
Arkamdan gelen abimi yengem sakinleştirmeye çalışıyordu . Tamam azıcık korkmuş olabilirim şuan
- kiminle konuşuyorsun Elif beni delirtme isim ver bana geçmişine bakayım.
- kerem, kerem bırak kimle konuşuyorsa konuşsun aaa
- yavrum lütfen Elif beni delirtitorsun bak buraya gel adamakıllı anlat şunu dediğinde hala durmadım. Bı anda önümde belirip beni omuzuna atmasını asla beklemiyordum . Ağzımdan küçük bir çığlık koptuğunda
- abii ya ne yapıyorsun birileri görecek hadi indir beni dedim .
- o konuştuğun mahlukat hakkında bana bilgi vermeden hiç bir yere gitmiyorsun küçük hanım . Beni delirtip kaçmak ha gör ben sana ne yapıyorum şimdi . Dediğinde seslice yutkundum
- ama ben bişi yapmadım ki yani dedim sesimin en tatlı tonuyla
- benden habersiz itin biri ile konuşmak ne . Dediğinde gelde birde konuşmadığını anlat ben bittim diye içinden geçirdim .
- kerem . Yavuzun soru soran sesini duyduğumda resmen yok olmak istiyordum . Nereye geldik bilmiyorum fakat abim beni yavaşça omuzundan indirip bir saldalyeye bıraktı . Ve şuan kiraz gibiydim ve kafayı yiyebilirdim.
- yavuz sen burada yokmuşuz gibi takıl. Sana gelince küçük hanım kiminle konuşuyorsun dedi abim. Odayı incelediğimde sadece yavuzun değil neredeyse bütün timin burada oturup çay içtiğini gördüm .
- kimseyle konuştuğum yok tamammı seni sinir etmek için dedim
- Elif beni delirtme kiminle konuşuyorsun bana isim ver
- abi yok tamammı ko-nuş-tu-ğum biri yokkk okey
- niye var dedin
- seni sinir etmek için
- telefonunu ver bakacağım dediğinde şok olmuş bir şekilde elimdeki telefonu daha sıkı tuttum
- hayır veremem veremezdim çünkü içerisinde kızlarla olan yazışmalarımız ve iş icabı aldığım birkaç erkek doktorun numarası vardı ve kesin onları sevgilim sanacaktı .Abim küçük bir küfür savurup
- konuşuyorsun değilmi yok yok konuşuyorsun sen ama benden korkuyorsun derken odada volta atıyordu. Ben yutkunurken tim şaşkın gözlerle bir bana bir abime birde köşede duran yengeme bakıyordu.
- bak güzelim yemin ederim hiçbirşey yapmayacağım. Tamam konuşmuşsun zaten eyvallah ama bende bir bakayım kim bu adam değilmi ha güzelim hadi ver bakayım derken elini uzattı . Telefonu ona vermezdim çünkü içerisinde erkek kız karışık çektiğimiz fotoğraflar, kurduğumuz garip grup adları falan vardı .
- ya tamam işte bak diyorum yok benim konuştuğum falan boşver sen telefinumuda aaa
- Elif beni delirtme ver şu lanet olası şeyi dediğinde yavuz daha fazla dayanamamış olacakki
- yeter lan kafasını ütüledin hem kızın hem bizim. konuşuyorsa konuşuyor boşver salla gitsin dedi fakat onunda moralinin bozulduğu apaçık belliydi .
- sen karışma diye buz gibi bir sesle konuşan abim tekrar bana döndü.
- benimle konuşuyor
Bunu söyleyen yavuzdu ve hepimiz şok içinde ona bakıyorduk şuan
- ne diyen sesimin ardından
- ne siz o yüzden mi o kadar yakınsınız gömlek falan bahane diyen yengemin sesini duyduğumda gözlerini kapadım. Ortalık fena halde karışacaktı.
