
(Bu bölümde çoğunlukla İngilizce konuşacakları için üşendim çeviri yapmaya mdmdmd. Sheldon ve karısı Lenora'yı direkt türkçe yazacağım, siz İngilizce konuşuyorlar gibi hayal edersiniz aşklar)
Akşam'a doğru otele gidip hazırlandıktan sonra Bay Sheldon'ın attığı konuma gitmiştik. Şık görünümlü bir restoranta davet etmişlerdi bizi.

(Kombinimiz bu şekilde, isterseniz farklı birşey hayal edebilirsiniz)
Ben klasik, siyah etek-üst kombini yapmıştım. Barlas ise benimle uyumlu olarak siyah gömlek ve siyah kumaş pantolon giymişti. İkimizde siyah giyindiğimiz için bir an değiştirmeyi düşünsem de uyumlu gözüktüğümüz için vazgeçmiştim.
Şimdi ise restoranttan içeri girmiş Bay Sheldon'ın nerede olduğuna bakıyorduk. Çok geçmeden yanımıza gelen bir garson bize gideceğimiz yere kadar eşlik etmişti. Bay Sheldon'ı gördüğümde ise teşekkür edip göndermiştik. Barlas'ın kolunda olan elimi fark etmeden sıktığım için elimin üzerine elini koydu ve hafifçe okşadı. İlk kez bir müşterim ve karısı ile yemek yiyeceğim için biraz gergin hissediyordum.
"Sakin ol güzelim"
Ona bakarak hafifçe tebessüm ettim ve birşey demeden geri önüme döndüm. Zaten masaya gelmiştik.
"Delfin Hanım hoşgeldiniz"
Bay Sheldon gülümseyerek ayağa kalkıp elini uzattığında hafifçe gülümseyerek elini sıktım.
"Hoşbulduk"
Ellerimiz ayrıldığında yanımda duran Barlas'a döndü bu sefer.
"Sende Bayan Delfin'in erkek arkadaşı olmalısın öyle değil mi?"
Barlas bana bakıp gülümsedi ve başını olumlu anlamda salladı.
"Evet adım Barlas, tanıştığımıza memnun oldum"
Onlar tokalaşırken ben bu sefer Bayan Lenora'ya döndüm. 27 yaşında olmasına rağmen daha genç duruyordu. Elimi uzattığımda gülümseyerek bana baktı ve uzattığım elimi boş verip bana sarıldı. İlk başta şaşırsam da sonradan bende ona karşılık verdim.
"Hoşgeldin tatlım"
"Hoşbulduk, Bayan Lenora"
Barlas ile de kısaca el sıkıştıktan sonra bana döndü tekrar.
"Bu gece Bay, Bayan laflarını kaldıralım. Sizli bizli konuşursak rahat edemem ben"
Daha önce online toplantılarda bir iki kere görüşmek dışında başka iletişimimiz olmamasına rağmen bu kadar samimi olması şaşırmama neden oluyordu. Ama çokta şaşırmamam gerekiyordu. Online toplantılarda bile toplantıyı basıp benimle ayrı olarak konuşuyordu.
Söylediğine göre belirli bir mevkide oldukları için arkadaşları olsa bile sadece para için yanında duruyormuş. Bu yüzden arkadaşı yoktu ve benimle bu yüzden bu kadar samimi konuşuyordu.
"Karım haklı gençler, bu gece resmiyeti bir kenara koyalım"
Barlas'la beraber kısaca gülerek onları onayladık ve sandalyelere oturduk. Bay Sheldon Barlas'ın karşısına, Bayan Lenora da benim karşıma gelecek şekilde oturmuştuk.
"Nasıl, İngiltere'yi beğendiniz mi?"
Bay Sheldon merakla bize baktığında onu onayladım. O sırada da garson önümüze menüyü bırakmıştı.
"Evet, burası gerçekten harika. Toplantıdan sonra biraz daha gezmeyi düşünüyoruz"
Beğeni ile konuştuğumda memnunca gülümsedi.
"Aslında bizde karımla beraber Türkiye'ye gelmek istiyoruz ancak şu sıralar pek fırsatımız olmuyor"
"Ülkemize gelmeniz onur verici olur. Eğer gelmek gibi planlarınız olursa haberdar edin. Sizi ve küçük Haven'i ağırlamaktan mutluluk duyarız"
(Bu arada Haven soy isimleri)
Küçük kızlarını da araya kattığımda gülüştüler. Bayan Lenora 7 aylık hamileydi ve kız çocuğu olacaktı. Gülüşmenin ardından Bay Sheldon garsonu çağırıp çoktan karar verdiğimiz yemekleri söyledi. Sonrasında ise Barlas'a dönüp,
"Barlas sen ne işle meşgulsün?"diye sordu.
