34. Bölüm

33.Bölüm

Elif Aytaç
elf_01_

"NEEE!!"

Kulak zarımın kopmasını sağlayacak derece güçlü gelen çığlık sesi ile telefonu kulağımdan hızla uzaklaştırdım ve yüzümü buruşturdum.

Sanırım evlilik teklifi aldığımı bizim gruba söylememeliydim.

"Kızım ne bağrıyorsun lan, kulağım kopacaktı!"

Murat'ın kızgın çıkan sesi ile ona hak verdim. Selen'in çığlıkları, komada ki insanı tekrar diriltecek cinstendi. Ha bu arada Barlas yüzük seçmeye Murat'la gittiği için Murat'ın zaten her şeyden haberi varmış. O yüzden o çok tepki vermemişti.

"Bir dakika Murat, Selen haklı şuan. Ne zaman oldu bu?"

Tam Bulut'un sorusuna cevap vermek için ağzımı açmıştım ki Ayşe bir anda,

"Olaya bak, iki gün görüşmediğimiz arkadaşımız bir anda evleniyor" dediğinde kendimi tutamayıp kahkaha attım.

Benimle birlikte diğerleri de gülmeye başladı. Saçma gelse de bir yandan da haklıydı gerçekten. Parmağımda ki yüzüğe bakarken gülümsedim ve sakince,

"Evlenmiyorum daha sakin olun, sadece teklif aldım" dedim.

Bana zorla olayın özetini geçirttikten sonra biraz daha konuşup telefonu kapattım. Murat zaten Barlas'ın evlilik teklifi edeceğini bildiği için çok tepki vermemişti ama diğerleri için aynı şeyi söylemek mümkün değildi.

Saatin 16.00'a yaklaşması ile yavaştan ayaklanmaya başladım. Bugün Barlas, yeni ortakları adına kutlama tarzı bir davet yapacaklarını söylemişti. Akşam 19.30'da beni almaya geleceği için yavaştan hazırlanmam lazımdı. Açıkçası işlerin sadece bir hafta içinde olması tuhafıma gitse de Barlas'ın mutluluğu için birşey söyleyemiyordum.

Türkiye'ye tekrar döndükten sonraki bu bir hafta içinde telefon harici pek görüşememiştik. Onu özlesem de işlerinin yoğunluğundan dolayı sadece telefondan idare ediyorduk ve arada sırada akşamları yanıma geldiği zaman görüşebiliyorduk.

Aklımdaki düşünceleri hızlıca atarak odama gittim ve hazırlanmaya başladım. Özenli gözükmeliydim, sonuçta patronlardan biri benim sevgilimdi. Geçenlerde aldığım üç elbiseyi yatağa atıp gözlerimi üzerlerinde gezdirdim. Bu davet için almıştım onları ama hangisi olacağına karar veremediğimden dolayı üçünü de almıştım.

Hepsini tek tek üzerime tutarak karar vermeye çalışırken hiçbir sonuç elde edemedim. Son çare kızlar grubumuza, üç elbiseyi de attığım da seçtikleri elbiseyi kenara aldım ve saçıma başladım.

(Elbise bu canlar)

Hazırlanma giyinme derken saat çoktan 19.23 olmuş ve Barlas'tan aşağıdayım şeklinde mesaj gelmişti. Son kez çantamı kontrol edip evi kilitledim ve aşağıya indim.

Her zaman ki gibi arabaya yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu. Kafasını konrtol edermiş gibi hafifçe kaldırıp dış kapıya baktığında beni görmüştü. Gözleri kocaman olurken yavaşça üzerime bakışlarını değdirdi. Yıtmaçtan gözüken bacağıma bakıp gözlerini yumdu ve kısıkça,

"Sanırım katil olacağım" dedi.

Yüzümdeki kocaman sırıtışla yanına yaklaştığımda hala büyümüş gözler ile hayranlıkla bana bakıyordu. Elimi gözünün önünde şıklattığımda anca kendine gelebilmişti. Kendine geldiğinde elini belime atarak kendine çektiğinde bir elimi refleks olarak omzuna koydum.

