
Başta daha az kalabalık bölümler olmak üzere belirli bir saatin sonunda gereken herşey çekilmişti. Tabi ki bu süreçte doktorumuzun da katkısı çok büyüktü
- çok teşekkür ederiz gerçekten siz olmasaydınız yarına kesin sarkardı.
- yok ne demek yeter ki annemiz iyi olsun dedi Büşra hanım .
- bundan sonrası artık genel bir karar alınana kadar sizde değil mi diye sordum
- evet evet bizde ama siz yinede tedbirli davranın çok stres falan yapılmasına ve sırtınıza özellikle dikkat edin dedi gülümseyerek
- merak etmeyin o iş bende gözüm gibi bakacağım dedim ve hastaneden ayrılıp evin yolunu tuttuk .
...
- ne zaman gideceğiz şu operasyona diye sordum kereme
- yarın yada ondan sonraki gün yeterince erteledik zaten gidelim de bitsin artık şu iş dedi . Düşünceli ve dalga geçer bir sesle
- sence Çetini bulunca bu örgüt biter mi dedim . Sırtını oturduğu koltuğa yaslayıp rahat bir tavır takınarak
- Tacettin'in verdiği bilgiler doğrultusunda ilerliyoruz ama bende sanmam üç kişiyle sınırlı olacağını dedi .
- neyse annen nasıl diye sordum bu sefer
- bugün kontrollere gittiler çıkınca Elif arayacak bende bilmiyorum durumu dedi gözlerimin içine bakarken . Kaşlarımı çatıp
- neden gözlerime bakıyorsun doğruyu söyle aşık falan mı oldun bana diye sordum gülerek . Keremin keyfi yerine gelsin diye sorduğum soruya hafifçe gülümsedi
- ben karıma ve doğacak olan çocuklarıma aşığım ayrıca Elif deyince bir değişiklik olacak mı diye bakıyordum diye bir açıklama sundu
- hiç gittiniz mi cinsiyet baktırmaya diye sordum . Konuyu değiştirmek için
- yok hatta sana şunu söyleyeyim şu lanet olası itler yüzünden daha oyayla birlikte normal kontrole bile gidemedim . Benim evde olduğum zaman ya hasta bakmıyorlar yada randevu yok diye sitem etti .
- ne zaman bakacaksınız cinsiyete yani kaç aylıkken diye sordum çünkü bu tarz şeyleri hiç bilmez kafada yormazdım
- 6 ayda tamamiyle netleşiyor biz 3. Aya gireceğiz işte diye bir açıklama sundu
- ne ara o kadar zaman geçti lan daha 1-2 ay olmadı mı dedim
- zaten bebeği öğrendiğimizde bir aylıktı derken omuzlarını hafifçe kaldırıp indirdi. Bazen acaba oyaya ya da doğacak çocuğuma haksizlik mı ediyorum diye düşünüyorum diye bir itirafta bulundu
- neden
- askerim dedi dirseklerini masaya dayarken . Doğru düzgün bir iş saatim yok , bide özel harekat görevlerinin süresi belli değil karımı doğru düzgün göremiyorum hadi diyelim bir boşluk oluştu ailemde var onlarda özlüyor bende özlüyorum öyle daha doğru düzgün hasret gideremeden bitiyor o süre
- yenge zaten bunları bilerek evlenmedimi ayrıca gayet mutlusunuz işte çocuğunuz bile olacak düşünme böyle şeyler dedim fakat bunları evli olmamam rağmen ben bile düşünüyordum.
- öyle düşünme demekle olmuyor işte . Karım göğsümde yatıyor ben sabah nasıl onu uyandırmadan işe giderim yada bir daha onu görebilir miyim göremezsem onu uyandırmadım diye bana darılır mı yada en basiti şimdi hamile ilgi istiyor ama ben yanında yokum derken derin bir soluk alıp devam etti
- göreve gideceğiz işte süresini sorsa verecek cevabım yok ama ne mutlu ediyor beni biliyormusun dediğimde ne eder gibi bir baş hareketi yaptım
- ben ve ailem bugün bu zorlukları çekiyorum belli yarın öbür gün şehit düşeceğim ama bu ülkedeki milyon tane çocuğun en azından temiz bir hayatı olucak . Benim ay yıldızlı bayrağına hiç bir kalleş el sürmeyecek ve o bayrak hep dalgalanacak dedi .
Gülümsedim çünkü hepimizin tutunma gereksinimi buydu bizden sonraki bir çocuk gülerek özgürce yaşasın bu topraklarda tedirginlik olmasın ve o bayrağa kimse el sürmesin diyeydi
- eğer birgün herhangi bir yerden sağ çıkamayıp şehit olursam oğluna benim adımı ver dedi . Saçma salak konuşma demek istedim ama yapamadım çünkü buydu bizim görevimiz . Kurşun üzerinde yürümekti . Eğer kız olursa da oyanın adını ver dedi .
- Allah şehitlikle onurlandırsın hepimizi dedim . Askeriyeyi bilmem ama en azından bizim timdeki askerler ölmeyi bir şeref kabul etmişlerdi . Şehitliğide aynı şekilde
- ha birde derken gözlerime baktı eğer bu operasyondan olur da sağ dönemezsem oyaya söyle oğlum olursa deniz kızım olursa güneş ismini koysun dedi . Kaşlarımı çattım
- neden deniz ve güneş diye sordum
- hep bir kız çocuğu babası olmak isterdim . Ve eğer kız çocuğum olursa bu hayllerimi gerçekleştirmemdeki en büyük ışığım güneşim olur . Oğlum ise mavi gözlü olsun. Deniz gibi gözlerle ve dalgalarla düşmana korku versin ama benim yolumdan gitmesin dedi . Oğlunun o yolda gitmesini istemiyordu çünkü biz şehadet yolunda yürüyorduk .
- fakat bence yine de oğlunun yolundan gitmesini isitiyorsun dedim gözlerine bakarak
- açıkçası evet . Bu kutsal mesleği yapmasını isterim derken derin bir nefes aldı ama korkarda derken bakışları bir alana odaklandı neyse ne büyüyünce kendisi seçer haydi bizde gidelim dedi ...
2 gün sonra
Toplantı salonunda hepimiz yerimizi almış keremi bekliyorduk . Sabah gruba attığı mesajda operasyanun bugün olacağını söylemişti . Herkes bir şeyden sohbet ederken açılan kapı ile herkes kapıya taraf döndü.
- dikkat derken yanında albayda içeriye girdi . Kerem yeşil gözlerindeki hissizlikle tekrar
- Nurettin yaşar hazır ol dediğinde komuta uyup hazır ola geçtik
- Nurettin yaşar rahat dediğimde tekrar hepimiz aynı anda komuta uyduğumuzda son sözlerini söyledi
- Nurettin yaşar oturabilirsiniz
- saol hep bir ağzından kurduğumuz cümle ile aynı anda sandalyeleri çekip yerlerimize oturduk .
- evet çocuklar lafı uzatmayacağım . Göreviniz oldukça zorlu çünkü bir örgütü bitirmeye çalışıyorsunuz . Planlamalarınız çok iyi ve bu sizi daha önde kılıyor . Şuanda gideceğiniz görevi komutanınız size eminim önceden anlatmıştır . Benim tek söyleyebileceğim şey başarılı bir operasyon olsun ve kendinize dikkat edin Allah'a emanet olun dedi hep bizimle ilgilenen Özkan albay
- saol dedik hep bir ağızdan . Hafif bir baş selamı verip çıktı odadan ve çıkarken kereme güven verem bir bakış atıp elini omuzuna koydu .
- sana güveniyorum dedi ve kapı eşiğinden sonrasında gözden kayboldu . Kerem bize dönerek
- albayı duydunuz bizden beklenen büyük hatta belki imkansız bile diyebilirsiniz fakat bit türk askeri için hiçbir zaman bimkansız yoktur . Rabbimin de isteği ile başarılı bir operasyon olur inşallah .herkes plana sadık kalsın şimdi gidip hazırlanabilir siniz başka arkadaşlarda taceettini hazırlıyor dedi .
- komutanım sorması ayıp ben daha yeni yeni sizinle beraber operasyonlara katılıyorum acaba böyle ne bileyim bi kutlama yemeği falan mı yapsak dedi Göktuğ çekinerek . Kerem gülümseyip
- çok haklısın aslanım biz daha önce neredeyse hiç yapmadık size sözüm olsun hadi bu operasyon başarılı sonuçlanırsa güzel bir mangal keyfi yaparız hazır havalarda çok soğuk değilken dedi Kerem
- komutanım varya siz cansınız can dedi Barlas
- ne canı olum can az kalır komutanım valla siz muhteşemsiniz ya dedi ali
- komutanım mangalda güzel kızları da vardır değil mi ama dedi Uraz
- tamam ulan cıvıtmayın görevde cıvıklık yaparsanız hepinizi gebertirim ona göre mangalıda rüyanızda görürsünüz dedi kerem.
- aman be komutan sanada birşey söylemeye gelmiyor diye takıldım bende
- yavuz sen bu aralar çok kaşınıyorsun derken hepimize göz gezdirdi . Görevden geldiğimizde sizi güzel bir iştinayamı koysam ne yapsam dediğinde herkesin gözü sonuna kadar açıldı çünkü kerem en acımasız iştimalari yapardı
- komutanım acıyın dedi Ali
- komutanım yavuz komutanına yapın o konuştu biz birşey demedik dedi emir .
- ulan insan vatanını bu kadar kolay satmaz hainler dedim sandalyeden kalkarken
- komutanım zaten vatanı bu kadar kolay satmayız dedi Göktuğ .
- herşeyde lafları var susun lan gidin giyinin onbeş dakika içerisinde kapının önünde sizi görmezsem görevde kaytarmaktam tutanam yazarım vallahi dedim . Herkes bir anda suspus olup yürümeye başladılar...
Hepimiz alama inen helikopteri izlerken Elif geldi
- abi diye bağırdığı da tüm tim olarak Elif'e döndük.
- güzelim dedi Kerem soru soran bir sesle . Yanımıza koşar adımlarla gelen Elif
- göreve gidiyormuşsunuz dedi üzgün bir sesle bu sırada hepimize tek tek baktı.
- öyle oldu güzelim derken şalının uçları helikopterin şiddetiyle uçuyordu .
- başarılar o zaman hepinize Allah'a emanet olun dedi ve kereme sarıldı. Kerem elife karşılık verdiğinde ayrıldılar Elif tekrar hepimize bakıp
- iyi operasyonlar dediğinde timden bazıları baş selamı verdi fakat Ali ve Uraz gibi büyük beyinliler
- saol yenge dediler . Herkesin bakışları onlara döndüğünde
- ne yengesi lan diye bağırdı kerem
- komutanım sizin kardeşiniz diye ne diyeceğimiz bilemedik derken Ali ufaktan bana göz attı .
- ismiyle seslen bacım de lan yenge ney
- komutanım bir bakmışsınız belki de yengemiz olmuş dedi Uraz
- lan siz görev öncesi beni delitmeyemi çalışıyorsunuz lan diye bağırdı kerem . Bu sırada helikopter alana giriş yapmıştı
- boşver senin sinirlerine oynuyorlar çok takma dedi Süleyman abi
- abi görmüyor musun ya beni sinirlendirmeyi için resmen ekip kurmuşlar dediğinde hiçbirimiz kendimizi tutamayıp kıkırdadık . Kerem daha fazla sinirlenip
- binin lan helikoptere hepinizi gebertirim dedi. Elif'i son kez anlından öpüp hepimiz bindikten sonra Süleyman abiyi ilk bindirip sonrada kendisi bindi . Kapıya çıkan Özkan albaya son kez asker selamı verip kapıyı kapattı ...
3 gün sonra
- annem hadi bak çıkalım sonrada yengemin yanına gidicez daha . Şirin sende daha az süslen. Babaya! Diye en sonunda sinirlenmiş olabilirdim
- sinirlendirmeyi benim kızımı biz sizi beklemek zorunda mıyız dedi babam elini omuzuma atarken . Gülümseyerek başını kaldırıp babama baktığımda anlıma sıcak bir öpücük kondurdu ve beni kendine daha fazla çekti
- ay yeter geldik be patlamayın dedi annem . Şirin odadan çıkıp babam ve beni görünce kaşlarını çatıp mızmız bir sesle
- banane ya hep ablamı seviyorsunuz gelmiyorum ben dedi ellerini göğsünde bağlarken . Dudaklarını büzüp babama bakarken beni bırakıp ona sarılmasını istediği belliydi .
- gel buraya Küçük cadı dedi babam beni bırakıp onun yanına gideceği esnada şirin gülümseyerek sarılmak için ellerini açtı . Bi anda babamın kolundan tutarak
- hayır ya bana sarılıyordun boşver onu dedim mızmız bir sesle
- ya sen bıraksana adam.beni senden daha çok seviyor dedi şirin
- ya senin neyini sevicek be aaa diyerek babamın koluna maymun gibi sarıldım
- bı kere ben en küçük kardeşim yani en sevilen ve sen ortanca cadısın çık şurdan deyip oda babamın diğer koluna yapıştı . Babam şuh bir kahkaha patlatıp
- Rümeysa gel kızlarına bak dedi babam bağırarak . Annem banyodan çıkıp bize baktığında yüzünde çok içten bir gülümseme oluştu . Oda oyunbozan bir tutumla
- salın kocamı dedi ve babamı ikimizin de arasından kurtardı .
