
İşte karşınızda Olamor kütüphanesi.
Herkes çok şaşkındı Maria;
- Nasıl yani burası Güç Krallığı . Olamor krallığının kütüphanesinin buda ne işi var?
- Çünkü burası Olamor , değilmi Carol ?
- Doğru Alex ,Neyse hadi gidelim.
İçeriye doğru yürümeye başladık . Aradığım şey Lanetli hakkında daha fazla bilgi . Max;
- Carol biraz konuşabilir miyiz?
Max'i takip ettim .Gruptan biraz uzaklaşınca konuşmaya başladı.
- Bak Carol , herkes benim için çok yeni , bütün hayatımın bir yalan olduğunu öğreneli daha bir hafta oldu . Ben bu kadar şeye gelemiyorum . Çok zorlanıyorum.
- Max tamam kötü bir hayat geçirdin ,çok zordu ama o günler bitti . Sen koskoca Büyü Krallığının veliahtısın . Bu olaylar bankada zor geliyor ama şuan için yapabileceğimiz hiçbir şey yok . Yapacağımız tekbir şey var oda öğrenebildiğimiz kadar bilgi . Duygularını bastırıyorsun , bunu görebiliyorum ama artık kabuğundan çıkma zamanın geldi .
Gülümseyip saçlarımı karıştırdı.
- Sağol bücür.
İkimizde gülmeye başladık.
- Gençler artık aramıza mı katılsanız ?
Alex bize seslenmişti . Max'e kötü bir şekilde bakıyordu . Benim kaçırılma olayından beri Max' e karşı çok sertti . Güvenemiyordu.
Ekibin yanına gittik . Herkes kütüphaneyi inceliyordu.
- Gençler herkes kara büyü ve tarihin kötüleri gibi kitaplar bulsun . Ortadaki büyük masada görüşürüz.
Keşke Met burada olsaydı . Herkesi anında bulabilirdik . Herkes bir yere ayrıldı . Ben ortadaki koridora girdim . Yukarıdaki kitaplara ulaşamıyordum . Büyü derslerine keşke girseydim . Bir dakika benim kanatlarım var . Gözlerimi kapatıp kanatlarımın çıktığını düşündüm . Sırtıma bir anda ağrı girdi ve kanatlarımın çıkacağı yerdeki kıyafetim şerit halinde yırtıldı . İstemsiz ağzımdan ufak inlemeler çıktı . Biri gelip beni tuttu .
- Bir kaç sefer canın yanacak daha çok yeni .
Bu ses Alex' e aitti . Ağrım geçmeye başlamışı , demek ki kanatlarım çıkmıştı.
- Bu da ne böyle?!!!
Alex'in dediği şeyle gözlerimi açtım .
- Bu da ne böyle!!!
Kanatlarım !!! SİMSİYAH!!!!! Bu nasıl olur . Kanatlarım beyazdı benim .

( Temsili )
- Carol diğerleri diğer kitapları bulsun , biz seninle bunun nedenini bulalım .
Kafamı salladım . Kanatlarımı ısındırdım . Bakalım uçabilecekmiyiz . Kanatlarımı çarpmaya başladım , hafif havaya kalktım ama geri düştüm . Pes etmek yok . Tekrar denedim ve havaya yükseldim ama bu seferde yalpalıyordum . Biraz olduğum yerde küçük daireler çizdim alıştığımda artık yalpalamıyordum . Kütüphanenin aralarında geziniyordum . Bir çığlık duydum.
- AAAAAAA . Senin kanatların mı var?!!!
Sofia çok şaşırmıştı diğerleri toplanıp Kanatlarım bakıyordu . Hepsinin ağzı açıktı . Uçmak çok güzel bir his . Oradan hoşuma gidiyordu ki yanaklarım acıyacak şekilde gülüyordum . Kütüphanenin kapısı açıldı . Babam gülümseyerek bana bakıyordu . Uçarak babamın yanına indim . Beni ve kanatlarımı süzüyordu.
- Annene benziyorsun kızım . Çok güzelsin ama benim neden bundan haberim yok?
- Fırsatım olmadı desem . Diyerek ellerimi iki yana açtım . Babam gülerek kafasını salladı.
- Ne arıyorsunuz bakalım . Destek kuvvet geldi gençler.
- Baba senin toplantın falan yokmu.
- Kızım sıkıldım , artık eskisi gibi olaylarla uğraşmak istiyorum . Hem ben daha genç bir prensken buraya gelir günlerce araştırma yapardım . Avucumun içi gibi bilirim burayı.
Herkes yanımıza toplanmıştı . Babama selam veriyorlardı.
- Gençler bunlara hiç gerek yok , bende sizden biri sayın.
Herkes kafasını salladı.
- Evet ne arıyorsunuz?
- Baba çocuklar kara büyü ve tarihin kötüleri hakkında kitaplar arıyorlar . Ben ve Alex bir durum hakkında Bi kitap arıyoruz.
- Hmmmm , ne durumu bu?