"Yavrum mükemmel olmuşsun da, ben bu gece katil mi olayım istiyorsun?"

Mızmızlanarak söylendiğinde onun bu haline kahkaha attım. Bende onun üzerinde bakışlarımı gezdirdim ve aynı tonda,

"Asıl ben katil olacağım, bana söyleneceğine önce kendine bak" diye konuştum.

Bu sefer ikimiz de beraber güldüğümüz de, gülüşümün arasında ona sıkıca sarıldım. Çok özlemiştim onu. Geceleri kısa da olsa görüşsekte yetmiyordu. Hatta bu onu daha çok özlememe sebep oluyordu.

"Özledim"

"Özledim"

Aynı anda aynı şeyi söylememiz tekrar gülmemi sağladı. Biraz daha sarılı şekilde kaldıktan sonra Barlas hafif geri çekilip,

"Geç kalacağız güzelim, gitmemiz lazım artık" dediğinde onu onaylayıp ben de geri çekildim.

Her zaman yaptığı gibi kapımı açtığında gülümseyerek teşekkür ettim ve arabaya bindim. Barlas'ın bu kibar tavırlarına ayrı aşık olabilirdim sanırım. O da arabaya bindiğinde davetin olacağı yere gitmeye başladık.

Aslında çok heyecanlıydım çünkü ilk defa Barlas'ın arkadaşları ile sevgilisi ve müstakbel karısı olarak tanışacaktım. Bu gerilmemi sağlasa da kendimi tutmaya çalışıyordum. İçimden defalarca kez yaparsın diye tekrarladığım sırada elimde hissettiğim baskı ile bakışlarım koluma indi.

Sağ kolumu sıktığımdan haberim bile olmadığım sol elimi Barlas parmakları arasına almış ve dizimin üzerine yaslamıştı. Bana yandan bir şekilde gülümsedi ve geri önüne döndü.

"Gerilmene gerek yok bebeğim, sadece birkaç arkadaşımla tanışacaksın. Emin ol onlarda senin arkadaşların gibi deliler, o yüzden yabancılık çekmezsin"

Sözleri ile gülsem de yine de,

"Onlar öyle değil, sadece beraber olduğumuzda beyinlerini doğru kullanamıyorlar" dedim ancak bunun doğruluk payı olduğu söylenemezdi. Beni çoğu kez Barlas'ın yanında rezil etmişlerdi zaten onları unutmamıştım.

Yolun geri kalanı birkaç sohbet dışında sessiz geçerken sonunda davetin olduğu yere yani Barlas'ın ofisine gelmiştik. İki katlı bir binaydı ve biz kutlama için alt kattaki boş büyük odayı kullanacaktık. Daha önce buraya bir kaç kere geldiğim için ofisinin içini biliyordum.

Arabadan indikten sonra Barlas yanıma gelip elini tekrar belime yerleştirdi. İçeri girdiğimizde kalabalık bir ortamla karşılaştım. Açıkçası bu kadar kalabalık olacağını beklemiyordum. Yavaş yavaş ileri gittiğimizde Barlas beni bir erkek grubuna doğru yönlendirdi. Sanırım bunlar arkadaşları olmalıydı.

"Arkadaşların mı?"

Kulağına doğru sessizce fısıldadığımda olumlu anlamda başını salladı. Gergin bir nefes verip duruşumu dikleştirdim. Arkadaşları geldiğimizi gördüğünde bakışlarını bu tarafa çevirmişti. Meraklı bakışlar ile bana bakarlarken sadece gülümsemekle yetinmiştim. Çünkü ne söyleyeceğimi zerre bilmiyordum.