- ne yakını ne ne gömleği siz ne haltlar çeviriyorsunuz benden habersiz. Oya diyen abimin soru soran sesini duyduğumda yengeme döndüm
- ben birşey görmedim duymadım bilmiyorum dedi
- oya ya bana şuan söylersin yada sen bilirsin . Yengem yutkunup bana baktığında abimin onu zor bir şeyle tehdit ettiğini anlıyordum
- ben bugün Elif'in yanına gittim ya
- eee
- odaya girdiğimde çağkan ve elif böyle yan yanaydı
- eee yani yarasını aldırmaya gitmişti
- ama sedyenin yanında deil masanın yanında . Sonra Yavuz'a baktı . Çağkanın üzerindeki gömleği elif yıkadı . Ohhhhhhh tam oldu şimdi gelde açıkla
- bana bunu neden daha önce söylemedin
- yeni oldu çünkü dedi yengem . Abim Yavuz'a döndü bu sefer
- kardeşimle aranda ne var yada birşey varmı dedi sesi korkutucu geliyordu
- var
- yok ikimiz aynı anda farklı cevaplar verdiğimiz için abim sakinleşmek istercesine gözlerini kapattı ve derin bir soluk çekti. .
- delirtmeyin ulan beni biriniz öz kardeşim diğeri kardeşim ne haltlar çeviriyorsunuz lan benden habersiz.
- al telefonu bak dedim abime uzatıp. Yavuz ile aramda hiçbirşey yok yengem orada bizi yanlış anladı dedim abim elimde tuttuğum telefonu alıp karıştırmaya başladı.
- kimseyle konuştuğum yok orada gördüğün her erkek ya doktor yada arkadaşlarımızın nişanlısı eşleri falan dedim . Telefonu kuncalarken
- gömlek işi ne dediğinde Yavuz'a baktım.
- geçen yarasının üzerine gömleğini bastırmış. Çıkarken sedyede unuttu bende kirli vermek istemedim . Yıkadım bugün verdim onu diyor yengem. Abim telefonu bana uzattı..
- ne kadar yakındınız yengen sizi gördüğünde . Bunu söylediğinde sinirli bir şekilde Yavuz'a döndüm ve parmağımla onu göstererek
- bana kısa dedi o yüzden tartışıyorduk benmi ona dedim fasulye sırığı olsun diye dedim ve ellerimi önümde bağlayıp abime döndüm .
- sanamı kısa dedi diye sordu abim sadece başımı salladım ve trip atar gibi yengemin yanına adımladım . Çünkü kendisini kötü hissettiğini biliyordum .
- benim kardeşime kısa demek vaybe iyi yürek yemişsin Yavuz bey ama ben iştimada görücem seni ve o güzel yüreğini dedi abim. Sonrasında ben tabiki de bu yaşananlardan sonra omuzundan kurşun sıyırmış bir askerin yarasını tedavi etmeye başladım..
Tıklayan kapı ile temizlediğim yaradan bakışlarımı çektim
- girin dediğimde kapıyı aralayan abim ile biraz şaşırsamda ona koltukları gösterip yaralı askerin yarasına bakmaya devam ettim
- sizin için sorun olurmu abimin burada kalması dedim dikkatle dikiş atmaya başlarken
- yok sorun değil dedi asker narkozdan dolayı uykulu gibi gelen sesi ile
- daha iyimisin kerim dedi abim
- iyiyim komutanım sağolun dedi yaralı ve isminin kerim olduğunu öğrendiğim asker . Son attığım dikişide kestikten sonra yarayı dikişlerin üzerinden temizleyip kenarları yapışkanlı olan sargı bezi ile sardım.
- yaraya su uygulammaya çalış birkaç gün sonra gel eğer dikişler kaynasmışsa çıkarırız dedim ve gerekli ilaçları yazdım . Yaralı olan asker ise teşekkür edip odadan çıktığında abim hemen söze girdi
- fazla dikkatliydin dikiş atarken dedi
- o dikişi yanlış yere veya yanlış bir şekilde atıp ömür boyu kalacak bir zarara sebep olmak istemem dedim. Gururlu bir şekilde gülümseyip başını hafifçe aşağı yukarı salladı
- sen niye geldin işin yokmu
- var ama geçen sana fazla yüklendim onun için dediğinde gözlerimi kısıp geçen dediği anı hatırlamaya çalıştım dediğimde.
- sevgilim var dediğin gün dedi sanki beynimi okuyormuş gibi
- he omu dedim aşırı masum bir ifade ile gülmeden edemedi
- geçen verdiğim tepkiler fazlaydı biliyorum eğer bunlar yüzünden bana ileride eğer sevgilin olursa ve söy derken sözünü kestim
- söyleyeceğim iş biraz bile ciddiye binse bile ilk gelip sana söyleyeceğim ne olursa olsun dedim. Bunu hep söylüyordum eğer hayatıma birini alıcaksam bunu ilk olarak abime söyleyecektim . Mutlulukla gülümsedi
- öyle tepkiler versemde verdigim tüm tepkiler senin iyiliğin için sakın unutma dedi . Gülümseyerek biliyorum dedim ve yerimden kalkıp yanına gittim . Oda ayağa kalkınca bana sarıldı başımın tepesini öptü
- ben seni nasıl başkasına vereceğim diye mırıldandı . Göğsüne daha fazla sökülüp gülümsedim sonra aklıma gelen şey ile abime bakıp
- benim boyum kısa mı gerçekten dedim . Aklına yavuzun dedikleri gelmiş olacakki sinirlendi
- o maymun suratın dedikelrine inanma senin boyun gayet uzun dediğinde kahkaha attım
- yavuz maymun suratlımı abi dedim dudaklarımı gülmemek için birbirine bastırırken
- ondan daha büyük olmama rağmen daha yakışıklıyım dedi ve elini olmayan saçlarına götürüp tarıyormuş gibi yaptı
- yavuz senden daha yakışıklı dedim gülmeni bastırırken
- canım kardeşim sen yoksa burada çalışa çalışa benim askerlerine göz koymaya falanmı başladın minik cüce dediğinde sadece güldüm
- senin askerin benim askerim ayrıca kimsede gözüm yok dedim
- aferin benim miniğime diyip burnumun ucuna vurduğunda yüzümü buruşturup.
- eğer onlardan birini seversende söyle bana dedi hiçbirşey demeden tekrar göğsüne sokuldum . Oda bana sıkı sıkı sarıldı ve sonra halletmesi gereken işlerinin olduğunu akşam bize yemeğe geleceğini söyleyerek gitti ..
- anne yeter sanki yabancı geliyor bıktım vallahi şu masaya birşeyler götürmekten
- laf etme yengen hamile belki kızın canı birşey çekmiştir yesin işte . Oflayrak elimdeki böreğide masaya bıraktım . O sırada kapı çaldı hemen koşup kapıyı açtım abim ile selamlaştıktan sonra yengem içeri girdi . Yüzü gayet mutluydu
- nedir efendim bu mutluluğunuzu sebebi
- abin ile aram düzeldi bebiş o yüzden dedi yengem yanağımdan makas alırken
- sevindimde ben bebek miyim ya bebiş demeler yanağımdan makas almalar falan aaa
- kızım hoşgeldin dedi annem hızla bize doğru geleceği an durdu elini başına götürdü hemen yanına gidip
- anne iyimisin dedim
- iyiyim başım döndü biraz dedi yüzü hemen solmuştu . Yenegemle annem sarıldıktan sonra yemeğe geçtik ..
- baba biliyormusun elif birisi ile konuşuyor yakında istemeye gelicekler sana söylemeye utanıyor dedi abim . Şok olmuş bir ifadeyle yüzüne baktım şeytani bir şekilde sırıtıyordu . Babama baktığımda kaşlarını çatmış bana bakıyordu
- varmı konuştuğun kızım dedi
- yok babacım abim yalan söylüyor dedim . Abim kaşlarını kaldırarak elindeki çatalı tabağına bıraktı .
- sen abine yalancımı diyorsun küçük hanım derken yerinden kalktı . Bende hemen elimdeki çatalı bırakıp masadan kalktım.
- öylesin çünkü abi daha az önce babama beni istemeye geleceklerini söyledin
- öylemi abicim derken üzerime yürüyordu bende geriye doğru adımlar atarken sırtım soğuk duvara çarptı . Arkamı dönüp duvara baktığım an abim resmen üzerim çullandı . Beni omuzuna alıp odanın ortasına görürken sırtına vuruyordum
- ya bıraksana beni be senin derdin ne ha yengemi bu kadar taşımıyor sundur be dediğimde annem solgun yüzüne rağmen gülerek yenegeme baktı . Yengem ise utanmış bir şekilde gülerek yüzünü eğdi
- karımı senden daha çok taşıyorum küçük ayrıca canım sana bulaşmak istiyor ve bana yalancı diyen sensin cezanı vermen lazım deyip beni yere bıraktı . Yanıma geçip bir ayağını ayaklarımın üzerine koydu ve ayaklarımın hareketini kısıtladı.
- ya abi bırak beni derken
- rahat dur dediğinde bacaklarımın hareketini kısıtladığından emin oldu. Sonra yüzüme dönüp
- abiye yalancı demek ha sen iyi yürek yemişsin dediğinde beni gıdıklamaya başladı. Kahkaha atarken abime kesik kesik beni bırakmasını söylüyordum
- a abi yeter hahhahaha bırak beni dedim tabikide ondan bekleneni yaptı ve bırakmadı.
- b ba baba dedim fakat herkes şuanda benim bu halime gülüyordu
- abiye yalancı denmez terbiyesiz dedi abim bu sırada gıdıklamayı durdurmuştu . Kapının eşiğinden giren yavuz ile şaşırsamda çok fazla güldüğüm için dudaklarım eski halini almıyordu . Bizi o halde gören yavuz kaşlarını çatıp bize baktığında abim
- hoşgeldin yavuz dedi
- hoş bulmadım sanki derken yemek masasına oturdu .
- sen yemeklerden ye oğlum boşver bu iki deliyi dedi annem
- ben delimiyim anne peki dedi abim ve yine beni gıdıklamaya başladı
- ya be benim ne suçum var derken hala gülüyorfum. Aa abi yeter dediğimde hareketleri azalmıştı
- dediğim herşeyi onayla sonra bırakayım seni dedi yine hızlı bir şekilde beni gıdıklıyordu . Gülmelerimin arasında başımı salladım
- ben yalancı değilim değilmi dediğinde başımı hayır anlamında sağa sola salladım
- beni çok seviyorsun değilmi abin olarak dediğinde gülmekten yüzümü ne kadar burusturabildim bilmiyorum ama yüzünü buruşturup onu onayladım
- Yavuz'u çok seviyorsun değilmi dedi yüksek sesle pislik işte ne olucak hala gülerken bu sefer ben ters köşe yapayım dedim ve
- eveeeeettt diye bağırdım gülerken . Bacaklarımın artık rahat kaldığı için yanımda duran abimin üzerine atladım ve onu yere devirdim .
- benimle çok fazla uğraşıyorsun abi bunların hepsi karın ve çocuğun üzerinden sana geri dönecek dedim kaşlarını çatık üzerindeki beni yine gıdıklamaya başladı ellerini tutarken
- karıma ve çocuğuma birşey yaparsan seni camdan atarım dedi . Ben üzerinden kaçıp babamın arkasına saklandım
- baba şöyle dursun şuna misafire rezil oluyoruz dedim yüzümdeki şeytani bir gülüşle
- doğru diyor rahat bırakın benim kızımı derken yanında duran şirinide kendisine çekip ikimize birden sarıldı . Küçük çocuklar bizi şirin ile birbirimize bakıp aynı anda babam abime sarılmadığı için ona dönüp dil çıkardık . Abim gülerken öylemi dercesine bir baş hareketi yaptı .
- haydi geçin bitirin yemeğinizi dedi babam yerime geçtim tabiki abim karşımdaydı . Rahat durmayıp ayakları ile ayaklarıma vurunca daha fazla sinirlendim o ise şeytani gülüşüyle bana gülüyordu. Ne yapabilirim diye masaya baktığımda Yavuz'u gördüm bu sefer benim yüzümde oluşan şeytani bir gülüşle abime baktığımda yüzü hemen ciddileşti
- yavuzcuğum sende hoşgeldin kusura bakma bazı dağ ayıları yüzünden diyemedim dedim
- dağ ayısı ha o dağ ayısı yavuzcuğun gitsin bak sana ne yapıyor diye mırıldandı abim
- aaa ne kıskanıyorsun abi ben belki yavuzu seviyorum dedim ve yerimden kalkıp yavuzun yanına gittim . Arkasına geçip
- birşey ister misin getireyim mi çay falan dedim . Abimi kıskandırmak için böyle yaptığım aşırı belliydi
- çay iyi olurdu aslında dedi yavuz mutfağa gidip hemen abim beni yakalamdan çay koyup getirdim
- teşekkür ederim
- rica ederim dedikten sonra abimin gözlerine bakıp yavuzcuğum dedim . Yavuz elini gülmemek için ağzına götürürken
- yanlız bu davada yalnızsın çünkü ben kardeşimi satmam dediğinde öyle kaldım . Abim şuh bir kahkaha atıp bana baktığında sinir ile Yavuz'a döndüm
- azıcık ilerletseydin ölürdün dimi dedim ve yerime oturdum...
