29.Bölüm

B12 hafızalı yazarınız hangi mevsimde olduklarını, yazdıysa da unutmuş olabilir birazcık🤏🏻. O yüzden siz bozuntuya vermeden yaz mevsimindeymiş gibi okumaya devam edin tamam mı🥲.

- 3 Ay Sonra -

Eza ile buluşmak için yaptığımız planın üzerinden tamı tamına 3 ay geçmişti. Aslında buluşmayı ayarlasak da Eza'nın acilen geri dönmesi gerektiği için onsuz bir buluşma gerçekleşmiş oldu. Ancak yine de numarasını almış ve onu whatsapp grubumuza eklemiştim. Bu sayede hem Murat ile daha fazla konuşuyor hem de bizim çocuklar ile arkadaş olmuştu. İşte Delfin zekası budur arkadaşlar!

Ertelenen buluşmadan sonra araya Selen ve Ayşe'nin okulu, sınavı gibi şeyler de girdiğinde anca şimdi buluşabilecektik.

Kızlar bu sene liseyi bitirmiş ve üniversite sınavına girmişlerdi. Ayşe'nin dersleri aramızda en iyi olandı. İsterse baskıcı ailesinden kurtulup başka şehirde üniversitesini okuyabilirdi ancak bizi bırakmak istemediği için Selen ile birlikte açık öğretime geçmeye karar vermişti.

İkisi de aynı bölüme yazılacaktı, fotoğrafçılık ve kameramanlık. Selen ve Ayşe yaşıt oldukları ve küçüklükten beri aynı sınıfa gittikleri için daha çok anlaşıyorlardı. İkisinin de fotoğraf çekmeye ilgisi olduğu için beraber karar verip seçmişlerdi.

Eza da Üniversite'nin birinci yılını tamamlamıştı. O da yirmi yaşına bu sene girmişti. Dün gece ise yaz tatili için ailesi ile beraber buraya gelmişti. Ahu teyzenin evinin birkaç ev uzağındaydı evleri. Daha sık görüşüyorduk onunla ve bu benim işime geliyordu. Çünkü Barlas'ın bilmediğim bir çok yönünü bana söylüyordu.

Şimdi ise hem akşam ki buluşma için hem de Murat'ın doğum gününü kutlamak için benim evimde, kızlar ve Eza ile hazırlanıyorduk. Aslında Murat'ın bugün buluşacağızdan haberi yoktu. O Barlas ve Bulut ile erkek erkeğe takılacaklarını sanıyordu. Ancak biz kızlar arkadan elimizde pasta ile gelip doğum gününü kutlayacaktık. Tabi çakmasın diye sabahleyin, mesaj yolu ile kutlamıştık doğum gününü.

Heyecanla hazırlanıyorduk ama şuan hepimizden daha heyecenlı biri vardı, o da Eza. Kızlar tabikisi de onun Murat'tan hoşlandığını çoktan anlamıştı, ya da Eza kendini çokça belli etmiş olabilirdi. Şuan bu grupta Eza'nın Murat aşkını bilmeyen bir Barlas iki ise tabikiside Murat'tı.

"Ayy hangisini giysem acaba, bu mu yoksa bu mu"

Elinde evinden getirdiği iki tane elbise vardı. Biri zümrüt yeşili, straplez, mini bir elbise. Diğeri ise beyaz, tül kolları simli taşlar ile süslenmiş kalem etek, diz üstü bir elbiseydi.

"Bence beyaz olanı giymelisin, mükemmel duruyor"

"Tam aksine yeşil olanı giy, gözlerin ile aynı renk. Harika duracaktır"

Selen beyaz derken Ayşe yeşil olanı giymesini söylüyordu. Onlar aralarında kısa bir tartışmaya girdiğinde Eza'nın karışmış aklı daha da karışmış gibiydi. Elimde tuttuğum etek ve üstü yatağıma atıp yanlarına gittim. Kolumu Eza'nın omuzuna atarak,

"Bence ikisini de denemelisin, hangisi daha güzel olursa onu giy. Çünkü tartışacak kadar zamanımız yok"

Son cümleyi kızlara bakarak söyledikten sonra ikiside sustu.

"Ama bence beyaz daha güzeldi"

Selen son sözünü söyledikten sonra koşar adım odadan çıkıp üstünü değiştirmek için banyoya girdi. Arkasından güldüğüm de Ayşe göz devirdi.

"Salak bu kız"

O da kendi kıyafetini alıp başka bir odaya gitti giyinmek için. En son Eza da gittiğinde ben de kendi kıyafetlerimi giymeye başladım.

