emeklerimin boşa gitmediğini anlamış oldum

Küçücük çocuğa söylediğim şeye gel a*k tövbe tövbe ama desteğe ihtiyacım var bu ayıya benim gücüm yetmiyor ki yoksa ben masumum yaaa

"Lan 5 yaşındaki bir çocuğa söylenecek söz mü bu şimdi dur lan artık ahhh kızım in sırtımdan yapma kızım... sofiyaaaa..." elimdeki yastığı kaptığı gibi fırlatı ardından garip halere gire gire sırtında ki tüy topunu indirmeyi başardığında bana dönüp baktığınca ben atıldım hemen konuşmasına izin vermeden "bak kendin kabul etin eğer ona cici anne getirmiycek olsaydın kesinlikle itiraz ederdin"

"Babaaaa ben cici anne istemiyorum istemiyorum istemiyorum istemiyorum "

"İsteme tabi cici anneler zalim olur, sen şimdi babanı dövmezsen bir gün elbet sana cici anne getirecek vay yavrum sen bunları yasiycak kız mıydın vahh vahhh...."

Saçları Pamuk gibi gözleriiki farklı dünyayı temsil eden ve benimle ortak tek noktası olan ve bir melek gibi görünen sevimli varlık

Babasının paçalarına yapışmış tatlı minik yumruklarını indirirken bağıra bağıra cığırıp- kulağım vefat etti -ağlayan küçük kıza içim burkulmdı değil ama afet beni küçük pamuk ablam için bunu yapmam gerekiyor sen cici anne istemezsin ben onsuz kalmak istemem aynı şey cnmmm

संभोग, आपण काय करू इच्छित आहात, आपण आणि स्त्री? (Sikeyim ne halt yemeye çalışıyorsun sen be kadın)

Küçük kızın önünde çömelip beni görmezden gelerek Hintçe bir şeyler gevelemesini izledim

" बाबा, तुम्ही आम्हाला या बहिणीशी बोलण्यासाठी काही वेळ देऊ शकता, आणि मी तुम्हाला वचन देतो की मी तुम्हाला गोड आई किंवा काहीही आणणार नाही, आता तुमच्या खोलीत जा आणि माझी वाट पहा."(Babacım bize biraz müsade edermisin bu ablaylabiraz konuşmamız gereken şeyler ver ve sana söz veriyorum cici anne falan getirmicem sana hadi şimdi odana git beni bekle )

Küçük yün topuna ne dediyse yün topu bana ters ters bakarak oturma odasından çıkıp Gözden kayboldu

Çömeldi yerden dizlerine bir şaplak indirerek kalkan supenkleyle bakışlarımı ona çevirdim

Yüzüme inen tokatla başım yana savrulmuştu şaşkınlıktan dilim tutuldu konuşamadım elim yanağımda başım eğik kala kaldım

 

"Hadini bil artık kardeşim istedi diye gitim seni o leş kargalarının arasından aldım ama sen gelmiş kızıma neler demeye cüret ediyorsun karşımda seni seni..."

 

İçimde yükselen öfke şu ana kadarki en yakıcı ofkeydi hayatım bana bir çok şey getirdi iyisiyle kötüsüyle ve ofkesiyle getirileri kadar götürüleri de oldu hiç analamayacağım kadar yerimden yavaş yavaş kalkarak gözlerinin içine zoraki bir gülümsemeyle baktım dilimden dökülen her kelime sakin gibiydi ama ardında büyük bir volkan yatıyordu

"Beni ne? kahpe,oruspu,fahişe mi bunları söylemeye niye dilin dönmüyor haa niye yüzüme tokat atarken çok cesurdun tekrar vursana ne duruyorsun"

 

"Ben ben öyle bir şey demek istemedim " gözlerini yumup sakinliğini korumaya çalışan adama boş bakışlarımı diktim

"Ne yapmaya çalışıyorsun haa kızıma böyle davranisrsan ablanla kardeşimin evliliğine engel olurum mu sanıyorsun... o zaman çok yanılıyorsun küçük sıçan" her adımında beni köşeye kıstıramak istediği okadar aşikardı ki ve lakin bunu basariyordu çünkü köşeye kıstırdı beni geri geri ilerlerken kaldırım sehpaya çarpmış ve canım acımıştı tüm odayı saran çağırttı sesi ise sehpanın üstünde ki cam külükten gelmişti

Vahh vahh yazık oldu pek bir pahalı duruyordu

"Kızımı kendi hırslarına dahil etme sakın bir daha anladın mı beni"

"Neyi dahil edeyim ozaman"

"Neee...? Hiç bir şeyi dahil etme "

"Ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama kızımı dahil etme annesini tanıyamadan terk edildi ve anne kelimesi bile ona acı verirken asla ama asla onu bu şekilde korkutmaya çalışma...yapam Rana..."

