9. Bölüm

9. Bölüm

Elif Koçan
eliff.4_

 

HERKESE MERHABA YENİ BÖLÜME HOŞ GELDİNİZ

BÖLÜMLER UZUN BİR ARAYLA GELİYOR FARKINDAYIM DERSLER ÇOK YOĞUN OLDUĞU İÇİN BÖYLE OLDU AMA BULDUĞUM HER FIRSATTA YAZIYORUM VE YADIKÇA DA UZUN BÖLMÜMLER YAZMAYA ÇALIŞIYORUM.

KEYİFLİ OKUMALAR

 

 

Mavi sabah erkenden kalkıp kahvaltısını yaptıktan sonra hastaneye gitmek için evden çıktı. Hastaneye geldiğinde acilin çok kalabalık olduğunu görünce odasına gidip hızla hazırlandı, yardım için acile indi ve hemen hastalarla ilgilenmeye başladı.

 

Hastalarla ilgilenmesi bittikten sonra odasına geçip bugünkü randevularını kontrol edip önündeki raporlarla ilgilenmeye başladı, bugün nöbeti vardı ve görünüşe bakılırsa baya yoğun geçen bir nöbet günü olacaktı.

 

Mavi raporlarla ilgilenirken poyraz sabah mavinin evine gidip evde kimse olmadığını görünce hastaneye gelmiş ve mavinin odasına doğru ilerlemeye başlamıştı. Eymen acilden çıkarken poyrazı görünce geçenlerde mavinin yanında gördüğü adam olduğunu fark etti içinde beliren kıskançlıkla peşinden ilerledi nereye gittiğini anlamak çok da zor değildi.

 

Poyraz mavinin odasının önüne gelince kapıyı çalıp içeri girdi. Mavi açılan kapıyla birlikte raporlardan kafasını kaldırıp poyrazı görünce yüzüne yerleşen gülümsemeyle ayağı kalktı.

"Hoş geldin"

"Hoş buldum sevgilim" poyraz kollarını açınca mavi de hemen yanına gidip sıkıca sarıldı. Sarıldığı anda burnuna gelen kokuyla birlikte derin bir nefes alarak gözlerini kapattı ve saatlerdir üzerinde olan yorgunluğu bir anda kayboldu.

 

Poyraz da sevdiği kadını içine sokmak ister gibi sıkıca sarılmış, kokusunu derince içine çekerek saçlarından öpüyordu. O sırada onları aralık kalan kapıdan sinirle izleyen eymen de bu görüntüye daha fazla dayanamayıp hızla ordan uzaklaştı ve odasına girdi, kapıyı sertçe kapatıp odada ne varsa her şeyi sinirle dağıtmaya başladı.

Masanın yanındaki koltuklardan birine oturarak sinirle başını ellerinin arasına aldı. "Sen benim olacaksın mavi, seni o adama yar etmem"

 

MAVİDEN

Poyrazla beraber odamdan çıktıktan sonra poyraz bahçeye giderken bende kantinden ikimize çay alıp yanına gittim.

"Buyrun efendim"

"Teşekkürler sevgilim"

Çayları koyup yanına oturdum o da anında elini omzuma atıp beni kendine çekti.

"Sen neden geldin sabah sabah bir şey olmadı değil mi?"

"Sevgilimi özledim geldim, memnun olmadı galiba geri gidiyim istersen" kalkmaya çalışırken aceleyle kolundan tuttum

"Ya hayır öyle demek istemedim, tabi ki her zaman gel"

"Tamam tamam şaka yaptım"

"Çok kötüsün"

"Yoo"

tabi tabi dermiş gibi yüzüne bakınca gülerek tekrar sarıldı. Bir süre sohbet ettikten sonra artık işime dönme vaktimin geldiğini farkedince istemesem de poyrazı uğurlayıp tekrar işlerimin başına döndüm.

 

 

 

*******

 

 

Günün son randevusunu da tamamladıktan sonra derin bir nefes alarak arkama yaslandım sabahtan beri uyanık kalmak için bardak bardak kahve içtiğim için midem bulanıyordu, her an kusabilirdim. Ayağı kalkıp pencereyi açtım ve temiz havayı soludum biraz da olsa kendimi iyi hissedince camı kapattım ve yorgunlukla yanda duran sedyeye uzandım. Gözlerimi kapatmış mide bulantımın geçmesini beklerken çalan telefonumla birlikte gözlerimi açarak uzandığım yerden doğruldum, telefonu elime aldığımda ekranda beliren yabancı numaraya kaşlarımı çatarak baktım. Kimdi ki bu? Açıp açmamak konusunda tereddüte girsem de meraklı yanım daha ağır bastığı için aramayı cevapladım.

