
Bugün Barlas ve Göktuğ gelecekti. Askeriyenin kapısından gelen iki adama baktığımda dik yürüyen ve cesur yiğitler olduğu belliydi. Kerem ile birlikte bahçenin ortasında durup ellerimizi arkamızda bağladık . Önümüzde duran iki asker çantalarını yere bırakıp
- kıdemli üsteğmen Barlas bozkurt Ardahan emredin komutanım
- teğmen Göktuğ Abalıoğlu ağrı emredin komutanım
- hoşgeldiniz asker. Dedi Kerem
- hoşbulduk komutanım
- bugün lojmanda kalın biraz dinlenin fakat akşam planlamalar yapılacak yaklaşık üç saatlik bir toplantıdan sonra geri evlerinize gidip dinleneceksiniz . Şimdi gidin dinlenin akşam 8 de burada olun
- emredersiniz komutanım
- emredersiniz komutanım diyerek iki askerde yanımızdan ayrıldı . Kereme baktığımda yanımızda duran diğer askerlerede gitmelerini söyledi ve beni yanına çağırdı .
- yavuz nasıl bir yol izleyebiliriz . Nereler daha güvenli sızdırmayı nasıl yapabiliriz bunları araştır bende timi artık hazırlayacağım dedi Kerem ve birlikte onun odasına doğru gitmeye başladık..
Önümdeki bilgisayardan Tacettinin eski bilgilerine baktım . Daha öncesinde çok fazla etkileşimde bulunduğu bölgelere baktım . Ve araştırmaya başladım ..
İki saatin sonunda saat yedi olmuştu ve biz toplantıya son bir saat kalana kadar herşeyi yetiştirmeliydik . Operasyon basamaklarının neredeyse hepsi bitmişti kereme bakıp
- nasıl gidiyor ayarlayabildin mi dedim zira bu iki saatte kaç kere üst rütbelerin odalarına çıkmıştı bilmiyorum
- bitti tim hazır . Deyip önündeki kalın dosyayı benim önüme bıraktı . İlk sayfada timin isimleri diğer sayfalarda ise timdeki kişiler hakkında detaylı bilgiler vardı . Şeffaf kapağı çevirip timin isimlerine baktım .
Nurettin Yaşar Timi
Kıdemli Yüzbaşı Kerem Aktaş
Yüzbaşı Çağkan Akıner
Kıdemli üsteğmen Süleyman Demir
Kıdemli üsteğmen Barlas Bozkurt
Üsteğmen Ali Eroğlu
Üsteğmen Emir Gündoğdu
Üsteğmen Uraz Çevik
Teğmen Göktuğ Abalıoğlu
Tim doktoru: ilsu Elif Aktaş
- tim doktoru kardeşin ve sen rütbemi atladın bensiz ve ne ara lan
- adamlarım sağolsun küçük bir sürpriz ayrıca Elif'in güvenliği için bu daha iyi
- olum sen zaten yüzbaşı rütbesini de torpille oldun bide kıdemlimi yaptın lan kendini delitme beni
- boş yapma ulen şuan daha önemli işlerimiz var
- kerem bunu unutmadım.
- Elif ne zaman başlayacak göreve
- yarın ve bizimde şuan toplantıya girmemiz lazım ...
- evet operasyonda kilit nokta birinin içeriye sızdırılması ve babamın en az yaralanacağı şekilde hem onu kurtarması hemde bize doğru bilgiler ulaştırılması derken Kerem soluklandı
- bunun için içeriye birinin girmesi lazım . Dediğinde hepimiz keremi dinliyorduk . Göktuğu şuan hemen gönderebilirim fakat keskin nişancı olması bize çok büyük bir avantaj ve yakın mesafede keskin nişancı bir işe yaramayacaktır .
- ben gideyim komutanım dedi Barlas
- seninde operasyon bilginin fazla olduğunu düşünüyorum yine bizimle birlikte dursan bize avantaj sağlarsını.
- o zaman bizden birisi gidecek dedim. Kerem düşünceli bir şekilde başını salladı ve hepimize tek tek baktı . En son bakışlarını benim üzerimde tutup
- sen gireceksin dediğinde kaşlarımı çattım
- komutanım ben gitseydim dedi Uraz
- yavuz gidecek fakat saçlarını sıfıra vuracaksın dediğinde kaşlarımı çatarak ona baktım
- senin benim saçlarım la derdin ne dediğimde büyük bir ciddiyetle
- Tacettinin adamları sıfır saçlı . Bu sayede kendi adamlarını iyi biliyor ve burada bu iki adamdan sonra - Barlas ve Göktuğu gösterdi - en fazla gizli göreve giden kişi sensin ve buradaki Uraz dışında herkesin bir sevdiği var gidebilecek kişilerden dediğinde yüzüm düz bir ifade aldı
Benim birini sevmediğimi düşünüyordu
- peki plan nasıl olucak dediğimde Kerem anlatmaya başladı..