- senin kocansa bizimde babamız dedik aynı anda şirin ile ve ellerimiz göğsümüzde bağladık . Annem bu sırada babama sarılmıştı babamda içten bir ifadesi ile ona sarılıp başının tepesine bir öpücük kondurdu. Annem solgun yüzünü babamın göğsünden kaldırıp ona bakıp gülümsedi .
- neyse çıkalım hadi diyip hepimiz evden diyip çıktık ...
Şuan annemin içeriden çıkmasını bekliyorduk çünkü yanına kimseyi almamışlardı. Hepimiz duvara yaslanmış bir şekilde beklerken içeriden şükürler olsun ki annem ve doktoru çıktı.
- anne dedim hemen yaslandığım duvardan doğrulurken .
- bu zaten son muayeneydi siz artık gidebilirsiniz tüm muayene sonuçları çıkınca zaten sizi araycaklardır dedi tatlı hemşire kız
- tamamdır çok teşekkür ederiz çok ilgilendiniz bizimle dedim en içten gülümsemeni ona sunarken . Ki gerçektende geldiğimizden beri bizimleydi kız .
- sen iyimisin gidelim mi diye sordum anneme
- iyiyim iyiyim haydi gidelim dedi. Babam kollarını açmış bir şekilde annemi beklerken annem yanına gidip göğsüne sokuldu ve onlar önde ben ile şirin arkada yürümeye başladık .
- nereye gideceğiz şimdi diye sordu şirin bana
- yengemlere yemeğe dedim ...
- anne hoşgeldiniz buyrun dedi yengem kapıda bizi karşılayarak . Herkes içeri geçtiğinde en son ben kaldım
- çok yormadın değilmi kendini dedim . Başını sağa sola salladı fakat yüzünde değişik bir ifade vardı . Bunu takmamayı tercih edip bende içeriye adımladım .
- eee ben zaten sofrayı kuruyordum ona devam edeyim hep birlikte yeriz dedi yengem . Fakat birşeyler olduğu çok belliydi .
- iyi bende sana yardım edeyim çok ayakta durma sen dedim ayaklan8rken
- yok yok sen otur canım misafirsin dedi beni geri yerime oturtmaya çalışırken . Neyse en sonunda bir şekilde yengemden kurtulup mutfağa geçtim . Masanın bana göre tamamı hazırdı daha ne koyacaktık ki
- daha ne girecek yenge bu masaya
- ya bak yok işte haydi sen içeri git bende bir iki şey koyucam zaten
- ya sen neden beni kovuyorsun ayrıca bu koku nereden geliyor dedim . Mutfağın neredeyse tamamını sarmış olan bir yanık kokusu vardı . Yemgeme baktığımda yere bakarak fırından dedi. Fırının önüne gelip kapağı açtığımda içerisinde kömür olmuş bir kek görmeyi beklemiyordum .
- gülme sakın bak gebertirim seni dedi yengem . Dudaklarımı gülmemek için birbirine bastırırken keki fırından çıkardım .
- hadi keki anladımda kabı nasıl yaktın ne yapıyordun bu kek buradayken dedim en sonunda gülerek . Ben bizbize olduğumuz için muhtişim bir kahkaha patlattığım için yengemin bu muhtişim şaheserini herkes gördü . Annem , şirin ve babam gülmemeye çalışırken bende kendimi tutmaya çalışıyordum .
- neyse ya salın benim kızımı haydi sofraya geçin dedi annem yüzündeki tebessümle . Ben hemen yengemin yanına adımlayıp.
- nee yaptın bu kek böyle olurken söylesene ya valla merak ettim dedim. Bunu dediğimde neyi hatırlamış olacaksa güzelim mavileri doldu .
- abini dedi sesi ağlamanın eşiğindeydi. Normalde ağlar mıydı bilmiyordum fakat hamile olduğu için daha fazla üzülmüş ve kafaya takmış olmalıydı . Onu kendime çekip sarıldım . Hemen gözyaşları omuzlarımı ıslatırken
- abime hiçbirşey olmaz merak etme dokuz canlı o ben test ettim dediğimde ağlarken güldü .
- neyse haydi bizde geçelim dedi ve son olarak bizde sofraya geçip yemeğe başladık ...
Yaklaşık üç saatinde yengemlerdeydik. Annemin yorulduğu her halinden belliydi çünkü en az birkaç günde yapılacak olan tüm tahlilleri bir günde yapmıştık .
- annem dedim babamın kolunda neredeyse uyuyakalacak olan kadına . Haydi siz gidin geç oldu zaten ben birkaç gün yengemle kalayım dedim. Yengem kafasını hızla bana çevirince
- öyle bakma boşuna abim senin üzülmeni istemez dedim kulağına fısıldayarak .
