8. Bölüm
Eceko / Bodrum Kalesine Dek / kalp,üçüncü göz ve diğer değerli taşlar

kalp,üçüncü göz ve diğer değerli taşlar

Eceko
ecotoopinkship

"Bana güven. İşe yarıyor." Ece ve Su ruh çağırma tahtasını karşılarına almış oturuyorlardı.

"İnanmam tuhaf olurdu. Biri,bir ruh seni Bodrum Kalesine çağırdı. Hemde tahta yardımıyla."

Ece kendinden emin bir edayla konuştu. "İspatlayacağım."

Ellerini makasın üstüne koydular. Ece ilk sorusunu sormuştu. " Burda mısın? "

Bir süre birbirlerine baktılar. Ece buruk bir şekilde gülümsemişti. " Biraz inan. Oldu. Yemin ederim. " Su kendini toparlayıp derin bir nefes aldı. Başımıza daha neler gelecek diye düşünüyordu. " Ey ruh yada sana ne demeliyim? " Amaçsız iki kız gibi gözükselerde aralarındaki tuhaf gerilimi makasın bir harfin üzerinde durmasıyla yerini başka bir hise bırakmıştı.

"S"

Su hiddetle elini çekti. " Sen yaptın. Evet, sen yaptın. "

" Gel, devam edelim. " Su inanamayarak elini tekrar makasa koydu. Makasın gözü S harfini gösteriyordu.

 

" Adın mı bu ? "

 

Evet'e kaymıştı bu seferde.

 

" S A M U E L "

 

Ece uzmanlığını Ruh Bilimleri Fakültesinden almıştı sanki. Olayı yönettiği için o kadar korkmuyordu. Bir kulağı ile de annesini kontrol etti. Mutfakta yemek yiyordu.

" Sen bir şeytan mısın ? " Su'yun sorduğu soruya dikkat kesilmişlerdi.

" B E N "

" Ne bu kadar mı? " Su bağdaş kurduğu bacaklarını yerinde düzeltip Ece'ye bir anlam veremediğini belli edercesine baktığında Ece bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti.

" Uzun yıllar sonra ilk kez bu kadar üzüldüm. Çünkü bu tahtanın işe yarayacağını bilemezdim. Hiç denememiştim bile. Ben bir bağlantımız olduğunu görüyorum. Tüm bu olanları açıklamaz ama bir kapı aralar."

" Odada bir ruh mu var ? " Su'nun soğuk ve tepkisiz hatta biraz da aşağıya çökmüş suratıyla sorduğu soruya Ece'nin bir cevabı yoktu.

"Post-itler, Web üzerinden, adresimiz ve şimdi de ruhlar alemi mi ?"

Ece parmağını burnunun altına götürerek burnunun ucunu sıvazladı. Olaya açıklık getiremesede keşfedebilirdi. " Bu üçüncü göz, kalp çakrası, astral beden hakkında türlü türlü kitaplara ve yazılara göz atmıştım. Bunlarla açıklanabilecek anti sıradan bir olayın içine düştük. "

Su Zaradan aldığı kot şortunun cebinden bir kağıt parçası çıkarıp masaya koydu. Elektriklerin iptal olduğu akşam aldığı not parçasıydı. Elektrik kesintisi teknik arıza olarak geçmişti.

" Bak, burada yazan yazı ve diğerleri. Ne ile alakalı? Samuel miydi ? Haydi soralım. "

Kağıt parçası Su'nun cebinde kırışmıştı. El yazısı ve mürekkebi diğer kağıtlar ile aynıydı. İnce ve kibar olmasının yanında kuyruklar ve noktaları kaligrafi eserlerine yakın bir hitabetteydi. Seninle olmak aya dokunmaktan farksız.

Ellerini makasın üzerinde birleştirerek kendilerini hazırladılar. " Samuel , bu mesajların anlamı ne?"

Sessizlik, cıvıldayan bir kuş ve peş peşe gelen korna sesleri. Makasın yeri değişmemiş, aldıkları nefes soğumuştu. İkisine de zaman yavaşlamış gözlerini kırpmadan birbirlerine bakıyorlardı. Bir harfe oynaması için beklerken çalan telefon ikisini de yerinden zıplatmıştı.

Arayan Alper

Telefonu açıp hoparlöre veren Ece iki kez Su'nun omzuna parmağı ile dokundu. Dikkat kesilmişlerdi Alper'e.

"Selam, yanınızda olamadım kusura bakma. Biraz kuzenlerimle vakit geçirmek zorundaydım ve eski ev sahibiyle alakalı bir takım gereksiz olaylar yaşandı. Haberim var durumlardan, herkesin haberi var bir daha sizin evinize gelmeyi bırakın iletişim kuramaz sizinle."

