18. Bölüm

18. Bölüm : Acı olmadan zafer olmaz

Elif Özen
elifozen.224

Erifu

 

Ruh korkunç sesler eşliğinde derisini yüzmeye devam etti.

Parçalanan deriler arasından yayılan gaz mağaranın tavanına kadar ulaşmıştı.

Gece zifiri karanlık olduğundan ruhu ay ışığının yansıması sayesinde görüyorduk.

Korkunç parlayan kırmızı gözleride unutmamak gerek.

Ruh keskin pençelerini derisinin içinden çıkardı ve soğuk, donmuş bir ifade ile bize doğru baktı.

Eruto ile gazın kokusunu artık alabiliyorduk . Ciğer yakıcı bir kokusu vardı. Bu zehirli gaz Eriten Facia klanına özgü bir güçtü.

Eğer burnumuzu kapatmazsak ciğerlerimiz parçalanmaya başlaması an meselesiydi.

Eruto ile istemeden de olsa burnumuzu kapattık. Gaz iyice etkisini göstermeye başlamıştı.

Bunu gören ruh kahkaha atmaya başladı ve şöyle ekledi "oh çok mu canınız yandı? Kıyamam size"

Eruto ile kılıçlarımızı sıkıca tuttuk.

Ruh gülerek "ah demek oynamak istiyorsunuz. Bu daha bir başlangıç" Dedi psikopatça sırıtarak.

Ardından ellerini yere koydu ve zemine çöküp tırnaklarını zemine geçirdi.

Eruto ile bir yandan çıkış yolu arıyor bir yandan da ruhun hangi güçlere sahip olduğunu anlamaya çalışıyorduk.

Yere çömelen ruh psikopatça kahkahalar atmaya başladı.

Ne yapıyordu bu!?

Ruh belinin neredeyse her yerinden keskin bıçak benzeri metaller çıkartmaya başladı ve bunu yapmak derisinin daha da parçalanmasına neden oldu.

Çıkan bıçaklar yüzünden havaya salınan gaz daha da artmıştı.

Ciğerlerimi yavaş yavaş bir acı kaplamaya başladı.

Gördüğüm kadarıyla durum Eruto'da da aynıydı.

Ruh ayağa kalktı ve bize doğru baktı.

Öfkeli ve yırtıcı bir sesle "sevgilim ile özel anımı bozmanın hesabını ağır ödiyeceksiniz" Dedi.

Ardından sırtındaki bıçakları dikleştirdi ve bize doğru koşmaya başladı.

Burnumuzu kapatmaya çalıştığımızdan ötürü hareket kabiliyetimiz çok düşüktü.

Ruh sırtından bir bıçak çıkardı ve bana saldırmaya başladı.

Lan niye benn!? Neden her böyle bir durum yaşandığında hedef ben oluyorum?!

Pelerinimi burnumdan çektim ve kılıcımı kaldırdım.

Ruhun saldırıları gerçekten çok güçlüydü neredeyse kılıcım kırılacaktı çok zor direniyorum.

Eruto ruhun arkasından saldırıya geçti.

Ruh kafasını geriye doğru döndürdü ve kaslı kollarıyla Eruto'nun tam suratından yakaladı.

Hemen atak yaptım koluna doğru fakat beni de boynumdan tutarak yakaladı.

Ruh boynumu her geçen saniye daha fazla sıkmaya başladı acıya daha fazla dayanamayıp kılıcımı yere düşürdüm.

Burnumu kapatamadığım için gaz artık olduğu gibi ciğerlerime doluyordu.

Burnumdan kan akmaya başladı artık hareket edemiyordum. Eruto'da havada çırpınıyordu.

Her şeyin sonuna gelmiştik galiba hiç değilse bir masum daha kurtulmuştu...

Gözlerim kapanmaya başladı ağzımdan ve burnumdan oluk oluk kan boşalmaya başlamıştı ciğerlerim bana hemen ölmem gerektiğini ima ediyordu adeta.

Eruto'nun çırpınışları yavaşlamaya başladı .Onun içinde her şeyin sonuydu sanırsam.

Kendimi kasmayı bıraktım ve kendimi ruhun kaslı kollarına bıraktım.

Tam o sırada mağaranın girişindeki ses ile mağara sallandı.

Ses "istediğin benim çocukları bırak" Diyordu.

Kararmış gözlerim ile mağaranın girişine baktım.

Bu az önceki kadındı!

Neden kaçıp kendini kurtarmamıştı ki!? Bizim için geri mi dönmüştü!

Ruh sesi duyar duymaz kıza kitlendi.

Kız "Bırak onları ne istersen yapacağım" dedi ağlamaklı ses tonuyla.

Ruh tekrardan o psikopat sesiyle güldü ve Eruto ile beni mağaranın duvarına vurup kıza doğru koşmaya başladı.

