
Ormandaki Katil Özel Bölüm
Katilleri yakalamamızın üzerinden tam 5 yıl geçmişti. Herkes evlenip yuva kurmuştu. Ben bile dâhil. Görev sırasınca birbirimize karşı yansıtmadığımız bir aşk sonucunda oluştu evliliğimiz. Sadece evlilikle kalmamıştı. Karnımda aşkımızın biricik meyvesini taşıyordum. Doğuma az bir vakit kalmıştı.
Kendime güzel, tuvaletli bebek mavisi bir elbise seçtikten sonra hizmetçilerin de yardımıyla giydim. Aşağıya indiğimde Victor masada beni bekliyordu.
“Ah güzel karım, Regina. Ne de güzel olmuşsun.” Dedi ve masadan kalkıp yanıma gelerek elimi zarifçe öptü. Tam o sırada karnıma bir tekme yemiştim.
“Tekme attı! Sanırım ben de çok güzelim babacığım diyor.” Dedim. Elini karnıma koyarak “sen de çok güzel olmuşsun canım kızım.” Dedi. Kızımız olacaktı. Fakat daha ismine karar vermemiştik.
Küçük bir kıkırdama patlattıktan sonra masaya geçtik. Yemekler çok güzel kokuyordu. Afiyetle yemeğe başladığımız da karnımdan kasıklarıma doğru bir kramp girmişti. Durumu Victor’a çaktırmamaya çalışsam da o çoktan fark etmişti.
“İyi misin, hayatım?”
Krampın etkisi hala sürüyordu fakat Victor’a söylemedim.
“İyiyim. Minik kızımız aramıza katılmak için çok hevesli sanırım.” Dedim.
“Merak etme canım kızım, aramıza çok yakında katılacaksın.” Dedi Victor elini karnıma koyarak.
Kahvaltıdan sonra, Victor’un önemli işlerinden dolayı saraydan ayrılmak zorunda kalmıştı. Ama benim ağrım kademe kademe artıyordu. Çığlık atmak üzereydim.
Hizmetçilerden Ross durumu fark etmiş olacak ki yanıma gelmişti.
“İyi misiniz Kraliçe Regina? Şifacıyı çağırmamı ister misiniz?” diye sordu. Zar zor cevap verdim.
“İyiyim. Gerek yok.” Dedim. Tam arkasına dönmüş gidiyordu ki dudaklarımdan istemsiz bir çığlık kopuverdi.
“Ross! Şifacıya ihtiyacım var.” Dedim. Artık dayanamayacak hale gelmiştim.
“Hemen çağırıyorum, Kraliçe Regina.”
Şifacı 5 dakika sonra yanımdaydı. Ve duymaktan en korktuğum şeyi söyledi.
“Doğum başlamış, hastane yetişmez. Burada doğacak.” Dedi. Doğuruyor muydum?
“Hayır! Burada olmaz. Hem daha Victor yok!”
“Kral Victor’a ilettim. Yolda, geliyor.” Dedi Ross. İyi ki bu kızı işe almıştım.
“Doğum burada olmalı, hastaneye yetişemezsiniz. Ikınmanız gerekiyor.” Dedi Şifacı. Yapamazdım. Victor yanımda değilken yapamazdım.
Ama tam o sırada Victor aceleyle içeri girdi.
“Regina! Sonunda kavuşuyoruz kızımıza.” Dedi ve yanıma çökerek elimi tuttu. Acıdan konuşamayacak hale gelmiştim. Ama cevap verdim.
“Çok korkuyorum, Victor. Yapamayacağım!” aslında bağırmak istemiyordum ama acı bağırttırmıştı.
“Hayır, güzel karım. Yapabilirsin. Ikın!” dedi sadece.
“Ikınmanız gerekiyor. Yoksa kızınız ölecek!” dedi şifacı. Kızım ölecek miydi? Hem de benim yüzümden mi? hayır, buna izin veremezdim.
“Ikın Regina, kızımız için!” dedi Victor. O benden daha heyecanlıydı. Son gücümle ıkınmıştım. Olmuyordu.
“Olmuyor! Yapamıyorum!”
“Olacak! Hadi bir kez daha!” dedi Victor. Bir kez daha ıkındığımda bütün acım bir anda dinmişti.
“Evet, geldi.” Dedi şifacı ama bir anda yüzü değişmişti. Bebek ağlamıyordu.
“Neden ağlamıyor?” dedim aceleyle. Annelik duygum kabarmıştı.
“Maalesef bebek ölmüş.” Dedi şifacı. Çok geç mi kalmıştım?
“Hayır! Olamaz, sağlıklıydı. Hayır!” dedim ve kendimi Victor’un omzuna bırakarak ağlamaya başladım. Anneliğim başlamadan bitmişti.
O sırada bir bebek ağlama sesi doldurdu kulaklarımı.
“Yaşıyor!” diye bağırdı şifacı. Bir beze sarıp kucağıma vermişti. Çok güzeldi.
“Çok güzel, Regina.” Dedim Victor hayranlıkla kızına bakarken.
“Çok güzel, Victor.” Dedim hayranlıkla kızıma bakarken.
“İsmini belirlemeliyiz.” Dedi Victor.
İkimizde bir birimize bakarak aynı anda söyledik. “Fiona.”
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |