
çok yakında kitabı sonlandırıcağım biliyorum sonlara doğru bölümler çok kötü olmaya başladı ve çok fazla okunma kaybı aldı vede bölümleri çok beklettiğim için olduğunuda biliyorum kusura
bi önceki bölümde oy sınırı getirmiştim ve üçte biri kadar bile oy gelmedi açıkçası burda az da olsa bir emek vermeye çalışıyorum ve sadece bir yıldıza basmayı çok görmeniz beni çok üzdü açıkçası her neyse daha fazla uzatmayacağım yine bazı yerler belkide çok saçma olabilir kusurları göz ardı ederseniz sevinirim iyi okumalar dilerim
1 hafta sonra
yavaş yavaş hem mental hemde fiziksel sağlığımız iyiye gidiyordu yağmur ufak çaplı bir depresyon içersindeydi asminin gözü günden güne iyileşiyordu havin kendini yeni yeni topluyordu barlas ile birlikte bahçede hergün yürüyüş yapıp ilaçlarını düzenli almayı unutmuyordu
havin barlas ve kızlar bahçedeki çardakta oturuyorlarda ve yanlarına berk de geldi geçen iki hafta içersinde herkesin moralini yükseltmek için elinden geleni yapıyordu ve başarıyorduda "selam gençlik nabersiniz bakalım"
havin buruk bir gülümseme ile cevap verdi "iyi olmaya çalışıyoruz be berkom" yağmur boğazını temizleyip söze atıldı " havine katılıyorum,gelsene yanıma " " geliyim" berk te yanlarına katıldı ve sohbet etmeye başladılar olabildiğince normal konuşmaya çalışıyorlardı sanki hiç birşey olmamış gibi ve bir anda bir ses yükseldi "yavrruuuuuuuuummmm" herkesin bakışları ön bahçeden gelen sese doğru döndü kendilerine doğru koşan 50-60 yaşlarında bi teyze geliyordu "oğluşum nerde" herkesin garipspyen bakışları kadının üzerindeyken havin bian gülmeye başladı berk ise oturudğu koltuğun yastığını alıp kafasını koltuğa gömdü "oğluşum nerde söylesene , heh berkimmm oğluşum annen geldi noldu sana bakiyim" gelen berkin annesi neslişah teyzeydi havin hafiften doğrulup "hoşgeldin nesli teyze" neslişah teyze inanamayan gözlerle havine baktı ve gözleri doldu " ahh benim havin kızımmm" diyip sıkıca sarıldı "ne yaptılar kuzum sana iyi misin bi yerin sızlıyomu güzel kızım" havin gülümseyip geri oturdu "yok teyze teşekkür ederim" neslişah teyze sevecen bir şekilde gülümseyip yönünü döndü ve yüzü sertleşti berki koltukta saklanmış halde görmek nu sinirkendirmişti "berk kaldır kafanı" diye sert sesiyle bağırdı berk yavaş yavaş kafasını kaldırdı "hoşgeldin anne" nesli teyze ayağındaki tahta sandaletini çıkardı ve berke vurmaya başladı "seni varya hiç annem nasıl diye sorup etmiyon sonra hoşgeldin anne eşek sıpası seni ne işin var senin mafyayla silahla ne yapıyosun burda hı " berk kafasını koruyarak konuşmaya çalışıyordu "yav anne bi dur ahh acıyo kadın dursana ne vuruyon" nesli teyze durmadı "sus anneye ses yükseltilmez Allah taş eder" diyip söylenmeye devam etti en son berk arkasına bakmadan ön bahçeye giderken kafasına sandaletin teki geldi " ahhh" "getir o sandaleti çabuk buraya" herkes onlara gülerken berk mecburi sandaleti alıp geri götürdü " koy bakıyım önüme " eğilip ayağının yanına sandaleti bıraktı ve doğruldu " hıh aferin benim oğluşuma yakışıklım benim " berk garip garip bakıp " daha demin sövüp dövmüyo muydu bu kadın beni tövbe Yarabbim bipolar mısın kadın sen " nesli teyze kafasına bir sille çakıp kaşlarını çattı "şşttt anneyle düzgün konuş vallahi yüzün gözün kayar"
araya yağmur girdi "kaymasın ya affet teyze dövme artık yazıktır hı" nesli teyzenin her çaktığı silleye yağmurun içi gidiyordu nesli teyzenin ürkütücü bakışlarına mahsur kalmıştı ama şimdi "sen kimsindir de benim şaklabanı koruyorsun" yağmurun hem utançtan hemde nesli teyzenin ürkütücü bakışlarında yüzü iyice kızarmıştı "şeyyy-" havin yağmurun sözünü böldü çünkü yağmurun ne kadar konuşursa konuşsun işi batırıcağını biliyourdu "boşver onları neslim benim gel otur özlem giderelim çok özledim nerelerdein sen " nesli teyze havine dönünce daha demin olanların hepsinin unuttu ve alıngan bir sesle " benim nerde olduğum belli köyde oturup duruyoz asıl sen söyle bakıyım neden hiç gelmiyon yanıma vallahi çok alındım sana " havin elini nesli teyzenin bacağına koydu "affet neslim ni yürlü vaktim olmuyorki çalışmaktan " yaşadıklarını neslişah teyzeye anlatamazdı çünkü neslişah teyzenin kalbi vardı ve bunları duyarsa kaldırabilir miydi şüpheliydi "gel arada yanıma özletme kendini ben koskoca kadın sizin ayağınıza geliyorum resmen " barlas araya girdi " kusura bakmayasın hanım teyze" nesli teyze sorgular bir şekilde bir havine bir barlasa baktı "sen kimsindir bey oğlum" deyince havinle birlikte yüzüklerini gösterince nesli teyze şaşkınlıktan bembeyaz oldu "kız senin baban nasıl izin verdi kaçtın mı" diyince havinin yüzü düştü ama barlas toparladı "kimsenin kimseden izin aldığı veya kaçtığı yok-" "kurtuldum o alkolik pislikten nesli teyze o benim babam değil" ortam iyice yine gerilmeye başlıyordu ama sonra berk yeni konu açtı ve sohbete devam ettiler asmin de orda hiçbir konuya dahil bile olmadığı için eve girdi ve yukarı çıktı kendi odasına girdi ve yatağına oturdu o sırada odanın kapısı açıldı ve içeri mert girdi ikiside şaşkınlıktan birbirine bakarken asmin konuşmaya başladı "bi sorun mu var mert abi" dediğinde mertin yüzü kasıldı "burası benim odam" dediğinde asmin utançtan kızarmıştı "kusura bakma bi göz sarılı olunca karıştırmışım " "yok sorun değil " asmin tam ayağa kalkarken mert kapıyı kapattı " asmin konuşalım mı" sorgular bi şekilde baktıktan sonra " tamam ne konuşucağız" mert balkondaki masaya oturdu asmine karşısındaki sandalyeyi işaret etti " otursana "
"asmin uzatmayacağım hemen konuya giricem " "korkucağım bir konu mu ne konuşacağız" "asla korkucağın bir durumu asla konuşmam " asmib onaylar şekilde başını salladı ve konuşmasını bekledi "dediğim gibi uzatmayacağım asmin ..................asmin ben seni seviyorum bana abi demene çıldırıyorum seni köpek gibi başkalarından kıskanıyorum sana aşık oldum ben beni kendine aşık ettin asmin eğer isttemezsen bir daha karşına çıkmam evet bir evin içinde birlikte olabiliriz ama yüzüne gözükmem " asmin şaşkınlıktan bayılabilirdi evet şaşkınlıktan bayılmaktan bahsediyoruz asla böyle bir konuşma beklemiyordu ve ne diyeceğinide bilmiyordu asminin birşey söyleyemediğini farkedince mert kalktı ve odadan çıktı uzaklaşmaya ihtiyacı vardı asmin ise o sandalyeden kalkmadı ertesi günlerde de mert ile hiç karşılaşmamaya başlamıştı ve bu canını sıkmaya başlamıştı mutfağa giderken havini gördü " havin iyi misin " havin gülümsiyerek asmine baktı neredeyse tamamen iyileşmişti "bomba gibiyim sen" "beni boşver merti gördün mü" havin şaşırmıştı ilk defa merte abi demiyordu garipseyerek "çardaktaydı en son " dedi der demezde asmin dışarı fırlamıştı kendini tam arka bahçeye giderken durdurdu "bi saniye ben ne yapıyorum neden yanına gidiyorumki ama görmekte istiyorum ama gitmeden de göremiyorum ben salak mıyım ya "
bölüm sonu beğenmişsinizdir inşallah eğer çok yorucu olmazsa oy ve yorum yaparsanız çok sevinirim bir sonraki bölümde görüşürüz nüyük ihtimal kitabı yarın bitirebilirim kesin olmamak ile birlikte aklımda bi takım fikirler var mesaj panosuna birazdan ekliycem oraya bakarsanız sevinirim
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 84.45k Okunma |
3.58k Oy |
0 Takip |
43 Bölümlü Kitap |