13 Sakinlik

selammm

Kitabı sonunu kötü bittirdilten sonra bir kötü hissettim. Yani kitabı yazmaya devam edecem.

Dağ evinden çıktım, arabama bindim ve eve doğru sürdüm, pn beş dakika sonra evin önünde durdum, arabadan indim evin önüne geldim anahtarımı cebimden çıkartıp anahtar deliğine soktum ve çevirdim.

Eve giridim kapıyı kapattım üzerimdeki kabanı yan yana koydum içerden sesler geliyordu. Mutfağa girdim, içerde alkan, moto moto, burcu, Kaan, Binnur ve aslı vardı.

Hepsi gayet mutlunduruyorlardı, yanlarına gittim “asi” dedi burcu mutlulukla, hızla yanıma gelip bana sarıldı, bende ona. “burcu siz burda ne yapıyorsunuz?” diye sordum ondan ayrılırken. “bizi emir çağırdı” bakışlarım emire döndü.

Ona küçümseyici bir bakış attım “bak sen bizim motişe” emirde şaşırdı, ona moto moto demedipim için şaşırmıştı, ama ben moto motoyu kısaltma şeklinde söylemiştim. “malmısın? moto motonun kısaltması”

Emirde ona bulaşmama alışmıştı, ona bulaşmayı seviyordum. Bakışlarım alkana döndü, alkanla göz teması kurduk ama emir her zamanki gibi romantik anın içine sıçtı. Emir yanımıza geleceken ayağı takıldı ve burcunun üzerine düştü.

Sesli ve içten bir kahkaha atım. “bana bak yelloz gülmeyi bırak kötü olur” diye emir beni tersledi ama aldırış etmedim. “kapa lan çeneni motiş” dedim.

Alkana bakmaya devam ettim, alkan yerde yatan emire bakıp sırıtıyordu, ona baktığımı farkettiğinde kagasını bana çevirdi ve göz kırptı.

Emire kafamı çevirdim burcu yerde yatıyordu onun yüzünden, burcuya elimi uzattım, tuttuğunda ayağı kaldırdım. “esmer şeytan hep senin yüzünden” emire baktım kaşlarımı çatım. “kapa çeneni motiş” emir ayağa kalktı.

Alkan bir sandalye çekti ve oturdu, Alkan'ın yanına oturacakken emir koca götüyle ortaya atlayıp sandalyeye oturdu.

Sabır çekerek yan tarafa oturdum, diğerleride masaya oturduğunda alkana baktım, dudaklarımı araladım tam alkana bit şey söyleyecekken emir sözümü kesip “alkancığım nasılsın” dedi.

Alkan cığımı duyunca öksürmeye başladı, Kaan güldü “helal helal” deyip emir sırtına vurdu, alkana su uzatım emir çekip aldı bardağı ve alkana içirmeye çalıştı “alkancığım iyimisin canım” üçümüz dışında diğerleri gülüyordu.

Ayağı kalkıp yanına gidecekken emir omzuma bastırdı ve kendi kalktı. “aa ama yeter moto, elimin tersindesin yapıştırırım sana” emir yerine oturdu, sandalyemden kalktım.

Allanın aynına gittim elimi omzuna koydum “iyimisin?” diye sordum, bana baktı kafasını salladı “bir şey konuşa bilirmiyiz” dedim “şimdimi” diye sordu.

“istersen sonra konuşalım, acelesi yok”

“asi”

Ona baktım, ne olduğuna anlam veremyerek “konuşalım, şimdi” ayağı kalktı “sonra” dedim, bu sefer ben erteledim onu.

Yerime gittim, sandalyeye oturmadan önce emirin ensesine şaplak atım, iyi ve sağlam bir şaplak atım, o ses içimi rahatlattı. Emir kafasını bana çevirdi kaşlarını çattılmıştı çoktan, sandalyeme oturdum ve önümde duran baklavaya çatal atım ve geri ağzıma atım.

“lan ne yapıyorsun” diye bağırdı “Küçük bir şakaydı zaten bağırmana bence gerek çoktu” burcu yumuşak ses tonu emirin çatılmış kaşını düzeltir.

Emir gülümseyerek burcuya baktı “Ah, çok haklısın burcu, kusura bakma” emir sesindeki sınırı saklamays çalışarak ama biraz daha zorlarsa sıçacaktı.

Emir bana baktı “asi, canım arkadaşım kusura bakma sana bağırdım için” dedi gülümseyerek “aferim adam ol böyle tamammı moti” dedim emiri zorlayarak nereye kadar sabredecekti merak ediyordum.

Emir dişini çıkıyordu bu yüzden, alnındaki damarlar belirdi. “asi gel biz konuşalım” kolumdan tutu ve bir odaya sürükledi beni.

Bir odaya girdik, kapıyı kapatı. Odayı inceledikten sonra bakışlarımı alkana döndü. “İlk ben söylicem” kafasını salladı.

Boğazımı temizledim ve konuşmaya başladım “Alkan bir şeymi oldu neden herkesi buraya çağırdın?” diye sordum, bunu için onu buraya çağırmıştım.

“emir, burcuyum görmek için bahaneler aradı en sonunda bunu buldu” ah moto moto senin ben am- “anladım, sen nediyecektin Peki?” Alkan bana vir adım atı.

Bir adım daha ve bir adım daha dibime girene kadar bana yaklaştı “asi” dedi fısıldar gibi “adın gibisin, çok asi, çok kurnaz ve çok seksi” kulağıma yaklaştı “seni özledim, bir kaç saat değil bit kaç yıl gibi geldi gitmen” ona baktım şaşkınlıkla.

Bunu beklemiyorum, cidden beklemiyordum “ne?” dedim sedimde şaşkınlığı gizlemedim “evet seni çok özledim” tekrar eti.

“seni çok özledim”