Barlas deme şekli komiğime gitse de kahkahalarımı içimde tutmaya çalıştım. Böyle olunca ciddi olmak zordu.
"Avukatım, kendime ait bürom var"
"Ne kadar da güzel, kaç yaşındasın peki? Çok genç görünüyorsun"
"25 yaşındayım, iki yıldır da avukatlık yapıyorum"
Barlas'ın verdiği kısa cevaplar ile gülümsedim. Nasıl hitap edeceğini şaşırmış gibi bakıyordu sürekli. Tatlılığından dolayı otele gittiğimizde yanaklarını mıncıracaktım.
İkiside şaşırmış gibi duruyordu. Bayan Lenora dayanamayarak,
"Zor olmuyor mu genç yaşta o kadar insanla uğraşmak. Çok sabır ister, ben asla dayanamazdım" diye merakla sordu.
Bu kadınla ikiz olabilirdik. Barlas'la ilk tanıştığımızda bende aynı şeklide sormuştum ona.
Barlas hafifçe gülümseyerek başını olumsuz anlamda salladı.
"Zor değil, seviyorum mesleğimi. Hem sevgilim ile mesleğim sayesinde tanıştık. O yüzden benim için mesleğim ayrı konumda"
Tüm cümlede sadece sevgili kelimesine takılı kalmıştım. Aylar geçse bile böyle seslenmesi her zaman utanmamı sağlıyordu ve buna karşı yapabileceğim bir şey yoktu.
Dönüp bana baktığında kızarmış yanaklarımı gördü. Gülerek masanın üzerinde olan elimi kaldırıp öptüğünde gözlerim kocaman oldu. Neden romantikliği şuan tutmuştu ki!
Ellerimizi ayırmadan masanın üzerine koyduğunda yarım yamalak gülümseyerek çekmeye çalıştım ancak daha sıkı tutmuştu. Ona bakıp Türkçe,
"Barlas bıraksana utanıyorum" diyerek uyardığımda aldırmadan omuz silkip önüne döndü.
"Öküz"
Utançtan artık kırmızıya dönmüş yüzüme bakıp kahkaha atmamak adına dudaklarını dişledi.
"Bende seni seviyorum sevgilim"
Ona göz devirip karşımızdaki ikiliye döndüğümde yüzlerinde gülümseme ile bize baktıklarını gördüm. Mümkünmüş gibi yanaklarım biraz daha kızardığında kendi kendime sinirlendim. Ben eskiden utanmaz arlanmaz biriyidim, şimdi neden sürekli utanıp duruyordum ki!
"Baksana şunlara Sheldon, seneler önceki biz gibiler"
"Gerçekten de öyle"
Hayranlıkla bize bakarlarken gülümseyerek teşekkür ettim ama hala yanaklarımın yandığını hissediyordum. Bir dakika sonra yemeklerimiz geldiğinde yemeğe başladık. Önümdeki yemeği ilk defa yememe rağmen çok beğenmiştim.
"Kızınıza hangi ismi koymayı düşünüyorsunuz?"
Barlas konu açmak adına ortaya soru attığında Bayan Lenora heyecanla yerinde dikleşti.
"Aslında aklımda iki isim var ama hangisini koyacağımızı bilmiyoruz"
"Bana asla sormuyor"
Bay Sheldon biraz eğilerek bize doğru fısıldadığında, Bayan Lenora da duymuştu. Koluna hafifçe vurarak, sinirle kollarını göğsünde birleştirdi.
"Aşk olsun Sheldon, ilk önce sana sormuştum"
"Karıcığım sordun sormasına ama tüm verdiğim isimleri bu senin eski sevgilinin ismidir kesin diyip reddettin. Şimdi kim haklı?"
Bayan Lenora ondan yana kısa bir bakış atıp Bay Sheldon'ın son cümlesini tekrarladı.
"Kim haklı Sheldon?"
"Sen haklısın birtanem"
Bay Sheldon'ın birden U dönüşü yapması ile kendimi tutamayarak güldüm. Bayan Lenora da benimle beraber güldü. Sonrasında ise hafifçe eğilerek sır verirmiş gibi,
"Erkek milleti bunlar tatlım, sadık olmak zorundalar. Benim gibi dize getirmelisin" dediğinde bende onun gibi biraz eğildim.
"Haklısınız, sizden öğrenecek bir kaç şeyim var sanırım. Bunu daha sonra konuşuruz"
Birbirimize göz kırparak geriye yaslandığımızda Barlas bizi işaret ederek,
"İki dakika da hemen satıldık, asıl kadın milletine güvenmemek gerek" dediğinde Bay Sheldon onu onayladı.
