4. Bölüm

Küçük Hanım Abla

Ecem Civelek
ecemcivelek

Bugün günlerden pazardı. Ne antrenman vardı ne de okul o yüzden çok mutluydum tabi fün yaşadıklarımı hiçe sayarsak.

Sabah saat 10'du uyandığım da hemen elimi yüzümü yıkamaya gittim. Bu etabı kazasız atlattıktan sonra mutfağa annemin yanına gittim. Annemi mutfakta bulamayınca salona orada da bulamayınca odasına baktım ve evet şaşırmıyordum. Annem dün çok yorulduğundan dolayı bugün uyuyakalmıştı. Ve benim ş hayatta en sevmediğim şeyler listesi olsa ilk 10'a kesin girecek olan sey pazar kahvaltısının hazılanmamasıydı.

Annemin bana dün yaptıklarının öcünü almak istiyordum ve bunun için iki seçeneğim vardı. İlk olarak ya onu su ile uyandıracaktım yada ben kahvaltı hazırlamaya çalışıp mutfağı berbat edecektim. Mutfağı batırırsam bana geri toplatabikirdi ama suyla uyandırsam bütün günü kötü geçerdi ve annem genellikle kötü günlerinde yanlız kalmayı ister dışarı çıkardı.

Mutfağa gidip olanildiğince soğuk su alıp tekrar annemin yanına geldim. Ve üçe kadar içimden sayıp döktüm. Annem ufak bir çığlık atatak uyandı. Tam bana "Allah seni ka-" diye saymaya başlarken telefonuna mesajj geldi ve telefonunu alıp mesaja baktı. Ve bakar bakmaz hızlıca yataktan kalktı ve beni kolumdan hadi hadi diye çekiştirmeye başladı . Anneme ne olduğunu sorduğum da şöyle çokta şasırmadık birbcevap aldım " Selma teyzen "TELAŞLI KANKİLER" grubuna acil saat 1 de toplanıyoruz fena dedikodu var yazıp altına önemli kişi olarak beni yazmış " dedi.

"Telaşlı kankiler mi böyle grup mu olur 2018 de falan mı kaldınız siz ya " dediğim de " Sus ya sen ne anlarsın "diye azar işittim. Aslında bunlar bana çok azar gibi gelmiyordu artık bunlara alışmıştım.

Mutfağa gittikten sonra annem sofrayı hazırlamaya başladı ama bir şey eksikti annemin asla o olmadan sofraya oturmadığı şey Siyah Zeytin. Onu nasıl yiyordu aklım almıyordu fakat onsuz sofraya oturmuyordu. Mutfaktan "Ayçaaa kalk git karşı ki bakkaldan zeytin al hızlı ol para montumun cebinde " diye bir ses yükseldi bana söz söyleme fırsatı kalmamıştı saçım da hatika bir ev topuzu üstüm de pijamalarla birlikte parayı ve telefonumu alıp direkt evden çıktım. Karşı bakkal daha yeni açmıştı aslında çikta yeni sayılmaz ama ben hiç oraya girmemiştim sadece orada ki amcanın adının murat olduğunu duymuştum. Hızla markete girip " İyi sabahlar Murat amca acaba siyah zeytin var mı ? " dediğim de . "İyi sabahlar küçük hanım abla buyur zeytinler burda" dediğinde çok gıcık olmuştum küçük ne ya ayrıca hanım abla ne köyden mi indi bu adam buraya diye kendi kendime düşünürken aklıma tekrar zeytin geldi.

Bir kutu zeytin alıp geri eve dönüyordum ki karşım da onu gördüm sizin de anlayacağınız üzere Doruk. Bir anda fotoğrafımı çekti ve bana yaklaşıp "Pekte yakışırmış ev topuzu yer cücesi ve boyu kadar saçlarına " dedi. Sinirle telefonu elinden almaya çalıştım ama ayı hibi kocaman elleri de olduğu için alamadım ve şöyle demek geldi o an içimden. " Pekte ayı gibi elleri varmış telefon alınmıyor elinden " karşımdan " Öyledir " diye cevap verince sesli söylediğimi fark ettim. Utancımdan hızla eve gittim ve anneme harikulade zeytinleri verip sofraya oturdum. Yemek yedikten sonra salonda bacaklarımı uzatmış bir şekilde rahat rahat yatarken annem bi anda " Ayçaa kalk saat 1'e geliyor Selma teyzen yazdı herkes bir şey yapıp gidecek ben de bir ağlayan kek yapayım krema ve çikolata al gel " diyince " Ay anne valla ben ağlicam şimdi ya yoruldum sabah çıkarken niye demedin de taksit taksit aldırıyorsun bunları hep " diye çıkıştım ama ne sayda yine gitmek zorunda kaldım.

Havalar yavaştan soğumuştu o yüzden ben de hem diruğa bir daha öyle gözükmemek hem de üşümemek için siyah eşofman ve sweat giymiştim. Tabi annem susar mı yine başladı " Sanki düğüne gidiyorsun ne bu hazırlık " diye söylenmeye başladı. Ona aldırmadan evden çıktım. Bakkala girip annemin dediklerini aldıktan sonra çıkarken " Kolay gelsin abi " dedim ki demez olaydım " Sağol küçük hanım abla " diye cevao verince adamın boğazına yapışasım geldi.

Eve gittikten sonra tekrar anneme malzemeleri verip telefona bakmaya başladım. Annem ağlayan keki yaptıktan sonra evden çıkarken bana haber verdi ve gitti. Tam rahatladım derken yarım saat sonra kapı çaldı. Kesin annem bir şeyini unuttu diyip söylene söylene kapıyı açarken karşıma bir anda çıkanla şok oldum ve "Nee " diye bir çığlık attım.

Hızlıca ağzımı kapattıktan içeri girdi. " Senin burada ne isin var çabuk çık git evimden " diye söylenirken elinde ki telefondan fotoğrafımı gösterdi "O zaman bunu paylaşıp gideyim " dedi. "Aslaa onu asla paylaşamazsın " dedikten sonra salona geçip" İyi o zaman sen de benim istediklerimi yaparsın ben de paylaşmam" dedi. "İlk olarak bana bi su ve kahve yao getir ama kahve bol tuzlu olsun tek kelime bile edersen paylaşırım " dedi . Ben de tek kelime edemeden istediklerini yaptım ama tabi ki de kahvayi tuzsiz yaptım hatta şeker bile koymadım bosuna masraf olmasın dimi yani. Suyunu ve kahvesini tepsiye koyup götürürken bir de salonda yerde kan içinde Doruğu görünce kan görmeye dayanamayıp bayıldım.

 

Gözlerimi hastane de açtım ve karşımda annem Doruk olmazsa olmaz Selma teyze Semra teyze vardı. Ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordum fakat pekte bir şey hatırlamıyordum. Doktora ben niye burdayım hiç bir sey hatırlamıyorum diye sorduktan sonra Doktor "Bir şey hatırlamaman çok normal ayılman için güçlü iğneler kullandık ama yarın sabaha bir şeyin kalmaz " dedi. Ne yarın mı ben yarına kadar burda durmam derken tekrar uykumun geldiğini fark edip uyudum.

 

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Çoook uzun zamandır yazmıyorum ve bugün yazayım dedim yazma tarzım baya kötüleşti ama yazabildiğim sürece düzeltmeye çalışıcammm.

Bölüm : 21.12.2024 16:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...