Su korkan gözlerle Ece'ye baktı. Ece de dudağını kemiriyordu. Her şey bir sapıktan fazlasıydı. Spiritüel taraftan gelen mesajları engelleme özelliği henüz yoktu.

" Eeeh....Alper aradığına çok sevindik. Su da yanımda şuan. Biz polisin duruma karışmasından sonra rahatladık. Zaten kim olduğunu bulurlar. "

" Tabii ki. Tabii ki."

" Ya ben bir şeyi merak ediyordum da Alper senin tarihin iyi miydi."

" Bodrum tarihini ,kimlerin gelip gittiğini bilirim. Dedem sayesinde. Eski tarihçi. Kaç yıl öncesinden bahsediyorsun? Eski medeniyetlerden günümüze çok yaşam olmuş Bodrumda. Karyalılar, Leleglerden Osmanlıya kadar bir sürü topluluk için coğrafi konum olarak tarih kitaplarında geçiyor. "

"Bu kolye işini biliyorsun. Bir sultana ait olabilir mi ? Bir aşk temsili olabilir mi ? "

" Ah, onunla alakalı çok haber çıktı ama işin aslı net bir zamanı kesin bulunamadı. Her site birbirinden kopyala yapıştır yapmış. Osmanlı yada Bizans zamanlarından kalmış olmalı. Kullanılan materyale göre. Osmanlı el işine benzemiyor. Kullanılan motifler daha Hristiyan gözüküyor. Bunun yardımı dokunur mu? "

" Ne anlam ifade ediyor olabilir ? "

" Bir takı. Süs eşyası o dönem hediye olarak bir kadın için yapılmış olmalı. Tabii değerli taşların kullanıldığı daha farklı yüzükler ve takılırda var. Kadınlara hediyeler veriliyormuş o dönem şartlarında ne çıkarsa. Bazı sultanlarında mücevheratta iyi olduğunu hobi olarak yaptığı bilinir. Kimisi de şiir yazar. "

" Samuel....Samuel sana bir şey çağrıştırıyor mu ? "

" Hayır. "

" Ah, peki öyleyse görüşürüz Alper. Aradığın için sağ ol. Biz iyiyiz. "

Telefonu kapattığında derin bir nefes verip sırtını duvara yaslamıştı. Böylesine zor bir zamanda bu kadar olurdu.

Su küçük masanın üzerindeki kağıdı aldı. " Ve evet burda da bir şairimiz var. Kendi çapında. "

" Bu bir aşk hikayesi. Hediyeler, kolye. Hiçbiri bizim için değil. Anlasana bir şeye şahit oluyoruz. Keşke Bodrum kalesini de sorsaydım."

" Orası zamanında tutsaklar için kullanılmış. Sürgüne gönderilmiş olabilir mi ana karakterlerimizden biri. Eğer Osmanlı zamanıysa ismi Türk ismi değil. "

" Belki de. Açığa çıkan , açığa çıkması istenen bir hikaye var burada. Ben yine de elimi kolumu sallayarak çağırdığı yere gidemem. Uzaktan bir araştırma yapalım. "

" Evet, hem en iyisi temkinli olmak. Şu ruh çağırma tahtasını kaldır lütfen. Bir ruh tarafından izleniyor muyum diye tasalanmadığım kalmıştı. "

" Teknolojiyi sevmiyorum demişti. "

" Parapsikolojiyi seviyor demek ki. "

" Polisler kim olduğunu asla bulamayacak. Ondan bu kadar rahat yaşandı her şey. Biz çok gerçekçiydik. Şu yaşanılan şeyden sonra bizden çok çok önde. Rasyonel bakamayız duruma. Olanları takip etmeliyiz. "

Ece bacaklarını uzatıp kendini esnetti. Eskisi gibi dışarı çıkmıyorlardı ve belki de aldıkları güvenlik önlemleri komikti çünkü mesele daha fazlasıydı.

Su saçlarını ensesinde topuz yaparken tel tokayı ağzında tutuyordu. Ece bu halinin de fotoğrafını resimledi. Tanıştıkları günden beri hep bir olayın içerisindeydiler. Tanışmaları tesadüf müydü?

" İstanbulda ki sevgilinden haber geldi mi ? "

" Hayır, sen cevap yazdın mı ? "

" Hayır. " Kesinlikle İstanbul ve eski aşklarının üstüne sünger çekilmişti. Umurlarında bile değildi.

Ve bazen karakterler kendilerinden daha büyük bir efsane ile karşılaştıklarında o hikayede kaşif olurlar.

 

 

 

Bölüm : 08.01.2025 02:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...