Sonunda masaya yaklaştığımızda, Barlas önce hepsi ile tokalaştı. Ben de o sıra çantamı masaya bırakmıştım. Daha sonrasında ise bana dönüp gülümseyerek,

"Müstakbel karım Delfin" diyerek beni tanıttığımda yüzüm kızarmıştı. Hala bu kelimeyi söylemesine alışmamıştım.

"Merhaba yenge, ben Barlas'ın kuzeni ve besti Arda"

Kumral saçlı ve sabahtan beri mal gibi sırıtan çocuk bana elini uzattığında bende karşılık verdim. Bu sefer sarı saçlı çocuk elini uzatıp,

"Bende Barlas'ın arkadaşı Metin yenge, sonunda seninle tanışmamıza sevindim" dediğinde şaşırmıştım. Barlas arkadaşlarına beni mi anlatmıştı?

Gülümseyerek yandan Barlas'a baktığımda zaten bakışlarının bende olduğunu fark ettim. Önüme dönüp Metin'in uzattığı eli de sıktığımda bu sefer siyah saçlı çocuk elini uzattı.

"Ben de Semih yenge, memnun oldum"

Ona da karşılık verdiğimde hepsine tek tek baktım ve kafamda analiz yapmaya başladım. Arda grubun eğlence küpüydü. Metin ise daha çok dert dinleyen birine benziyordu. Semih ise diğerlerine kıyasla çok sert duruyordu, herhalde o da grubun kavgacısıydı.

Metin bana kısaca bakıp Barlas'a döndü.

"Valla Barlas Delfin yenge anlattığın kadar varmış"

Sözleri ile yanaklarım tekrar kızardığında Barlas beni kendine çekerek,

"Utandırma lan sevgilimi" dediğinde sayesinde daha çok utanmıştım.

"Nasılsın yenge, ne yapıyorsun?"

Kısa süren sessizlikten sonra Arda'nın bana hitaben sorduğu soru ile ona baktım.

"İyi, sen nasılsın?"

"Bende iyiyim yenge, senin sevgilinle uğraşıyoruz işte"

Hayıflanarak söyledikleri ile güldüm.

"Neden ki?"

Sanki Barlas onu hiç duymuyormuş gibi eğilip konuşmaya başladığında gülüp bende eğildim.

"Her gün bizi arayıp sana olan aşkını anlatı-"

Tam devamını getirecekken Barlas ağzını kapatıp onu geri çektiğinde cümlenin devamını ben zaten kafamda tamamlamıştım. Yanaklarım hafif kızarırken Barlas'a baktım. Arda'ya en yaratıcı küfürlerini edip onu yanından uzaklaştırdı ve bana döndü. Göz göze geldiğimizde şirince sırıttı. Onun bu tatlı haline güleceğim sırada yanımıza bir adam geldi.

"Barlas"

"Araz Bey"

Barlas adamla sarıldığında rahatsız etmemek için biraz kenara kaydım. Klasik hal hatır faslından sonra adam gözlerini bizim üzerimizde gezdirdi ve en son bana çevirdi.

"Barlas arkadaşın mı bu hanımefendi?"

Merakla Barlas'a baktığında Barlas gülümsedi ve olumsuz anlamda başını salladı.

"Kız arkadaşım Araz Bey"

"Ah, ne kadar da güzel. Kız arkadaşın olduğunu bilmiyordum"

Adam hafif şaşkınlıkla konuşup bana döndü ve elini uzattı.

"Ben Araz kızım, Barlas'ın müvekkiliyim. Aslında gelmezdim ancak Barlas oğlum ile iyi anlaştığımızdan bende katılmak istedim"

Uzattığı elini sıktım ve bende kendimi tanıttım.

"Merhaba efendim, bende Delfin"

Biraz sohbet ettikten sonra bir kaç şey söyleyip Barlas'ı da yanına aldı ve beraber uzaklaştılar. Gitmeden önce Barlas arkadaşlarına, bana göz kulak olmalarını söylemeyi de ihmal etmemişti.

