2. Bölüm

2. Bölüm

Elif Şura
elifsura00

Kitappad Yayın Tarihi: 24.02.25

**

Merhabalar. Umarım akıllarda yer edinen tatlı bir hikaye oluruz. İlk iki bölüm arka arkaya gelsede bundan sonraki bölümler ayda bir veya iki bolüm şeklinde olacaktır.


Keyifli Okumalar…

*****

Eve geldiğimde yorgun da olsam misafir geleceğini bildiğim için hemen sofrayı hazırlamaya koyuldum. Evimizde minik de olsa bir bahçeye sahiptik ve bu tatlı akşam yemeklerimiz genelde orada yapılırdı.

 

"Elbisen çok güzelmiş kızım." Diyerek bahçeye çıktı annem. Ben de sırıtarak tabakları yerleştirmeye devam ettim.

 

"Değil mi, ben de çok beğenerek aldım. Bunu baloda giyeceğim. Mezuniyette de benim geçenlerde Neslihan ablanın düğününde giydiğim elbise var ya onu giyeceğim."

 

"Aa evet bak o elbise de sana çok yakışıyor yavrucum."

 

Tam konuşacaktım ki kapının çalmasıyla vazgeçip kapıya yöneldim. Babam veya abim gelmiş olmalıydı. Hızla açtığımda karşımda hiç beklemediğim biri vardı.

 

"Erken mi geldim?" Dedi Ulaş abi yavaşça.

 

"Yok olur mu buyur Ulaş abi. Abimle babamda gelmek üzeredir zaten." Ulaş abi ayakkabılarını çıkarıp içeriye geçerken annem de mutfaktan çıktı.

 

"Hoşgeldin Ulaş'ım." Dedi sarılarak.

 

"Kusura bakma Melek teyzecim, annem direkt buraya gelmemi söyledi de, biraz erken geldim sanırım."

 

"Duymamış olayım yavrum, yabancı mıyız biz? Geç sen hadi bahçeye doğru."

 

"Ben bir ellerimi yıkasam teyzecim." Deyince annem hemen atıldı oradan.

 

"Cemre abine temiz bi havlu çıkar bakalım." Başımla onaylayıp Ulaş abinin arkasından ilerledim. O lavaboda ellerini yıkarken ben de banyo dolabından temiz havlu çıkarıp ona uzattım. Bakışları üzerimde bir şekilde aldı havluyu. Neyi bekliyordum bilmiyorum. Ama kıpırdayamadım bir an.

 

"Eğer hala istersen babandan izin alacağım." Ulaş abinin neden bahsettiğini o an algılayamadım.

 

"Ne için?" Dediğimde safça o da bana sırıttı. "Balo için." Dedi hafifçe burnuma fiske vururken. Hemen burnumu kırıştırıp elimle kaşıdım. Huylanıyordum. Ve bunu bildiği için yapıyordu. Tam o esnada tekrar kapı çaldı ve annem açmam için bana seslendi. Son kez Ulaş abiye bakıp "Tamam." dedim ve kapıya koşturdum.

 

Babam ve abim de gelince geriye sadece Serap teyze ile Mustafa amca kaldı. Onlar da dükkanı kapatıp gelirlerdi birazdan. Uraz abi asker olduğu için yıllardır burada değildi zaten. Ben de, ısıtılan yemekleri bahçeye taşımaya başladım. Zaten o sırada Serap teyze bahçeye çıktı.

 

"Hoşgeldin Serap teyzecim." Dedim suratımdaki koca gülümseme ile.

 

"Hoşbuldum güzelim. Ooo anneciğin yine döktürmüş." Dedi sofrayı süzerek. Tam o sırada annem kıkırdayarak çıktı bahçeye.

 

"İlahi Serap'ım, her zamanki halimiz." Sonra bana döndü. "Hadi kızım, babanlara söyle gelsinler." Dediğinde hemen içeriye yöneldim. Orada da güzel bir muhabbet dönüyordu belliki. Kahkahalar birbirine karışıyordu. Önce babamla karşılıklı oturan Mustafa amcaya gülümsedim. "Hoşgeldin Mustafa amca." O da aynı şekilde karşılık verdi. "Hoşbulduk kızım." Sonra gözlerim hepsinde gezindi. "Buyrun, sofraya geçebiliriz."

 

Onlar ayaklanırken ben de hemen dışarıya geçip yerime yerleştim.

 

"Ne iyi oldu böyle kalabalık, aksatmıştık bir süredir." Dedi babam. Ardında Mustafa amca da hemen onayladı.

 

"Ya öyle oldu Mehmed'im. İşler güçler bahane olunca sonu gelmiyor."

 

"Keşke oğluşum da burada olsa..." Diyerek Serap teyze iç çekince ben hafif kıkırdamadan duramadım. Çünkü koskoca asker adama oğluşum denmesi... Komikti.

 

"Ben neyim annem? Oğlun değil miyim?" Diye Ulaş abi katıldı konuşmaya. Serap teyze hemen yanındaki oğlunun elini tuttu sıkıca. "İyiki sen buradasın, çok şükür. O ecnebi memleketinde bir kız bulup kalacaksın diye az korkmadım."

 

Ulaş abi derin bir nefes aldı. Bu konuda çok nutuk çekilmişti ona. "Ama burdayım, ve kız falan da yok." Dedi ama çok yanlış konuya girmişti. Tam o esnada karşılıklı oturduğumuz için göz göze geldik ve ben ona yavaşça başımı salladım. Fena yakalanmıştı.

 

"Niye yok?" Dedi Serap teyze bu defa çıkışarak.

 

"Sen de bi kadar ver anne, olsun mu olmasın mı?"

