

(fotoğraf Azat Bektaş)
Karan Karaesiroğluları
Yine aynı masada oturuyordum yine aynı şeyler konuşulacak uyuşturucular dan nasıl daha fazla kazanılır , kaç tane kız geldi satılmak üzere, ne kadar silah üretilecek ve kaçırılıp satılacak , hangi kumarhane iyi çalışıyor ve daha fazla para getiriyor, ve kaç tane sahte para piyasaya sürülecek bunların hepsi bu gün tekrardan açılacak.
Azat " bu ay paraları alalım " dedi kalın bir sesle her ay düzenli olarak Azata para vermek zorundayız bizi bu masaya alan ,masanın asıl sahibi o idi eğer parayı zamanında teslimat etmesen ve ya eksik verirsen paranı sende kalır çünkü paranı değil canını alır Azat kac kişinin canına kıymıştı parası tam gelmedi diye bu masaya bizi nasıl kolaylıkla alırsa öyle kolaylıkla bizi öldüredebilir sadece bizi de degil kaç kızı öldürüp ırzına geçti ,ne kadar masum insanın kanına girdi bizden aldığı bu paralar ile gücüne güç katıyordu.
Herkez önündeki bir milyon lirayı Azata verdi en son benimki kaldıgında oturduğum yerimden yavaşca kalkıp elimdeki bir milyon lirayı Azata vermek için ayağa kalkıp yanına gittim yanına geldiğinde elimdeki parayı Azat a verdim " içinde tam bir milyon var " dedim Azatın gözlerinin içine bakarak Azat önce gözüme sonra çantaya baktı daha sonra da gözlerini üzerimden yavaşça yukarı dogru baktı tam gözlerime bakarak " Karan Karaesiroğluları Kıbrıs'ta ki kumarhaneler den ne kadar para kazanıyor sun " diye sordu bu sorusuna alayla " neden kumarhane mi elimden alacaksın " dedim çünkü Kıbrıs'ta ki kumarhaneler den çok iyi para kazanıyordum Azat ta benim gibi alaycı bir tavırla" kumar oynamayı bile bilmiyorum sadece iyi bir para kazanıyor mu diye sordum " dedi onun bu sorusuna cevap vermedim yavaş ama seri adımlar la yerime oturdum Azat verdiğim paraya küçümser gibi baktı ve elindeki çantayı alıp benim yanımda doğru geldi ne yapacağını az cok tahmin edebiliyordum elindeki parayı dolu çantayı masanın bana olan kısmına attı koltuğumun sırt kısmına sırtımı koydun ne yapacağını izlemeye başladım gözleri gözlerimin içine bakarak " seni yeni vekilim yapıyor um " dedi şaşırmış gibi yüzüne baktım ne dediğini anlamaya calışmış gibi yaptım biliyordum sadece bunu belli etmedim benle beraber bütün masadaki yüzlerde aynı şaşkınlık vardı "artık benim bütün malım senindir seni yeni vekilim yapıyorum seninle cok daha fazla para kazanacağız birlikte bu dünyayı bu yeraltı dünyasının kıralı olacağız " dedi kahkaha atarak benim asıl planımdan habersizce
eski vekililini Azat kendi elleriyle masada boğarak öldürmüştü kendi öz oglunu öldürmüştü . artık Azatın yeni vekiliydim bu anı o kadar çok zamandır bekliyorum ki artık masa liderinin vekili olmuştum ve artık istedigim her şeyi eldedebilirim bütün yer altı dünyası artık Karan Karaesiroğluları tanayacak her kez asıl Karan kimmiş ögrenrcek ti Azat sağ elini omzuna koyarak " artık vekilim Karan dır ona yapılmış yanlış bana yapılmış sayarım onun verdiği emiri ben verdim sayacak sınız " dedi elini omzumdan cekip kalkmam için bir işaret verdi yavaş hareketlerle yerimden kalkıp masanın başına dogur yürüdük beraber kendi koltuğunun üzerine oturttu beni artık masanın lideri olabilmem için tek bir işim kaldı. Azat ta benim yanımdaki koltuğa geçip oturdu ve sırtını koltuga dayadı ve sırıtarak " ve bu saatten sonra bütün her şeyden Karanın da haberi olacak büyün her plandan haberi olacak " dedi bu vekilik benim için çok güzel bir şey olsada bazı kişiler bu olay hiç güzel değil Azatın vekili olmamı istemeyenler de vardı bütün güçlerin bende olacağı için bunu istemiyorlar Azat " ben Karanın ne kadar zeki oldugunu biliyorum bağzılariniz bu vekilliği kabul etmeye bilir bu onun sorunu şayet o kişi Karan bir yanlış yaparsa o kişinin kemikleri yerinden çıkartırım geri tek tek derisini yüzerim ve bunu yapacağımı bilmiyorsunuz dur "dedi adam kendi öz oglunu kendi elleriyle öldürmüştü azat yerinden kalktı yavaş adımlarla odadan çıktı her kez bana