
Semih ve Sevda biz de kalmışlardı sabah namazına zor da olsa kalkabilmiştik ve hemen kılıp geri uyumuştuk.
Saat 1 gibi uyandım ve Üstümü giyip başörtümü bağladım ve mutfağa gittim.
İçeriye adım attığımda Semih'i ve Yiğit'i kahvaltı hazırkarken görmem bir oldu.
Şaşkınlıkla onlara bakarken semih arkasını döndü "Günaydın Alin ağzını kapa sinek kaçmasın" dediğinde ağzımın açık kaldığından haberim bile yoktu. Hemen ağzımı kapattım "Sanada günaydın semih" dedim.
O da şaşırmıştı yandaki şahıs da bi an bana döndü ve gözlerini büyüttü omuz silktim ve bakışlarım semih'e geri döndü bana hâla şaşkınlıkla bakıyodu.
"Çay suyu koydunuz mu?" diye soru yönelttim ortamdaki tuhaf hint bakışmasını yok edebilmek için uğraş verdim resmen.
Yandaki kardeşim demliğin altına su koydu ve çay suyu kaynamaya başladı.
Semih abi domates doğruyodu biber ve soğan da ocaktaki Tavada kavruluyodu. Benim fav kahvaltım dı çakallı menemeni ama semih abinin yaptığı menemen de ayrı bi güzel oluyodu.
Ben de yardım etmek için buz dolabının üstündeki kuru yufkaları çıkardım tava yı da aldım ve lavabonun yanında Islattım ve arasına dolaptan çıkardığım peyniri üfeleyip koydum.
Çok beklemeden çayı arka göze koydum ve yufkayı pişirmeye başladım alt tarafın piştiğinden emin olduktan sonra yanıma tabak aldım ve tavadaki fazla yağı tabağa akıttım ve çevirdim.
Nar gibi kızarmıştı ve lezettli gözüküyodu. Semih abi de menemene yumurta kırdı ve kaşar koydu.
Ben de yufka piştikden sonra ocaktan aldım ve doğradım. Sevda daha kalkmamıştı hemen odaya koştum ve üstüne atladım.
"Ahhh kaburgalarım kırıldı galiba kalk üstümdeeeeennn?!?!" evet uyandırma aşaması başarılı ile tamamlandı.
Hemen üstünden kalktım ve üstümü düzelttim "kalk hadi yufka ve menemen var soğumadan gidelim" Gözleri bi an fal taşı gibi açıldı ve yataktan bi anda sıçradı ve başörtüsünü kaptığı gibi bağladı ve mutfağa koştu.
Resmen yemek canavarıydı tabiki de ben de arkadaşımdan farklı sayılmazdım. Hemen ben de arkasından yürümeye başladım ve mutfağa girdiğimde yaptığım yufkalardan birini eline aldı ve tek lokmada yedi nerde edep ahlak dediğinizi duyar gibiyim ailecek alışmıştık artık ilk ben sonra sevda böyle yemek yemeye başladı.
"Sevda yavaş ye bak menemen yiyemezsin sonra" bakışlarım semih'e döndü elindeki menemeni sofraya bıraktı. Sevda menemeni görünce sanki dünyalar onun olmuştu çünkü içinde sucuk vardı.
Yiğit çayları koydu ve sofraya geldi kahvaltımızı güzelce yaptıktan sonra mutfak toplama işi sevda ile bana kaldı.
Semih işe Yiğit ise arkadaşlarıyla performans ödevi yapmaya gitti sevdayla evde tek kaldığımız için direk başımızı açtık.
Mutfağı topladıktan sonra çerez hazırlayıp televizyonu açtık ve Müge anlı izlemeye başladık.
Saat 3 gibi evi temizlemeye ve yemek yapmaya başladın bir buçuk saat sonra her şey hazırdı.
"Offfff sıkıldım ama ben ya bir şeyler yapalım" ben kitap okuyodum ama sevdaküçük çocukkar gibi sızlanıyodu ben de sıkılmıştım ama kitap okumak eylenceli geliyodu bana.
"Kitap oku o zaman ben eylence makinası değilim ya hani?!"
Sevda sustu ve televizyonu açtı YouTube'u açtı haraketkerini izliyodum iztemeden de olsa ve şarkı açıyodu.
"Kalk hadi oturmaya mı geldik kız kurtlarımızı dökelim azcık" dediğinde kocaman bi kahkaha attım ve kaldığım sayfaya ayraç koydum.
Biyandan dan edip bi yandan da söylüyoduk etrafı dağıtmamaya da ayrı özen gösteriyoduk çünkü temizleyene kadar canımız çıkmıştı.
"Müptela oldum aşka seninle kayboldum gözlerinde uçurumsun sen bu bedende herşeyi bırakıp bir köşeye yanmaya hazırım ben seninle ateşlerde"
Biraz daha şarkı söyleyip dans ederken yorulmuştuk ve kendimizi koltuğa attık
Bölüm sonu canavariiiiii
Umarım beğenmişsizdir gırip oldum okula da gidemiyom dedim bölüm yaziyim bu gün 11 Aralık ve hasta olmamın üstünden 3 gün geçti dugıfdjf
(yazar biraz fazla üşengeç)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |