16. Bölüm

Ruh Gücü

ELİFNAZŞAHİN
elifsmcninyeri

İşte karşınızda Olamor kütüphanesi.

Herkes çok şaşkındı Maria;

- Nasıl yani burası Güç Krallığı . Olamor krallığının kütüphanesinin buda ne işi var?

- Çünkü burası Olamor , değilmi Carol ?

- Doğru Alex ,Neyse hadi gidelim.

İçeriye doğru yürümeye başladık . Aradığım şey Lanetli hakkında daha fazla bilgi . Max;

- Carol biraz konuşabilir miyiz?

Max'i takip ettim .Gruptan biraz uzaklaşınca konuşmaya başladı.

- Bak Carol , herkes benim için çok yeni , bütün hayatımın bir yalan olduğunu öğreneli daha bir hafta oldu . Ben bu kadar şeye gelemiyorum . Çok zorlanıyorum.

- Max tamam kötü bir hayat geçirdin ,çok zordu ama o günler bitti . Sen koskoca Büyü Krallığının veliahtısın . Bu olaylar bankada zor geliyor ama şuan için yapabileceğimiz hiçbir şey yok . Yapacağımız tekbir şey var oda öğrenebildiğimiz kadar bilgi . Duygularını bastırıyorsun , bunu görebiliyorum ama artık kabuğundan çıkma zamanın geldi .

Gülümseyip saçlarımı karıştırdı.

- Sağol bücür.

İkimizde gülmeye başladık.

- Gençler artık aramıza mı katılsanız ?

Alex bize seslenmişti . Max'e kötü bir şekilde bakıyordu . Benim kaçırılma olayından beri Max' e karşı çok sertti . Güvenemiyordu.

Ekibin yanına gittik . Herkes kütüphaneyi inceliyordu.

- Gençler herkes kara büyü ve tarihin kötüleri gibi kitaplar bulsun . Ortadaki büyük masada görüşürüz.

Keşke Met burada olsaydı . Herkesi anında bulabilirdik . Herkes bir yere ayrıldı . Ben ortadaki koridora girdim . Yukarıdaki kitaplara ulaşamıyordum . Büyü derslerine keşke girseydim . Bir dakika benim kanatlarım var . Gözlerimi kapatıp kanatlarımın çıktığını düşündüm . Sırtıma bir anda ağrı girdi ve kanatlarımın çıkacağı yerdeki kıyafetim şerit halinde yırtıldı . İstemsiz ağzımdan ufak inlemeler çıktı . Biri gelip beni tuttu .

- Bir kaç sefer canın yanacak daha çok yeni .

Bu ses Alex' e aitti . Ağrım geçmeye başlamışı , demek ki kanatlarım çıkmıştı.

- Bu da ne böyle?!!!

Alex'in dediği şeyle gözlerimi açtım .

- Bu da ne böyle!!!

Kanatlarım !!! SİMSİYAH!!!!! Bu nasıl olur . Kanatlarım beyazdı benim .

( Temsili )

- Carol diğerleri diğer kitapları bulsun , biz seninle bunun nedenini bulalım .

Kafamı salladım . Kanatlarımı ısındırdım . Bakalım uçabilecekmiyiz . Kanatlarımı çarpmaya başladım , hafif havaya kalktım ama geri düştüm . Pes etmek yok . Tekrar denedim ve havaya yükseldim ama bu seferde yalpalıyordum . Biraz olduğum yerde küçük daireler çizdim alıştığımda artık yalpalamıyordum . Kütüphanenin aralarında geziniyordum . Bir çığlık duydum.

- AAAAAAA . Senin kanatların mı var?!!!

Sofia çok şaşırmıştı diğerleri toplanıp Kanatlarım bakıyordu . Hepsinin ağzı açıktı . Uçmak çok güzel bir his . Oradan hoşuma gidiyordu ki yanaklarım acıyacak şekilde gülüyordum . Kütüphanenin kapısı açıldı . Babam gülümseyerek bana bakıyordu . Uçarak babamın yanına indim . Beni ve kanatlarımı süzüyordu.

- Annene benziyorsun kızım . Çok güzelsin ama benim neden bundan haberim yok?

- Fırsatım olmadı desem . Diyerek ellerimi iki yana açtım . Babam gülerek kafasını salladı.

- Ne arıyorsunuz bakalım . Destek kuvvet geldi gençler.

- Baba senin toplantın falan yokmu.

- Kızım sıkıldım , artık eskisi gibi olaylarla uğraşmak istiyorum . Hem ben daha genç bir prensken buraya gelir günlerce araştırma yapardım . Avucumun içi gibi bilirim burayı.

Herkes yanımıza toplanmıştı . Babama selam veriyorlardı.

- Gençler bunlara hiç gerek yok , bende sizden biri sayın.

Herkes kafasını salladı.

- Evet ne arıyorsunuz?

- Baba çocuklar kara büyü ve tarihin kötüleri hakkında kitaplar arıyorlar . Ben ve Alex bir durum hakkında Bi kitap arıyoruz.

- Hmmmm , ne durumu bu?

- Kanatlarım ilk çıktığında kar beyazıydı , şimdi ise...

Diyerek kanatlarımı gösterdim.

- Olivia yı çağırın.

Herkes bana o kim diye soruyordu ama ben bile bilmiyordum kim olduğunu . İçeriye uçan bir kalem girdi . Görünüşü süslü gibiydi . Çok komik bir görüntüsü vardı , Met' in kız versiyonu gibiydi.

- Hoşgeldin Olivia . Bize kara büyü ve tarihin kötülerini içeren tüm kitapları masaya getirirmisin . Galiba evet diyerek kafasını salldı . O kitapları getirirken babam konuşmaya başladı;

- Gençler siz kitaplara bakın biz Carol la başka kitaplara bakacağız .

Alex lafa atladı,

- Size eşlik edebilirmiyim?

- Bence arkadaşlarınla kitaplara bak evlat.

Max gülmeye başladı . Babamla beraber çocukların yanından uzaklaştık .

- Nereye gidiyoruz babam.

- Bekle prensesim.

Kütüphane çok büyüktü . Artık Alex ler göremiyorduk . Babam bir anda durdu . Burası çıkmaz sokaktı . Duvar oyunlarla şekillendirilmişti . Babam elini duvara koydu.

- wulmord tuka quall

bilmediğim bir dilde bir şeyler söyledi babam ve duvar ortadan açıldı . İçeriye girdik , burası bir kütüphane .

- Burayı bilmiyordum baba.

- Burası gizli kütüphane . Annen sürekli buraya gelirdi , onun sayesinde öğrendim burayı . Kütüphanede ilerliyorduk , sallanan bir sandalye gördüm . Babam omzuma doknup;

- Orası annenin koltuğu .

Babamın gözleri dolmuştu . Kalbimin derinliklerinde gelen bir hisle gözlerimi kapattım , ellerimi kapattım ve etrafımda usulca dönmeye başladım . Gözlerimi açtığımda havada mavi bir ara ve kelebekler uçuşuyordu . Babam büyülenmiş gibi bakıyordu bana . Bir anda bir kadın sesi geldi .

- Anton?

O yöne baktığında babam zar zor konuşuyordu.

- Matilda?

Ne annem mi?

En az babam kadar şaşkındım . Babamla annem birbirine yaklaştı . Altınlarını birleştirdiler . Bir süre öyle kaldılar . Annem beyaz bir elbise giymişti , sapsarı saçları beline kadar geliyordu . Babamdan ayrılıp bana yaklaşmaya başladı , gözlerim dolmıştu . Annem kollarını açmış mavi kelebeklere birlikte bana adımladı .

- K kızım .

- A anne.

İçerek hıçkırarak anneme sarılıp ağlamaya başladım . Annem saçlarımı seviyordu.

- Güzel prensesim benim.

Anneminde sesi titriyordu . Sesi duyduğum en güzel melodiydi . Babamda gelip bize sarılmaya başladı . Bir süre sonra birbirimizden ayrıldık . Annem bize kütüphanede eşlik ediyordu.

- Anne ben bunu nasıl yaptım?

- Se ruh gücüne sahipsin , bunu okumuş olmalısın ama eğitim görmeden bunu yapman gerçekten müthiş bir şey bebeğim.

- Teşekkür ederim anne.

- Matilda Caro-

- Biliyorum aşkım . Nedenini ben size söyleyeyim ;bebeğim sen bir melezsin , tıpkı benim gibi . Beyaz kraliçe saf kandı ama sen değilsin o yüzde sende kraliçede olmayan özellikler ve güçler var . İki kanadın olduğuna göre melez yüzünde öyledir . Melez yüzün yakında çıkacaktır bebeğim .

- Anne rüyamda birini gördüm .

İkisine bana bakmıştı.

- Lanetli...

- Zamanının geldiğine inanamıyorum .

- Ne zamanı Matilda?

- Bebeğimizi almak için geri döndü Anthon.

- Beyaz kraliçe ile derdi . Ben ona birey yapmadım anne

- Biliyorum bebeğim ama onu durdurma lazım . Kaderini kendin yazacaksın . Gücün yeni ortaya çıktığı için benim vaktim doldu ama ne zaman istersen beni çağır . Bir kelime uzağındayım canım kızım.

Babam ve bana sarıldı . İkimizide öpüp

- Sizi çok seviyorum . Dedi ve mavi kelebeklere kayboldu.

Gözüme akan bir yaşı sildim . Babam;

- Sulu göz.

O sırada babamda çaktırmadan gözyaşlarını siliyordu.

- Bana diyene bak . Diyerek burnumu çekerek kıkırdadım .

- Teşekkür ederim kızım . Sayende anneni gördüm .

Babama sarıldım ve gizli kütüphaneden çıktık ama annem hep benimle bunu hissedebiliyordum...

*******

Merhaba bir sonraki bölümü yazmayı iple çekiyorum . Şimdiden iyi okumalar . Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın . Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşçakalın<3

 

 

Bölüm : 19.09.2024 21:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...