hayırlı olsun dediler ama Levent yerinden kalkıp yanıma geldi kulağıma doğru eğilip " keyfin çıkart çünkü bu masadan leşini çıkması çok uzun sürmeyecek " dedi ve çıkıp gitti beni tehdit ediyor aklı sıra tabiki de bunun sebebi benim vekili olmamı istemiyordu kendisi vekkiligi istiyor du o vekillik için azatın oglunu öldürttü sırf vekillik için Ekremi kendi Babasına öldürttü levnt de odadan çıkıp gitti en son ben çıkım arabama doğru gidiyor dum benimle buraya gelen İsa ile arabaya bindik eve doğru gidiyor duk " abi ne oldu ne dediler " dedi İsa ona döndüm ve " hiç konuşulacak lar konuşuldu paralar verildi her zaman ki gibi " dedim İsa bana bakıp " abi elindeki parayı vermemiş sin bile ne oluyor " dedi ona bakarak " kendi masama da mı para vereceğim " dedim bana bakıp " abi sen masanın lideri mi oldun " dedi şaşırarak "evet çok zor oldu ama evet artık Azatın yeni vekiliyim " dedim "abi bu Leventin hiç hoşuna gitmeyecek " dedi araba sürmeye devam ederek " evet gitmeyecek ve bu saatten sonra her sey cok değişecek" dedim kendimi Arabanın koltuguna yasladım "abi yer yerinden oynayacak paraların yarısı sana gelecek ve taşlar yerinden oynayacak ve ortalık daha cok karışacak " dedi " abi o zaman artık istediğimiz yerde kumarhaneler açabiliriz " dedi ona bakıp"hayır İsa kumarhane işi bitti artık her şey yeniden başladı kartlar yeninden dağıtıldı " dedim " nasıl abi biz artık kumarhane acmayacak mıyız " dedi şaşkın bir sesle "hayır bir daha ikiletme beni İsa " dedim anladım der gibi kafasını salladı araba eve geldi içeri girip yemek masasına oturdum yemeğimi yedim salona geçip koltuklar a oturum " buyurun karan bey " dedi Ayşe teyze nin kızı elinde kahve ile geldi her zaman olduğu gibi yemekten sonra kahve içerdim elime kahveyi aldım "sağol " dedim kahveden bir yudum aldım yanıma İsa geldi " sevgi bana da bir kahve getir " dedi karşındaki koltuğa oturdu kahveden bir yudum alıp ortadaki masaya koydum fincanı " abi akşama Kıbrıs a gidelim" dedi anlamayarak " niye" dedim " abi kumar oynayalım çoktan dır da gitmiyoruz" dedi sevgi mutfaktan gelip kahveyi bırakıp geri gitti tamam der gibi kafamı salladım İsaya doğru
Duşumu yaptıktan sonra üzerine beyaz bir gömlek ve siyah bir pantolon giydim parfümümü de sıkıp silahımı da belime koydum siyah ceketimi de giyip son olarak baş baş parmağıma yüzüğümü taktım kumarhaneler benim olsa bile oraya hiç bir zaman silahsız gitmedim ne olur ne olmaz diye merdivenlerden inip salona geçtim İsa da yanıma geldi ve Kıbrıs'a gitmek için yola çıktık .
" Hoşgeldiniz Karan bey " dedi cilveli bir sesle kasa yer ona soguk bir bakış attım ve yavaş adımlarla oradan uzaklaştım kumar oynayanlar arasındaki adamalara baktım bir adam gelip "Karan bey masanız hazır bu taraftan " dedi eliyle masanın olduğu tarafı göstererek bu gün kumar oynamak istemiyor dum " bu gün oynamak istemiyorum " dedim adını bile hafızamda tutamadığım bir adam " Karan abi ben kumar oynamaya gidiyor um " dedi İsa onun varlığını bile unuttum du kafamla tamam anlamında salladım kumar masalarından biraz uzağında ki koltuklara yöneldim İsa ise hemen en yakın daki kumar masasında kumar oynamaya başlamıştı bile koltukta otururken yanıma bir kadın geldi yanımdaki koltuğa oturdu bir şey demedim bana dönüp cilveli bir sesle"kumar oynamayı mi bilmiyorsun yoksa oynayacak paran mı yok " dedi kadın gülerek elini acık bıraktığı saclarına götürerek ona bakıp " oynamayı biliyorum ama oynamak istemiyorum sadece " dedim başımdan gitsin diye " Hım o zaman bildiğini kanıtla " dedi elini saçından cekip kısa olan elbisesinin ucuna koydu elini yavaş yavaş bacağında dolandırdı " ne için sana kanıtlim ki " dedim umursamaz bir tavırla kafamı oyun oynayan İsaya çevirdim
"Eğer oynamayı biliyorsan istediğin her şeyi yaparım " dedi yavaş yavaş sinirlenmeye başlamıştım önce gözlerine bakıp sonra biraz daha boynuna yaklaşarak " ya kanını istiyorsam ."
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |