8.Bölüm Acı Gerçekler

Karan Arslanbey

Faysal'ı çağırmamın üzerinden neredeyse 10 dakika geçmişti ve ben bütün Arslanbey erkeklerini çağırmıştım tabi babam hariç. Nasıl böyle bir şey olabiliyordu aklım almıyordu ama zaten bu anlam kargaşasını çözmek için Faysal'ı çağırıyordum çünkü o her zaman soğukkanlılığını koruyarak hızlı çözümler üretebiliyordu. Ben bunları düşünürken odaya Faysal girdi. Elimle içeri davet ettiğimde o da sorgulamadan içeri girdi. Konuşmadan önce bütün odaya baktım.

"Sizi buraya neden çağırdığımı merak ediyorsunuzdur?"

"Evet abi niye herkes burada?" dedi Kenan sesinden merak akıyordu

"Şimdi şöyle biliyorsunuz ki bundan 20 yıl önce kız kardeşimiz doğumdan yaklaşık 2 saat sonra vefat etti"

"Abi şuan bu konu ne alaka?" dedi yine Kenan, ben de 2 dakika sus bakışı attım

"Hepimizin doğumunu aile doktorumuz Mehmet Amca gerçekleştirmişti, yaptığı itiraf sonucu kardeşimiz aslında vefat etmemiş, düşman aşiret ve annesi, onu ve bebeği öldürmekle tehdit ederek bebeği kaçırmışlar. Bu itiraf sonucu araştırmalar yaptık ve kardeşimizin yaşadığı bulundu."

Hepsi dokunsan ağlayacak vaziyetteydi. Ben de ilk öğrendiğimde böyleydim.

"Kardeşimizin Kenan'ın arkadaşı İpar olma ihtimali var"

Hepsi bir ağızdan "NE" diye bağırdı.

"Şimdi şöyle yapacağız ilk önce İpar'ı arayacağız ve buraya çağıracağız ama ondan önce babamızı çağırıp olayı ona anlatacağız ve eğer İpar da kabul ederse DNA testi yapacağız "

Hepsi onaylamıştı. Boran babamızı aradıktan 5 dakika sonra odanın kapısı açıldı. Hızlıca babama da olayları anlattıktan sonra ne yapmak istediğimizi anlattık. Şuan babamın cevabını bekliyorduk. Tam cevabı söyleyecekken derin nefesler almaya başladı ve yere düştü hemen ayaklanarak yanına gittiğimde kalp krizi geçireceğini anladım. Düğmelerini açtığımda Faysal'ın ambulansı aradığını gördüm Kenan ise ağlıyordu.

***********************************************************************************************

Ameliyathanenin önünde bekliyorduk. Doktor çıktığında hepimiz ona doğru adımladık.

"Ameliyat şimdi bitti bu o kadar da riskli değildi fakat ikinci defa kriz geçirirse tehlikeli olacaktır bu yüzden çok fazla stres altına girmemeli. Geçmiş olsun."

🐚

İpar Arslanbey

Harika bir gün geçirmiştik. Ve uzun uğraşlar sonucunda Burak'ı bu gece bizde kalmasına ikna etmiştim. Şimdi eve doğru yürüyorduk. Telefon sesini duymamla irkildim. Kenan arıyordu.

"Efendim Kenan"

"Alo İpar 1 önemli 1 de kötü haberim var"

"Kötü ile başla sonra önemliyle devam edersin"

"Kötü haber babam kalp krizi geçirdi destek için gelebilir misin?"

"Tamam hemen geliyoruz önemli olanı orada söylersin"

"Burak çabuk şu adrese gitmemiz gerekiyor"

"Tamam"

20 dakika sonra atılan konumdaydık. Girişten oda numarasını öğrendikten sonra odanın olduğu kata çıktık. Koridorda giderken Kenan'ı görüp ona doğru adımlarımı hızlandırdım.

"İyi misiniz?"

