16. Bölüm : Saçma Görevler

Erifu

Hediye paketinden çıkan kafaları mezarlığa gömdükten sonra eve döndük.

Hepimizin üzerinde bir korku hakimdi.

Saat on ikiye gelmek üzeriydi fakat hiç birimizi uyku tutmuyordu.

Urashi'ye olan nefretimiz her geçen gün daha fazla artıyordu.

Zavvallı yaşlı kadın ve kızın ne suçu vardı!? Onlar sadece kendi iyi niyetlerinin kurbanı olmuştu.

Urashi'yi aynı şekilde öldürüp kellesini kıta kıta gezdireceğim!

Uzun ve düşünceli bir sessizliğin ardından Sensei sessizliği bozdu.

"Urashi gibi zalimleri durdurmak için daha da güçlenmemiz gerekiyor şuanda sahip olduklarımız bize yetmeyebilir" dedi.

Eruto ile Sensei'ye baktık ve kararlı bir şekilde kafamızı salladık.

Sensei "şimdi gidin ve dinlenin sabah size yeni bir görev vereceğim" dedi.

Eruto ile yerimizden kalktık ve odalarımıza doğru yürümeye koyulduk.

Eruto"Sensein yarın vereceği görev ne acaba? Umarım bizi gerçekten güçlendirecek türden bir görevdir"dedi bana bakarak.

"Umarım özel güçlerimizinde ortaya çıkmasına yardımcı olabilecek bir görevdir " Dedim.

Eruto "umarım.." Dedi düşünceli bir şekilde.

Odalarımıza gelmiştik. Kapılarımızı açtık ve huzursuz bir uyku çekmek için kapılarımızı örttük.

Sensein benim için hazırladığı oda çok ferah ve güzeldi.

Odanın hemen sonunda olan dev pencereden bütün şehir görünüyordu.

İnsan ne kadar huzursuz olursa olsun burada gerçekten huzuru hissediyordu.

Lambaları kapattım ve şehirden yansıyan ışıklar eşliğinde uykuya daldım.

***

Sabah uyandığımda odanın içini yanık kokusu sarmıştı.

Telaşla yerimden fırladım ve aşağı koştum.

Eruto da benimle aynı durumdaydı oda çok telaşlıydı görünüyordu.

Aşağı indiğimiz zaman heryer duman altı olmuştu.

Dumanın kaynağını ararken gözüm mutfak kapısına çarptı.

Kapı kapalıydı ve içeriden deli gibi siyah duman çıkıyordu.

Koştuk ve kapıya ulaştık.

Kapıyı açtığımızda duman olduğu gibi yüzümüze çarptı ve yüzümüzü kapattık.

Duman dağılınca çıkan manzara ile şoka girdik.

Mutfağın her yeri kapkara bir haldeydi ve Sensei de tam ortadaydı.

Mutfak her şey gibi Sensei de siyah is kaplıydı.

Üzerine çiçekli önlük ve eldiven giymişti.

Sensei bize döndü ve "ne var alt tarafı size üzümlü kek yapmak istemiştim" Dedi.

Yaw Sensei sen ne biçim adamsım 250° fırında 2.30 saat kek mi pişirilirrr!!!

Sensei elindeki pembe çiçekli eldive çıkardı ve çıplak elle suratı sildi.

Yanımıza yaklaştı ve bize "bakın şimdi duşa gidiyorum döndüğünde mutfak pırıl pırıl olsa iyi olur yoksa size evi baştan aşağı yine temizlettirim" dedi ve gitti.

Neeeğğğ lan burası bir iki saate bitmezdi ki!??

Burayı temizlemek en az 6 saat sürer!

Eruto'ya dönüm ve "Eruto hemen başlamalıyız evi bir daha temizlemek istemiyorum" dedim korku dolu bir ifade ile.

Eruto "tamam sen camları aç ben temizlik malzemelerini almaya gidiyorum" Dedi ve hemen mutfaktan çıktı.

Koşarak camları açtım ve yoldan geçen biri dikkatimi çekti.

Odayakana market poşetleri ile eve gidiyordu.

İşde bu gün şanslı günümüzdeydik.

Camdan kafamı çıkardım ve "Abiii" Bağırdım.

Odayakana sesimi duyar duymaz kafasını bana doğru çevirdi ve "aaa Erifu Merhaba! " Dedi tebessüm ederek.

"Abii Eruto ile yardımına ihtiyacımız var senin Su gücünden yararlanabilirmiyiz? " dedim tebessüm ederek.

Odayakana anlamaz gözlerle bana doğru baktı ve kafasıyla onaylayıp bahçeye girdi.

Gidip kapıyı açtım ve Odayakana'yı içeri aldım.

Mutfağa girdiğimizde oda Eruto ve Benimle aynı surat ifadesine büründü.

"Erifuu ruhlar mı saldırdı buranın hali ne böylee!? " Dedi şok içinde.

Odayakanaya olan biteni baştan anlattım gülmesini tutar bir ifade ile bana bakıyordu.

Sözlerim biter bitmez "Hwajin'in eline düştüyseniz işiniz var" Dedi kıkırdayarak.

"Abii lütfen yardım et senin yardımın olmazsa burayı asla bitiremeyiz" dedim.

Odayakana "tamam tamam yardım edeceğiz herhalde " Dedi havalı bir biçimde.

O sırada elinde kovalarla içeri Eruto girdi.

"Aa abii hoş geldin" Dedi mutlu bir ifade ile ve koşup sarıldı.

Eruto dışardan çok soğuk görünsede ailesine ve sevdiklerine çok sıcaktı tıpkı küçük bir çocuğa benziyordu.

Sarılmaları bitince Odayakana "pekala buranın icabına bakalım" Dedi kılıcını çıkardı.

Kılıcını havaya kaldırdı ve " 5. Form Sevecen Kasırga! " Diye bağırdı.

Gerçekten çok havalıydııı.

Mutfağın içini dev bir kasırga sardı ve dolap, duvar ve yerdeki islerin hepsini topladı.

Odayakana kılıcı kınına geri koydu ve kasırga dağılmaya başladı.

Mutfak pırıl pırıldı sadece dolap araları falan kalmıştı onlarıda biz hallederdik zaten.

Odayakana "hadi bana müsade Nashi akşama pirzola istiyordu gidip hazırlasam iyi olur" dedi gülerek ve gitti.

Eruto ile kolları sıvayıp son kalan küçük yerleride sildik ve yanmış keki çöpe döktük.

İşimizi tam bitirdik ki mutfak kapısı tekme ile açıldı.

Lan bu sensein kapılarla ne alıp veremediği var bilmiyorum ama her yere kapıyı kırarak giriyor yaw.

Sensei "Haa bitire-" Sözü yarıda kesildi ve şoka girmiş bir ifade ile mutfağa baka kaldı.

"Neeeğğ nasıl lann " Diye bağırmaya başladı.

Sensei'ye dönüp göz kırptım ve "meslek sırrı dedim" Tebessüm ederek.

Sensei hala şok içindeydi Eruto ile Kapıdan havalı bir çıkış yapmak için adım atmıştıkki Sensei "Durunn!! Görevinizi size daha söylemedim nereye gittiğinizi sanıyorsunuz! " Dedi.

Yaw amk gene ne istiyecekti acaba istekleri hiç bitmiyordu bu adamın.

Sensei bize döndü ve kollarını beline doladı ardından cebinden bir harita çıkardı ve bize uzattı.

Anlamaz gözlerle baktık Sensei'ye .

Sensei "göreviniz ruh bölgesine yakın kayalıklara tırmanıp efsanevi anka kuşunun yumurtasını alıp bana getirmek" dedi.

Neee anka kuşu gerçek miydi!??? Asla inanmam.

Sensei "anka kuşları senede 10 adet yumurta yapmakta ve bu yumurtanın birbir derde şifa olduğu söyleniyor" Dedi.

Eruto ile gözlerimiz parıldıyordu Sensei "Hadi kış kışş dedi " Hayvan kovalar gibi.

Anka kuşunun yumurtasını bulmakta sıkıntı yoktu.

Sıkıntı sadece ruh bölgesine yakın olmasıydı orada karşımıza ruhlar çıkabilirdi.

Hala güçlerimizin olmamasıda ruhların akşam yemeği olmamız anlamına geliyordu.

Zaman kaybetmeden yola çıksak iyi olacaktı eğer akşama kadar hala oradan çıkamamış olursak ruhların akşam yemeği olmuşuzdur demektir.

Ruhlar avlarına genelde gece saldırmayı tercih ederler.

Bunun sebebi gece görüş alanımızın daha dar olması ve çok hızlı hareket etmeleri.

Eruto ile haritayı açtık.

Haritanın içinde anka kuşunun yumurtasının bulunduğu yer ve çevresi vardı.

Sensei ne yapacaktı bu yumurtayı acaba çok merak ediyorum.

Haritayı kapattık ve yola koyulduk.

***