(Delfin'in kıyafeti bu, diğer kızlar için istediğim modelde bulamadım o yüzden onu sizin hayal gücünüze bırakıyorum)

Üstümü tamamen giydikten sonra açık kapıdan yeşil elbiseyi giymiş Eza çıktı. Diğer kızlarda giyinik bir şekilde yanıma geldiğinde hep beraber Eza'yı inceledik.

"Bence üst kısmı olmadı gibi"

Eza dediklerim üzerine bakışlarını elbisenin üzerinde gezdirdi.

"Haklısın biraz bol geldi bana da"

Etrafında bir tur atınca sırt dekoltesi gözümüze çarptı.

"Oha arkası çok güzel duruyor"

Ayşe hayranlıkla konuştuğunda ona hak verdim, arka dekoltesi gerçekten hoş gözüküyordu.

"Şimdi hemen beyaz elbiseyi giy"

Selen hızlıca Eza'nın yanına gidip konuşmasına fırsat vermeden onu odadan çıkarttı. Aslında yeşil elbise güzeldi fakat üst kısmı ona biraz bol gelmişti. Selen tekrar odaya döndüğünde ayakkabılarımızı giymeye başladık. Biraz geç kalacaktık ancak yapacak bir şey yoktu.

Beş dakikanın ardından içeri Eza girdi. Girdiği gibi ağzımdan kocaman bir,

"İnanamıyorum" kelimesi çıktı.

Benle eş zamanlı olarak Ayşe de,

"Bu elbise bu kadar güzel miydi?" diye şaşkınlıkla konuştu.

"Ben size ne dedim! Burada moda ikonu duruyor"

Selen gururla Eza'nın yanına giderek elinden tutup bir tur etrafında döndürdü. Eza utangaç bir gülümseme ile hepimize tek tek baktı.

"Gerçekten güzel oldum mu?"

"Sana şunu söyleyeyim tatlım, Murat gözlerini senden alamayacak"

İmalı sözlerimden sonra kızarmış yanakları ile gülümseyerek başını eğdi. Onun bu tatlı haline güldüm ve çantamı kontrol etmeye başladım.

"Hadi kızlar hızlı olun, geç kaldık"

Benim söylenmem ile herkes tekrar hazırlanmaya döndü. Selen üzerine lacivert uzun bir elbise, Ayşe ise kahverengi kalem bir elbise giymişti. Ben ise onların aksine etek ve üst tercih etmiştim.

Yarım saat sonra artık hepimiz hazırdık. Konfetileri, hediyeleri ve pastayı aldığımız zaman, Bulut'tan gelen hadi gelin mesajı ile hızlıca dışarı çıkıp arabama bindik.

"Her şeyinizi aldınız değil mi?"

Hep bir ağızdan aldığım evet cevabı ile arabayı çalıştırdım. Yirmi dakika uzaktaydı gideceğimiz yer. Sahilin hemen yanındaki restorantı kapattırmıştık bu gece için.

"Ay ben ne yapacağım, heyecandan ölürüm kesin"

Eza stresle parmakları ile oynuyordu. Ona rahatlatıcı bir gülümseme ile bakarak,

"Bunu yüz kere konuştuk zaten Eza, onu kendine aşık etmeye çalışacaksın. Bu gece sadece rahat ol ve onu etkileyecek şeyler hakkında konuş. Biz konu açarız sende devam ettirirsin. Bu sayede sana karşı merak besler ve bu merak zamanla aşka dönüşür!" dedim.

"Sevgilin oldu diye aşk uzmanı oldun sen iyice, havalara bak"

Ayşe gülerek benimle dalga geçtiğinde hepimiz güldük. Barlas ile sevgili olduğumdan beri bizim gruptaki herkese çöpçatanlık yapıyordum. Ve bu aşırı eğlenceli bir şeydi.

"Umarım dediğin gibi olur ve işleri batırmam"

Selen arkadan uzanıp elini Eza'nın omzuna koydu ve hafifçe sıktı.

"Batırsan bile biz arkandayız, toparlarız bir şekilde"

Eza birden dolan gözleri ile üçümüze de baktı.

"Teşekkür ederim, kısa bir süre önce tanışmış olsak da en yakın arkadaşlarım oldunuz"

Selen ağlayan birini görünce dayanamadığı için onun da gözleri dolmuştu.

"Sende bizim için öylesin Eza"

"Ya ne güzel işte, yengemiz olacak ilk defa"

Ayşe aradan başını uzatıp, ortamdaki duygusal hava dağılsın diye sevimli bir şekilde konuşunca hepimiz onun bu haline kıkırdadık. Yol Eza'ya taktik vermekle geçip gittiğinde sonunda restorana gelmiştik. Hızlıca arabadan inip Bulut'a dışarıdayız diye mesaj attım.

Bulut tuvalet bahanesi ile kalkıp yanımıza gelecekti ve hep beraber yukarıya gidecektik.

"Girelim yavaştan"

Restorantın teras katında oturdukları için girişten rahat bir şekilde girdik. Pastayı kutudan çıkartıp üzerine mum diktik ve Eza'nın eline tutuşturduk.

"Bekle, ben yapamam!"

Gergince bize baktığında elimle hemen sus işareti yaptım. Yenilmişlikle gözlerini sıkıca kapatıp açtığında Selen ve Ayşe'ye konfetileri verdim. Ben de elimde hediyeleri tutuyordum. Teras katına açılan merdivenlerden ses gelmesi ile hepimiz aynı anda o yöne döndük.

Bulut hızlı adımlarla yanımıza geldiğinde rahat bir nefes verdim. Bir an Murat geldi sanmıştım.

"Hadi hızlı olun"

Elimdeki hediyeleri Bulut'a verdim ve bir garsonu durdurdum. Zaten buradaki çalışanlar da bizim planımıza dahildi ve ne yapacaklarını biliyorlardı.

"Merhaba, daha öncesinde sizinle konuşmuştuk zaten ışıkları açacağınız vakit çalan şarkıyı doğum günü şarkısı ile değiştirebilir misiniz?"

"Tabiki efendim"

Garson beni onaylayarak uzaklaştığında bizimkilere döndüm.

"Eza sen en önde git, kızlar sizde iki yanında durun. Bulut sen zaten hediyeleri taşıyorsun, ben de videoya alırım o zaman. Anlaşıldı mı?"

Onaylayan mırıltılarla başlarını salladılar. Hepimiz terasın oradaki merdivene gittiğimizde ışıklar gitmişti.

"Ne oldu lan?"

Murat'ın anlamayan ses tonu gereksiz yere gülmemi sağlayacakken kendimi tuttum ve kayda başladım. Yavaşça yukarı çıktığımızda ışıklar açılmış ve şarkı başlamıştı. Hep bir ağızdan eşlik ederken kızlar konfetileri patlatmıştı. Eza elinde pasta ile gülümseyerek Murat'a doğru ilerliyordu.

Yanımda hissettiğim hareketlilik ile o tarafta döndüğümde Barlas hemen yanımdaydı. Bir elini belime koyup beni hafifçe kendine yaklaştırdığında, heyecandan telefonu elimden düşürmemek için kendimi sıktım.

"Aşıkları kavuşturmaya mı çalışıyorsunuz?"

Kulağımın dibinde alayla sorduğu soru ile kaşlarımı kaldırıp ona baktım.

"Ne?"

Eza ve Murat'a kısa bir bakış attığında bende o tarafa baktım. Eza heyecandan titreyen eli ile pastayı sıkıca tutuyordu. Murat ise sanki onun inadına gülümseyerek gözlerinin içine baka baka muma doğru üfledi. Bulutlar alkışlar ile bağırırken Barlas tekrar bana döndü.

"Eza'nın Murat'tan hoşlandığını biliyorum güzelim"

Şaşkınlıkla suratına baktığımda o sırıtarak bana bakıyordu.

"Ne, nasıl?"

Elimde hala kayda devam eden telefonu alarak videoyu kapattı. Umursamazca omuz silkerek,

"Uzun zamandır bunun farkındayım zaten" dedi.

Belimde ki eli ile bedenimi tamamen kendine çevirerek iki elini de belime yerleştirdi. Ellerimi omuzlarına koyarak hafif gülümsemem ile ona baktım. Anlını anlıma yaslayarak önce burnumun ucunu sonra ise dudaklarımı kısaca öptü.

"Her zaman ki gibi mükemmel görünüyorsun"

Ettiği iltifat karşısında bu sefer kocaman gülümsedim. Tek bir kelimesiyle bile mutluluktan havalara uçuyordum resmen.

"Sende harika görünüyorsun"

Omzundaki ellerimi boynuna dolayarak sıkıca sarıldım. O da aynı şeklide bana sarıldığında bir fotoğraf sesi duydum. Bakışlarımız o tarafa döndüğünde hepsinin yüzlerindeki mutlu ifade ile bizi izlediğini gördüm. Selen ise dayanamayarak fotoğraf çekmişti.

"Hatıra defterimin baş köşesine koyacağım bunu!"

Hepimiz ona güldüğünde harika bir akşam geçireceğimiz şimdiden belli olmuştu. Yükselsn seslerin arasında Barlas'a biraz daha sarılarak gözlerimi sıkıca yumdum. Gerçekten burada uyuyabilirdim.

🌸

Eza karakteri bu, gözleri yeşil olarak farz edin çünkü bulamadım.

Okurken oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin aşklar.

İyi okumalar.