 

"Olsun artık canım 30 oldun. O abin olacak hayırsızdan beklemiyorum ben artık. Dünya gözüyle bi torun sevemeyecek miyim ben? Bir şey söyle şu oğluna Mustafa."

 

Mustafa amca bir oğluna bir karısına bakıp derin nefes aldı. "Oğlum bul bi gelin de annen rahatlasın."

 

"Annecim bir, ben 28 yaşındayım. İki, abim benden büyük önce o evlenmeli. O yüzden bu konuyu kapatalım."

 

"İyi kapatalım yine. Bak Ersin evlenecek. Yaşıtların hep baba oldu. Ama biz kapatalım. Artık Cemre ile evlenirsiniz."

 

Bu cümle kulağıma ulaştığında tam yutmakta olduğum yemek boğazımda kaldı ve ben hunharca öksürmeye başladım. Masada koca bir sessizlik vardı. Herkesin bakışları Serap teyze ve bende gidip geliyordu. Ulaş abi önündeki dolu su bardağını bana uzattığında hemen alıp içmeye başladım. Serap teyze ise rahatsızca yerinde kıpırdanıp açıklamak ister gibi konuşmaya başladı.

 

"Yani, Cemre küçük ya, onun da evlenme çağı geliyor, aynı zamanlarda evlenirsiniz ancak demek istedim. Birbirinizle demek istememiştim." Sesi sona doğru kısılarak azalan Serap teyzeye cevap verebilecek kimse yoktu. Çünkü herkesin aklında şu an olası bir Ulaş Cemre ilişkisi vardı. Mustafa amca masadaki ağırlığı ortadan kaldırmak için babamla işler hakkında konuşmaya başladı. Hemen arkasından annem de Serap teyzeye geçenlerde gördüğü örgü motifinden bahsetmeye başladı. Bense sadece önümdeki tabağa bakıyordum. Acaba Serap teyze bizi daha önce yakıştırmış mıydı? Yoksa yaptığı sadece bir kelime hatası mıydı? En çok bunu merak ediyordum. Bu sırada abim ile Ulaş abi de önümüzdeki hafta yapacakları halı saha maçı hakkında konuşuyorlardı. Serap teyzenin söylediğine bir tek ben takılmış gibi gözüküyordum.

 

Yemekler yenilip çaylar da içildiğinde Kurt ailesi geç olduğunu söyleyerek kalkmaya karar verdi. Biz de onları geçirmek için kalktık. Ulaş abi önce bana bakıp ardından babama döndüğünde neyden bahsedeceğimi biliyordum. Ama artık onunla gitmek istediğimden emin değildim. Çok büyük bir yanlış anlaşılmaya daha sebebiyet verebilirdik. Fakat çok geçti.

 

"Mehmet amca, eğer müsaaden olursa Cemre'ye okul balosunda ben eşlik etmek istiyorum. Ersin aynı gün kız arkadaşının ailesiyle tanışacakmış galiba." Dediğinde babam bir süre bana bakıp sonra abime döndü.

 

"Baba biz dün konuşmuştuk da Ulaş ile. Ulaş gidebileceğini söylemişti." Deyince içimde anlamlandıramadığım bir burulma oldu. Demek abim rica etmişti benimle gelmesini. Bende kendimce... Neyse, ne fark eder ki öyle değil mi.

 

"Olur tabi. Yabancı biriyle gitmesindense abisi ile gider." Diyerek babam hem bu konuyu hem de yemekte olan yanlış anlaşılmayı keskin bir şekilde kapatmış oldu. Ulaş abi ise ona emanet olduğumu söyleyerek evimizden ayrıldı. Ben ise içimdeki koca bir sıkıntı ile kalakaldım.

 

*****

 

Eve girdimiz an derin bir nefes aldım. Bu akşam neler olmuştu o masada? Babam yine her zamanki koltuğuna oturduğunda, ben de annem de ne diyeceğini tahmin ediyorduk.

 

"Oldu mu hanım dediğin hiç, komşumuzun evinde pat diye söylediğin?"

 

"Ama Mustafa ben o şekilde düşünerek söylemedim ki." Sonra hızla doğrulup bana baktı sırıtarak. "Ama ben Cemre'yi çok beğeniyorum."

 

Bakışlarım elimdeki telefondan hızla anneme döndü. "Anne!" Dedim kaş çatarak.

 

"Ay ne var? Baba oğul bir oldunuz. Mahallemizin kızı, boyu boyuna, huyu huyuna."

 

"Anne saçmalama istersen ya. Kendin diyorsun mahallemizin kızı diye. Kardeşim sayılır Cemre benim."

 

"Ne kardeşiymiş? Kardeşin değil o senin. Ne olur yani, yabancı bir kız yerine bildiğimiz bir kız gelinim olsa fena mı olur Mustafa? Ailesini biliyoruz, daha iyisini mi bulacağız."

 

Bakışlarım hızla babama döndüğünde itiraz eden bir cümle bekledim ama beklediğim olmadı. Belli ki o da annemle aynı fikirdeydi.

 

"Bence sizin uykunuz gelmiş, yatın dinlenin. Ben de gidiyorum. İyi geceler size de. Fazla boş hayal kurmayın, tamam mı?" Deyip odama giderken annem hala arkamdan gülerek söyleniyordu. Ama artık laf yetiştirmeyecektim. Nasıl olsa bir süre sonra vazgeçerdi.

 

"Tabi ondan baloya birlikte gitmeyi teklif ettin. Bak bir de usül biliyor oğluşum, kızın babasından izin alıyor."

 

______

 

Tarih: 23.06.21

Bölüm : 26.02.2025 15:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Elif Şura / Bir Aşk Masalı -BMS l- / 2. Bölüm
Elif Şura
Bir Aşk Masalı -BMS l-

27 Okunma

12 Oy

0 Takip
2
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...