- annem sen iyi değilsin bak yarın gidelim bir doktora işte inat etme
- sevmem ben öyle doktor falan gerek yok
- anne bende doktorum hadi benim hattım için bı kan tahlili yapalım bı serum hem neyin var öğrenmiş oluruz oluruz dediğimde
- öylemi diyorsun dedi başımı sallayıp onu onaylayan mırıltılar çıkardım
- efendim benim gitmem lazım saatte geç oldu babamlada biraz zaman geçireyim dedi yavuz saygılı çocuktu vesselam yoksa salonda vedalaşacağı ile vedalaşmış zaten ne diye mutfağa annemle vedalaşma ya gelsin
- oğlum keşke babanıda getirseydin hem Musa ile anlaşırlardı
- başka zamana artık nasipse bunu derken bana bakmıştı . İyide ne diye bana bakmıştı
Adam seni istemeye geldiğinde babası ile gelecekte ondan
Beynimden geçen söz ile gözlerim şok içinde açılırken saçmalama Elif dedim ve boğazımı temizleyip sarılan anneme ve Yavuz'a baktım . Sonrasında tabiki onu geçirme işi bana kilitlendi
- kızım sen geçir o zaman oğlumu
Oğlumu annem ne güzel sahiplemiş böyle
- tamam anne dedim ve yavuz ile hiç konuşmadan onun önünden yürüyerek kapıya vardım .
- tripmi yiyorum ben şuan şakanda ortak olmadım diye
- yooo ne tribi dedim omuz silkerek fakat şakayı sürdürmesini beklerdim
- emin miyiz
- sen hep bu kadar konuşur musun dediğimde gülümsedi
- bana trip atıyorsun sen baya belli kendimi nasıl affettirebilirim size prenses hazretleri
- artık giderek hadi yavuz hadi dedim elimle kapıyı göstererek
- iyi madem kovuyorsun gidelim kaç gün sürer bu trip işi dediğinde
- sen kaşınıyorsun ha bak
- kaşısana beni dedi gülerek
- pislik herif dediğimde
- aaaa ayıp ama içeride Yavuz'u seviyorum diyordun ne olduda şimdi pislik herif olduk dediğinde
- içeride söylediğim herşey şaka mahiyetindeydi gülmekten gebermişken ne yapmamı bekliyordun
- ne yani beni sevemez misin bunumu demeye çalışıyorsun
- ben öyle birşey demedim
- ama ima ettin ayrıca gülüyorsan ne olmuş belki benimle evlenir ömür boyu beraber gülerdik diyip göz kırptığında
- defol git yavuz
- iyi gidiyorum ama bu sevme işi burada bitmedi ayrıca bana sakın trip atmaya kalkma küçük hanım dedi
- tribin en alasını sana atmazsam ne olayım dedim
- sen niye bana trip atıyorsun ki ben kimim de bana trip atıyorsun insan sevdiğine trip atar dediğinde sustum ve bakışlarımı hemen kaçırdım
- tamam tamam ben analdim seviyorsun sen beni uzatma işte dediğinde
- yavuz defol git diye birazcık bağırmış olabilirim
- kızım ne diye adama defol git diyorsun diyen annemin sesini duyduğumda
- ama anne gitmiyor durmuş kapının önünde papağan gibi birşeyler söyleyip duruyor
- yalan Rümeysa hanım ben görüşürüz diyorum bana defol git diyip duruyor ben bi daha gelmem buraya
- gelmezsen gelme be dedim sinirle
- kızım terbiyeli olsana biraz ne diye çirkef karılara dönüyorsun dedi annem yavuz gülmemek için gereken tüm çabayı gösterirken
- anne ben çirkef karılara mı benziyorum dedim ve trip atar bir şekilde odama girip kapıyı çarptım sonrasında ne oldu hiç bilmiyorum çünkü yatağa geçip uyudum ...
Buyrun bölümünüz. Oy ve yorum atmayı unutmayın.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 21.66k Okunma |
1.87k Oy |
0 Takip |
56 Bölümlü Kitap |