Bu duymayı beklediğim son şeydi ben naptım annesiz bir çocuğun yarasına tuz bastım Allah'ım bu yaşıma kadar ne günah islediysem işledim ama bir kez bile af dilenmedim ahlar vahlar etmedim sana ama bunca sene sonra ilkez ahlar vahlar edicem... sen niye bana işaret falan vermedin ulan hayırsız rab...!

tövbe tövbe çarpılcam şimdi tövbe tövbe acilen namaz falan kılmam gerekiyor hiç hazır değilim çarpılmaya

........................🐂.........................

Karşımda bana ters ters bakan küçük yün yumağıyla bir birimize ters bakışlar atıyorduk ve ters bakışlar yiyorduk supankleden

Benle yün yumağı karşı karşıya elerimizde süt hopurdeterek içerken yan tarafta elinde bir bardak viski tekli koltukta bize ters bakışlarla bakıyordu

Ona okadar bende viski içmek istiyorum dememe rağmen siz ikiniz süt içiyorsunuz ben tekrar senin o sapık sarhoş halerinle uğraşamam diyip posta koymuştu.eymenetsiz kılı göt

Bir daka ulan bu herifin gerçek adı neydi yaa ya supankle derim ya sexsi bacak yada kılı göt falan ve lakin bir ismi yok sanki mübarek

Kimse birbiriyle konuşmadığına göre ilk adımı ben atsam iyi olucak

"Öhmmm küçük yün yumağı... ilk karşılaşmamız biraz garip oldu sanki amaaa ilk ben kendimi tanıtayım istersen ben deniz Rana Alagöz Türkiye'den geliyorum amcanın karısı olmak üzere olan hanımefendi canım cilekli sütüm Rojbinim'in biricik kız kardeşinin" anlatırken bile gözlerim kalp şeklini aldı keisn yaa ah benim bahtsız bedevim giti bir Arap kılıklıyı buldu emi

"Yani kimsin?"

"Ben okadar anlattım cevap kimsin mi odlu ciden mi yün yumağı"

"Adım yün yumağı değil sofiya "

"İsmin hiç hintlilerinkine benzemiyor tipin saten gram andırmıyor siz emin misiniz baba-kız olduğunuzdan "

"O benim babam"

"O benim kızım "

Aynı anda benzer cümleler iki ağızdan da çıkınca hayretlerle teslim olurcasına elerimi havaya kaldırıp baktım onlara

"Okey okey anladık bağırmayın kumar baz ikili"

Yün yumağı ve sexsi bacakl birbirlerine bakarak tekrardan aynı anda konuşunca içime bir kurt düşmedi değil bunlar baba kız değilde cüce hastalığına sahip ikiz le develik hastalığına sahip ikiz olmasınlar ayy neler var dünyada neler olabilir yani

"Kumarbaz mi ben kumarbaz değilim"

"Yaaa şimdi baban Hintli...eeee hindistanda doğup büyüdün birde ulan nasıl bukadar iyi ingilizce konuşabiliyorsun peki ben senin yaşındayken sinirden oyuncak falan parçalıyordum amcamın kafasında bu ingilizce nedir böyle hey maşallah"

"ya üstüne hiç babana da benzemiyorsun saçlar pamuk gibi bembeyaz gözler den biri masmavi diğeri orman gibi yemyeşil... "

Bu kız yün yumağı gibi albino bir şeker topu ahh ben bunu ısıra ısıra yer tutardım da babası meymenetsiz beni öldürse ailemin ruhu duymaz kesinlikle.

"Babam benimle hem İngilizce hem de Hintçe konuşuyor büyüdüğümde işime yariyacak mış dedi hem seninde gözlerin benimki gibi bir mavi bir yeşil"

"Helal be bücür sana,hele ben 25 yıldır yaşıyorum ama ancak öğrendim..."

Devamını getirmek niyetindeyken midemden yemek boruma kadar yükselen ekşimsi ve iğrenç tatla elimle ağzıma kusmamak için duvar örüp elimdeki bardağı sertçe sehpaya bırakarak ayaklandım ve ne tarafa gitmem gerektiğini bilmeden koşmaya başladım

bir sağa... bir sola

daha fazla tutamadn kusacam sanırım nerde bu lavabo diyen düşüncelerimi bölen şey belime dolanan kolar tarafından mideme uygulanan hafif baskıyla çekiştirilmemle dayanamadım ve kustum

"Kustum..."