"Evet ameliyat iyi geçti ama önemli haberi vermek için abimlerin olduğu odaya gitmemiz gerekiyor"

"Peki"

Yürümeye başladıktan sonra Kenan bir odanın önünde durup benim geçmemi bekledi. Onu daha fazla bekletmeden geçtim. Bütün abileri buradaydı. Oturduğumda Yaman Bey konuşmaya başladı.

"Merhaba İpar"

"Merhaba"

"Konuyu hiç uzatmadan direkt gireceğim. Bizim 20 yıl önce kız kardeşimiz doğumdan 2 saat sonra öldü. Fakat 2 gün önce aile doktorumuz bize bir itirafta bulundu. Aslında kardeşimizin ölmediğini sadece tehdit ederek kardeşimizi ölü gösterdiklerini söyledi. Biz de araştırdık ve gerçekten kardeşimizin yaşadığını öğrendik"

"Sizin adınıza çok mutlu oldum ama benimle nasıl bir ilgisi var tam olarak çözemedim"

Bu sefer ortanca abileri konuşmaya başladı

"Yapılan araştırmalar senin, bizim % 80 kardeşimiz olabileceğini gösteriyor"

Beynim uğulduyor, sesler boğuklaşıyor gözüm kararıyordu. En son hatırladığım kafamı birinin dizine çarptığımdı.

🐚

Faysal Karatürk

Boran ve Yaman'ın konuşmasında İpar'ın ne tepki vereceğini adeta bir şahin gibi izliyordum. Gözlerinin kararmaya başladığını fark ettiğimde onu düşmeden tuttum ve odadaki sedyeye yatırdım. Herkes panik halindeydi benim ise endişe içimi kemiriyordu. Doktor muayene ettikten sonra beni ve Karan'ı dışarı aldı.

"Hanımefendinin sürekli bayılmasının küçüklüğüyle alakası olabilir"

"Nasıl yani?" diye sorarak lafı ağzımdan aldı Karan.

"Küçük yaşta şiddete maruz kalmış olabilir yoksa her şeye bayılmasının başka açıklaması biraz zor"

Ben şok olmuşçasına Karan'a döndüğümde o da aynı ifadeyle bana bakıyordu. Galiba ikimizde şimdilik bu konunun bahsini açmamaya karar verdik. Doktor herkesin teker teker odaya gelebileceğini söylediğinde sırayla Kenan, Boran, Yaman, Karan girdi. Aslında böyle bir şey yapmazdım ama ben de ani bir cesaretle Karan'dan sonra odaya girdim. Yanındaki koltuğa oturduğumda ilk önce onu süzdüm. Sonra derin nefes alarak konuşmaya başladım.

"Merhaba İpar. Şimdiye kadar abilerinle ve kardeşinle konuştun yani kızma şimdilik onları kabul ettiğini farz ediyorum. Neler yaşadın bu zamana kadar bilmiyorum ama onlara bir şans vermen gerektiğini düşünüyorum. Onlarda kolay şeyler yaşamadılar. Onlara belki yara bandı olmak istersin."

"Aslında şimdi uyuduğundan cesaret alıp söylüyorum. Eğer onları kabul etmezsen bile ben sana yara bandı olmak isterdim. Seninle hayatımı, ömrümü, kalbimi birleştirmek isterdim. Hep senin yanında olmak, kehribarlarında kaybolmak isterdim. Neyse ben seni rahat bırakayım sen dinlen ama biz seni kapını dışında bekliyoruz ve unutma ki sana güveniyoruz"

Çıkmadan önce dönüp ona tam bir sarılma bile sayılamayacak bir şekilde sarıldım ve odadan çıktım. Onlara döndüğümde hepsi duvara çökmüş uykuya direniyorlardı. Bende bir süre sonra aynı durumdaydım.

***********************************************************************************************

Merhaba canlar nasılsınız? Evet artık gerçekler gün yüzüne çıkıyor. Hemen sorulara geçiyorum

Sizce İpar nasıl tepki verecek?

Faysal'ın konuşmasına sizde eridiniz mi?

Sizinde istediğiniz sahneler varsa yazın.

Size öpücük atıp kaçıyorum🐚.