"Alo?"

Karşı taraftan ses gelmeyince telefon mu kapandı diye ekrana baktım ama açıktı

"Alo, kimsiniz?"

"Beni tanımadın mı canım kızım?"

duyduğum sesle beraber şok içinde kalakaldım. Benim numaramı nerden bulmuştu bu adam

 

"Nereden buldun sen benim numaramı? ne yüzle beni arıyorsun sen!"

 

"Sen benim seni neden aradığımı biliyorsun. Şehir değiştirince benden kurtulabileceğini mi sandın? benden kaçamazsın, istediğimi almadan benden kurtulamazsın, belki de daha fazlasını"

"SANA O ZAMAN DA DEDİM ŞİMDİ DE DİYORUM BENİM SANA VERECEK TEK KURUŞUM YOK BİR DAHA SAKIN BENİ ARAMA!"

 

Cevap vermesini beklemeden telefonu yüzüne kapatıp önümdeki sandalyeye oturdum derin bir nefes alarak sakinleşmeyi bekledim. Neden kurtulamıyordum ben bu adamdan, ya beni burada da bulursa? Şehir dışına çıktığımı öğrendiyse nerede olduğumu da bir şekilde öğrenirdi. Off poyraza anlatsam? hayır onun da başına bela olmak istemiyorum bu sorunu kendim halletmeliyim.

Oflayarak ayağı kalktım nöbet saatim bitmek üzereydi son işlerimi de halledip odamdan çıkıp çıkışa doğru ilerledim. Tam çıkarken acilin önünde eymenle göz göze geldim garip bir ifadeyle yüzüme bakıyordu, gözlerimi ondan çekip hastaneden çıktım ve eve doğru yola çıktım.

 

Bahçeye girince arabayı park edip çantamı ve telefonumu alıp aşağı indim gözüm poyrazların tarafa takılınca melekle serap teyzenin bahçedeki masaya sofra kurduklarını gördüm selam vermek istesem de keyfim yerinde olmadığı ve hemen yatağıma girip uyumak istediğim için onları es geçerek kendi evime doğru ilerledim.

 

İçeri girip kapıyı kapatınca direkt odama çıktım üzerimdekilerden kurtulup güzel bir duş aldıktan sonra kirlileri sepete atıp dolaptan yeni kıyafet alıp giyindim ve tekrar banyoya girip saçlarımı kurutmaya başladım. Saçlarıma odaklanmışken kapının sert bir şekilde yumruklanmasıyla irkilip makineyi kapattım ve odadan çıktım, başta acaba babam mı diye düşünsem de poyrazın sesini duyunca rahatladım koşarak aşağı inip kapıyı açtım. Karşımda bana endişeli gözlerle bakan poyrazı görünce kaşlarım çatıldı.

 

Poyraz "Mavi!" diyerek beni kendine çekip sarılınca başta afallasam da bende hemen karşılık verip ellerimi beline doladım.

 

"Poyraz, noldu?"

 

"Kaç kere çaldım kapıyı niye açmıyorsun? telefonunu arıyorum kapalı. Bir şey oldu sandım"

 

"Ben saçımı duş almıştım saçımı kurutuyordum, o yüzden duymamışım özür dilerim"

"Özür dileme, sadece bir daha beni böyle korkutma"

"Tamam söz"

"Hadi hazırlan bize gidiyoruz"

"Neden?"

"Halam gelicekmiş annem de sağolsun ben teklif etmeden seni de çağırmamı söyledi"

"Ben rahatsızlık vermeseydim size"

"Saçmalama mavi sen de bizim ailemizdensin artık hem yakında karım olacaksın değil mi?" diyerek göz kırpınca utanarak kafamı önüme eğdim tabi beyefendi halinden gayet memnundu

 

"Ee ben o zaman şey yapiyim üzerime bir şey alıp geliyim sonra şey yapalım" poyraz bu halime kahkahalarla gülerken bende hızla odama çıkıp üzerimdekileri değişip saçlarımı düzelttikten sonra dudağıma ufak bir parlatıcı sürüp telefonumu da alarak aşağı indim.