- iyi kızım biz gidelim o zaman sizde yaramazlık falan yapmayın dedi babam . Yüzümdeki sinsi gülüşle yengeme döndüm . Babamın yaramazlık lafından kastı en son burada kaldığımda diğer lojmandakiler azıcık fazla sesli şarkı açtık diye abimi aramış ve eğer şarkı sesi kesilmez ise bu durumu amirlerine bildireceklerini söylemişti .
- yok baba yok biz akıllandık dedim gülümseyerek babama ve hepsini evden gönderdim .
- uykun varmı senin diye sordum yengeme . Yorgun mavileri beni onaylar şekilde açılıp kapandığında gülümsedim .
- haydi o zaman ilk seni yatıralım dedim ve onu kolundan tutarak yatak odasına doğru götürdüm . Bugün fazlasıyla yorulmuştu zaten . Daha çıkmayan hamilelik göbeğiyle yatağın üzerine oturudğunda başındaki Karadeniz yöresi tarzı olan yazmayı çıkardım büyük ihtimalle çeyizine konulan bir yazmaydı.
Yengem makyaj yapmazdı sadece özel günlerde doğal bir makyaj yapardı çünkü ne kendisi nede abim seviyordu . Kömür karası olan siyah saçlarını açtım ve onları elime olarak elimde dağıttım . Beyaz teni ile uyum içerisinde olan siyah saçları yüzüne aheste aheste dökülürken bende makyaj masasının üstünde duran gözüme kestirdiğim tarağı alıp yengemin arkasına oturdum.
- abinin kopyası gibisin dedi yengem ağlamklı sesiyle .
- neden ki diye sordum saf bir sesle . Bu sırada tarağı yavaşça aşağıya doğru hareket ettirdim
- abimde aynı böyle yapıyor her gece sadece derken derin bir nefes aldı . O saçlarımı açtığında önce baya yüzümü inceliyor sonra yanağımı öpüp yeni taramaya geçiyor dedi . Yüzümdeki gülümsemeyle taradığım saçlarına baktım .
- sonra kesin narince taradığı saçlarını sağ omuzundan aşağı salıyor , kokluyor ve en sonda öpüyordur dedim. Bi anda bana döndüğünde
- sen bunu nerden biliyorsun ben sana hiç anlatmadım ki dedi . Gülümsedim
- abim hepimizin saçlarını çok severdi ve hepimizin saçlarına bunu yapardı dedim. Özellikle küçükken anneme aşık bir çocuktu , annemin saçlarıyla oynamak için kavga ederdik dedim burukça gülümseyerek
Umarım tekrar uğruna kavgalar ettiğimiz o saçlar olur
- sanırım sadece bunları yapıyor abim diye sordum yengeme . Dolmuş gözlerini bana çevirip sanki gözlerinin arka planında abim canlanıyormuş gibi burukça gülümsedi
- hamile olduğumdam beri ilk yanağımı öper sonra da eğilip karnıma küçüç, küçük öpücükler bırakır . dolan gözleri boşalmasın diye yüzünü buruşturup birden bana döndü. Elif ben bu kadar güzel hayal etmemiştim dedi . Kerem bana çok bakıyor , çok güzel ilgileniyor. Hafifçe boşalan gözlerini gizlemek için başını başka yöne çevirdi . yüzümdeki gülümsem ve ağlama isteğiyle tekrar başını benden taraf çeviren yengeme odaklandım. Elif ben keremden bu kadar güzel bir eş bir baba olacağını tahmin etmemiştim dedi ve gözyaşlarının gözlerini terketmesine izin verdi. Omuzlarından tutarak onu kendime çektim . buradayım dercesine kollarımı ona sarıp çok güzel ve eşşiz kokan saçlarına burnumu dayadım . Küçük ve yardıma ihtiyacı olan bir çocuk gibi titreyen omuzlarıyla ağlamaya devam ederken iyice göğsüme sokuldu . O an tek bir cümle oturdu beynime
Yengem abime fazlasıyle aşıktı ve onu gereğinden fazla özlüyordu...
Bölümünüz kullanıma açılmıştır efendim bdnshdkd
Yemin ederim ne yazdığımı unuttum bölümde düzenlerken hatırladım şuan tekrar unuttum dhsmjd
Neyse Elif'e yenge demelrini oyanın keremi özlemesini , keremin çocuklarının ismini belirlemesini falan nasıl buldunuz lütfen helsini yazın yorumlara
Sizi seviyorum oy ve yorum yapmayı unutmayın 🌺 ❤️ 💕
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 21.66k Okunma |
1.87k Oy |
0 Takip |
56 Bölümlü Kitap |