
SELAM
YENİ BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM
İYİ OKUMALARR
"Tamamdır teyzecim ilaçlarınızı ihmal etmeyin iki hafta sonra yine kontrole bekliyorum"
"Tamam kızım sağol"
Son hastamı da uğurladıktan sonra derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Dünki olaydan sonra sabah murat amcalar sadece hallettik siz merak etmeyin diyip bizi geçiştirmişlerdi. Bundan sonra tek isteğim bir daha böyle bir şey yaşanmamasıydı.
Sandalyeden kalkıp kantine indim atıştırmalık bir şeyler ve çay alıp boş masalardan birine oturdum. Karşımdaki sandalyenin çekilmesiyle kafamı kaldırdım Eymen gülümseyerek bana bakıyordu.
Eymen daha bir kaç gün önce bizim hastaneye tayinini aldırmıştı. Şu bir kaç günde tanıdığım kadarıyla kötü biri değildi. Sadece bana karşı farklı bakıyordu, belki ben yanlış düşünüyorum diyordum başta ama geçenlerde bana açıkça benden hoşlandığını söylemişti. Ben tabi ki reddetmiştim çünkü bilmiyorum çünküsü yok içimden ne geldiyse o an onu söylemiştim.
Sadece aklıma takılan şey zamanında berkte bana aynı şekilde çıkma teklifi etmişti bugün aynı şekilde eymen de ikisine de aynı şekilde cevap vermiştim çünkü istemiyordum yani ikisine karşı da arkadaşlıktan başka bir şey hissetmiyordum.
Ama poyraz teklif ettiğinde niye böyle net olamamıştım onlara söylediğim şeyleri neden ona da söylememiştim. Hiç bilmiyorum
"Mavi" eymenin bana seslenmesiyle beraber irkilerek kendime geldim
"Pardon, ben yorgunum da biraz o yüzden dalmışım"
"Yok canım ne sorunu emin ol çok iyi anlıyorum seni" tebessüm ederek kafamı salladım. Eymen sürekli bir şeyler anlatıp sohbet etmeye çalıştı ama o an o kadar yorgundum ki dediklerini anlamadım bile sadece anlıyormuş gibi kafa sallıyordum. Eymenin kötü biri olduğunu düşünmesem de bazı davranışlarından dolayı ister istemez rahatsız oluyordum, yanıma geldiği zamanlarda bir an önce gitsin diye geçiştirip duruyordum.
Saatin geç olduğunu görünce ayaklanıp eymene hoşçakal dedim ve kaçarcasına oradan uzaklaştım. Eşyalarımı alarak hastaneden çıktım ve arabama binip eve sürdüm.
Eve girip üzerimdekileri çıkardım yorgunluğumu atmak için kısa bir duş aldım ve rahat bir şeyler giyinip yatağa uzandım.
Bugün kafamı kurcalayan şeyler tekrar beynime doluştu. Berk ve Eymene olan arkadaşlık hislerimi neden poyraza da hissedemiyordum? Sanki o çok farklıymış gibi geliyordu bana arkadaştan da öte başka şeyler hissediyordum sanki
"Aşık olmuşsundur kız"
"Ooo sen buralar hayırdır"
"Ben hep buralardayım şekerim"
"Ya tabi anca işine gelen konularda ortaya çıkıyorsun"
"Beni çok yanlış tanıyorsun canım"
"Tabi tabi"
"Neyse şu an konumuz bu değil, sen poyraza aşık oldun bakıyorum"
"Nerden çıkardın sen bunu şimdi"
"Kızım ya ne sen iki saattir demiyor musun ona karşı hislerim başka diye"
"Bu hissettiğim şey aşk mı?"
"Başka ne olucak pardon, tabi ki aşk"
"Bilmiyorum, hiç bir şey bilmiyorum."
"Ben biliyorum ama, sen aşık olmuşsun hem zaten o da sana aşık, bak o geldi sana söyledi açık açık sende git söyle kurtul kabul et teklifini"
"Öyle mi diyorsun?"
"Aynen öyle diyorum"
"Ama ben nasıl davranacağımı, ne yapacağımı bilmiyorum ki kabul edersem de nasıl davranıcam"
"Bir şey bilmene gerek yok sen emin olmasan da ben eminim sen ona aşıksın içinden nasıl geliyorsa öyle davran"
Cevap vermeden boş boş tavana bakmaya devam ettim her şeyi kafam da ölçüp tarttım sonra yattığım yerden doğruldum, evet galiba karar vermiştim. Komidinin üzerinden telefonumu alarak poyrazın ismine tıkladım ama saatin geç olduğunu görünce aramaktan vazgeçip mesaj kısmına girdim
Siz: Poyraz iyi akşamlar umarım rahatsız etmiyorumdur. Müsait misin?
Mesaj sayfasından çıkmadan beklemeye başladım mesaj önce iki tik oldu, sonra anında mavi tik oldu ve yazmaya başladı
Poyraz: Yok ne rahatsızlığı tabi ki müsaitim, bir şey mi oldu? iyi misin?
Siz: Yok bir şey olmadı, ben seninle konuşmak istiyorum da yarın konuşalım mı?
Poyraz: Tabi ne zaman istersen
Siz: Tamam o zaman yarın öğlede atacağım konuma gelir misin?
Poyraz: Gelirim tabi sen konum at yeter
Siz: Tamam o zaman iyi geceler, yarın görüşürüz
Poyraz: Görüşürüz, iyi geceler
Telefonumu kapatıp tekrar yerine koydum içimde durduramadığım bir heyecan vardı şimdiden böyle heyecanlandıysam yarın ne yapacaktım acaba
Derin bir nefes alarak kafamı yastığa koydum ve yüzümdeki sırıtışla uyuyakaldım.
*****
"Doktor hanım bunları nereye bırakayım?"
"Ver bana onları ben odamda incelerim"
hemşirenin elinden hastayla ilgili raporları alıp odama doğru ilerledim. Masaya oturup derin bir nefes aldım her zaman ki gibi bugünde ortalık ana baba günüydü acil kısmı özellikle tıka basa doluydu, herkes bir taraftan bir işin ucundan tutmaya çalışıp ordan oraya koşturuyordu.
Raporlara gömülmüş çalışırken kapının çalmasıyla kafamı kaldırdım "Gel" kapı açıldığında içeri yüzündeki gülümsemeyle eymen girdi. "Selaam!" bu enerjik haline anlamsızca bakıp cevap verdim "Selam"
"Naber?"
"İyi sen"
"İyi bende, şey diyicektim ben, bugün öğle yemeğini beraber yiyelim mi çok güzel bir restoran biliyorum hem buraya da yakın"
"Teşekkür ederim teklifin için ama benim başka bir işim var o yüzden gelemem"
"Ya hadi ama sadece bir yemek işini sonra halletsen olmaz mı?"
"Üzgünüm ama olmaz"
oflayarak bir süre beni ikna etmeye çalıştı, ben geri adım atmayınca mecburen kabullenip yüzü asık bir şekilde odadan çıktı
"Üzgünüm eymencim başka randevumuz var"
İç sesime göz devirip ayağı kalktım öğle saatine az kalmıştı şimdi çıksam anca giderdim zaten o yüzden önce poyraza konumu atıp sonra bende hızlıca hazırlandım ve çantamı alarak hastaneden çıktım.
******
Kafeye geldiğimde arabadan inip içeri girdim cam kenarındaki boş masalardan birine oturup beklemeye başladım. Heyecandan ellerim titremeye başlamıştı ne diyicektim ki geldiği zaman niye düşünmeden gelirsin ki geldiğinde mal mal suratına bakmayı düşünüyordun heralde
"Hadi evlenelim de"
"Yok artık burdan çıkıp direk nikah dairesine gidelim istersen he"
"Olur bana uyar yani"
Göz devirip tekrar ne diyeceğimi düşünmeye başladım. Ben kara kara düşünürken karşımdaki sandalyenin çekilmesiyle kafamı kaldırdım. Poyraz tüm heybetiyle karşımdaydı Hadi bismillah Allahım sen yardım et
"Merhaba"
"Merhaba"
"Ee niye sipariş etmedin bir şeyler?"
"Seni bekledim" elini kaldırıp garsona seslenince sessizce onu izliyordum siparişlerimizi verip beklemeye başladık
"Ne bekliyosun davetiye mi"
"Bi durur musun ya strese sokma beni"
"Ee ne konuşucaktın benimle, kötü bir şey yok değil mi?"
"Y-yok kötü bir şey değil ben şe-" garsonun yanımızda dikilmesiyle sözüm yarım kaldı, Yani tam sırasıydı dimi ya tam cesaretimi toplamışken. Bende sanki cinayet işlemişim de onu itiraf ediyormuşum gibi ne bu stres yav tövbe tövbe
Garson yanımızdan gidince derin bir nefes alıp söze girdim
"Şimdi sen geçen bana şey demiştin ya"
"Ney demiştim?"