- yani en son bir genelleme yapacak olursak yavuz içeriye Sadullah öksüz diye bir örgütten gönderilmiş adam olarak içeri sızacak .tabiki bu adımlarda yavuz için sahte bir hesap açacağız ve Türklere karşı protestolar yayınlayacağız . Derken projeksiyonun yansıdığı duvarda bir nokta gösterdi .
- yavuz bu alana başarılı bir şekilde girdiğinde bizde operasyonu başlatmış olacağız . Buradaki en önemli faktör ise yavuzun kimliğinin hiç bir şekilde belli olmaması bu yüzden havada uçan droneler sayesinde yavuzda bildiği işaret dilini kullanarak bize bölge ve mağara hakkında bilgiler verecek
- herhangi bir sorunuz yoksa yarın sadece Yavuz'u cem yardımıyla içeriye sokacağız ve droneyi orada havalandırıp başına asker dikeceğiz
- Cem m dediğiniz su içeri önceden sızmış muhbir güvenilir mi dedi Barlas düşünceli bir şekilde
- son derce güvenilir ve yaklaşık olarak beş yıldır bize çalışıyor dedi Kerem Barlas sadece başını salladı
- şimdi çıkabilirsiniz yarına kadar dinlenin yarın büyük gün dedi Kerem ve hepimiz evlerimize gitmek üzere yola çıktık ...
Sabah evde saçlarımı makine yardımı ile sıfıra vuruyordum . Arka tarafında bitirdikten sonra yüzünü yıkadım . Beyaz üstüme yapışan bir tişört ,siyah eşofman ve siyah bir ceket giydim
- baba ben çıkıyorum dedim arabanın anahtarını alırken
- dikkat et kendine oğlum bide eğer daha vaktin varsa iki dakika Elif'in yanına uğrasanda benim dünkü ilaçlar onun yanında kalıverdi onları alsan
- sen dün Elif'in yanınamı gittin
- hastaneye gittim oğlum belimin ağrısı tutmuştu yine yaşlılık dedi babam bende başımı sallayıp evden çıktım . Arabama bindiğimde dikiz aynasından kendimi görmem ile
- bir kızın karşısına da böylemi çıkılır ya diyerek arabayı Eliflerin evine sürmeye başladım ...
Kapıyı çaldığında elif açtı hemen gözlerinde bir umut ile gözlerime bakarak
- çağkan noldu buldunuzmu babamı doğruyu söyle birşeymi oldu babama dedi . Büyük ihtimal işe gitmek için hazırlanmıştı
- Elif bölge taraması yapıldı bugün içeriye bir kişi sızdırılacak ve babanı kurtaracağız merak etme dediğimde yüzüne yine bir hüzün çöktü
- kim sızacak içeriye diye sorduğunda
- ben dedim. Gözleri şok olmuş bir ifadeyle bana baktı . Sonra aklına yeni gelmiş gibi üzerimi incelemeye başladı . Bakışları başımda durduğunda gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp
- yakışmış
- gülme görev icabı
- ben birşey demedim dediğinde konuyu kapatmak için
- neyse babam ilaçlarını sende unutmuş onları verir misin eve bırakıp askeriyeye gitmem lazım
- bende askeriyeye gelecektim ilaçlar yanımda diyerek elini çantasına attı ve çıkardığı birkaç hapı bana verdi
- bugünmü başlıyorsun göreve dediğimde başını salladı ve ayakkabısını giymeye başladı . Dibinde dikildiğimi görünce
- sen niye bekliyorsun dedi
- senide askeriyeye bırakayım başkasıyla gitme dedim . Tabiki hemen itiraz etti ama en son yine benim dediğim oldu . İlaçları ışık hızıyla eve bırakıp askeriyeye gitmeye başladım .
- babam için içeriye sızacaksın ve bu çok fazla tehlikeli derken bana baktı .
- benim görevim bu dediğimde geri önüne döndü ayakkabılarına bakarak
- ben şey yani yinede babam adına teşekkür ederim dedi. Bu hali çok tatlıydı .Sadece bir baş hareketi yapıp sürmeye devam ettim Musa amca yaklaşık iki gündür yoktu . Ve bugün ben içeri sızacaktım bir günde ne kadar bilgi toplayabilirsem hepsi bizim aleyhimize olacaktı ...
- yavuz hazır mısın herkes hazırmı falan diyen Kereme bakıp
- ben dahil herşey hazır telaş yapma kurtacağız dedim
- yavuz bugün ile birlikte adam iki gündür yok ve biz üçüncü gününde ancak kurtarabileceğiz . Bana baktı . Ve en sevdiğim arkadaşımın canını tehlikeye atarak
- komutanım ayıp oluyor ama dedi Süleyman ortamı yumuşatmak için kerem gelip kel başıma bir tane vurdu ve
- ne kıskanıyorsunuz oğlum Keloğlan'ı dedi
- kerem oraya gitmeden seni gebertirim ona göre dedim .
- komutanım drone hazır dedi emir
- cem nerede peki görünürde varmı
- komutanım geliyor diye bağırdı Uraz
- Kerem hemen gitmemiz lazım yavuz benimle gel dedi Cem
- niye bu kadar çabuk dedi Kerem
- fazla geride durdunuz dikkat çekebiliriz dedi cem ve birlikte gitmeye başladık
- unutma sen sadullahsın yavuz sakın ne beni nede kendini yakma dedi Cem..
- hadi bakalım göster bize atış hünerlerini dedi teröristlerin başı olduğunu düşündüğüm biri. Yere yatıp karşıdaki soda şişelerine nişan aldım ateşleyeceğim esnada kovanın içinden aldığı ince sahil kumunu yüzüme doğru fırlattı
- biz karda kışta heryerde çatışırız herşeye hazırlıklı ol dedi başımı sallayıp dişlerimi sıkarak önümde duran üç soda şişesinide vurdum .
- güzel adam getirmiştim çetin dedi elebaşı
Boşuna yüzbaşı olmadık
- öyledir komutanım pek bir maharetlidir dedi Cem . Burada hiçbirimiz gerçek isimlerinizi kullanmıyorduk
- başkan diyorumki bu adamın atışı falan herşeyi üst düzeyde mağara içi korumamı yapsa bize bide şu yeni gelen rehineyi korusa . Adam ellerini sakallarına koyup düşünmeye başladı . Sonrasında bana bakarak
- kendine güveniyor musun dedi yine o adam
- sonsuz güveniyorum başkan dedim . Sonra arkadakilere dönüp
- bu adamı şu yeni gelen itin yanına gönderin . Arada mağara içinde devriye atsın sonra ceme dönüp
- Çetin bu adamdan eğer birşey çıkarsa bilki seni yaşatmam dedi ve gitti . Yanımıza gelen iki adamın arkasından mağaranın içerisine girdim ..
- burası ana koridor salon gibi düşünebilirsin. Aslında gizli yerlerimizde var fakat onlar için erken derken hala yürümeye devam ediyordu . Bu odanın içinde ise tutuklu kalıyor saat başı kontrol edersin zaten değişim falan yapılacak ters birşey oldumu beni bul dedi ve gitti yanımdaki adam . Odanın içerisine girdiğimde karşımda Musa amcayı görmemle sevindim .başı önünde duran adamın yüzünde morluklar vardı ve büyük ihtimal vücudundada
- niye geldiniz yine it sürüleri yediğiniz laflar yetmedi mi terbiyesiz köpekler diye başını kaldırdığında beni gördü . Gözleri kocaman açıldı fakat bana birşey demedi.
- geldik amca geldik dayan dedim ve yaklaşan adım sesleri ile dışarıya çıktım .
- Hayırdır sen ne arıyorsun içeride
- rehineye baktım başkan yaşıyormu diye
- aferin arada kontrol et böyle ölmesin it daha çok işimiz var onunla dedi ve yanındaki adamlarla içeriye girdi..
Şuan moladaydım ve dışarıda yemek yiyordum arada gökyüzüne bakıp oluşturduğumuz işaret dili ile aynı zamanda keremlere mesaj gönderiyordum. Gereken tüm bilgileri aktardığımda yemeği yerden yanıma birisi geldi
- kardeş hele bı yardım et de şu mağaranın krokisini çıkartıp büyük başkana verelim dediğinde gülümsedim
- tabiki hangi başkana vereceğiz
- bombaya
Takma adı bomba hangi kafada yaşıyor bunlar
Sonrasında yanımdaki adam ile krokiyi oluşturmaya başladık . Bugün öğrendiğim bilgiler ile çoğu yeri söyledim ve sonuna doğru yaklaştığımızda gökyüzündeki gördüğüm drone ye göz kırptım ve tekrar işaretlemeler yapmaya başladık ..
...
- komutanım bir işaret var sanırım dedi Emir yerimden kalkıp yanına gittim
- ne oldu Emir dedim
- kroki dedi büyük bir heyecan ve sevinçle
- ne krokisi oğlum doğru düzgün anlat dediğimde Barlas ve Göktuğ da yanıma geldi
- komutanım yavuz komutanım ve bir it mağaranın krokisini oluşturuyor bize işaret verdi . Dediğinde gülümsedim
- kimin kardeşi be bakayım su krokiye dediğimde Emir droneden krokiyi yaklaştırdı.
- bunu kaydet yarın çok işimize yarayacak .
- yavuz komutanımda kirli fıçıymış sanırım dedi Göktuğ
- öyledir benim kardeşim . Sizde devir teslim yapın yarın büyük gün o mağarayı hepsinin başlarına yıkacağız ..
...
Mola bittiğinde geri içeriye girdim . Ben kapının önünde beklerden içeriye giren adamlar yeni çıkmıştı
- aferin oğlum böyle nöbet tutmaya devam et içerideki moruğada ara sıra bakta gebermesin it . Su falan da ver dediğinde dişlerimi sıktım . Başımı salladığımda onların gitmesini bekledim ve içeriye girdim . Musa amcanın yüzü kanlar içindeydi . Başı önüne düşmüştü ve büyük ihtimalle yediği dayağın etkisiyle bayılmıştı. Ama en çok ağrıma giden şey ise hiçbirşey yapamıyor oluşumdu. Ama tek bildiğim ise
Yarın burada tek bir adamın dahi sağ kalmayacağıydı..
...
- herkes ne yapacağını biliyor değilmi?
- evet komutanım
- güzel plana sadık kalın tek bir hata dahi istemiyorum . Yavuz ve cem dışında orayı herkesin başına yıkacağız. Dediğimde hepsinin yüzünde bir sırıtış belirdi . Çalan telefonum ile hazırlık odasından çıkıp boş koridorda yürümeye başladım
- yavrum bişeymi oldu dedim
- Kerem devamı gelemdi sadece ağlama sesi geliyordu
- güzelim ne oldu ses ver bana
- ha- hamileyim diyen oyanın sesini duyduğumda sanki yere mıhlanmıştım
- hamilesin benden ne kadar ses vermeyip ağlamaya devam etsede başını sakladığını biliyordum . Gözlerim dolarak
- ben baba oluyorum lan diye bağırdım boş koridorda . Hem gülen hemde ağlayan karımın sesini duyduğumda
- sakin sakin ağlama babamı kurtardığım gibi ilk haberi o alacak sakın kimseye söyleme ve beni bekle güzelim sadece beni dedim ve mutluluk ile telefonu kapattım . Hazırlık odasına girip
- baba oluyorum lan diye bağırdığımda herkes üzerime üşüştü resmen
- tamam lan cıvıtmayın hadi babamı kurtaralımda ilk haberi o ile yavuz alsın dedim ve tam donanımlı bir şekilde yola çıktık ..
...
Yerde kazılmış olan çukurları görünce kaşlarımı çattım. Elimde bana verdikleri uzun namlulu silah ile çukurları kazan adamların yanına gidip
- hayırdır niye kazıyorsunuz dedim . Adam dediğim ile psikopatça gülüp
- Türkler bize baskın vercekmiş fakat biz onları kendi tuzağımıza çekeceğiz dediğinde yerimde kalakaldım
Mayın düzeneği kuruyorlardı ve yaklaşan herkes patlayacaktı
- bu düzenekleri kurmadan yenemezmiyiz onları dediğimde
- rahatlıkla fakat başkan uçan bedenler görmek istiyor dedi. Bundan keremlerin haberi yoktu ve şuan olamazdı bile . Drone yi yere indirmişlerdi büyük ihtimal çünkü havada yoktu .
- siz nasıl öğrendiniz bunu dediğimde
- sadece başkan bilir bize söylemez dedi
Buradan sağ çıktığımızda ona inlete inlete söyleteceğim
- haydi sende kazda onlar gelmeden bitsin dediğinde elime tutuşturduğu kürek ile ne kadar istemesemde kazmaya başladım .
Burayı Bizim başımıza yıkmayı planlıyorlardı
Fakat unuttukları birşey vardı
Türkler şehit verceklerini bile bile o yollarda yürüyen insanlardı
Ölümden korkmayan insanlardı....
Selammm nasıl buldunuz efendim bölümü ? Kerem abimiz baba olucak ama aynı zamanda oyuna getirilecek hadi bakalım
ikibin kelimelik bir bölüm oldu.
Bİliyorum Barlas ve Göktuğ time çok çabuk alıştı fakat onuda yazarsam baya uzayacak bu iş ve Musa amca kaçırılmışken bunu yazmak ayıp olurdu xbnsbdjd.
Sizi seviyorum oy ve yorum atmayı unutmayın ♥️🌺

Çağkan Yavuz Akıner 💙( beyaz kalp bulamdım dbsjfhdj)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 21.66k Okunma |
1.87k Oy |
0 Takip |
56 Bölümlü Kitap |