Barlas gittiğinde Arda hemen yanıma gelip heyecanla,

"Yenge kız arkadaşın var mı? Varsa bana ayarlasana iki yıldır sap sap geziyorum" dediğinde güldüm.

"Ayarlasam bile onlara katlanabilir misin bilmem, biraz kaçıklar"

Sözlerimden sonra yüzü düşmüştü ama hemen sonra toparlayıp kocaman sırıttı.

"Birşey olmaz, bende kaçığım iyi anlaşırız. En acilinden iki grubun da buluşması lazım o zaman"

"İyi anlaşacağınıza yüzde yüz eminim zaten"

"Kaç kişiler yenge?"

Bu sefer Semih de konuşmaya katılmıştı.

"İki kız, iki erkek"

Konuştuktan sonra Barlas'a bakmak adına gözlerimi etrafta gezdirdiğimde gördüğüm görüntü katil olmama yetecek gibi duruyordu.

Bir kız Barlas'ın omuzuna dokunarak cilveli cilveli konuşmaya çalışıyordu. Barlas uzaklaşmaya çalıştıkça daha da dibine girmesi ayrı sinirimi bozarken, Barlas birden kafasını çevirip bu tarafa baktığında göz göze geldik.

Ateş saçan gözlerim ve dişlerimi sıktığım için kasılmış çenem ile ona bakarken sanki ateşe dokunmuş gibi kolunu hızlıca çekti. Kızın elleri boşluğa düşerken sinirle kollarını göğsünde birleştirdi. Onun bu tavrı ile ağzımdan kısıkça bir 'hah' çıktı.

"Kavga çıkacak, en sevdiğim"

Arda arkamda konuşurken gözlerimi bir saniye olsun kızdan ayırmadan,

"Şu kız kim?" diye sordum.

Sesim olduğundan daha soğuk ve sakin çıkarken Arda kısıkça 'oo' demişti. Metin gözlerimin odağında olan kıza baktığında hemen cevapladı.

"Daha yeni yanımıza gelen Araz'ın kızı yenge. Ama hiç sevmiyorum Barlas'a sırnaşmaya çalışıyor her seferinde"

Duyduklarım ile kaşlarım çatılırken hızlıca üçüne baktım.

"Ne demek sırnaşıyor?"

Hepsine cevap ister gibi tek tek baktığımda Arda bir anda,

"Barlas bakın korkudan inim inim terliyor resmen" dediğinde tekrar arkamı dönüp o tarafa baktım.

Barlas sanki hava sıcakmış gibi kravatını genişletip kızdan uzağa gitmeye çalışsa da kız inadına daha da yanına yaklaşıyordu.

"Yok böyle olmaz"

Yüzüme sahte bir gülücük kondurup sırtımı dikleştirdim ve sanki az önce öldürecekmiş gibi bakan ben değilim gibi sakince yanlarına doğru ilerledim.

"Lan korkulur bu kızdan, daha yeni bakışları ile dövmedi mi bu kızı? Ne ara sakinleşti?"

Arkamdan söyledikleri hayret dolu nidaları boş verip ilerlemeye devam ettim. Tabi Arda da hemen peşimden gelmeye başlamıştı.

"Kusura bakmayın ama bunu kaçıramam"

Barlas yanına yaklaştığımda rahat bir nefes verip biraz seslice,

"Sevgilim de geldi" dediğinde kızın bakışları hemen beni buldu.

Yüzümdeki sahte gülümsemeyi bir an olsun bırakmadan Barlas'ın yanına gittim ve ona baktım. Bakışlarım da gördüğü sahte mutluluk ile derince yutkundu ve kolumı belime sardı.

"Özür dilerim bebeğim, sevgilim var dememe rağmen hala yaklaşmaya çalışıyordu. Ama konuşmadım onunla yemin ederim"

Sessiz ve hızlı bir şekilde cümleleri peş peşe koyduğunda susması için yanağına bir öpücük kondurdum ve kulağına doğru,

"Eve gittiğimizde görüşürüz hayatım" dedim ve geri çekildim.

