
Kurşun kolumu sıyırmıştı. Camın sesiyle Elif hemen ellerini başının üstünde tuttu . Halbuki küçük bir ses çıkmıştı . İç sesim
Bu kıza neler yaşattılar böyle . Dedi
Bilmiyordum fakat öğrendiğimde hepsini geberteceğime emindim . Hemen aralanan gözleri beni buldu . Mecalsiz sesi
- çagkan iyi misin diye sordu . Ona cevap vermeden önce Aliye arabayı çalıştırmasını söyledim . Hemen karşıya geçip Elif'in başını kucağıma alabileceğim şekilde oturdum . Başı kucağımdayken hala bana bakıyordu .
- iyiyim ben iyiyim güzelim . Dedim huzurla tekrar gözlerini kapattı . Yüzünü inceledim dudağında bir kan izi vardı yüzündede küçük sıyrık ve izler . Ali
- abi geldik dedi ve hemen arabadan inip sedye diye bağırmaya başladı
- Elif'im geldik hadi kalk dediğimde yavaşça gözlerini araladı ve doğrulmaya kalkıştı . Ellerini iki yana koyup doğrulmaya çalıştığında sırtı ağrımış olacakki yüzünü buruşturdu
- kalkma dur öyle dedim ve arabadan indim . Gelen kişilerde hemşirdi . Yani erkek hemşire . Onlar taşıyacağını ben taşıyayım diyerek Elif'i araban çıkarıp kucağıma aldım ve sedyeye yatırdım . Sedyeyle beraber gittim, fakat sadece yoğun bakım alanına kadar .
3O dk sonra
Doktor sonunda gelmişti Elif'in aileside buradaydı .
- durumu nasıl lütfen bişey söyleyin doktor beyim nasıl benim kızım . Bu konuşan Elif'in annesi Rümeysa hanımdı .
- durumu şöyleki sırtına çok fazla darbe almış bazı kemiklerde ezilmeler falan da var iki gün kadar yoğun bakımda tutup sonrasında normal odaya alıcağız eğer tedaviye farklı bir tepki vermezse . dediğinde Rümeysa hanım ağlamaya başladı . Kerem annesini kendine çekti ve hepsi hirbirine sarıldılar . Bu mutlu aile tablosunu izlerken Elif adına gerçekten sevinmiştim . En son Kerem yanıma geldi
- ne kadar benide getirmesende kardesimin hayatını sen kurtardın . Dedi ve sarıldı bende karşılık verdim . Sonra yanımıza Elif'in annesi Rümeysa hanım yaklaştı . Kerem beni tanıttı
- sağolasın oğlum kızımın hayatını kurtarmışsın Allah ayağınıza taş değdirmesin dedi ve oda bana sarıldı . Ve ben 17 yıl sonra birinden bu kadar içten bir şekilde oğlum lafını duydum . Sarılışında bir anne şefkati vardı ve bana
Annemi hatırlatıyordu.
Sanki annemmiş gibi ona sarıldığımda gözlerimden akmak isteyen yaşı yeni farkettim ve herkesin bize olan bakışlarını . Ayrıldıktan hemen sonra gözümü çaktırmadan sildim
- ne zaman istersen kapım hepinize açık oğlum . Dedi ...
İki saat kadar daha orada kalıp Elif'i camın ardından izledim . Uyanmamıştı hala . Keremin yoğun isteği üzerine eve gittim . Önce duş aldım sonra saccademi serip namazımı kıldım . Namazın dua kısmında Elif'e dua ettiğimi farkettim . Yüzüm mutlulukla güldü Allah hala dua etmeme izin veriyor ve hala onu aklımdan çıkamıyorsa vardır bir sebebi dedim. Başımı benim yüzünden kaçırılan bir kadını bulmanın huzuruyla kapattım...
Kerem aradı Elif hakkında bilgi verdi hala uyanmamıştı. Hastneye gitsem bir işe yaramıyacaktı . Evde canım sıkıldığı için askeriyeye gitmeye karar verdim . Üzerimi giyinip çıktım . Askeriyeye geldiğimde tanıdıklarım bir masada toplanıp çay içiyordu benim geldiğimi görünce ayağa kalkıp selam verdiler. Oturmalarını işaret ettim ve bende yanlarına oturdum .