Poyrazla beraber evden çıkıp onlara geçtik herkesle selamlaşıp bende bir işin ucundan tutmaya başladım ve hep beraber sofrayı kurduktan sonra çalan kapıyla birlikte melek kapıyı açmaya gitti biraz sonra içeri orta yaşlarda bir kadın girdi herkes selamlaşıp sofraya oturduktan sonra melekle son eksikleri tamamlayıp bizde oturduk.

 

Yemeklerimizi yedikten sonra sofrayı toplayıp çay demledik ve demlendikten sonra tepsiye koyup içeri geçtik. Çayları dağıtırken poyrazın halasının gözü bendeydi istemsizce gerildim. Çayları dağıttıktan sonra poyrazın yanına oturmak istesem de herkes burada olduğu için çekindim o yüzden geçip meleğin yanına oturdum, tabi poyraz yanına oturacağımı düşündüğü için oturmayınca kaşlarını çatıp sen hayırdır der gibi kafa salladı bende uyarı manasında gözümle salondakileri gösterince oflayarak çayını içmeye devam etti. Üzgünüm sevgilim henüz aramızdakileri bizden başka kimse bilmiyor

 

Çaylar içilip sohbetler edildikten sonra Ayten hanım yani poyrazın halası gitmek için ayaklandı herkes vedalaşınca bende yanına gidip elini öptüm bu saate kadar üzerimdeki bakışlarından benden hoşlanmadığını düşünmüştüm ama şu anda yüzünde oluşan gülümseme düşüncelerimin aksini gösteriyordu. Ayten hanımı uğurladıktan sonra serap teyze biraz daha kal diye diretince onu kıramadım tekrar salona geçip sohbet etmeye başladık.

 

Poyrazla bu sefer yan yana oturuyorduk ben sohbeti dinlerken poyrazın kulağıma eğilmesiyle dikkatimi ona verdim.

 

"Bence söylemenin tam zamanı"

 

"Ben aşırı stres oldum poyraz ya kabul etmezlerse bu ilişkiyi?"

 

"Ederler, sen bana güven"

 

"Ne fısıldaşıyorsunuz orda siz"

 

kuzeyin konuşmasıyla beraber bütün gözler üzerimize döndü ben utanıp başımı eğerken poyraz elimi kavrayıp kendiyle beraber ayağı kaldırdı.

 

"Biz birbirimizi seviyoruz" pat diye söyleyeceğini düşünmediğim için anlık şokla yüzüne baktım bana bakarak omuz silkince gözümü salondakilere çevirdim herkes donmuş bir ifadeyle bize bakıyordu. E tabi dan diye söylerse her şeyi olacağı buydu.

 

"Ha" kuzeyle korayın aynı anda verdiği tepkiyle stresli de olsam kendimi tutamayıp güldüm.

 

"AYY!" Melek aniden heyecanla ayağı fırlayınca irkildim

 

"Allahım sonunda be uzun zamandır bu anı bekliyordum!"

 

"Oyy yavrularım benim" serap teyze yanımıza gelip ikimize de sıkıca sarılıp öptü onun ardından murat amca da yanımıza gelip sevinçle bize sarıldığında ben afallamıştım her tepkiyi beklemiştim ama bunu asla, sanki bu zamana kadar hep bu anı beklemiş gibiydiler.

 

İlişkimizi açıkladıktan sonra serap teyze söz, nişan, düğün her şeyi ayarlamaya başlamıştı bile benden bile hevesli olması şaşırtıcıydı doğrusu. Kayınvalidem beni benden çok seviyordu ve bu durum benim daha çok duygusallaşmama sebep oluyordu.

Saatin geç olduğunu farkedince kalkmaya yeltencekken dışardan gelen bağırış sesleriyle beraber dikkatimizi o tarafa çevirdik

 

"MAVİİ!" Duyduğum sesle beraber olduğum yerde kalakalırken herkesin gözü bana döndü. Hayır bu nasıl olabilirdi? Beni nasıl bulmuştu? Gözlerimin dolduğunu hissediyordum adımlarımız kapıya doğru ilerlerken kapıyı açmaya cesaretim olmadığı için öylece kalmıştım. Poyraz kapıyı açınca karşımda onu gördüm. Babamı.