"Evet evimin içine etin küçük haşere"

Gözlerim yerin her tarafına yayılmış kusmuktayken ağzımdaki o ekşimsi Tata rağmen konuşmaya çalıştım "o kocaman kolunla karnımı sıkarak tutmasaydın kusmazdım"

"Evimi kirletigin için karşılık olarak kınaya geliyorsun"

"Sen demesende geliyorum zaten "

"Kaçmıycakmısın yani"

Duruşumuzun farkında değildik önceden ama bizim acilen ayrılmamız gerekiyor bence çünkü ben öne doğru eğilmiş durumdayım -kusarken üstüm kirlenmesin diye istem dışı öne eğildim ve böyle kaldım - o ise arkadan beline dolanmış ve birazcık bakın birazcık diyorum siz anlayın dayıyor gibi duruyor - bizim bu tuhaf pozisyonumuza gözlerini belirtmiş şaşkınlıkla bakan bir tüy yumağı var

dudağımın kenarından akan kusmukta bu anın tuzu biberi sanırım...!

............🐂Surendra Kumar 🐂............

Yüzüne tokat atmak istememiştim ben bunu asla yapmak istememiştim o baş bir kez eğildi yanağında bir iz kaldı benim tarafımdan bırakılan bir izve söylediklerim... Onların nakadar ağır olduğunu sakin kafayla düşününce nakadar iğrenç olduğunu fark ediyorum ama özür dilemek birşeyi değiştirir mi!

Hayır hiç sanmıyorum

Ama özür dileme den de asla olmaz ona toakt açtığımda beli etmemeye çalışsada gözleri dolmuştu yanağında ki kızarıklık benim en büyük günahım olmuştu

Bakışlarım karanlık yolda boş bir delik gibi akıp giden bir nehir gibi geçen yolda takılı kalmıştı başımı çevirip yanımda uyuklayan kadına bakmamak için kendimi zor tutuyordum

Bunun yerine gözlerimi dikiz aynasından arka koltukta çocuk koltuğunda uyuya kalmış küçük kızıma minik mesleğime sofiya'ma çevirdim bakışlarımı

Kadınlar her yaşta aynıymış bunu anladım bu gün neye inanmak istiyorlarsa ona inanır onda bizim ağzımıza sıçarlar

Annesi tam bir kaltaktı üç yaşındayken kendi kızını metresi istemedi diye babasıyla berar terk eden bir pislikti okadar dönmeyecek dememe rağmen bu küçük melek canla başla umut ediyor annesinin döneceğini neyse ki bir şekilde onu sakinleştirmiş ve baş belasını da kına için ikna ederek ikisini de arabaya bindirmiştim

Bu gün olanlar kesinlikle ikimiz için iyiye işaret değil hala annesini döneceğini umut ederken babasını başka bir kadınla içli dışlı gördü yetmedi o kadın cici anne diyerekten kışkırtıcam diye diye tüm yarasını deldi. ne edicem ne yapmam gerekiyor kesinlikle hiç bir fikrim yok

Gözüm araba panelinde ki sarı ışığa kayınca istem dışı küfretmeden edemedim

अरेरे, मी तुझ्यासारख्या गाडीला चोदणार आहे, आता मी गॅसला चोदणार आहे."(Hay lanet olsun senin gibi arabaya s*k*cem şimdi benzinini hee)

Homurdana homurdana arabayı en yakın benzinlige çektim bu yoları her ay aşar gelirdim bu da en yakın benzinlik yada tamirci vb gibi şeylerin nerde olduğunu bilmemi sağlamıştı

Yarın ki kınaya bu deli kızı, baş belasını yetiştirmekle yükümlüyüm Hindistan'ın en korkulan çetesinin başındayım ama bir hanım Anna iki kelâmıyla beni yola getirir vay bee

Benzinliğe giriş yaptığımda pompacı marketen çıkmış arabaya doğru geliyordu kontağı kapatıp inmeye hazırlandığımda

yan yolcu koltuğunda uyuklayan Rana'nın kıpırdanıp başını olduğum yöne cevirmesiyle durakladım

 

Gözlerini açmadan homurdanıp ağzını sapırdata şapırdata "niye durdun yaa ne güzel beşik gibi sallanıyordum durunca uykum kaçtı yahu offff"

"पाळणा आहे का? तू बाळ आहेस का? गाडीला पाळणा कसा बनवता येईल?"