"Ya işte odama gelip senden ho-hoşlanıyorum demiştin ya" Yüzündeki meraklı ve umutlu ifadeyle devam etmemi bekledi
"Eğer teklifin hala geçerliyse kabul ediyorum" tek nefeste söylediklerimden sonra kafamı önüm eğip vereceği tepkiyi bekledim. Bir şey demeyince kafamı kaldırıp tereddütle yüzüne baktım şoka girmiş gibi şaşkınca yüzüme bakıyordu.
"Sen öyle dan diye söylersen öyle olur tabi"
Elimi kaldırıp yüzünün önünde sallayınca kendine geldi yine bir süre yüzüme baktıktan sonra konuşmaya başladı
"Be-ben az önce yanlış mı duydum sen teklifini kabul ediyorum mu dedin?"
"Hayır yanlış duymadın, kabul ediyorum" birden yerinden kalkıp "Allaahhh!" diye bağırmaya başladı yanıma gelip beni kolumdan tuttu kendine çekip kucağına aldı ve bağırarak dönmeye başladı.
Kendime engel olamayıp kahkaha atarak bir taraftan da onu durdurmak için bağırmaya başladım.
"Poyraaz, dur yeter tamam! herkes bize bakıyo dursanaa poyraaz!"
En sonunda beni bırakıp gülümseyerek kocaman sarıldı bende kollarımı beline dolayıp aynı şekilde karşılık verdim.
Bir süre öyle durduktan sonra geri çekilip yüzümü avuçlarının içine aldı
"Hala inanamıyorum şu an, o kadar mutluyum ki tüm bunların bir hayal olmaması için dua ediyorum"
gülümseyerek yüzümdeki ellerinin üzerine ellerimi koydum kafamı çevirip avuç içine ufak bir öpücük bıraktım "Şimdi inandın mı gerçek olduğuna" gözleri parlayarak tekrardan beni içine sokmak istercesine sarıldı.
"Seni çok seviyorum, seni çok seviyorum"
Göğsüne daha çok sokulup sadece bizim duyacağımız bir şekilde fısıldadım "Bende seni çok seviyorum" biz öyle sarılmış dururken nerde olduğumuz aklıma gelince hızla ayrıldım kafedeki herkes bize bakıyordu. Utanarak hızla yerime oturdum, Poyraz da bu halime gülerek tekrar yerine oturdu ve önümüzdekileri yemeye başladık.
Çok güzel geçen bir öğle yemeğinin ardından poyrazla vedalaşıp yüzümdeki sırıtışla hastaneye geri döndüm. Odama çıkıp işlerime kaldığım yerden devam ederken sırıtışımı da durduramıyordum. Ben raporlara odaklanmışken birden kapı açıldı ve içeri eymen girdi. Kaşlarımı çatıp ayağı kallktım "Eymen, noluyo?" sinirden yüzü kıpkırmızı olmuş bir şekilde yüzüme bakıp hızla yanıma geldi. Kolumdan tutup kendine çekince şaşkınca yüzüne bakıp kolumu kurtarmaya çalıştım
"Eymen! napıyorsun sen bırak kolumu"
"O adam kimdi?"
"Ne?, ne saçmalıyorsun sen bırak yoksa güvenliği çağırıcam"
"Öğle arasında işim var diyip yanına gittiğin o adam kimdi? sen niye ona sarılıyordun? cevap ver!"
"Sanane! benim hayatımdan sanane! kimse kim bu seni hiç alakadar etmez bırak kolumu" tüm gücümle kolumu çektiğimde sonunda elinden kurtulmuştum
"NE DEMEK SANANE BEN SENİ SEVİYORUM MAVİ DUYDUN MU VE SENİN BENDEN BAŞKASIYLA OLMANA İZİN VERMEM!"
"DEFOL BURDAN! SEN KİMSİN Kİ BENİM HAYATIMA KARIŞIYORSUN HA, GÜVENLİİK!"
Güvenlik içeri girince onlara döndüm "Doktor beyi odamdan çıkarır mısınız, hemen"
Güvenlikler eymenin yanına gelip kolundan tutunca onları iteleyip bana döndü "Bu iş burda bitmedi mavi tekrar konuşucaz" diyip hızla dışarı çıktı peşinden de güvenlikler çıkınca sinirle yerime oturdum. Allahım ne yaşadım ben az önce eymenin böyle biri olduğunu hiç düşünmemiştim umarım bundan sonra benden uzak dururdu. Oflayarak işlerime odaklanmaya çalıştım zor da olsa odaklanarak o sinirle bütün işleri hızlıca bitirdim.
