29. Bölüm
Elisa Türkoğlu / Herkesin Vardır Bir Hikayesi / (25.BÖLÜM) Kırık kalper ve çaresizlik

(25.BÖLÜM) Kırık kalper ve çaresizlik

Elisa Türkoğlu
elisa_turkoglu

 

Akın:Yanımdan ayrılmak yok anlaştık mı1

 

Yağmur:Tamam

 

Taner:Giriyoruz o zaman

 

Akın:Aynen

 

(Tam girecekken)

 

Buğlem:Akın abi

 

(3 üde aynıanda Buğlem'e döner.Buğlem'in kıyafetleri delik deliktir,elinde ise mendil poşeti vardır.3 üde baştan aşağı ona bakar,Buğlem'in o hali hepsini şaşkına çevirir)

 

BİR KAÇ SANİYE SONRA

 

(Akın sinirlenir,hafif sesini yükselterek Buğlem'in üstüne yürür)

 

Akın:Buğlem ne bu halin,mendil mi satıyorsun sen?

 

(Tam o anda Yağmur bileğinden tutup durdurur)

 

Yağmur:Akın biraz sakin ol

 

(Akın,Yağmur'a kafasını çevirir)

 

Akın:Sen karışma Yağmur

 

Yağmur:Karışırım

 

(Tekrar bileğinden tutup kenarı çeker)

 

Yağmur:Napıyorsun sen niye bağırıyorsun kıza,korktu farkında mısın?

 

Akın:Yağmur,Buğlem'i bilmezsin sen ölse birşey anlatmaz o

 

Yağmur:Bu şekilde yaklaşırsan hiç kimse anlatmaz zaten

 

Akın:Öyle mi küçük hanım,nasıl yaklaşırsak anlatır2

 

(Yağmur hafif sinirlenir biraz sert bir ses tonuyla cevap verir)

 

Yağmur:Küçük hanım ne ya çocuk mu var senin karşında?İzle ve gör bakalım nasıl yaklaşılırmış.

 

Akın:Peki meydan senin...

 

(Buğlem'e yaklaşırlar)

 

Yağmur:Buğlem canım bak biz seni bir an bu şekilde görünce telaşlandık Akın abin o yüzden bağırdı yoksa bağırmaz biliyorsun demi?

 

(Buğlem gülerek cevap verir)

 

Buğlem:Yoo yinede bağırır

 

(Hep birlikte gülerler,bir kaç saniye sonra)

 

Akın:Yaa tamam telaşlandım sadece,üstün başın bu halde,elinde mendiller bunun başka açıklaması yokki mendil satıyorsun kesin demi,uzun süredir okulada gelmiyorsun zaten

 

Taner:Yaa dur bi kardeşim belki sandığın gibi değil

 

Yağmur:Buğlem bak bize herşeyi anlatabilirsin korkmana gerek yok hem benim abim polis biliyorsun demi yardımcı olur sana hiç bir şeyden korkma hadi anlat bize,sen bu mendilleri satıyor musun gerçekten?

 

Buğlem:Şeeey

 

(O sırada Danyâl geliyordur sertçe seslenir)

 

Danyal:Buğle...(Son anda duraksar) Akın hayırdır hangi rüzgar attı sizi uğramıyordunuz bir süredir

 

(Akın Yağmur ve Taner'in ortasındadır kaşları çatık bir şekilde bakıyordur cevap vermez sonra Taner Danyâl a çakma bir tebessüm edip Akın'ı dürter ve dişlerinin arasından sessizce konuşmaya başlar)

 

Taner:Oğlum ne dik dik bakıyon adama, cevap versene

 

(Akın yine cevap vermez ve bu sefer Yağmur dürter)

 

Yağmur:Akıın (Yağmur boğazını temizler)

 

Yağmur:Biz şey yapıyorduk,şeyden uğradık eeem hani şey oldu ya

 

Taner'in iç sesi:Bu ikisi asla yalan söyleyemez saçmalayacaklar şimdi birşey yap Taner3

 

Taner:E efendim ş-şeey Dangal abi

 

(Akın kendine gelir ve önce Taner'e sonra Yağmur'a bakar)

 

Danyâl:Dangal değil Danyâl

 

Taner:Danyel abi

 

Danyâl:Yav çocuğum Danyel değil e yok şapkalı a var.

