34. Bölüm

34. Bölüm : Boşluktaki Ses

Elif Özen
elifozen.224

Eruto

 

Çalılardaki hışırtı git gide arttı.

Erifu'yu arkama aldım ve tam hamle yapacakken çalıdaki şey bir anda önümüze fırladı.

Şaşkınlık içinde Erifu ile birbirimize baktık.

Bu Aren'di!

Aren "Ne yapıyorsunuz lan burada kendinizi öldürtmeye mi çalışıyorsunuz" Dedi şok ve hafif öfkeli bir şekilde.

"Arennn! Seni gördüğümüze hiç bu kadar sevinmemiştik" Dedim rahatlamış bir sesle.

Aren kılıcını ve belinden çıkardığı ahtapot kollarını geri yerlerine soktu.

Lannn! Aren'in böyle bir özelliği olduğunu ilk defa görmüştük.

Şaşkınlıkla Aren'e bakarken Aren "Olanları duydum ve gerçekten çok üzüldüm Eruto. Abinin kılıcını ödül olarak yarışmaya bağışlamışlar " Dedi karanlık kapüşonunun altında parıldayan mavi gözleriyle.

"Evet " Dedim kısa keserek.

Aren "He bu arada özel güçleriniz ortaya çıkmış buna gerçekten çok sevindim, artık taalim yaparken beni daha fazla eğlendirebilirsiniz" Dedi yaramaz bir çocuk gibi sırıtarak.

Kılıcımı çektim ve "istersen şimdi yapalım" Dedim şakalaşırcasına.

Aren kıkırdayarak "tamam abi sakin" Dedi kendini küçülterek ardından ellerini çok hızlı bir şekilde büyü yapar gibi hareket ettirdi.

Hareketi bittikten sonra yerden dev ahtapot kolları etrafımızı sardı ve kapanan bir çiçek misali etrafımızı sardı.

Duvar oluştuktan sonra Aren kılıcını havaya kaldırıp boşluğa bir darbe savurdu ardından ahtapot kollarından oluşan duvar bir anda saydamlaştı.

Aren " Tamam artık görünmez bir odanın içindeyiz, dışardaki tehditleri görebiliriz fakat onlar bizim burada olduğumuzu asla anlayamazlar" Dedi.

Bu güçler bizi her saniye daha da şaşkına çeviriyordu.

Aren üç adet daha ahtapot kolu çıkardı ve oturak şekline getirip "oturun lütfen" Dedi.

Erifu ile oturduk ve Aren'e döndük.

Milas "eee anlatın bakalım bu Daijin olayıda ne, adamın binayı havaya uçurmuşsunuz lan! Her yerde sizin haberiniz dolanıyor" Dedi hayranlıkla tebessüm ederek.

"Şeyy olanları biliyorsun şu kılıç meselesini halletmeye gitmiştim ki öfkemi bir anlık kontrol edemedim" Dedim kafamı kaşıyarak.

Aren "Oo sen büyüdünde binaları havalaramı uçurmaya başladın" Dedi kahkaha atarak.

"Benden sadece 1 ay büyüksün lan" Dedim ve Aren'in yanına gidip şakasına omzuna vurdum.

Üçümüzde gülüyorduk ki bir anda havayı aydınlatan kırmızı ışık ile dikkatimiz sık ağaçların üzerine yoğunlaştı.

Erifu "Bu kadar eğlenmek yeter galiba" Dedi."

Aren bencede hadi yola koyulalım" Dedi ve etrafımızdaki kolları geri çekti ardından "yadigarlardan 8 tanesi şu yukarıdaki yamacın hemen üzerinde çok dikkatli olmalıyız gözünüzü dört açın" Dedi ve yamaca doğru koşmaya başladı.

(Temsili)

Hiç zaman kaybetmeden bizde arkasına takıldık ve koşmaya başladık.

Aren önümüze çıkan yoğun dalları dev ahtapot kolları ile parçalarken ben alev dalgaları gönderip sisleri yok ediyor ve parçalanan dalları havada yakıyordum.