- Hayırdır ne konuşuyordunuz bakayım . Hepsi birbirine baktı benden gizledikleri birşey vardı
- komutanım Ali birini seviyormuş dedi Uraz . Ali hemen karnına hafif bir dirsek geçirdi anlaşılan bilinmesini istemiyordu. Bende zorlamadım . Süleyman söze girdi evliydi o akıl veriyordu aklısıra
- komutanım ben çayı bile iki şekerli içiyorum .
- ne alaka şimdi dedim kaşlarımı çatarak .
- beraber eriyoruz işte komutanım . Herkes kahkahaya boğuldu .
- oğlum biz sanki 30 şeker atıyoruz halay çeksinler diye . Bu sefer bende dahil hepimiz güldük ...
2 gün sonra
Elif yoğun bakımdan çıkmış normal odaya alınmıştı . Bende sözde onu görmek için gelmiştim fakat ailesi buradayken doğru olmazdı biliyordum . Kerem ve eşi birşeyler konuşuyor, babası camdan dışarıya içli içli bakıp çay içiyor ,annesi ve kardeşi ise Elif'in yanındaydı . Herkes odadan çıkınca annesi benim girmek istediğimi bildiği için
- oğlum sende gir bi konuş hem senide merak etmiş zaten dedi . Başımı salladım fakat bir cümleye takılmıştım
Senide merak etmiş
Elif benimi merak etmişti . Kapısını tıklatıp yavaşça araladım . Yatakta sırtını başlığa yaslamış bir şekilde duruyordu beni görünce burukça gülümsedi
- girebilir miyim
- gir sorun yok dedi . Kapıyı kapatıp içeri girdim . Elif'in yanındaki koltuklardan birine oturudm .
- yaraların nasıl çok yara aldın mı?
- yaralandın mı hiç ? Aynı anda sorduğumuz soru karşısında gülümsedim
- yaralanmadım sen cevap ver dedim
- yok yani çok ,çok ağrımıyor hem . Sanki kendini bu yönde ikna etmeye çalışır gibiydi sırtını az çok görmüştüm ve gerçekten mahvetmişlerdi sırtını .
Bende onları mahvedecektim
Fakat konuyu ona o anları hatırlatmamak için uzatmadım
- açmısın yemek yedinmi hiç
- yok yedim birşeyler . Sen neden kaçırıldığımı falan biliyormusun . Bunu bilmek ister gibiydi
- neden kaçırıldın.sustu .
- çokmu şiddete maruz kaldın. Sustu . Yanına yaklaştığımda korkuyla gözlerime baktı . Kahretsin benden bile korkuyordu.
- Elif lütfen bak neden kaçırıldığını biliyorum ama o itlerin canına okumama için bana sana ne yaptıklarını söyle dedim
- sonra konuşsak dediginde hiç karıştırmadım bu konuyu sadece başımı salladım ve koltuğa yayıldım . Öyle boş boş duruyorduk ve yaklaşık 20 dakikadır odadaydım . Elif'in uykusu gelmiş gibiydi
- uyu sen dedim
- buradamı kalıcaksın
- yok sen uyuduktan sonra çıkacağım . Dediğimde başını salladı. Ne kadar belli etmesede korkuyordu ve bu korkuyu yenmesi için elimden gelen herşeyi yapacaktım . Yatağa uzanmak için ellerinden destek alarak sırtını eğmeye çalıştığında yüzü buruştu ve küçük bir inledi . Hemen yanına gittim . Ellerinden tutup yatağa uzanmasında yardım ettim . Elif elimi tutarken
- rahatmı dedim yastığını düzletirken .sadece başını salladı . Tam odadan çıkmak için gidecemtim ki kolumdan tuttu.
- yüzbaşı ben uyuyana kadar en azından kalsan olmazmı. Sesi aşırı utangaç ve kısık çıkmıştı .
- yada abimi falan çağır dedi . Gerek yoktu gidip tekrar yanındaki koltuğa oturudum elini kolumdan çekti ve teşekkür etti ...
Elif'in uyuduğuna emin olduğumda dışarı çıkış ailesine gidip dinlemelerini benim burada olacağımı söyledim . Kerem ilk başta ters ters baksada bana güveniyordu annesinde öyle kardeşi ise imayla bana bakıyordu . Gözlerimi kısarak ona baktığımda gülümsedi. Hepsini gönderdikten sonra tekrar odaya gittim koltuğa yattım ve Elif'i izlemeye başladım . Ne kadar zaman geçti bilmiyorum fakat Elif ve bana yemek gelmişti . Gelen yemeğin tadına baktığımda askeriyeden daha kötü olduğunu gördüm . Elif bunu nasıl yiyecekti .
- çağkan sen gitmedinmi ? Yeni uyandığını belli eden sesiyle bana söylediği cümle karşında ona döndüm
- hayır dedim hep buradaydım .
- annemler nerde hiçmi gelmediler
- yok yani buradalardı fakat hepsini evlerine gönderdim yani şuan sadece ben varım dediğimde tamam anlamında başını salaldi. Bı anda ikimizden birinin karnı guruldadı. Ben değildim Elifti. Utangaç bakışlarını karnına indirip birşeyler söyledi . Gülümseyerek
- açmısın diye sordun
- yani birazcık çok az
- miden öyle demiyor ama sanki dediğimde gülüyordum . Yüzüme baktı ve
- gülme ya ne yani ben acıkamaz mıyım dedi.
- ben bişi yapmadım
- bana gülüyordun
- napayım söveyimmi
- gebertirim seni dediğinde ikimizde güldük .
- yemekler güzel değil aynılarını sipariş vereceğim dayanabilirsin değilmi . İmalı soruma karşılık gözlerini kısarak bana baktı
- ederim tabi ederim ama seni dövmemek için ne kadar sabrederim işte o soru meçhul dedi . Gülerek hemen sipariş verdim ...
Siparişler gelmisti . Hastane masasını Elif'in yatağına çekip doğrulmasına yardımcı oldum ve yemekleri masaya koydum .
- kendin yiyebilir misin ?
- yerim sıkıntı yok . Dedi ve yemeğe başladık . Fakat çok fazla ara veriyordu daha vücudu eski dinç haline dönmediği için kolu çabuk yoruluyor olmalıydı. Kendi çorbamı kenara bırakıp yanına gittim ve elinden kaşığı aldım
- ben yiyebilirim
- senin o küçük yiyişlerini bekleyemeyiz küçük hanım . Sinirle bana baktı . Sıcak çorbadan bir kaşık alıp ağzına doğru götürdüm . Ucundan biraz alıp yüzünü buruşturdu
- üfle çok sıcak dedi aklınca benden intikam alıyordu . Kenardaki limonu alıp çorbaya sıktım bana garip garip bakarken çorbasınıda üfleyip ağzına verdim.
- çocuk muyum ben ya ver şunu yiyebilirim ben .
- çocuksun küçük hanım çocuk rahat dur valahi üzerine dökerim
- yağ bana bak ben çocuk falan değilim ayrıca git kendi çorbanı iç sen
- sana içirmek daha cazip geldi . Dedim fakat ikimizde odaya girmiş ve bizim son üç dört konuşmamızı duyan ve bize gözlerini kısmış bir şekilde elindeki paspasla bakan Merih teyzeden habersizdik ...
Selammm yeni bölüm buyrun efenim çok soruldu . Sizce Ali kimi seviyor olabilir yada Merih teyze bu durum karşısında ne yapacak. Ve size küçük bir sır vereyim kaossuz bölüm yazmak aşırı sıkıcı ve aklıma hiçbirşey gelmiyor bu yüzden gelecek bölüme kaos koysak olurmu 👉👈bsnabdnsbd neyse yorum atmayı ve yıldıza basmayı unutmayın
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 21.66k Okunma |
1.87k Oy |
0 Takip |
56 Bölümlü Kitap |