4. Bölüm

4. Bolüm

Opehila, Ryeese, Rivera ile tanışmak bana çok iyi gelmişti.Çünkü yıllardır hiç arkadaşım yoktu. Sadece usta Samuel ve Hazel vardı.Her ay Güneş Kırallığından akrabalarımız gelirdi fakat onlarında Warrenden bir farkı yoktu ...

Geçmişten Kesitler

- Hey küçük fare nerdesin yine bodrumda iğrenç yaşlı adamla karetemi yapıyorsunuz?

Ellery kıkırdarken Aiden gözlerini devirdi .

-Uff bırakın şununla uğraşmayı canım sıkıldı gidip başka eğlenceler bulalım.

-Aman zaten kim ne yapsın bu kızıl cadıyı hadi gidelim . Zaten saklandığı yerden çıkmaya pek niyeti yok baksana.Hadi gidelim

Saklandığım merdiven altı dolabından çıktım.Son yarım saattir benimle uğraşıyorlardı.Aiden neyse ama ileride Warren ve Ellery benden korksa iyi ederlerdi.

Günümüz

Bu derin düşüncelereden sıyrılıp suyu kapattım. Bornozumu giyip dışarı çıkttığımda Luther ile göz göze geldik . Bakışmayı fazla uzatmadan kafamı aşağı eyip yanından geçtim .Giyinme odamın kapısını yavaşça açtım.Üzerime yine dünküne benzer uzun kollu ,dizimin hemen altında biten açık yeşil bir pijama giydim.Saçlarımı taradım ve havlu sarma gereksinimi görmeden giyinme odasından çıktım. Yatağa doğru ilerlerledim.Hiç uykum yoktu fakat Luther ile yüz yüze gelip onunla konuşmak istemiyordum.Zaten bugün saçma bir yanlış anlaşılma olmuştu . Biraz utanmıştım ama onun açıklama yapması gerekirdi. Neyseki her şey tatlıya bağlanmıştı.

Islak saçlarımla uyumak istemiyor fakat saçlarımı kurutmak için beklemekte istemiyordum.Banyo kapısının açılma sesi ile elim ayağım birbirine girdi ve hemen yatağa uzandım. Örtüyü kafama kadar çekip,sağa tarafıma doğru döndüm ve uyuyor numarası yapmaya başladım.

Anladığım kadarıyla üstünü değiştirmişti ve şuan buraya doğru geliyordu .

- Uyumadığını biliyorum kalk da saçlarını kurutalım.

Saçlarımı kurutmadığımı nerden biliyordu bu adam . İstifimi hiç bozmadan uyuyormuş gibi numara yapmaya devam ettim. Yüzüme çarpan nefefle aniden gözlerimi açtım. Luthurun yüzü bana o kadar yakındı ki irkilip kendimi geriye doğru çektim .

- Hey ne yaptığını sanıyorsun sen?

Yeniden yüzünü bana doğru yaklaştırıp.

- Uyuyormusun diye bakmaya geldim. Anlaşılan birileri hiç iyi oyuncu değilmiş.

Alaycı bir iada takındı.

- Hadi kalkta saçlarını kurutalım .

- Benim uykum var. Git başımdan. Dedim ona arkamı dönerken.

- Sende amma inatçısın ha kıvılcım.

- Uf seninle hiç uğraşamayacağım,gerçekten çok uykum var. Sadece onu geçiştirmek için ağzıma geleni söylüyordum

- Yani senden kaçıyorum demiyorsun anca rastgele şeyler söylüyorsun iyi taktik ha,bakılım evlendiğimizde nereye saklanacaksın.düğün hazırlıkları başladı.

- Hımm sen çok biliyorsun.

Aniden belimi tutu ve ben doğrultup oturur bir pozisyona gelmemi sağladı.

- Heyy

- Rahat dur ! Önce elindeki havluyu alev kızılı saçlarımı kurutmak için saçlarımı tutamlara ayırıp tutamlardaki fazlalık suyu havlu yardımı ile aldı . Komidinin üzerindeki tarağı aldı ve sanki hiç incitmek istemezmiş gibi narin hareketlerle saçlarımı taramaya başladı. Bir eli hafifçe saç tutamlarım arasında gezindi ve hiç beklemediğim bir şekilde burnunu saçlarım arasına daldırıp kokumu içine çekti. Şuan ne yaşıyorduk biz tam olarak?

- Iıı sen iyi misin ? Kendine gelmeye çalışırken kafasını iki yana salladı.

- Hemde hiç olmadığım kadar...

Kapının aniden açılması ile Ryeese'ın içeri girmesi bir oldu.şaşkın bir ifade ile kapıya döndüm. Ryeese'ın bakışlarındaki korku ve endişe kalp atışlarımın hızlanmasına neden olmuştu. Bakışları Luther 'a döndü nefes nefese

- Annen ,annen fenalaştı. Acil bakmalısın. Rivera gerekli bitkileri bulmaya ormana gitti.

Luther tarağı yatağın üzerine fırlatıp can havli ile kendini odadan dışarı attı.

Ryeese da onu takip edince bende hemen odadan çıkıp , peşlerine takıldım.

Luther odanın kapısını açıp içeri girdi.

- Sen burda bekle . Dedi Ryeese bana bakarak ve kapıyı yüzüme kapattı.

İşte o an buz kestim ve kendimi çok dışlanmış hissettim.Kapının kenarına çoküp içerdekileti beklemeye başladım.Rivera koşar adımlarla elinde binbir çeşit bitki ile içeri girdi.

Aradan en az 1.30 saat geçmiştiki Ryese odadan çıktı. Hemen toparlanıp ayağa fırladım .

-Ne oldu durumu nasıl ?

-Atalara şükür ki iyi , ama Ophelia ve Luther pek iyi değil ikiside biraz dağılmış durumda...

Annelerinin çok uzun bir ömrü kalmadı maalesef ki ... Luthera yardımcı ol ona fazla zorluk çıkarma ,biraz sevgiye ihtiyacı var lütfen onu anlamaya çalış.

- Ona ne oldu, yani annesine

- Lutherın babasını öldürüldüğü suikastten ağır yaralı olarak kurtarildı fakat omuriliğine aldığı hasar yüzünden maalesef ki yatalak ve tabi yaşlanmanın getirdiği bazı sağlık sorunları da var..

- Anlıyorum , elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. Dedim ve zoraki bir tebessüm ederek. Ardından odadan sırası ile Rivera, Ophelia ve Luther çıktı. Ophelia nın gözleri kan çanağına dönmüştü.

- Çok üzüldüm,heçmiş olsun dedim,teselli edercesine Ophelia başını teşekkür manasında salladı Rivera onun koluna girip yukarı odasına götürürken Ryeese da onlara eşlik etti. Luther ile ofamıza çıkarken ikimiz de tek kelime etmedik.Odaya girdiğimizde hiç bir şey söylemeden kollarımı lutherın boynuna doladım.

- Gerçekten çok üzüldüm keşke bir çaresi olsaymış...

- Keşke ... Oda ellerini belime doladı.Bir süre böyle kaldıktan sonra kendimi geri çektim .

- İstersen bu gece yatakta uyuyabilirsin.

Luther yatağa uzanıp üzerine yorganı örttü.

Bende yastığımı almak için yatağa ilerledim .

Ama Luther yastığı kavrayan elimi nazikçe tutup

- Bu gece benimle uyusan olmaz mı?

Kafamı olumsuz anlamda salladım.

- Lütfen sadece bir gecelik dedi masumca,o an aklıma Ryeeseın söyledikleri geldi.

"Ona zorluk çıkarma. Biraz sevgiye ihtiyacı var lütfen anlamaya çalış..."

-Tamam,ama sadece bu gecelik. Dedim ve yanına uzandım.Sırtımı ona döndüm ve örtüyü kafama kadar çektim.ama Luther bana iyice yaklaştı ve kollarını belime doladı, burnunu ise yine saçlarım arasına gömdü.Vücudum kolları arasında kaskatı kesilirken kokumu sanki ihtiyacı varmış gibi yine içine çekti.

Bu gün tek kelimeyle çok Garip bir gündü.