Saate baktığımda geç olduğunu görüp ayağı kalktım eşyalarımı alarak odadan çıktım. Etrafta bana olan bakışları farketsem de umursamadan hastaneden çıkıp arabama bindim ve eve doğru sürmeye başladım.
Eve geldiğimde sinirle arabadan inip hızlıca eve doğru yürüdüm birinin bana seslendiğini duysam da o tarafa bakmadan kapıyı çarparak içeri girdim. Çantamı ve montumu vestiyere bırakıp geçip koltuğa oturdum. O sırada kapı çalınca oflayarak ayağı kalktım kapıyı açtığımda poyraz karşımdaydı
"Mavi noldu güzelim neydi o halin öyle bir şey mi oldu?"
Bir anda her şeyi unutup aradaki güzelim lafına takıldım bir anda "Güzelin miyim gerçekten" desem ne derdi acaba? Te Allahım yarabbim düşündüğüm şeye bak ya
"Şey benim biraz sinirim bozuktu da o yüzden, gelsene içeri"
Kenarı çekildiğimde o da içeri geçti bende kapıyı kapatıp peşinden içeri girdim
"Bir şey içer misin? ya da aç mısın bir şeyler hazırliyim hemen"
"Mavi, gel buraya" elimden tutup yanına çekince ona ayak uydurup koltukta yanına oturdum elimi avuçlarının arasına aldı
"Anlat noldu?" ne kadar anlatıp canını sıkmak istemesem de ondan bir şey saklamak istemediğim için her şeyi en baştan anlattım, ben anlattıkça daha da sinirlendi ve birden ayağı kalkıp kapıya doğru hızla yürümeye başladı. Hemen koşup önüne geçip elimi göğsüne koyup durdurdum "Poyraz dur nereye gidiyorsun?"
"O şerefsizin canını okumaya gidiyorum aynı şeyleri bir de bana desin bakalım" tekrar hareketlenince yine önüne geçip durdurdum
"Poyraz lütfen bu konu daha fazla uzamasın boşver lütfen"
"Nasıl boşver mavi, o adam benim sevgilime ağzına geleni sayacak bende burda oturacam öyle mi yok öyle bir şey çekil şurdan"
Lafın arasındaki sevgilim sözüne takılmadan durdurmak için hızla sarıldım "Poyraz lütfen bir daha olursa tamam istediğini yap ama şimdi olmaz lütfen uzamasın bu konu ben gereken cevabı verdim zaten" bir süre burnundan soluyarak sakinleşmeye çalıştı sonra o da bana sıkıca sarılıp saçlarıma ufak bir öpücük bıraktı
"Ben bu sakinleştirme yöntemini çok sevdim sık sık yapalım bunu" gülümseyerek göğsüne daha çok sokuldum ve gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim.
Beraber atıştırmalık bir şeyler hazırlayıp film izledik ve sonra birbirimizi daha iyi tanımak için bol bol sohbet ettik. Uzun zamandır bu kadar mutlu ve huzurlu hissetmemiştim bugün olan her şeyi unutup sadece ona odaklandım bütün dertlerim bedenimi terk etti, sanki dünya da sadece ben ve o vardık.
Saat geç olunca istemeye istemeye kalktık kapının önüne gelince bana döndü sıkıca sarılıp yanağımdan öptü bende uzanıp yanağından öpünce gülümseyerek el salladı o yan tarafa giderken bende arkasından son kez bakıp kapıyı kapattım. Salondakileri toplayıp bulaşıkları yıkadıktan sonra odama çıkıp üzerimi değiştirdim ve yatağa uzandım, gelen bildirim sesiyle telefonumu elime aldım
Poyraz: İyi uykular sevgilim, seni seviyorum
Yüzümdeki gülümsemeyle önce rehbere girip isminin yanına ufak bir kalp koyarak değiştirdim
Siz: İyi uykular sevgilim, bende seni seviyorum
Poyraz💙: Sen böyle seni seviyorum dedikçe her an kalp krizi geçiricekmişim gibi geliyo
Siz: Tövbe de ya o nasıl söz
Poyraz💙: Tövbe güzelim tövbe
Gülümseyerek derin bir nefes alarak telefonu yerine koydum ve huzurlu bir şekilde uyuyakaldım.
BÖLÜM SONU
NASIL BULDUNUZ BÖLÜMÜ?
BUNDAN SONRA NE OLUCAK SİZCE?
EYMEN VAZGEÇECEK Mİ?
OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN
BİR DAHAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |