
Urashi
Amacıma ulaşmama kimse engel olamaz. Buna o aptal Kurai ve Odayakana'nın piçleri de dahil!
Hepsi yadigar kılıçların peşine düşmüş. Karakin kıtasının dışında yayılmakta olan bir işgal ve kılıç ustaları bölgesinde iki güç kazanmış 10 yaşında küçük bir velet!
Ne kadar da sinir bozucu değil mi?
İşler tam yoluna girdi derken Odayakana gibi iki özel güce sahip bir piç daha çıktı başıma! Üstelik daha 10 yaşında.
Çocuk ölüm döşeğinde olmasa çoktan Odayakana'nın yerini almak için çalışmaya başlamıştı!
Beynini siktiğimin Kouhin'i de ortadan kayboldu. Sürekli aramama rağmen meşgule atıyor ve cevap vermiyor. Onu bir elime geçireyim anasından emdiği sütü burnundan getireceğim.
NÖBETÇİLER SİHİRLİ KÜREYİ GETİRİN!
*Kapı açılır ve küre içeri getirilir*
Şu aptal ne yapıyormuş bir bakalım.
*sihirli küre ışıklar eşliğinde açılır*
Hım ne! Yoksa bu... KOUHİN! O iki piç ve bir ajanla dost mu olmuş!? Neden onların icabına bakmıyor! Neden!!?
*kapı açılır ve içeri güzel bir kadın girer*
Kadın : Urashi hayatım iyi misin?
*kadın anında parçalarına ayrılır ve şu buharı gibi buharlaşır*
Aptal kadın! Ne cüretle odama izinsiz girersin! Her neyse şu 10 yaşındaki iki güçlü aptal velete bakalım.
*kanal değişir gibi küreden ışıklar yayılır*
Yanında Daijin ve doktorlar var. Hayret Hwajin orda bitmemiş. Hala ölü gibi beyaz eğer onu kendi tarafıma çekersem Kouhin'i kovar ve baya ilerleme kat edebilirim!
Küre ile kıtanın dışındaki işgalleri de izlemeyi çok isterdim fakat Lord Foazo bunu fark ederse biraz can sıkıcı olabilir.
Her neyse uzun süredir fakir kraliyet bölgesine gitmemiştim bakalım yeni güzel kızlar ortaya çıkmış mı.
Hahaha tabiki çıkmıştır. Haremine yeni kızlar eklemek de benim koleksiyonum. Eşsiz bir koleksiyon!
***
Kurai
Koynumdaki kızları gönderdikten sonra aptal Gwex'in nerede olduğunu merak ettiğim için küreyi getirttim.
O beyinsiz umarım yadigar kılıçları almıştır. Zaten her şey üst üste gelmeye başlamışken.
Kılıç ustaları bölgesinde 10 yaşındaki bir kızın iki özel gücü ortaya çıkmış amaaa umrumda değil.
Ölüm döşeğinde ve ilacı da Urashi'de sikseler alamazlar. Bugün yarın ölür.
Kıtanın dışındaki isyanlara gelecek olursak şu Lord Foazo denen adam iyice azıtmış olmalı. Nasıl bir gücü varsa siren kıtasının içinden bile geçmişti.
Amaaann her neyse biz işimize dönelim bakalım Gwex ne yapıyor.
*Gwex'in görüntüsü açılır*
Umarım bu aynada bir hata vardır. Yoksa Gwex'i 100.000 parçaya tek hamlede nasıl böleceğimi planlamaya başlayacağım.
Hımm hayır ayna bozuk falan değil. Gwex Odayakana'nın bok bitikleri ile dost olmuş ve bir ajana sarılıyor.
NÖBETÇİLER! HEMEN NASHİ VE SONDON'A HABER GÖNDERİN GWEX'İ BULUP BURAYA GETİRSİNLER!
*Bütün saray sallanır ve herkes korku içinde emredersiniz efendim derler*
***
Daijin
Kawa-Chan'ın 10 yaşında olmasına rağmen iki özel güce sahip olması bütün bir kıtaya yayılmış olmalı.
Her geçen saat daha da kötüleşiyor ve daha da kötüsü bütün kılıç ustaları Yadigar kılıçların saklandığı ormanda.
Dayan Kawa dayan... Ölmene asla izin vermeyeceğim o iki aptal ve Hwajin'i gerekirse tekrardan Kraliyet Bölgesine gönderip ilaçları buldurtacağım.
***
Eruto
Erifu ruh'a gel de al bakalım dediği anda ruh o kadar çok sinirlendi ki Divın'ı aşağı doğru fırlattı bunu hiç beklemiyorduk.
Birden arkasında deri benzeri kanatlar açıldı ve aşağı atladı. Ölümlerden ölüm beğen oruspu diye kükredi. Bu sözünden sonra Erifu'da çılgına döndü ve "Ne cüretle" Dedi.
Divın'ı Kouhin havada yakaladı ve yere bıraktı .
Erifu özel gücünü kullandı ve ses dalgaları yayarak kılıcını savurdu.
Ses dalgalarından dolayı hepimiz kulağımızı tıkadık. Cidden sağır edici bir sesti. Normalde bizim duymamamız gerekiyordu ama Erifu güçlerini yeni yeni kullanmaya başladığından bize de yansıtmıştı.
Ruh ciyaklayacak kulağını tıkadı ve yattı. Erifu öfke ile üzerine atladı ama tam o anda önüne biri atladı ve ruhu ondan önce kesti.
Bu pembe saçlar çiçek kokusu inanmıyorum bu Aini'ydi!
Orta okulda aşık olduğum kız, kılıç ustaları savaşında bana umarım ölürsün diyen kız, beni her fırsatta rencide etmeye çalışan kız...
