Bu Da Olamaz Artık

Normal de bugün çıkacaktım hastaneden ama neyse ki gece eve gelmiştik. Bugün okul vardı ama gitmeyecektim. Dünün ultra mega olumsuz kahvaltısından sonra bugün annemin odama kahvaltı getirmesi harikaydı. Keşke her gün böyle olsaydı. Kahvaltıyı az çok yaptıktan sonra annem gelip kucağımda ki tepsiyi aldı.

Telefona bakmaya başladığımda kapının çaldığını fark ettim. Annem ben baktım diye bağırdığında sanki ben bakıcam bu halimle zaten sen bakıcaktın dedim sessizce. Annemin kapıda ki hoşgeldin yavrum sesini duyduğumda kim olduğunu çok merak ettim. Yavaşça kalkıp kapıya kim gelmiş diye bakmaya giderken antrede ki o köşeden dönüyordum ki karşım da lüzumsuz oğlu lüzumsuz Doruğu gördüm. "Senin burada ne işin var gerizekalı. " dedim. Annemin "Şşt deme öyle oğluma bak onun yüzünden hâlâ hayattasın o olmasaydı ne yapacaktın. " dediğin de "Bu da olamaz artık " annem ş an karşıma geçmiş bana Doruğu savunuyordu. Şaka gibiydi. Üstelik beni bayıltan kişi de Doruk' tu.

Ayrıca dünden beri hastanede olduğum için tipim iyice kaymıştı. Odama koşuo ben 15 dakikaya geliyorum diyip koştum. Tabi ki de koşarken o malum köşeye ayağımı çarpıp ufak bir inilti koptu dudaklarımdan. Odama vardığımda hemen yüzümdeki akan maskarayı temizledim. Üstümü değistirmeye gelmişti sıra altıma siyah eşifman üstüne de kahverengi bir sweat giydim. Artık makyaj yapabilirdim makyaj malzemelerimi önüme döktükten sonra kapatıcımı bulmaya çalışıyordum ki odaya bir boğa daldı resmen. "Oha ayı, davar, öküz, it, pis, lüzumsuz yavaş olsana babanın köyü mü ta başka bir şey yapıyor olsaydım. " diye bir tık saydırmış olabilirim. Gayette hak etmişti. "Sakin ol yer cücesi her şey kontrol altında ayrıca seni annene söyliyim mi şimdi ne kadar ayıp ben dün senin hayatını kurtardım." diyip çıklamaya başladı. Göz devirip " Sen gerçekten lüzumsuzsun. " dedim. Kapatıcımı bulup sürmeye başladım. Ben makyajıma devam ederken o da odada dolaşıyordu. Bence tam bir salaktı bu çocuk diye düşünürken Furkan'la olan resmimi görüp kim bu diye bir soru yöneltti.Sanane diye cevap vermek çok isterdim ama tam o sırada annem kapıdan geçiyordu ve arkadaşım diyip kaldım. "Baya samimiymişsiniz çok mu yakın?" dediğinde sakince "Evet." dedim.

"Adı ne bu zibidinin." dediğinde sinirlenmiştim. "Bir o zibidi değil benim yakın arkadaşım iki çok mu battı yakın olmam sana." diyerrk yükseldim. "Evet." diye sakince cevap verip elinde beni nbakkalın orada cektigi fotografı göstererek tekrar "Adı." diye sert ama sakince söyledi. Ve tabiki de söyledim. O fotoğrafımı yayamazdı. "Hmm tam bir yavşak ismi harrika nerede yaşıyor bu çocuk ." dedi resmimi bana tekrar gösterirken.Yüzüne karşı "Sen iğrenç birisin bak şimdi elimde kalıcaksın ya sanane nerede kalıyor ya bırak pesimi be çocuk anneme de artık ne yalanı söylediysen seni sevmeye baş- " derken attığı aşağılayıcı gülümseme beni iyice delirtti ve üstüne atladım. Ben tokat atarak dövmeye çalışırken annem bizi ayırmaya çalışıyor. Annemin son hamlesiyle ayrıldıktan sonra annemin bana bağırışlarını dinlemek zorunda kaldım.

Annem bana ahlak dersi verirken ben o lüzumsuzdan o resmi nasıl silebilirim diye düşünüyordum.Ta ki annemin söylediği son cümleyi duyana kadar. "Ne anne saçmalama 15 günlük tatilimi ben bu lüzumsuzla geçiremem" diye çığırdım. Annem itiraz kabul etmediğini söylediğinde bana da daha laf düşmedi ama tabi ki de o lüzumsuzla geçirmeyecektim tatilimi...Annem bana onun benim hayatımı nasıl kurtardığını anlatmaya başladığın da söylediklerine şok oldum. "Ne anne ben manyak mıyım niye bunu eve çağırayım bu kim ki banane bundan ayrıca neden sevgilisi olduğunu duyunca bayılayım ki sen iğrenç bir çocuksun defol got evimden pis gereksiz ergen çık buradan-" diye diye evden çıkardım. Tabi annem olduğu için biraz zor oldu ama olsun sonunda çıkmıştı. Annem tekrar ahlak dersi vermeye başlarken uyumak istediğimi söyleyip cevabını bile dinlemeden odama gittim ve yattım. Allah'm inşallah rüyamda köpek balıklarına yem, üzerinde sinekler gezen bir bok parçası, hırçın deniz dalgalarında boğulan bir balık ayy balık boğulmuyordu dimi o zama insan ayy bu da insanlığa hakaret oldu ama yapacak bir şey yok, farelerin kemirdiği bir halı olur. Ve bu durumlarda da küçük bir çocuğun annesi tarafından zirla anti biyotik içirdiği zaman ki çocuk kadar çaresiz olur. Amin.