26)Eren..

Erenin Anlatımıyla..

Sert bir şekilde ve nefes nefese kabustan uyandım, aylardır aynı içerikli kabuslar görüyordum ama bir türlü sebebini anlayamıyordum, içerik hep aynıydı Azra örgütle getiriliyor ve feryatlar içinde benden yardım istiyor hatta bazıları çok gerçekçi oluyor aynı az önceki gibi. Nefes alış verişimi duyan maskeli adam yanıma geldi.

Maskeli Adam: Eren iyi misin?

Adama çaresizce bakarım ve 2 aydır söylemek istediğim şeyi söylerim.

Eren: Abi, benim Azra'yı görmem lazım hem de çok acil, dayanamıyorum artık çok yoruldum.

Adam sertçe kaşlarını çattı.

Maskeli Adam: Eren senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu, öyle bir şey olmayacak.

Etrafıma bakarım, herkesin uyuyor olduğunu görünce Adama yalvarmaya başladım.

Eren: Abi dayanamıyorum, ne kadar güçlü kalmaya çalış samda dayanamıyorum.

Kollarımı sıyırdım ve, kolumdaki morluklar ve kesikler ortaya çıktı.

Eren: Abi ben daha 16 yaşındayım şu yaralara bak sence yaşım için normal mi bu kadar acı çekmem, bir de Azra var o da gönlümdeki yara kolumdaki yaralardan daha çok acıtıyor sürekli kabuslarımda onu buraya getirdikleri görüyorum hem ya olursa, Ege hayla o okulda ya Azra'yı kandırıp buraya çekerse ve ben onu kurtaramazsam, abi okulda en azından koruyordum burada hiç bir şeye gücüm yetmiyor burada olursa ben onu nasıl koruyacağım nasıl o çığlıklarına göz yumacağım, abi en azından bir kere göreyim iyi olduğundan mutlu olduğundan emin olayım valla konuşmayacağım uzaktan bakacağım yalvarıyorum abi ne olur.

İstemsizce gözlerim doldu ve ağlamaya başladım. Maskeli adam ise benim bu çaresiz halimi görünce beni kollarının arasında aldı ve sıkıca sarıldı.

Maskeli Adam: Tamam Eren geçti.

Benim ise ağlamam şiddetlendi ve yalvarmaya devam ettim.

Eren: Abi ne olur bir kez göreyim yalvarırım ne olur.

Maskeli Adam: Tamam, ama bu ilk ve son Azra'yı göreceksin uzaktan ve sora gideceğiz tamam mı?

Adama daha sıkı sarıldım.

Eren: Abi sen olmasan ne yapardım ben teşekkür ederim.

Maskeli adam beni kendinden uzaklaştırdı.

Maskeli Adam: Dur oğlum cıvıma hemen, hem ben senin abinim tabi yapacağım başka kim yapacak, hadi yat artık daha saat 3 uyu tekrar sabah görürsün Azracığını.

Hemen yatağa geri uzandım.

Eren: Peki abi iyi geceler..

Maskeli Adam: İyi geceler Eren..

Azra'nın Anlatımı..

Tuvalette yüzümü yıkamaya ve bir yandan da ağlamaya devam ederim, ya Rüzgar haklıysa Eren beni unuttuysa aklına bile gelmiyorsam, ya Azra saçmalama Eren seni nasıl unutsun, ama aylardır arayıp sormuyor sanırım gerçekten beni unuttu derken omzumda bir el hissetim.

Ebru: Azra, ne oldu sana?

Ağlamam daha çok şiddetlendi ve istemsizce Ebruya sarıldım.

Azra: Ebru ben Ereni çok özledim, gözlerim her yerde onu arıyor dayanamıyorum yalvarırım yardım et.

Ebru saçımı okşamaya başladı, ben küçükkende hep aynısını yapardı saçımı biri okşayınca rahatlıyorum çünkü.

Ebru: Azra keşke elimden bir şey gelsede yardım etsem sama yapamıyorum Eren şu an nerede onu bile bilmiyorum.

Biz bunları konuşurken Batu hızla tuvalete girdi.

Batu: Azra, o Rüzgarı ben var ya sıçıcam ağzına onun.

Ebru anlamsız gözlerle Batu'ya baktı.

Ebru: Rüzgar?

Batu iç çekti ve sinirli bir şekilde açıkladı.

Batu: Ya bu mal Rüzgar Azra'ya Eren'le alakalı şeyler söylemiş, yok Eren seni unutmuştur da, yok Eren'in yanında şu an 4 tane kız vardır da o tarz şeyler söylemiş.

Ebru sertçe ayağa kalktı.

Ebru: Rüzgarın ağzına bu lafları tıkmazsam benim adım da Eb-

Derken Ebru'nun kolundan tuttum.

Azra: Ebru, gitme Rüzgar haklı Eren beni unutmuştur çoktan aklına bile gelmiyorumdur hem aylar oldu bir arayıp sormadı bile.

Ebru tekrar başımı okşamaya başladı.

Ebru: Saçmalama yavrum ( Ebru sevdiği insanlara yavrum der) hem o öyle bir şey yapsın ben onun zeytin gözlerini tek tek oyarım, o kim benim Azromu üzecek.

Batu hafifçe yanıma yaklaştı.

Batu: Azra biz çıkışta hamburger yemeğe gideceğiz hem sen de gel kafan dağılır.

Batu haklıydı artık Eren yoktu o beni unuttuysa ben de onu unutacaktım yetti artık.

Azra: Tamam gelirim haklısın ya.

Batu hafifçe güldü.

Batu: Tamam o zaman zaten son derse gireceğiz çıkışta gideriz.

Hemen göz yaşlarımı sildim ve zilin çalmasıyla sınıfa geçtim. Uzun zaman sonra dersi bu kadar iyi dinlemiştim o yüzden ders çok hızlı geçmişti, Zil çalınca hemen bizimkilerle bahçeye indim ve yürümeye başladık.

Yasin: Off çok acıktım daha gelmedik mi?

Çınar, Yasine gözlerini devirdi.

Çınar: Sabah kahvaltısı olarak 1 kg jelibon yiyende bendim Yasin.

Hepimiz kıkır kıkır gülmeye başladık, artık gülmek bana çok garip bir eylem gibi geliyordu garip bir histi bu artık benim içi- derken bir anda gördüğüm manzarayla şoka girerim. Çalıların arasında yeşil gözlü biri vardı ama gözleri parlıyordu hem de normal bir insana göre daha fazla sanki Florasan lambası gibi ben bu çift gözü tanıyordum sanki...

Çaresizce yere çöktüm ve ağlamaya başladım, ağzımdan tek bir kelime çıktı.

Azra: Eren..

Ve bir anda gözlerimi bir hastane odasında kolumda bir serumla ve yanımda bana telaşlı gözlerle bakan Çınar, Ebru, Rüzgar, Batu, Berk, Yasin, Nur, Elif ve annemi gördüm..3