Hayır hayır kendine gel Eruto! Erifu ve sana yaptıklarını unutma!
Erifu dengesini sağlamaya çalışarak kılıcını yere sapladı.
Aini ise belinden bir mendil çıkardı ve elleri ile kılıcını sildi.
"Yine iyisiniz ben burada olmasam işiniz bitmişti" dedi saçını savurup Erifu'ya bakarken.
Erifu pis pis baktı. Aini ise saçını savurup bana döndü ve "Eruto, kılıç ustaları savaşından sonra seni hiç göremedim nerelerdeydin? İnstagramdan isteğimi neden kabul etmedin? " Dedi heyecan ve mutluluk içinde.
Cevap vermeden yüzüne baktım. Aini etrafımda dolanıp beni inceledi ardından "Hadi Erutoş buradan çıkalım" dedi elimi tutup.
Elimi çektim ve "Bir dakika, bir dakika. Çıkışın nerede olduğunu biliyor musun!? " Dedim.
Aini "Ay tabiki canım, Senseiler bizi bulmaya geldi bende Eruto'suz buradan çıkmam diyip seni aramaya geldim" Dedi daha da yaklaşarak.
Bir adım geri attım ve "hım sağol" Dedim.
Aini etraftakilere baktı ve gözüne lilit ve Gwex'i kestirip "Bunlar kim? " Dedi tıslarcasına.
"Onlar arkadaşlarım" Dedim gözlerimi kısıp pis pis Aini'ye bakarken.
Aini "hım ne güzel, hadi gidelim" Dedi yüzünü zoraki gülümsetmeye çalışırken.
Saçlarını savura savura yürümeye başladı. Biraz ilerledik ve kayalığın arkasından bir geçite girdik.
Divın bir anda Aini'ye yaklaştı ve 'Ben divın memnun oldum " Dedi sevecence gülümseyip.
Aini cine düşmüş gibi çığlık atarak "AAAA bu kim be " Dedi.
Erifu ve diğerleri arkada gülme krizine girdiler ve "Oda arkadaşımız " Dedim.
Aini çantasından dezenfektan çıkardı ve etrafına sıktı.
Bu hareketi cidden çok terbiyesizceydi sırf okulda popüler ve güzel diye mi aşık olmuştum bu kıza? Bu bir heykele aşık olmaktan farksızdı.
Divın üzüntü ile geri çekildi. Erifu ise Aini'nin duyamayacağı fakat arkadaki herkesin duyacağı bir seste "Terbiyesiz" Dedi.
Biraz daha ilerlerledik. Erifu ile yürürken Divın'ı neşelendirmeye çalışıyorduk.
Aini de Erifu'ya bakıp bakıp göz deviriyordu. Tamam ortaokulda bizi apaçık sevmiyordu ama insan yerine de koymuyordu şimdi pür dikkat Erifu'yu izliyordu.
Erifu belli etmese de bunu fark ettiğine yemin bile edebilirim. Bakışları beni bile rahatsız etmişti.
Aini yetişebilmemiz için durdu ve beni Divın'ın yanından çekip koluma girdi.
"Eruto abim İtako'da bir yadigar kılıç buldu biliyor musun? " Diye sordu.
Nereden bileyim amınakoyayım. İfademi bozmadan "Aaa hangisini? " Dedim.
Aini "Cazibe Çiçek kılıcını" Dedi kibirli ifadesiyle.
Cazibe çiçek kılıcı asırlardır rakiplerini güzel kokusu ile helak eden bir kılıçtı. İtako'yu fazla sevmesem de yinede Aini'nin yanında melek gibi kalıyordu.
Sevmeme nedenim Erifu'ya aşık olmasıydı. Ortaokulda psikopat gibi gelip bana saldırmıştı Erifu ile aranda ne var diye. Kuzeniyim dediğimde ise beni pamuklara sarıp sarılmıştı.
O yüzden o çocuğu pek haz etmiyordum.
Sonunda bir ışık göründü ve mağaradan dışarı çıktık. Dışarıda İtako, Sensei ve arkadaşları duruyordu.
Erifu ile koşup sensei'ye sarıldık. Sensei bize koşup sarıldı ve ağlamaya başladı. "Sensei iyi misin!?" diye sorduk.
Sensei Erifu'nun pelerinini aldı ve burnundaki sümükleri silerken iyiyim iyiyim gözüme toz kaçtı dedi.
Erifu'nun suratı çok komikti. Gülmemi tuttum ve Sensei'n boynuna sarıldım.
İtako da Aini'ye koşup sarılmıştı. Sarıldıktan sonrada bize doğru geldi ve Erifu'ya bakıp "Sizin iyi olmanıza da sevindim" Dedi gözleri parıldarken.
Erifu İtako'dan nefret etse ve sinirden damarları çıksa da kendini tutup tebessüm etti.
Kouhin "eee kılıçları da bölüştüğümüze göre hadi bize müsade " Dedi.
Sensei "Olurmu canım belliki siz buralı değilsiniz bu gece misafirimiz olun yarın kahvaltıdan sonra gidersiniz" Dedi.
Kouhinin maskesinden sadece gözleri görünmesine rağmen gülümsediği apaçık belli oluyordu.
Divın "Hwajin bende geliyim mi? " Dedi.
Sensei "Gel gel Allah'ın belası gel" Dedi.
Divın sevinç içinde koştu ve Sensei'n üzerine atladı. Sensei boğulurcasına "KALLLLKK " Diyordu.
Kahkaha içinde Divın'ı kaldırdık ve eve doğru yola koyulduk.
***
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 3.11k Okunma |
312 Oy |
0 Takip |
43 Bölümlü Kitap |