Şimdi Barlas'a gelmeden önce bu kızı halletmem lazımdı. Bana iğneleyici bir şekilde bakıp yanımıza yaklaştı ve baştan aşağıya süzdü. Aynı bakışlarla ona karşılık vererek bende onu süzdüm. Üzerine pembe pullu bir elbise giymiş altına ise pembenin aksine koyu yeşil kafam kadar topuklu giymişti. Abartmıyordum gerçekten kafam kadardı. En az 18 santim topuk boyu vardı.

"Sen Barlas'ın sevgilisi misin?"

Alaylı çıkan ince sesi ile yüzümü hafifçe buruşturdum. Kıza gıcık olduğum için şuan en ufak bir hareketi bile batıyordu. Buruşturduğum yüzüme hemen sahte bir gülümseme kondurup,

"Sevgilime abi demen gerekmiyor mu tatlı kız?" dedim.

Neşe ile konuştuğumda sinirle kaşlarını çatmıştı.

"Ben 19 yaşındayım. Abi dememe gerek yok, hem Barlas da istemiyor abi dememi"

Sonlara doğru gülümseyerek Barlas'a baktığında tam bende bakacağım sırada benden önce davranıp bıkkın ses tonu ile,

"İpek sana daha önceden de söylemiştim bana abi demen gerekiyor diye" dediğinde daha fazla gülümsedim ve İpek'e döndüm.

"Duydun mu tatlı kız, Barlas abin seni uyarmış neden abi demiyorsun o zaman?"

Tatlı kız demem ile daha çok sinirlenirken başka birşey demeden sert adımlarla hızla yanımızdan uzaklaşmıştı.

"Yenge sen ne çıktın öyle ya?"

Arda şaşkınlıkla konuştuğunda güldüm ve Barlas'ın belimdeki elini ittirdim.

"Erkekler boş bırakılmaya gelmez, hemen kaparlar. O yüzden zeki ve atik olacaksın"

Barlas elini tekrar belime atmaya çalıştığında onu kendimden uzaklaştırdım.

"Sana ceza, bu gece yaklaşma bana"

"Yavrum ben ne yaptım şimdi? Benim ne suçum var?"

"Kızı en baştan uyarıp yanından gönderseydin Barlas. Haklı mıyım Arda?"

Sinirli bakışlarımın hedefi Arda olduğunda bize masumca bakıp,

"Yenge haklı abi" dediğinde sırıttım.

Barlas'ın yanına bir kaç kişi gelmesi ile ona son kez baktım ve Arda ile beraber geri bizim masaya döndük. Geldiğimiz anda Metin bize bakıp merakla,

"Ne oldu lan orada?" diye sorduğunda Arda hemen abartıyla olayı anlatmaya başladı.

Başımı olumsuz anlamda sallayarak masada duran kokteyli alarak bir yudum aldım. Fena değildi. Bir yudum daha aldığım sırada hemen arkamdan geçen adamların söyledikleri ile kaşlarım çatılmıştı.

"È stato molto bello per noi poterlo ingannare così facilmente."

"Onu bu kadar kolay kandıra bilmemiz bizim için çok güzel oldu"

"Sì, signor Alex. Diventeremo tutti ricchi grazie all'ingenuità di quest'uomo."

"Evet Bay Alex. Bu adamın saflığı sayesinde hepimiz zengin olacağız"

Duyduklarım ile kaşlarım daha çok çatılırken çatırmadan arkama baktım. Gördüğüm tanıdık yüzler ile kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.

İyi de bunlar Barlas'ın yeni ortak olacağı adamlar değil miydi?

 

🌸

Kaos kaos ve kaos dın dın dın. Yazdığım en uzun bölüm sanırım bu. Bu arada hemen Barlas'ın arkadaşlarının yaşlarını da söyleyeyim.

Arda 22

Metin 23

Semih 26

Okurken oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

İyi okumalar.

 

Bölüm : 10.03.2025 17:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...