- Kanatlarım ilk çıktığında kar beyazıydı , şimdi ise...
Diyerek kanatlarımı gösterdim.
- Olivia yı çağırın.
Herkes bana o kim diye soruyordu ama ben bile bilmiyordum kim olduğunu . İçeriye uçan bir kalem girdi . Görünüşü süslü gibiydi . Çok komik bir görüntüsü vardı , Met' in kız versiyonu gibiydi.
- Hoşgeldin Olivia . Bize kara büyü ve tarihin kötülerini içeren tüm kitapları masaya getirirmisin . Galiba evet diyerek kafasını salldı . O kitapları getirirken babam konuşmaya başladı;
- Gençler siz kitaplara bakın biz Carol la başka kitaplara bakacağız .
Alex lafa atladı,
- Size eşlik edebilirmiyim?
- Bence arkadaşlarınla kitaplara bak evlat.
Max gülmeye başladı . Babamla beraber çocukların yanından uzaklaştık .
- Nereye gidiyoruz babam.
- Bekle prensesim.
Kütüphane çok büyüktü . Artık Alex ler göremiyorduk . Babam bir anda durdu . Burası çıkmaz sokaktı . Duvar oyunlarla şekillendirilmişti . Babam elini duvara koydu.
- wulmord tuka quall
bilmediğim bir dilde bir şeyler söyledi babam ve duvar ortadan açıldı . İçeriye girdik , burası bir kütüphane .
- Burayı bilmiyordum baba.
- Burası gizli kütüphane . Annen sürekli buraya gelirdi , onun sayesinde öğrendim burayı . Kütüphanede ilerliyorduk , sallanan bir sandalye gördüm . Babam omzuma doknup;
- Orası annenin koltuğu .
Babamın gözleri dolmuştu . Kalbimin derinliklerinde gelen bir hisle gözlerimi kapattım , ellerimi kapattım ve etrafımda usulca dönmeye başladım . Gözlerimi açtığımda havada mavi bir ara ve kelebekler uçuşuyordu . Babam büyülenmiş gibi bakıyordu bana . Bir anda bir kadın sesi geldi .
- Anton?
O yöne baktığında babam zar zor konuşuyordu.
- Matilda?
Ne annem mi?
En az babam kadar şaşkındım . Babamla annem birbirine yaklaştı . Altınlarını birleştirdiler . Bir süre öyle kaldılar . Annem beyaz bir elbise giymişti , sapsarı saçları beline kadar geliyordu . Babamdan ayrılıp bana yaklaşmaya başladı , gözlerim dolmıştu . Annem kollarını açmış mavi kelebeklere birlikte bana adımladı .
- K kızım .
- A anne.
İçerek hıçkırarak anneme sarılıp ağlamaya başladım . Annem saçlarımı seviyordu.
- Güzel prensesim benim.
Anneminde sesi titriyordu . Sesi duyduğum en güzel melodiydi . Babamda gelip bize sarılmaya başladı . Bir süre sonra birbirimizden ayrıldık . Annem bize kütüphanede eşlik ediyordu.
- Anne ben bunu nasıl yaptım?
- Se ruh gücüne sahipsin , bunu okumuş olmalısın ama eğitim görmeden bunu yapman gerçekten müthiş bir şey bebeğim.
- Teşekkür ederim anne.
- Matilda Caro-
- Biliyorum aşkım . Nedenini ben size söyleyeyim ;bebeğim sen bir melezsin , tıpkı benim gibi . Beyaz kraliçe saf kandı ama sen değilsin o yüzde sende kraliçede olmayan özellikler ve güçler var . İki kanadın olduğuna göre melez yüzünde öyledir . Melez yüzün yakında çıkacaktır bebeğim .
- Anne rüyamda birini gördüm .
İkisine bana bakmıştı.
- Lanetli...
- Zamanının geldiğine inanamıyorum .
- Ne zamanı Matilda?
- Bebeğimizi almak için geri döndü Anthon.
- Beyaz kraliçe ile derdi . Ben ona birey yapmadım anne
- Biliyorum bebeğim ama onu durdurma lazım . Kaderini kendin yazacaksın . Gücün yeni ortaya çıktığı için benim vaktim doldu ama ne zaman istersen beni çağır . Bir kelime uzağındayım canım kızım.
Babam ve bana sarıldı . İkimizide öpüp
- Sizi çok seviyorum . Dedi ve mavi kelebeklere kayboldu.
Gözüme akan bir yaşı sildim . Babam;
- Sulu göz.
O sırada babamda çaktırmadan gözyaşlarını siliyordu.
- Bana diyene bak . Diyerek burnumu çekerek kıkırdadım .
- Teşekkür ederim kızım . Sayende anneni gördüm .
Babama sarıldım ve gizli kütüphaneden çıktık ama annem hep benimle bunu hissedebiliyordum...
*******
Merhaba bir sonraki bölümü yazmayı iple çekiyorum . Şimdiden iyi okumalar . Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın . Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşçakalın<3
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |