(Yaklaşık 1 saat önce Ebru ve Çınar)
Her kes kantinden çıktıktan sorna Ebru ve Çınar baş başa kalır.
Çınar düşünür bir halde Ebruya bakar.
Çınar:Bilmem, sen ne yemek istersin?
Ebru:Canım aslında aşırı kırep çekti kırep mi yapsak?
Çınar istemezcesine bir bakış atar.
Çınar:Yok şimdi onunla uğraşmayalım pankek yapalım hem daha doyurucu.
Ebru:Ya olmaz ya krep yapalım ne olur çok canım çekti.
Çınar:İyi bakalım öyle olsun Ebru hanım ama yarın benim istediğimi yapıcaz.
Ebru hemen malezemelri çıkartmaya başlar ve hazırlamaya başlarlar.
Çınar tam unu uzatırken birazı elinden kayar ve yanlışlıkla Ebruya gelir.Çınar şok içinde Ebruya bakarken Ebrubub saçları un olmuştur.
Hızla Ebru eline aldığı bir avuç unu Çınara fırlatır,Çınar ise ona fırlatır ve aralarında böyle bir şakalaşma olur.u böyle devam ederken Ebru 'nun ayağına bir koli takılır ve tam duvara yapışıcakken Çınar onu tutar ve sakince duvara yaslar bir taraftanda Ebrunun canı yanmasın diyle Ebru'nun başından tutar.
Çınar:Sana zarar gelmesini istemem yavrum ya düşüp bir yerini kırsaydın.
Ebru sertçe Çınar'dan uzaklaşmaya çalışır.
Ebru:Saçmalama sadece koliye takılıp düşerdim.
Çınar ise Ebru'yu tekrar yakalar ve tekrar duvara kıstırır.
Çınar:Keşke düşen tek sen olsan.
Ebru anlamaz bir şekilde Çınar'a bakar.
Çınar kafasını biraz daha Ebruya yaklaştırır.
Çınar:Diyorum ki, Ben senin kahverengi gözlerine her baktığımda düşüyorum,sen düşsen ne yazar..Her güldüğünde kalbimde ormanlar yansa ne yazar be gülüm..3
O sırada kapıdaki Eren ve Azrayı fark edip bize bakarlar.
Şokla Ebru ve Çınara bakıyoruzdur.
Eren:Siz tam olarak ne yapıyorsunuz?
Eren ve ben bir açıkllama bekleyerek Çınar ve Ebruya bakıyorduk.
Ebru durumu toparlamaya çalışarak.
Yok bir şey siz okula hazırlnamaya devam edin biz Çınar'la pankek yaıcaz.
Çınar bir anda şokla Ebruya bakar ve bozuntuya vermez.
Çınar:Evet,evet biz hazırlarızz birazdan.
Şüpheci bakışlarla Ebruya bakarım ve yanlarından ayrılırım.Eren ise arkamdan gelir,bahçeye çıkarım ve bahçedeki banklardan birine oturup saat sabah olduğu için gökyüzünün aydınlanmasını izlerim ve kulaklığımı takarım.Eren merakla yanıma gelir.
Azra:Yalın,Meleklerin Sözü var.
Azra:Sen ve Yalın mı,en sevdiğin şarkısı ne?
Azra:Sen ve Yalın ne alaka ya?
Eren:Kimseyi kapağına göre yargılama hem sen bir tanesini uazat bakalım şu kulaklığın beraber dinliyelim.
Teredütle kulaklığın tekini eline uzatırım ve bir anda şarkıyı mırıldanmaya başlar.
Eren:Son nefesimde elimi sen tutacaksın..
Azra:Son sözlerimi bir sen duyacaksın..
Bir anda bir ağızdan söyelmeye başlarız.
Eren ve Ben:Meleklerin sözü var.. Meleklerin sözü var..
Gülülmeyerek Erene bakarım o da bana gülümser.
Eren:Biraz saçma olacak ama bu bizim şarkımız olsun mu?
Hafifçe gülümseyip Erene tekrar bakarım.
Azra:Hadi gel Ebru ve Çınar'ın yanına gidelim.
Ayağa kalıp yürümeye başlarız ve biraz göz gezdiriirken kapıda bize bakan Ege ve Selim'i görürüm.
Not:Umarım Yalından telif yemem.1
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
10.4k Okunma |
941 Oy |
0 Takip |
34 Bölümlü Kitap |