Erifu da ikimizden bilerek bir tık yavaş koşuyor ve kılıcı ile yüksek frekanslı ses dalgaları gönderip hem etraftaki fazlalık dalları yok ediyor hemde çarpıp geri dönen ses dalgaları ile gizlenen bir rakip olup olmadığını bulmaya çalışıyordu.

Mükemmel bir şekilde yamacı aşıp aradığımız yere yaklaştık.

Aren "Evet tam düşündüğüm gibi görevlilerin yere çizdiği kılıç simgesi doğru yerde olduğumuzu gösteriyor" Dedi kendinden emin bir sesle.

Aren'e döndüm ve "Bu kadar kolay mıydı lan.Şimdi ne yapacağız? " Dedim.

Milas tebessüm ederek "şimdi bizi kılıçlara götürecek olan haritayı bulmamız gerek" Dedi.

Erifu ile Aren'e gözlerimizde parıldayan yıldızlar ile baktık ve " Aren bu kadar çok şeyi nereden biliyorsun" Dedik.

Aren huzur veren sesi ve deniz esintisi gibi insanı huzurdan bayıltan kokusu ile "Senseim Kaze'den" Dedi.

Aaa Kaze bizi kanyonun altından eve kadar uçuran Sensein ismiydi.

Demek Aren'i o eğitiyordu.

Sensein tembel, işe yaramaz ve koca götlü demesinin aksine baya iyi bir Sensei olmalıydı.

Düşüncelerimin arasından Erifu'nun sesi ile bir anda çıktım.

Erifu "arkadaşlar haritayı buldum galiba" Dedi şirin ve büyüleyici sesi ile ardından elinde bir kağıt ile bize doğru yaklaştı.

Aren "S-Sen nasıl bu kadar hızlı-ı " Derken "Erifu'nun hızla ilgili bir özel gücü olmasından şüpheliyiz" Dedim gülerek.

Aren kendine geldi ve "Nereden buldun!? " Dedi.

Erifu "yere çizilen kılıç resminin ucu bir ağaç kovuğunu gösteriyordu bende kovuğun yanına gittim ve içinden çıktı, hiç bu kadar kolay olmasını beklememiştim" Dedi tebessümle.

Aren "Harikasın Erifu! hadi getir de kılıçların yerine bakalım " Dedi.

Erifu haritayı Aren'e tam uzatmıştı ki harita büyük bir hız ile ellerinden fırlayıp havada süzülmeye başladı ve sabit bir noktada asılı kaldı.

Şok içinde üçümüzde bakakaldık.Sanki haritayı biri tutuyor gibiydi.

Haritanın hemen arkasında yavaş yavaş belirmeye başlayan silüet ile üçümüz pür dikkat oraya odaklandık.

Silüet sonunda kendini belli etti ve "Hiç zahmet etmeden haritayı bulmamı sağladığınız için teşekkürler" Dedi sırıtarak.

Haritayı tutan silüet aynı Aren gibi uzun ve bol giyinmiş kafasındaki dev,gözlerini kapatan kapüşonu ile çok gizemli bir hava yaratıyordu.

vücudundaki bol giysiye rağmen çok zarif ve bizim yaşlarımız da bir kızdı bu gizemli giysiler içerisindeki yabancı.

gözlerini kapatan dev kapuşonunda ki bukalemun simgesi ise onun Jungel kıtasından geldiği ve bukalemun taşıyıcısı olduğu anlamına geliyordu.

Aren gibi görünmezlik gücünü kullanıp haritayı çalmıştı.

Aren " Sen kimsin lan! Geri ver haritayı" Dedi öfkeli bir şekilde.

Gizemli kız "hımm bu tavrını hiç beğenmedim, terbiyesiz" Dedi kalbi bin parçaya bölecek olan sivri cümlesi ile.

Aren sanki hiç böyle bir şeyi beklemiyormuş gibi bir anda afalladı ve kendine gelmeye çalıştı ardından kılıcını çekti ve "Haritayı geri ver " Dedi.

Gizemli kız "Merak etme işim bitince geri vereceğim " Dedi soğuk umursamaz sesi ile.