Olduğumuz yerde yere yığıldık.

Ciğerlerimize dolan zehirli gaz nedeniyle ciğerlerimiz çok fazla hasar almış olacakki hareket edemiyorduk.

Elimi boynuma doğru uzattım çok büyük bir güçlükle.

Boğazımın sağ ve sol tarafı delinmişti.

Ağzımdan ve burnumdan gelen kanların nedeni buymuş demekki.

Ciğerlerimin hala kullanılabilir olduğunu öğrenince hafif bir iç çektim ardından kafamı Eruto'ya çevirdim.

Eruto'nun suratı tanınmıyacak hale gelmişti.

Kalkıp en azından suratını bir bez ile sarmalıydım.

Ruhun keskin pençeleri Eruto'nun yanaklarını da parçalamıştı.

Hemen dikilmesi gerekiyordu!

Yara çok derindi.

Aksi taktirde kan kaybından ölecekti.

Ruhun sesi mağarada yankılanıyordu "ah evet seninle çok eğleneceğiz" Diye yırtıyordu kendini şerefsiz.

Kız ise çaresizce acı içinde bağırıyordu.

Eruto yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı.

Zavallı kızın çığlıkları mağaranın içinde yankılanıp duruyordu.

Eruto sonunda kendine geldi ve olduğu yerde doğruldu.

Ardından bütün vücudumu zorlayarak bende doğruldum.

Canım çok yanıyordu , yer yerimiz kan içindeydi ve en kötüsü De ruhu durduramıyorduk.

Eruto bana döndü ve yere düşmüş olan kılıcımı alıp bana uzattı.

Kılıcı elime aldım.

Eruto "bu işi bitirelim" Dedi kararlı ve soğuk bir sesle.

Suratındaki ifadeden yanaklarını çok zor hareket ettirdiği anlaşılıyordu.

Kararlı bir bakışla hafifçe kafamı salladım ve mağaranın duvarına tutunarak ayağa kalktım.

Eruto da ayağa kalktı ve kılıcını saldırır pozisyonda ruha doğrulttu ardından "hey sen bi baksana buraya" Dedi öfkeli bir sesle.

Kızı sıkıştırmış ruh kafasını bize çevirdi ardından "Siz daha gebermediniz mi lan!? "Dedi bağırarak.

Eruto " Seni annene kavuşturmadan gitmeyi düşünmüyorduk" dedi.

Ruh delirmiş halde kükredi, kız korkuyla olduğu köşede yere çöktü.

Ruh kükreyerek üzerimize koştu.

Kılıçlarımızı öne doğrulttuk ve Eruto'nun hareketi ile ikiye ayrıldık.

Ruh hiç duraksamadan Eruto'yu seçti ve deli gibi koşmaya başladı.

Bende fırsattan istifade kıza yöneldim ve yanına vardım.

Kızın göğüs ve kalça kısmındaki elbisesi yırtılmıştı.

Kıza eğildim ve bacaklarını kolumun altına alıp kucağıma aldım.

Amk sensein boklu laminant parkelerini temizlerken bu kızın ağırlığından daha fazla pislik çıkmıştı.

Kız boklu kovaların yanında tüy gibi kalıyordu.

Kızı kucağıma iyice yerleştirdim, oda çaresiz bir şekilde boynuma sarıldı. Kız sarıldıktan sonra mağaranın girişine yöneldim.

Ruh kafasını saniyeler içinde bize çevirdi ve "GETİR ONU BURAYA ORUSPU!" diye bağırdı arkamdan.

Kızın korkusu iyice arttı ve bana bir kedi yavrusu gibi iyice sokuldu.

Kafamı ruha doğru çevirdim hemen arkamızdaydı.

Kırmızı gözleri,kaslı kolları, kılıçtan keskin dişleri ve tırnakları ile istemsizce korkuyla kaskatı kesildim.

İlk gördüğümüzde gayet normal di şuan tanınmicak haldeydi.

Kız kucağımda çığlık attık.

Ruh üzerimize atladı ve keskin pençelerini tam boynuma geçirdi.

Kucağımdaki zavallı kız savrularak mağaranın duvarına çarptı.

Ruh üzerime çıktı ve keskin sağ elindeki pençelerini boğazıma geçirdi.

Pençeleri ilk deldiği yerlerinin tam ortasına girmişti.

bu nedenle boğazım neredeyse önden tamamen parçalanmıştı.

sadece bir iki santim uzunluğunda bir deri kalmıştı tamamen kopmasına.

Acı içinde çığlık attım hayatımda bu kadar canımın yandığını hatırlamıyordum.

Ruh öfkeli kanlı gözleri ile bana bakıyordu .

Sol elini sırtındaki keskin demirlerden almak için uzattı ve eline ilk gelen keskin demiri tutup havaya kaldırdı.

