30. Bölüm

🎀 29. BÖLÜM 🎀

Ebrar
ebrrqry

Elimdeki test kitaplarını, renkli kalemleri ve silgiyi kasiyerin masasına koyarak çantamdan cüzdanımı çıkarttım.

İçinden kartımı çıkarttım. Adam aldıklarımı iki poşete ayırarak güzelce koydu.

Ödememi yapıp, poşeti alarak kırtasiyeden çıktım.

Maç yaptığımızda biz farketmesek bile bizi izleyenler arasında hocalarında olduğunu öğrenmiştim.

Onur hoca çok güzel oynadığımı söylemiş ve bana sormadan beni çoktan voleybol takımına almıştı.

Tuana'da voleybol takımında olduğu için kabul etmeyecek olsamda etmiştim.

Hoca takımı yeni kurmaya başladığını söylemişti. Geçen seneki oyuncuların hepsi mezun olmuş.

Hoca Belinay, Fidan, Zeynep ve Gizem'le de konuşacağını söylemişti.

Onlarında oynayışını beğendiğini, en yakın zamanda maçlara daha sık başlayacağınıda dile getirmişti.

Diğer okullarla turnuvalara gideceğimiz için takım kurulduktan sonra sık bir şekilde antreman yapmaya başlayacaktık.

Hem çalışacak olmam hemde turnuvalar beni zorlayacak olsa da artık bu yola girmiştim.

Hadi bakim ya ikisi ya ikisi.

Son derse girmeden annemi aramış ve eve tek geleceğimi, çarşıda işlerimin olduğunu söylemiştim. Oda dikkatli olmamı söylemiş ve telefondan da olsa beni bol bol öpmüştü.

Deli kadın..

Yavaş yavaş caddede yürürken bir anda yanımda duran arabaya baktım.

Camı açılırken, gözlüğünü havalı bir şekilde çıkartaran Pars'a baktım.

Kalbim anlamsız bir şekilde bir anda hızlanırken, bana gülümseyen dudaklarına baktım.

"Nereye güzellik?" dedi.

Gülerek gözlerimi hızla gülüşünden ayırdım. "Eve gidiyorum"

"Atla da götüreyim."

Onu uzun zamandır görmediğim için hızla arabaya bindim. Yola çıkarken arada bana bakıyor ve derin nefesler alıyordu.

"Camı neden kapattın?"

"Kokun içeride kalsın diye."

Yutkundum. Yanaklarım hızlı bir şekilde kan pompalarken ne diyeceğimi seçemedim.

Utançla gülümseyerek hızla cama çevirdim bakışlarımı.

Kalbim öyle bir atıyordu ki, sanki yerinden çıkıp halay çekmek istiyormuş gibi.

Nerden nereye bağladın.

"Utandın mı?"

Cevap vermedim.

İkimizde sessizce yol boyunca konuşmadık. Bizim mahallenin girişinde dururken bana döndü.

"Seni görmeyi çok özledim Günce."

Midem değişik bir şekilde bulanırken bunun heyecandan olduğunu biliyordum.

Sanki kendimi ilanı aşk almışım gibi hissediyordum.

Bence öyle

Bana yaklaşırken ellerimi nereye koyacağımı bilemedim.

Gözlerim dudaklarına ilişirken belimden tutarak beni kendine çekti.

Dudaklarımızın arasında çok az bir mesafe kalmışken gözlerimi sıkıca kapattım.

Kalbim deli gibi atıyor, benim her yerim titriyordu.

Eğer beni öperse bu benim ilk öpücüğüm olacaktı. Hayatımda ilk defa biri tarafından öpülecektim.

Yanağında dudaklarını hissederken yavaşça gözlerimi araladım.

"Sende tam istediğinde bu düşündüğün şeyi yapacağım güzelim."

Gülümsedim.

Yerim senin kalbini ama. Şapşal!.

Herkese şunu demeye keser misin?

He ondan iç ses.

Bende hızla onun yanağından öperken arabadan indim ve arkama bile dönmeden eve doğru yürüdüm.

Ay ben gerçekten az önce onu öpmüştüm değil mi?

Öptün ama yanaktan

Öptüm gerçekten.

Hızla elim dudaklarımı buldu.

Gerçekten dudağımdan öpeceğini sanmıştım. Biz şimdi neydik peki? Flört yada sevgili. Bunu en iyisi akşam ona sormamdı çünkü benim hiç sevgilim olmamıştı...

"Naber dede?" dedim ıslak saçlarımla yanına kurulurken.

Eve gelir gelmez banyoya girmiştim. Okulda yeterince terlemiştim çünkü ve hamlamamak adınada banyomu yapmıştım.

"İyiyim torun sen nasılsın?"

"Süperim dede, senin bu harika, becerikli, altın yüzlü torunun adını tarihe yazdıracak!"

Babam dediğime gülerken babaannemde ona karşılık vermişti.

"Nasıl yazdıracaksın adını tarihe?" diyerek gülmeye devam eden Çınar ve Gökay'a gülümsedim.

"Ablanız okulun voleybol takımına alındı."

Havalı bir şekilde saçlarımı savurarak sırıttım.

Çünkü ikiside şok olmuş ve birbirlerine bakıyordu.

Gökay eline hızla öten telefonunu alırken ondan gözlerimi ayırdım. Kıskandı paşamız..

"Helal torunuma."

"Kurban olduğum aynı annesi gibi becerikli!"

Anneme öpücük yollarken, "Oha!" çığıran Gökay'a baktık.

Telefonu yan çevirirken arkadan gelen bağırışma ile ve Aslı'nın 'Yaparsın Günce' dediği sesleri duymamla şaşkınca gözlerimi açtım.

Nerde yayınlanmıştı? Kim çekmişti ki o videoyu.

Gökay hızla dedem ve babaannemin ortasına oturdu telefonla.

"Toplanın, toplanın!"

Babam ve Kutay abimde dahil olmak üzere hepsi koltuğa ve arkasına toplanırken bende arkaya geçtim.

Gökay videoyu açtı.

"Yap şunu cimcime!"

Vural'ın sesiyle hafifçe kıkırdadım. O zaman sadece Aslı'nın sesini duymuştum ben. Oyuna fazla kaptırmıştım çünkü kendimi.

Düdüğün çalmasıyla topu havaya fırlatıp vurmamla top yere değdiği gibi herkes ayağa kalkıp zıplamıştı. Videoyu çeken kişide dahildi buna.

İkizleri izledim. Mutlulukla sınıftaki grupla sarılırlarken ikisininde bağırması ve onlara kalp yapmamla video bitmişti.

"Kızıma bak sen." diyerek beni çoktan övmeye başlayan annem ve babamla gülümsedim.

Gökay ve Çınar ise kıskanmışça bana baktılar.

"Ne kalp yapıyorsun elin oğlanlarına?"

Çınar'ın dediğine gülerken dedem ve babaannemden de övgü dolu sözler aldım.

Daha sonra okul sayfasına kesinlikle bakmalıydım. Gerçekten kameradan bakınca ne kadar da havalı ve güzel duruyordum.

Kendimi gerçekten havalı hissediyordum.

Heheheh.

Kapı çalarken bakacağımı söyleyerek kapıya koştum. Gelenler Sercan abim ve Alper abimdi.

"Hoş geldiniz!"

"Hoş bulduk voleybol kızı seni."

Alper abimin bu dediğine şaşkınca bakarak sonra okul sayfasından öğrenmiştir diye düşünerek gülümsedim.

"Oyundaki herkese taş çıkartan, 12'lere yeni gelen Günce'nin harika servisi!" dedi reklam yapar gibi.

Oha bir de öyle mi yazmışlardı?

Olum ne oluyoruz lan? Ünlü falanmı oldum.

Götüm kalktı, dur kız.

Sus Allah aşkına.

Tamam tamam.

"Akıllı bıdığım" saçımı karıştırdı ve yorgunca yukarıya çıktı Sercan abim.

İşte gerçekten yorulmuş olmalıydı.

Alper abimde saçlarımdan öperek beni öve öve odasına çıktı.

Akşam yemeğine kadar odamda takılmaya karar vererek hızla odama çıktım.

Telefonumu alarak yatağa uzandım. Biraz gezinmeye başladım.

İnternetten okul sayfasında tekrardan yayınlandığım videoyu izlerken, instagrama girerek okulun sayfasını arattım.

Önüme ifşa ve iftira gibi diğer hesaplarıda çıkarken kaşlarımı çattım.

Takip edip etmemek arasında kalsamda bütün hesaplara istek atarak instagramdan çıktım.

Mesajlara girerek Pars'a yazmak için derin bir nefes bıraktım.

🎀💗

Siz; Nasılsın?

Eve rahat gittin mi?

Kahramanım; Gittim güzelim (:

İyiyim, sen nasılsın?

Siz; Bende iyiyim

Yazıyor...

Ne yazacağını bekledim ama sürekli silip silip duruyordu. Kahretsin sanki ellerim tutulmuştu ne yazacağımı bile bilmiyordum.