(Beşik mi... Bebek misin sen arabayı nasıl beşiğe benzetin )

"Bakgine başladı gavurcaya ulan ingilizce konuş ingilizce ben nerden bileyim Hintçe offf uğraşamam vallah seninle"

"मी गावूर बोलत नाही, मी माझी मातृभाषा बोलतो, लहान उंदीर."(Gavurca konuşmuyorum kendi ana dilimi konuşuyorum küçük fare )

"Yaa vıdı vıdı ne diyorsun Koca göt anlamıyorum seni anla artık beni"

"मी हिंदी बोलतो म्हणून तू माझ्याशी हजार वेळा बोलतोस, पण तू माझ्याशी बोलण्याचा प्रयत्न करत असताना तू तुर्की बोलतोस याची तुला जाणीव आहे का? "(Bana Hintçe konuşuyorum diye bin laf ediyorsun ama farkında mısın bana laf yetiştirmeye çalışırken Türkçe konuşuyorsun )

"बाबा, तुम्ही दोघे वेगवेगळ्या भाषा बोलता, तुम्ही इंग्रजी का बोलत नाही?"(Baba ikiniz de farklı dil konuşuyorsunuz ingilizce konuşsanıza işte)

"मी त्या त्रासदायक बहिणीला वेड्यात काढण्यासाठी बोलत नाही, मुलगी"(gıcık ablayı delirtmek için konuşmuyorum kızım)

"का"(Neden ki)

"Ayyyy yeter ama iki uyuyalım dedik başımızda baba kız dırdır etmeye başladınız ne suçum vardı da başıma bunlar geliyor yarapim... Tamam tamam aydınlanma yaşadım özür dilerim Allah'ım afet beni çok günaım varmış"

başını cama yaslamış dışarıya diktiği gözleriyle fısır fısır bize sövdüğünü görünce gülmemeye çalışarak sofiyaya kaş göz işareti yaparak onu gösterdim ilk garip garip bana baktı sonra bakışlarını Rana ya çevirdiğinde başını biraz öne uzatarak fısıltıyla konuştu "बाबा... तिला रागवायला तुमचं बरोबर आहे, ही बाई रागावल्यावर खूप गोंडस आहे. "(baba... kızdırmakta çok haklısın bu kadın kızınca çok tatlı oluyor)

"आता या बाईला राग येऊ नये म्हणून मी काय करावं, सोफिया? "(Şimdi ben bu kadını kızdırmayayım da napayım... söyle bana sofiya)

" चल बाबा... तुला कोण धरू शकेल? "(Yürüüüü babaa...kim tutar seni )

İkimizde bu garip sohbetin etkisiyle kıkırdamayla başladık.

"Siz babalı kızlı neye buluyorsunuz sizi anlamıyorum diye ardımdan dedikodu mu yapıyorsunuz yazıklar olsun puu size"

"Yok birşey...neyse eğer tuvalete gidecekseniz şimdi gidin hanımlar ve marketen birşey istiyor musunuz "

"Bana bir koli karam alsana bee"

"Bana da bana da"

"Bir koli mi hanımlar siz şaka falanmısınız"

"O tokat ve hakaretlerden sonra bir koli çikolata fazla mı geldi anladım anladım alma birşeyler ve beni en yakın havaalanına götür temiz ülkeme dönücem ben"

"..."

"..."

Haaaa konu çikolata değil miydi ne ara ülkeye geldi şimdi...

"Babaa sen Rana ablaya mı vurdun ve hakaret mi etin..."

Ben sana ne cevap vereyim sofiya şimdi ne diyim evet mi hayır mı hayır dersem Rana beni parçalar evet dersem sen! İki derede bir arada kaldım dur o ata sözü öyle miydi lan ahhh bu kadın bende akıl mı bıraktı yaa

"Cevap ver yün topuna bana vurup hakaret mi etin haa"

"Şey kızım... Rana... sofiya bak o sinirle olmuş birşey bir anlık "

"Yün topu duydun mu babanı bir anlık sinirle vurmuş bana ilerde sevgilin oldu diye sana da belki bir anlık sinirle vurur haa "

"Neee asla sofiyaya vurmam... sakın inanma ona kızım..."