Yemeğin geri kalanında toplantı yapılacak yeri, konuşulacak birkaç konunun üzerinden geçmiştik. Eğer bir sorun çıkmazsa toplantı üç saate bitecek ve İngiltere'yi gezmek adına Bay Sheldon ve Bayan Lenora bize eşlik edecekti. Türkiye'ye dönmeden önce bizimkilere buradan birkaç hediye de alacaktım.
Yemek bittiğinde otele gitmek için ayaklandığımızda onlar da bizimle beraber kalktı. Çıkışa geldiğimizde Bay Sheldon'la el sıkıştım. Bayan Lenora beni ilk gördüğünde ki gibi sarıldığında ona karşılık verdim.
"Seni çok sevdim arada konuşalım olur mu?"
Benden ayrıldığında yüzünde büyük bir gülümseme vardı. Gerçekten çok tatlı bir kadındı, yanaklarını mıncırasım geliyordu.
"Tabikisi de, bende sizi çok sevdim"
Gözlerim karnına takıldığında gülümseyerek,
"Dokunabilir miyim?" diye sorduğumda beni onayladı.
Elimi karnına koyduğumda istemsizce gülümsemem çoğaldı. Garip bir histi ancak, bu garip olan his aynı zamanda mükemmeldi.
"İyi geceler küçük Haven"
Tam elimi çektiğim sırada Bayan Lenora şaşkınlıkla,
"Ah, tekme attı" dedi.
"Gerçekten mi?"
Şaşkınlıkla bakakaldığımda elimi tutarak karnının üzerine tekrar koydu. Elime değen küçük baskı ile gözlerim kocaman olmuştu. Heyecanla Barlas'a bakıp,
"Tekme attı" dedim.
Ellerini cebine sokmuş, yüzündeki huzurlu gülümseme ile sadece beni izliyordu. Gözlerimi ondan çekemezken aramızda saçma bir bakışma geçiyordu. Saniyeler süren ama bana saatler gibi gelen bakışmayı bölen şey ise Bay Sheldon'ın isyankar sesiydi.
"Tekrar mı kaçırdım ben"
Hepimiz ona gülmeye başladığımızda elimi Bayan Lenora'nın karından çektim.
"Kızınızı sağlıkla büyütürsünüz umarım"
"Çok teşekkürler"
Minnettar çıkan sesi ile gülümsedim. Barlas yanıma geldiğinde elini belime koydu. Vale arabalarımızı getirene kadar bekliyecektik. Kollarımı beline doladığımda başımın üstünü öptü.
"Seni çok seviyorum"
"Bende çok seviyorum"
Bugünün bilemem kaçıncı gülümsemesi yüzüme tekrar yerleştiğinde, kendimi huzurlu hissediyordum.
"Aslında bakarsanız.."
Bayan Lenora bize seslendiğinde kafamı kaldırarak ona baktım. Bay Sheldon'ın koluna girmiş gülümseyerek bize bakıyordu.
"Buyrun?"
Devam etmesi için konuştuğumda derin bir nefes vererek kocasının koluna biraz daha sokuldu ve elini karnının üzerine koyarak dolu gözlerle,
"Kızımın ismini izninle Delfin koymak istiyoruz. Güzelsin, tatlısın, iyimsersin ve ben çocuğumun da senin gibi olmasını istiyorum" dediğinde benim de gözlerim doldu.
Açılmış ağzımı elimle kapattığımda duyduklarımın şokunu ve mutluluğunu yaşıyordum. Dolan gözlerimden bir damla aktığında Barlas hemen göz yaşımı sildi.
"Çok isterim, teşekkür ederim"
Fısıltıdan farksız sesim sessiz ortamda yankılanırken Bayan Lenora hızla yanıma gelerek bana sarıldı. Sarılışına karşılık vererek dolan gözlerimi gizlemeye çalıştım.
İçimden sessizce 'kaderi benzemesin Allah'ım' diye geçirdim. Çünkü benim annem ve babam yoktu bu yüzden küçük Haven'in de öyle olmazdı inşallah.
Sonrasında ise kendimi zar zor toparlayarak Barlas'la beraber otel'e geçmiştik. Hala üzerimdeki duygusallığı ve mutluluğu atamamıştım. Bugün gerçekten unutmayacaktım.
🌸
Yaa gözlerim doldu. Biri bana öyle birşey yapsa bayılırım herhalde.
Okurken oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
İyi okumalar.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 25.09k Okunma |
1.26k Oy |
0 Takip |
46 Bölümlü Kitap |