
Dün bölümü atamadığım için özür dilerim. Herkese iyi bayramlar..
💫✨💫
🎀
Sabah kalktığımızda üstümde çok fazla kendini belli eden bir heyecan vardı.
Şimdi ise annem saçımı yapıyordu. Her şeyim tamamdı.
Annem saçımı yaptıktan sonra son olarak makyajımı yapacaktım.
2 saatimiz vardı henüz ama ben sabah saat 7 de kalkmıştım.
Tabi Sercan abim hala hayvan gibi uyuduğu için ondan zar zor ayrılmış odama bile gözlüğüm olmadığı için zorla geçmiştim.
Tabi bu sefer gözlük takmayacaktım, lens takacaktım.
İnsanlarla tanışacağım yere elbette gözlükle gitmeyecektim yani.
Anneme bakarken "Bitti" demesiyle aynaya baktım.
Saçlarıma bakarken gülümsedim.
Şapşik karı, çokta hoş yapmıştı.
Düğün topuzumuda sen yaparsın artık annecim!
Ne diyoruz biz?
Tövbe.
Kendi odama çekilirken ufak bir makyaj yapmış, takılarımı takmıştım.
"Bayanlar geç kalacağız!"
Aceleyle çantamın içine ne bulduysam atarken tam odadan çıkacağım sırada lensimi takmadığım aklıma geldi.
Tekrardan masama geçtim ve çekmeceden lensimi aramaya başladım.
"Off, nerede bu!?"
Sonunda kutusunu bulduğum lenslerimi alarak derin bir nefes aldım ve gözlerime dikkatlice taktım.
Gözlüğümü çıkartarak tekinide taktım.
"Hadi artık Günce!"
"Geliyorum!"
Aynadan kendime bakarak gülümsedim ve gözlüğümü masada bırakarak odamdan aceleyle çıktım.
Topuklu ayakkabılarımın tok sesleriyle merdivenden her ne kadar aceleyle inmeye çalışsamda birer birer iniyordum.
Başımı kaldırmamla erkeklerin hepsinin bana baktığını fark ettim.
Gökay ağzı açık bir şekilde Çınar'la birlikte bana bakarken, diğer abilerim ve babamda onlardan farksız değildi.
Annem yüzünde büyük bir sırıtmayla bir bana birde erkeklere bakarken sonunda merdivenlerden inmiştim.
Güldüm.
"Çok mu güzelim ne?" Etrafımda dönüp onlara bakarken Gökay "Güzel ne kelime, kardeşim olmasan sana yürürdüm kızım!" dedi.
Sercan abim ensesine bir tane çakarken kıkırdadım.
Manyak işte, kendini tutamıyor.
Yazık, sakat herhalde.
Hepsinden olumlu övgüler alırken sonunda evden çıkmış ve ikili arabalara dağılmıştık.
Annem, babam, Alper abim ve Kutay birlikte gideceklerdi.
Ben ise Sercan abim, Gökay ve Çınar'la aynı arabadaydım.
Yola çıkmamızla kemerimi takarak derin bir nefes aldım.
Gerçekten çok heyecanlıydım ve bu duyguyu ilk defa tadıyordum. Umarım hepimiz için güzel bir gün olurdu...
Arabadan inerken elbisemi ve saçımı ufaktan düzelttim. Çantamı alarak arabanın kapısını kapattım.
Annem babamın koluna girerken merdivenlerden çıkmaya başlamışlardı.
Bende arkalarından ilerleyeceğim sırada Sercan abim bana doğru kolunu uzatmıştı.
"Çok centilmensiniz beyefendi." diyerek koluna girmemle ikimizde yukarıya çıkmaya başladık.
"Sende benim kolumu tutsana aşkım!"
"Sus lan pezevenk, rezil ediyorsun beni. Karizmam çizilecek senin yüzünden!"
Arkada kavga ederek üste çıkan Gökay ve Çınar'la kahkaha atsamda başımı iki yana salladım.
Bu ikisi iflah olmazdı..
Bütün insanların bakışları bize dönerken, garsonlar bize tek tek selam verdi.
Daha sonra oturanlardan bir kaç kişi de kalkarak babamın yanına gelmişti.
Bir an cidden bu ortamdan korktuğumu hissetmiştim. Herkes takım elbiseliydi, ve bayanların hepside annem gibi koyu renk giymişti.
Ortamdaki tek açık giyinen kişi olmam şoku!.
Hepimiz bir aile masasına geçerken, annemin yanına oturdum.
Babam tam baş köşeye geçerken aslında annemde onun yanında oturuyormuş gibi duruyordu.
Benim yanımda Kutay vardı. Diğer baş köşede Sercan abim varken diğer üçlüde tam karşımıza kurulmuşlardı.
Çantamdan telefonu almak için uzanırken kolum Kutay'a değmişti.
Onu takmadan çantamı alarak dizlerimin üstüne bıraktım ve telefonumu çıkardım.
Şimdiden bu ortam nedensizce bana sıkıcı gelmişti. Galiba yaşıtım olmadığı içindi...
Masaya her yeni gelen kişi benimke tanışıp tekrardan geri dönüyordu.
Yemeklerimizi yemiştik ve babam konuşmak için mikrofon başına geçmişti.
"Öncelikle hepiniz hoşgeldiniz, burada neden toplandığımızı biliyorsunuz."
Bana döndü bakışları, kocaman gülümsedi. Bende ona gülümsedim.
"Hayatın gerçek olduğunu kızım geldiğinde anladım, gerçekten canımdan ve kanımdan olan bir kız."
Gözlerim istemsizce doldu.
Ben bir baba sevgisi nedir bilmemiştim şu zamana kadar, bende gerçek ailemin yanına geldiğimde sevilmek neydi anlamıştım.
Babam beni yanına çağırırken, bütün herkesin bakışları bana döndü.
Gözümdeki yaşı silerek babamın yanına geçtim, omzuma kolunu atarak beni kendine çekti ve alnımdan öptü.
Mikrofonu bana verirken, titreyen sesime hakim olmak adına derin bir mefes alıp verdim.
"Öncelikle, benim için ve ailem için buraya geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Birbirimizi bulmak biraz uzun olsa da, sonunda yinede birbirimizi sevdik ve ben bir aile sevgisini -diyerek aileme baktım, önce yanımdaki babamda gezinirken gözlerim sonra masada bana dolu gözlerle bakan annemi fark ettim- onlarla tattım. Onlarla büyümemiş olsamda bana bu kısa sürede onlarla büyümüşüm gibi hissettirdikleri için teşekkür ederim."
Abimlere baktım. Hepsi bana gülümseyerek bakarken, ben dahada çok gülümsedim.
"Tekrardan bu güzel günde yanımızda olduğunuz için hepinize teşekkür ederiz. İyi eğlenceler!"
Mikrofonu babama uzatırken titreyen elimin farkında değildim.
Garson gelip elimdeki mikrofonu hızla alırken babamla sahneden indik.
"Kurban olurum sana, ne kadar güzel konuştun öyle?!"
Annemin bunu demesine kıkırdarken ayağa kalktığı için kollarımı boynuna doladım.
"Seni çok seviyorum annem!"
"Bende seni çok seviyorum bebeğim!"
~🎀~
Kendimi günün yorgunluğuyla yatağıma atarken, mutlulukla gülümsedim.
Artık herkesin birbirinden habersiz bir şeyi kalmamıştı.
Ben mutluydum, ailem mutluydu... Daha ne isteyebilirdim ki.?
Masadaki kumandayı alarak, televizyonu açacağım sırada kapım çaldı.
"Gel" Dedim yatakta doğrulurken.
"Günce" diyen, kapının başındaki Kutay'a baktım.
Gözlerimi her ne kadar devirmek istesemde "Ne oldu?" dedim.
"Seninle konuşabilir miyiz?"
Başımı olumluca salladım.
Az çok benimle ne konuşacağını tahmin edebiliyordum. Yinede ona bir şans vermem gerektiğini düşünüyordum ama biraz süründürttükten sonra tabi.
Heheheh.
Kötü karı gülüşü..
"Oturabilir miyim?"
Allah'ım, cidden kafasına taş falanmı düştü bu çocuğun. Bir yumuş yumuş oldu sanki.
"Bengü'nün elinden çok çektik, ben ve Gökay özellikle. Çok severdik hepimiz onu çünkü ilk defa bir kız kardeşe sahip olacaktık. Özellikle Sercan abim çok bekledi seni. Hepimiz annemin karnındayken bile seni çok severdik. Sonra annem apar topar hamileliğinin son aylarında hastaneye kaldırıldı. Hepimiz hiç uyumadık, seni bekledik ve Gökay'ı."
Yutkunduğunu oynayan adem elmasından anlamıştım. Burukça gülümsedim.
"Gökay'la eve geldi annem, sen yoktun. Hepimiz çok korktuk, sana bir şey oldu sandık ama annem iyi olduğunu ve küvezde olduğunu söyledi. 1 gün sonra annem tekrardan hastaneye gitti ve kucağında bir kız kardeşle döndü. Çok mutlu olmuştum, ilk defa bir kız kardeşe sahip olmak. O an bu duygu bambaşka bir şeydi. Beraber büyüdük biz Bengü'yle, bebekken bile çok yaramazdı o. İlk Gökay'a oyuncak fırlatıp ve merdivenden itelemesiyle başladı her şey."
Korkuyla elimi ağzıma kapattım. Şuan şok geçirmiştim. Gerçekten bunu nasıl yapabilirdi?
Cani..
"Ben çok kızmıştım, abimde aynı şekilde. Gökay onun yüzünden bir kolunu kaybetmekle hem yüz yüze kaldı hemde hafızasını kaybetmekle yüzleşti. Ama annemler çocuktur bir daha yapmaz dediler. Bengü büyüdü, genç bir kız oldu. Bizden hep uzak durdu, hepimizi rezil etti. Zarara uğrattı, bütün sevgimizi boşa harcadı. Abim ve Gökay ona kötü bir konumda baksada ben yaptığı hatayı bir daha yapmaz sanarak sevmeye devam ettim onu."
Gözleri doldu ve başını dizlerinde duran ellerine çevirdi.
Bana bunları anlatmasının sebebini bilmiyordum ama onu dinlemekte istiyordum.
İçinde bunca yıldır tuttuğu şeyleri belliki bana anlatıyordu..
"O benim bu sevgimi kullandı, arkadaşlarımla çıktı. Onların altına yattı, sesimi çıkarmak istedim ama beni Gökay'la tehdit etti. Zaten bir kardeşimiz yoktu, diğerinide kaybetmek istemedim. Bütün arkadaşlarımın hepsi bana kinlendi ve onun yüzünden yalnız kaldım. Yeri geldi dövüldüm, yeri geldi ayakta kalmakta zorlandım. Odama kapanmıştım sen gelene kadar. Seni öğrenmeden 1 hafta önce Bengü benim bütün her şeyimi yayarak işimden edilmeme sebep oldu."
Kuruyan dudaklarımı dilimle ıslatırken burnumu çektim. Bu psikoloji, cidden çok kötüydü. Sanki sana şiddet uygulamışlar gibi...
"Sen geldin, senin öyle olmadığını biliyordum ama kendime yediremedim bunu. Zor günler geçirdim, sana nasıl davranmam gerektiğine bir türlü karar veremedim ama sonra aklıma tekrardan onun gibi olacağın ihtimali düştü. Tutamadım kendimi, sana kötü sözlerde bulundum. Canını yaktım, kalbini kırdım. Hatta o güzel gözlerinden yaşların akmasına sebep oldum belkide."
Gözündeki yaşı silerek bana baktı.
"Beni affetmeyebilirsin, haklısında ama ben senden çok özür dilerim Günce. Ne dersen haklısın, istersen şuan vur bana, döv, bağır çağır... Ne istersen. Çok özür dilerim, seni geldiğinden günden beri kırdığım için çok özür dilerim Günce."
Gözlerimdeki yaşları tutamadım onun gibi. Sanki boğazıma bir yumru oturdu da yutkunmamı engelliyormuş gibi hissediyordum.
Söylediği kelimeler canımı fazlasıyla yakmıştı tabikide ama iyi psikolojide olmadığınıda şimdi anlıyordum.
Yinede ön yargılı yaklaşmasa beni sevebilirdi diye düşündüm.
Gözümdeki yaşları silerek Kutay'dan gözlerimi ayırıyordum ki ayağa kalktı.
Son kez gözlerindeki yaşlarla bana baktı. "Özür dilerim, her şey için."
Odadan çıkacağı sırada "Kutay!" dedim.
Şuan ne yapacağımı bende bilmiyordum.
"Bana kendini affettirmek istiyor musun?"
Bana baktı şaşkınca, sonra hızla başını salladı.
Sızlayan gözlerimle ona gülümsedim. "O zaman göster kendini. Ben seni affedene kadar, bana kendini affettirmeye çalış. Bir şansı hak ediyorsun."
Gülümsedi kocaman "Gerçekten mi?" dedi.
Sesindeki heyecan beni güldürürken, yerinde zıplayarak heyecanla kollarıma atıldı.
Anında gülüşümü soldurarak onu kendimden uzaklaştırdım.
"Ben seni affedince ilk sarılmamız gerçekleşir. İyi geceler!" dedim elimi sallamadan yatağıma girip arkamı döndüm.
"Çok teşekkür ederim, beni affetmen için her şeyi yapacağım. İyi geceler güzel kardeşim!"
'Güzel kardeşim'
✨💫✨💫
Yazım hatalarım varsa affola.
Kısa bir dip not geçeceğim, karakterleri benim ayarladığım şekilde değil kendi kafanızdanda düşünebilirsiniz.
Görüşürüz canlarm..
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 75.88k Okunma |
5.42k Oy |
0 Takip |
34 Bölümlü Kitap |