 

Bahçenin ortasında bağırıyordu kapının sesini duyduğunda bizden tarafa döndü beni görünce yüzündeki iğrenç gülümsemeyle buraya doğru yürüdü.

 

"Ooo kimleri görüyorum. Bende seni arıyordum canım kızım" kızım kısmını vurgulayarak söylemesiyle midemin bulandığını hissettim herkes duyduğu kelimeyle şok ve sinir arası bir duyguyla karşılarındaki adama bakıyordu murat amca, ikizler ve poyraz önüme geçince serap teyze beni yanına çekti. Onlara her şeyi anlattığım için karşılarındaki adamın nasıl biri olduğunun farkındaydılar.

 

"Kızım, babana bir hoş geldin demek yok mu? Kırılıyorum ama" bu zamana kadar ben ona birçok kez diklenmiştim ama belki de ilk kez içimde bir korku vardı, kendim için değil eğer bana zarar vermek istiyorsa önce yanımdaki insanlardan beni vuracağını bildiğim için.

 

Hala aynı ifadeyle yüzüne bakarken içimde oluşan korkuyu geri plana attım ve ifadesiz bir şekilde yüzüne bakıp bir adım öne çıktım. Poyraz elini koluma atıp beni geri çekmek istese de izin vermedim.

 

"Ne işin var senin burda, Ne istiyorsun yine?"

 

"Çok ayıp kızım insan hiç babasına öyle der mi?"

 

"Sana ne istiyorsun benden dedim!"

 

"İstersen bu konuyu Baba-Kız yalnız konuşalım"

 

"Gerek yok onlar benim ailem ne diyeceksen onların yanında söyle"

 

"Ailen demek ha" küçümser bir ifadeyle hepimizi süzdükten sonra konuşmaya devam etti

 

"Her neyse, senden ne istediğimi bence gayet iyi biliyorsun ha ne dersin?"

 

Zaten başka ne için gelmiş olabilirdi ki ben tam cevap verecekken poyraz araya girdi

 

"Ula bana bak eğer şu saniye burdan defolup gitmezsen doğduğuna pişman ederim seni"

 

"Pardon da sen kim oluyorsun tam olarak? Bu kızımla benim aramdaki mesele"

 

"Bak hala kızım diyo hala kızım diyo lan seni var ya" poyraz öne atılıp babamın yakasına yapışınca murat amcalar hemen müdahale edip ayırdılar. Bende daha fazla onun yüzünü görmek istemediğim için salona geri döndüm. Ben tam kurtuldum derken geldi burda da beni buldu, beni ailesine kabul eden bu insanlarında hayatını zehir edecek, onların da başına bela olacak. İstediği parayı vereyim bıraksın peşimi diyorum ama verdikten sonra bırakmayacağını daha çok isteyeceğini de biliyorum.

"Mavi"

Poyrazın sesiyle beraber kafamı kaldırdım büyük ihtimalle o adamı yollamışlardı ki herkes burdaydı.

Poyraz önümde eğilip yanaklarımı avuçlarının içine aldı, parmaklarıyla daha ne zaman aktığını bile anlamadığım yaşlarımı sildi. Zoraki bir şekilde gülümsedim, oturduğum yerden kalkıp hepsine mahcup bir şekilde baktım.

 

"Hepinizden özür dilerim, o adamın beni burda da bulabileceğini düşünemedim. Ama ben halledicem, nasıl bilmiyorum ama onun size de bulaşmaması için elimden geleni yapıcam"

 

Murat amca yanıma gelip ellerimi ellerinin içine aldı

 

"Kızım, biz sana ilk geldiğin gün ne dedik sen bizimde kızımızsın artık biz senin aileniz, sakın kendini suçlu hissetme. O adam benim aileme zarar veremez ve bu aileye sende dahilsin, sakın bir daha böyle konuşma yoksa külahları değişiriz ha ona göre tamam mı?"

gülümseyerek dolu gözlerle başımı salladım ve önce murat amcaya sonra da diğerlerine sıkıca sarıldım. Aile olmak böyle bir şeydi demek ki ilk kez böyle duygular yaşıyordum ve ben bu duyguları çok sevmiştim.

 

BÖLÜM SONU

BÖLÜM NASILDI?

SİZCE BUNDAN SONRA NE OLACAK?

OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN

BİR DAHAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZEREE SEVİLİYORSUNUZZ🎀

Bölüm : 29.03.2025 11:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...