Aren kılıcı kıza doğrulttu ve çok hızlı bir hamle ile kıza saldırdı.

Kız elinde kılıç olmamasına rağmen Aren'e öyle bir karşılık verdi ki arada oluşan ateş gözlerimizi aldı.

Aren afallayarak geriledi ve kıza baktı.

Kız "Ne kadar da kabasın, size zarar vermek istemiyorum lütfen sınırlarını daha fazla zorlama" Dedi hafif öfkeye kaçan sesiyle.

Aren belinden ahtapot kollarını çıkardı ve kıza döndü.

Kız öfkeli bir şekilde "Demek oyun oynamak istiyorsun" Dedi pis bir sırıtış takınarak.

Aren "Oyunun alasını göstereceğim şimdi sana" Dedi enteresan bir şekilde aynı surat ifadesiyle.

Kız elini ağzına götürüp şirin bir kahkaha patlattı ardından "göster bakalım" Dedi kılıcını kınından çıkardıktan sonra.

Aren sekiz adet ahtapot kolu çıkarıp hızlı bir şekilde saldırıya geçti.

Kız gülerek gözle görülemeyecek bir hızla görünmez oldu ve Aren'in arkasında belirip beline sert bir tekme geçirdi.

Tekme ile Aren'in nefesi kesildi fakat hiç bozuntuya vermeden ahtapot kollarından biri ile kızı yakaladı.

Kız hiç panik yapmadan kolu beş parçaya ayırdı.

Korku içinde kopan kola baktık.

Kol kendini saniyesinde tamir edip eski haline döndü. Bu bir tık içimizi rahatlatmıştı.

Aren ayağa kalkıp nefesini düzenlemeye çalıştı.

Kız "Bugün pek formunda değilsin galiba" Dedi.

Aren sinirle elleri ile büyü hareketleri yaptı.

Kız merak ile hiç bir şey yapmadan Aren'i izlemeye başladı.

Aren ormanda bize yaptığı gibi yerden bir sürü ahtapot kolu çıkardı ve kızı içine aldı.

Sinek yine bir bitki gibi kolları birbirine bastırdı ve kızı ezdi.

Aren "Çok eğlenceli bir oyundu" Dedi sırıtarak.

Tam o anda midesine gelen sert darbe ile karşıdaki ağaçlardan birine çarpıp yere yığıldı.

Vuran kişi gizemli kızdı!

Aren'in kapan taktiğinden kurtulmuş ve üzerine hamle yapmıştı!

Kız "Evet gerçekten çok eğlenceliydi bir daha karşılaşırsak yine oynayalım" dedi şirin bir tebessümle ardından giysisinin cebinden haritayı çıkardı ve incelemeye başladı.

Haritaya bir iki saniye göz gezdirdikten sonra Erifu'ya döndü ve sakın yavaş yavaş adımlarla yaklaştı.

Erifu merak içinde gizemli kıza baktı fakat gardını düşürmedi.

Kız haritayı Erifu'ya uzattı ve "Teşekkürler izinsiz aldığım için kusura bakma" Dedi.

Erifu haritayı aldı ve şoktan şoka girmiş bir şekilde "önemli değil" Dedi.

Kız " Birazdan burada büyük bir patlama olacak, yerinizde olsam bir an önce buradan uzaklaşırdım " Dedi şirin bir tebessümle ardından ağaçların arasına girip kayboldu.

Tam o anda Aren koşarak yanımıza geldi ve "iş de böyle korkup kaçarsın güzelim " Diye bağırdı kızın gittiği yöne doğru bakarak.

"Lan Aren kız kılıçların yerini öğrendi ondan önce gidip bulmamız gerek " Diye gür bir sesle Aren'i kendine getirdim.

Aren "Doğru lan ver şu haritayı " Diyip haritayı aldı ve hemen yürüyün gidiyoruz diye bağırdı ardından kızın koştuğu yöne doğru koşmaya başladı.

Hemen arkasına varıp aradaki farkı kapadık ve son sürat koşmaya başladık.

***

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 22.11.2024 21:59 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...