3. Bölüm

3 bölüm

Gözlerimi hafifçe araladım. Yatakta doğrularak cenin pozisyonu aldım.Güneş çoktan doğmuş,Luther ise koltukta değildi.Bu gün dünün aksine daha güneşli bir gündü.Yataktan kalktım.Hemen kısa bir duş aldıktan sonra giyinme odasına girdim,tam benim tarzım fazla taşlı,abartılı elbiseler yerine sade ,şık ve iddialı elbiseler ile dizayn edilmişti takı kutum ise şahaneydi.Hemen üzerime yeşil tonlarında hafif göğüs dekoltesi olan bir elbise giydim fazla takı takmadım saçlarımı yapmakla uğraşmak istemediğim için arkadan tek bir örgü yaptım . Su hükümdarlığı ateş hükümdarlığına göre soğuktu.odadan çıktım.Aşşağıya inip odaları gezmeye başladım

Bugün sarayı keşfetme zamanıydı.Odaların kapılarında her hangi bir muhafız yoktu.

Bu yüzden destursuz bir şekilde odalara girmeye başladım.

İlk girdiğim oda kütüphane olmalıydı.içeride sayısız kitaplığın ve binlerce kitatabın bulunduğu koca bir odaydı. Bir gün buraya detaylı bir gezi düzenlemeliydim.

Sıradaki odaya girdiğimde karşılaştığım görüntü ile şok geçirdim . Olduğum yerde kaskatı kalmıştım . Karşılaştığım görüntü şuydu ayakta olan Luther bir kadına sarılmış ,saçlarının arasına bir öpücük kondurdu. Kadının yüzünü tam olarak göremiyordum.sadece üstü siyah altlara doğru mavileşen saç tutamlarını Luther beni görünce yüzündeki gülümseme soldu ve kendini hemen geri çekti .

Ne yapacağımı bilemeyerek

-Iıı şey pardon ,diyip kapıyı kapatıp hemen odadan dışarı çıktım.hızlı adımlarla bahçeye ilerledim.dışarı çıkıp yürümeye devam ettim.saraydan yeteri kadar uzaklaştığımda durup soluklanmaya başladım.

Kafamda binbir türlü soru ,

Madem sevdiği ilgilendiği biri vardı neden beni buralara kadar getirtmişti ki??

-Hey kıskanç kızıl nerdesin?

Bide arkamdan bunu mu göndermişti! Yüzümü sesin geldiği tarafa çevirdim ama cevap veredim.

- Ah demek burdasın . Kıskanç kızıl niye bu kadar tepki verdin anlamadım ,kocanı yemedik ya ! Dedi dudağını büzerken

- Öncelikle ismim Lydia artı olarak istersen kocamı yiyebilirsin, dedim tükürürcesine

- Hah sen onu külahıma anlat kıskanmamışmış ,yersem

- İstediğiniz şeye devam edebilirsiniz, umrumda değil hem sen neden burdasın gitsene .

- Ama sen gelip atmasferi bozdun be güzelim ,odağımız dağılınca eğlencesi kaçıyor artık yarına kısmet.

İşte şimdi çıldıracaktım.

- Kızım herhalde bugün belanı benden bulmak istiyosun ,git nasıl eğlenmek istiyosan eğlen banane ya ! Dedim üstüne yürürken

- Hop hop sakin ol şampiyon dedi aramıza giren hafif esmer çocuk.

- Ne oluyor burda ? Dedi arkasından gelen beyaz tenli kumral kız.

- Yok bir şey ya gelinimizle biraz eğleniyoduk.

- Gelinimiz?? Diye sordum şaşkınca bana elini uzatan mavi saçlı kız konuşmaya başladı.

- Selam ben Ophelia az önce bastığın adamın kız kardeşiyim. Dedi sevecen bir ifadeyle uzattığı eli sıktım.

- Beni tanıyosunuzdur zaten ... Dedim mahçup bir ifade ile .

- Ben Ryeese toprak hükümdarlığının prensiyim aynı zamanda bu güzelliklerin sahibi dedi yanındaki iki kızı işaret ederek.Kumral kız dirseğini Ryeesein karnına geçirdi.

- Ama böyle olmuyo hiç asi güzellik

- Sana kaç kere söyledim bana güzellik deme diye bir daha uyarmayacağım seni dragana yem edeceğim .

- Benim güzelim bana kıyamazki dedi cilveyle

- Opehila al şunu yoksa elimden bir kaza çıkacak .

- AA şunu mu? Kırılıyorum ama ...

- Ryeese kes sesini şimdi Rivera canını okuyacak.

- Tamam sustum .

- Ben Rivera doğa hükümdarlığının prensesiyim.bu iki baş belası bana kalmıştı guruba aklı başında birinin eklenmesi çok iyi oldu. Tabi Luther var ama bu aralar baya yoğun.

-Eee biraz garip bir tanışma oldu galiba bende.

Bende Ateş hükümdarlığı kralı Anthony nin yeğeniyim

- O şerefsiz kim bilir sana neler yapmıştır.seni bir mal gibi lurhera sattı.

Rivera yine dirseğini ryeesein karnına geçirdi.

- Ryeese!!

- Doğru söylüyor , boş ver deyiverdim.

- Gelelim esas konuya ryeese ve rivera buraya sizin düğnünüz için bir kaç gün erken geldi.bende eğitimim için 1 aydır su tapınağında çalışıyordum . Seninle kaynaşmak ve seni tanımak istedik. biz bu gün Atlantik mağrada eğitim talimi yapacağız bize katılmak işter misin? Dedi Ophelia

- Tabiki isterim temel eğitimlerim tamdır, dövüş sanatları konusunda usta sayılırım ama hiç kılıç ya da savaş aletim olmadı eğitimim yok , aynı zamandaözgün gücümüde keşfedemedim daha zaten luther beni neden istedi bı türlü anlayamadım ama güç için olmadığı kesin...

- Ee zaten onu dün gece anlamadın mı kız dedi imalı imalı göz kırpan Ryeese bu sefer ophelia ve rivera aynı anda dirseklerini ryeese in karnına geçirdi.

- KAPA çeneni RYEESE!! Aynı anda bağırdılar.

- Ben abime söylerim sana iysinden bir kılıç buluruz.

- O zaman bugün sadece dövüş sanatları konusunda olan yeteneklerini göster bakalım dedi rivera

- Ama elbiseyle dövüşlek zor oluyor ben hemen değiştirip geleyim, dedim saf bir neşe ile

- Cık , elbise kalsın düşmanın nerde ne zaman karşına çıkacağını bilemezsin dedi sinsi bir gülümseme ile bunu demesi üzerine gardımı alıp ilk hamleyi onun yapmasını bekledim şuan ormanın için de olduğumuz için hareketlerine ekstra dikkat göstermeliydim.

Beklediğim gibi ilk hamle ondan geldi hemen yumruk hamlesini savurup tekme girişiminde bulundum oda bu hamlemi başarıyla savurunca küçük bir seviye atlayıp hızlı bir şekilde arkasına yuvarlandım ve Rivera farketmeden eğilip ayağına bir çelme taktım.yere düşen Rivera iniltili bir ses çıkartınca üzerine eğilip elimi onu kaldırmak için uzattım. Ama o bana ters hamle yapıp düşmemi sağladı.artık yan yana uzanıyorduk.

-Bir düşmanına karşı gardını asla indirme dedi rivera

Tepemize bizi kaldırmak için gelen Ophelia ve Ryeese bize ellerini uzatınca rivera ile birbirimize dönüp göz kırptık riveranın bana yaptığı hamlenin aynısını ben Ryeese o ise Ophelia ya yaptı şimdi dördümüz yerde boylu boyunca yatıyorduk.

-İki bu devirde dostuna bile güvenmeyeceksin.

Kahkağımız tüm ormanı kapladığında küçük bir bakışma anı yaşadıktan sonra tekrar kıkırdamaya başladık.