"Ben vurursun demedim bir anlık sinirle vurursun dedim supenkle "

"1benim adım supenkle yada supankle değil supandra, 2 sen benim sabrımı taşırdın ve kızımı piş emelerine alet etin diye bir anlık sinirle toakt atım anladın mı birşeyleri çarpıtmayı kes"

"Yün topu ben seni neye alet etmişim söylesene haa baban sana her an cici anne getirir diye uyarmak birşeye alet etmek mi oluyor şimdi "

"Rana abla haklı o beni birşeye alet etmedi ve sen ona haksız yere vurdun kötü baba konuşmuyorum seninle" sofiya bana dil çıkararak arabanın sol arka kapısından inince ağzım açık kala kaldım

"Helal kız konuşma bu kötü babayla da aklı başına gelsin"

"Kes şunu baş belası küçük fare kızımı bana karşı kulanma... seni uyarıyorum"

Arabanın içinde ona ait olan bir yutkunuş sesiyle birlikte elini gizli gizli kapı koluna götürerek ağzından beli belirsiz homurdanmalar la alal acele açıp arabadan fırlar gibi çıkıp sofiyanın yanına doğru koşup onu kollarının altından alıp zıplatarak kucağına almasıyla hem sofiya'dan küçük bir çığlık yükseldi benimse kalbime inme indi resmen

"Baş belası küçük bir çocuk öyle mi kucağa alınır" seri adımlarımı panikle o tarafa yönlendirdim

"Ne diyorsun duymuyorum seni supankle... Sen duydun mu babanı yün yumağı ben duymadım aaaa biz hemencecik bir tuvalete gidelim hadi hadi"

Elimi yüzüme sütüm tanrıdan bu deli kadın yüzünden sabır dilenirken yanımda durduğunu unuttuğum pompacıdan net bir soru yükseldi "abi nakadarlık yükleyeyim"

"100 rupilik yükle sen"

Ranayla sofiya marketin dışında ki tuvalete giderken onların aksine alınacakları düşünerek pompacıyı benzin yüklerken bırakıp markete yöneldim

Marketin içinde gezinirken gözüme çarpan karam kutusuyla sırıtmadan edemedim ulan kadın sırf şu kutu uğruna kızımı bana düşman ediyordu almazsam başıma neler gelir bilemiyorum artık...

............................🐂..........................

Arabaya bindiğimde arkada oturan sofiyayla dikiz aynasında göz göze gelince gülümsedim

"ठीक आहे, माझ्या लहान परी, जर तू तुझे काम केले आहेस, तर चला रस्त्यावर येऊया."(Eee küçük meleğim işini falan gördüysen yola çıkalım bari)

" मी माझा टी-शर्ट केला आणि माझे हात धुतले, चल बाबा, मला माझ्या आजीची आठवण येते, चल जाऊया."(Tişimi yaptım ve elimi yıkadım hadi gidelim babaaaa babaannemi özledim hadi gidelim )

" "सोफिया... आम्ही कशावर सहमत झालो, आम्ही असे शब्द वापरणार नाही, ते शौचालय नाही, ते शौचालय आहे""(Sofiyaaa...ne anlaşmıştık öyle kelimeler kulanmiycaktık tiş değil tuvalet "

Küçük eleriyle ağzını kapatarak utançla çıkan kısık sesi çok tatlı duruyordu kesinlikle

"अरे, मी विसरलो, बाबा, मी शपथ घेतो) "(Ayyy unutum babacım vallah)

""काही होणार नाही, सावध राहा बाई, संपेल. "(Bişi olmaz artık dikat edersin küçük hanım olur biter")

Arabayı çalıştırdım ve yolun akıp gitmesine izin verdim...zaman geçti... geçti ve geçti, iki saat olmuştu yola çıkışımızdan beri ve iki saatir içimde garip bir his vardı...yada eksiklik mi demeliyim

"Sofiya..."

"Efendim babacım"

"तुझी ती वेडी बहीण तुझ्या शेजारी बसली आहे का? इतके तास तिचं कुणी ऐकलं नाही का? म्हणजे इतकं गप्प बसणं चांगलं नाही."​​​​​(O deli ablan yanında mı oturuyor niye hiç ses çıkmadı ondan bunca saatir yani pek onlukl değil bu kadar sesiz kalmak ta)

"बाबा... बहीण राणा गाडीत नाही."(Baba...Rana abla arabada değil)

................🐂Rana Alagöz🐂…….………

Sesim tüm benzinlikte yankılandı öfkemin sahibi ise aşikardı

"Allah belanı versin götü reş kumar, maymun götü gibi kokan supankle, Allah belanı versin çakma sexsi bacak........."

................................................

 

Bölüm : 30.01.2025 01:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...