Demiri hızlı bir şekilde kafama indirmeye başadı.

Keskin demir ile kafam arasında sadece bir karış vardı ki tam o anda ruhun kolu havada koptu ve sol tarafa düştü.

Ruh acı içinde doğruldu ve kan fışkıran elini tuttu.

Ruh büyük bir şiddetle mağaranın duvarına çarptı.

Ruha kimin vurduğuna bakmak için döndüm.

Bu Eruto !!!

Eruto hemen yanıma koştu ve üzerindeki tişörtün kolunu yırtıp boğazıma sardı.

Ardından beni alıp kenara uzattı.

Ruh kafasına aldığı darbelerden dolayı sendeleyerek kalktı.

Kolu kendini yenileyip eski haline gelmişti bile.

Ruh "Ne yaptın lan sen! Bunun hesabını ödeyeceksin! " Dedi sinirle.

Eruto "he he tabi efendim" Dedi takmaz bir ifade ile ve kılıcını çekti.

Yanaklarından hala oluk oluk kan akıyordu.

Aradabirde ağzının içi kan dolduğu için yere tüküyordu.

Ruh öfkeli bir şekilde suratına psikopatça bir ifade takındı ve saldırıya geçti.

Eruto kılıcını çekti ve hızlı bir atak ile ruhun saldırısından kaçtı.

Ruh öfkeli bir boğa gibi döndü ve belini parçalayarak sırtındaki bıçaklardan beş adet aldı.

Eruto kılıcını hala sıkı sıkı tutuyordu.

Ruh öfkeyle elindeki bıraçları Eruto'ya doğru fırlattı.

Eruto kılıcı ile gelen bıçakları savurdu

Fakat bazıları vücuduna çok feci şekilde saplandı.

Bir tanesi sağ ak ciğerinin üzerine Bir tanesi de diz kapağına saplandı.

Eruto acı içinde haykırdı ve düştü.

Ruh güldü ve Eruto'ya doğru ilerledi

Ve sert bir şekilde tekme attı.

Eruto yerde kan kusuyordu.

Bıçak ciğerini delmiş miydi bilmiyorum ama çok acı çektiği belliydi.

Yerde felç gibi yatıyordum.

Ayağa kalkmam gerekiyordu.

ayağa kalkarsam kafamın en küçük geriye doğru düşmesiyle ön taraftan kopması an meselesiydi.

Çok zor nefes alıyordum ve kan kaybından gözlerim artık işlevini yitiriyordu.

Ruh Eruto'nun suratına tiksinmiş bir ifade ile baktı.

Ardından bir adım geri attı ve Erutonun dizine saplanmış olan bıçağa sert bir tekne attı.

Eruto acı içinde haykırdı.

Kulağıma Eruto'nun dizinden çıkan kemik sesi geldi.

Artık hiç bir şey umrumda değildi ayağa kalkıp bir şeyler yapmalıydım.

Zaten yüksek olasılıkla ölecektim eve kadar yaşamam imkansızdı.

Kafamı tutarak yerden kalktım.

Uzandığım yer kan içindeydi.

Kılıcımı sıkıca tuttum ve son gücümle koştum ardından kılıcımı ruha saplamak için atak yaptım.

Ruh beni fark etti ve kılıcımı eliyle yakalayıp kırdı.

Artık hiç bir şey yapamazdım.

Ruh elini kaldırdı ve bana tokat atmak için hamle yaptı.

Artık kesin ölmüştüm ruhun eli suratıma çarptığı an kafam arkaya düşücek ve tamamen kopacaktı.

Gözlerimi kapadım tam o anda Eruto kılıcını ruhun ayağına sapladı ve ruh acı içinde yere düştü.

Eruto kılıcını bana fırlattı ve havada yakaladım.

Son bir kez gücümü kullanarak yerde çömelmiş olan ruhun boynuna derin bir kesik açtım.

Ruh "Bu nasıl olur! " Diye bığırıyordu.

Boynunu tam kesememiştim o yüzden kılıcı boynundan çıkarmaya çalışıyordu.

Eruto ruhun arkasından beline yapıştı ve kendine çekti "Erifu hadi kes!" Diyordu kan dolu ağzıyla.

Kılıcın sapına sertçe bir tekme indirdim ve ruhun kafası koptu.

Ruh Bağırarak "Hayırrr! İki adet velete nasıl yenilirim ben!! " Diye bağırıyordu.

Vücudu mağaraya giren gün ışığı ile yavaş yavaş yok olmaya başladı.

Eruto'ya dönüp "Kız nerede!? " Dedim.

Eruto "merak etme onu mağaradan uzak güvenli bir yere bıraktım şimdiye köye varmıştır" Dedi.

İçim hafifçe rahatladı ve daha fazla dayanamayıp yere yığıldım.

 

***

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 21.10.2024 18:11 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...