Kahramanım; Günce, uzun zamandır içimdeydi. Ben seni ilk gördüğüm zamandan beri sana karşı çok değişik bir şey hissediyorum

Ve ben bunu hiç yaşamadım.

Biliyorum daha reşit olmadın ama ben seni istiyorum güzelim

Sadece benim hayatımda ol istiyorum

Sadece benim ol istiyorum.

Sevgilim olur musun?

Titreyen ellerimle cevap yazmaya çalışacaktım. Hem kalbimdeki hem de vücudumdaki bütün kelebekler kalkışa geçmişti.

Benimde onu ilk gördüğümde ona karşı hissettiğim duyguları oda hissetmişti.

Oda beni seviyordu işte.

Heyecanla yatakta ayaklanarak zıplamaya başladım.

"Allah'ım sana şükürler olsun!"

Yerimde durarak mesajlara girdim.

Siz; Olurum!

Kahramanım; Bu şansı bana verdiğin için teşekkür ederim

Güzel sevgilim'

Telefonu yatağa atarak zıplamaya devam ettim.

"Şuan benden başka kimse bu kadar mutlu olamazz!"

Aklıma gelen şeyler hızla televizyonumu açtım ve youtubeye girdim.

Müzik açarak hızla yatağa geri çıktım ve oynamaya başladım. Ayak uydurup popomu şarkıya göre sallarken etrafımda bir tur döndüm.

Müzik sesi eminimki aşağıya kadar gidiyordu.

"Bu gece gel benim ol diyemem

Sana ben aşkımı söyleyemem"

"Utanırım beni öp diyemem"

Bağırarak söylemeye başlamıştım. Hem oynuyor hem kıvırtıyor hem de şarkı söylüyordum.

"...gönül çiçeğim

Hani kanatlı beyaz meleğim"

Kapım açılırken şaşkınca bana bakan Sercan abime baktım.

Kumandıyı kendime mikrofan yaparak yataktan indim ve abimi kolundan tutarak odama çekiştirdim.

"Karabiberim vur kadehlere, hadi içelim, içelim her gece..."

Abimin önünde oynarken, kumandayı kendime mikrofan yapmış ve bağırarak şarkıyı söylüyordum.

Abim hala ne olduğunu anlamamış olsada gülerek bana bakıyordu. Elimi sallarken abim bana iki yana başını sallayarak baktı.

Galiba bana kısaca deli mi bu diyordu.

Kapıda beliren Gökay ve Çınar'a baktım.

İkisinide odama çekerken televizyon kumandasını bıraktım.

Ortada onlara omzumu hareket ettirerek oynarken Gökay bana katılmıştı.

"Sana ben aşkımı söyleyemem

Utanırım beni öp diyemem"

İkimizde bağırarak şarkıyı söylüyor ve oynuyorduk.

Sercan abim odadan bize gülerek çıkarken Çınar'ı da sonunda oynamaya almıştık.

Hafifçe oynasana Gökay'la fazla daldığımız için kenara çekilip bizi çektiğini fark etmemiştim.

"Bu gece zevki sefa edelim

Şerefine vur kadehi

Meze yapıp, harca beni"

Bir süre sonra annemide oynarken görmemle gülerek ona doğru kıvırttım bu sefer.

"Karabiberim vur kadehlere

Hadi içelim, içelim her gece"

Annemle gülerek, deli gibi kıvırtıp oynuyorduk.

"Karabiberim vur kadehlere

Hadi içelim, içelim her gece

Zevki sefa, doldu gönlüme

Hadi içelim, acıların yerine...

 

🍭🎀

Yazım hatalarım varsa affola.

Final yakın ve artık bölümleri daha uzun tutacağım. Beni bu zamana kadar bekleyenler için şimdiden özür dilerim ve teşekkür ederim.

Aslında sizden gizlememe gerek yok nasıl kitap yazarak içimizdekileri döküyorsak hafif muhabbetler yaptığımız bu ufak yerdede size bir kaç şeyden bahsetmek isterim.

Kısa bir süre önce benim için oldukça önemli olan bir işte kısaca istenmedim ve bu beni oldukça zorladı. Ailem tarafından yeterince ilgi görmediğimden dolayı kendimi oldukça kötü, yalnız ve gereksiz biriymişim gibi hissettim. Bu yüzden kendimi toparlamam uzun sürdü. Bölümü yazıp en kısa zamanda atacağım.

Teşekkür ederim 🐣

Bölüm : 27.06.2025 16:07 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...