 

(Taner hafif sinirlenir)

 

Taner:Ya abi senin adında mübarek şey gibi (diliyle dudağını ıslatıp yana döner) töğbeestağfurullah

 

Danyâl:Ney gibi

 

(Taner yine sahte bir gülüş yapar)

 

Taner:Prens gibi çok güzel neyse şimdi Danga hay dilimin Danyal,Danyel amaan

 

Danyal:Tamam evladım sen Danyel de

 

Taner:Tamam şimdi Danyel abicim a abi

şöyle oldu biz buradan geçiyorduk bi uğrayalım dedik

 

Danyâl:Buradan geçiyordunuz Allah Allah

 

Akın:Geçemez miyiz Danyâl abi ?Bi arkadaşımız vardı onun için geldik gelmişken sizede bi uğriyim dedim

 

Danyâl:Anladım iyi yapmışsınız

 

Akın:Danyâl abi bak nediyicem sana, biz piknik yapacaktıkda arkadaşımız son dakika gelemyeceğini sòyledi onun yerine Buğlem i götürsek olur mu?

 

Taner'in iç sesi:Allah Allah ilk defa yalan söylemeyi becerdi.1

 

Danyâl:Bi bilmem ki akşam olmak üzere...

 

Akın:Ben getiririm onu.

 

Yağmur:Tabi tabi biz bırakırız .

 

Danyâl:Peki,(Danyâl yapmacık bir tavırla yaklaşır) kızım gitmek ister misin?

 

Buğlem:Sen nasıl dersen baba...

 

Akın:Buğlemcim Danyâl abi sana soruyor,yani sen nasıl istersen öyle olacak demi Danyâl abi

 

Danyâl:Tabi tabi (Buğlem bir kaç saniye düşünür sonra içine sinmeyerek bi cevap verir)

 

Buğlem:Olur,gidelim.

 

Danyâl:İyi hadi bakalım,dikkatli olun.

 

(Gitmek için adım atarlar bir kaç adım sonra)

 

Danyâl:Buğleem! (Buĝlem,Danyâl'a dòner,Danyâl eliyle gel işareti yapar Buğlem yaklaşır Danyâl eğilir ve sarılıyormuş gibi yaparak kulağına birşeyler fısıldar)

 

Danyâl:Bana bak, tek kelime anlatırsan seni mahvederim.

 

(Doğrulur)

 

Danyâl:Tamam mı güzel kızım?

 

(Buğlem yutkunur ve gözleri kocaman olur korkuyla başını tamam manasında sallar)

 

Danyâl:Ver bakalım mendilleride,okul için aldık ya,şimdi bir yerde unutursun filan israf olmasın.

 

(Buğlem mendil poşetini verir,Akın seslenir)

 

Akın:Abicim,hadiii!

 

Buğlem:Geliyorum,Akın abi!(koşarak yanlarına ulaşır ve giderler)

 

YARIM SAAT SONRA ASAFGİLİN EV

 

(Hep birlikte oturmuş çay içiyorlardır.Hafizeye de herşeyi anlatmışlardır.Hafize,Sarp'ın (Buğra) yanında oturmuş yanaklarını mıncırıyordur.

 

Hafize:Oy kuzum benim,kara kuzum,kınalı kuzum benim...Ben biliyordum hep içimde bir yerlerde hissediyordum Buğram'ın yaşadığını

 

Sarp (Buğra):Babaannem tamam, yanaklarım sarktı... Hem karar ver artık;Kara kuzunmuyum,kınalı kuzunmuyum?

 

(Hafize hafif tatlı bir sinirler cevap verir)

 

Hafize:Sus cevap verme bakıyim bana! Hem kara kuzum,hem kınalı kuzum olamaz mısın?

 

Sarp (Buğra):Olurum tabi olurumda

 

Hafize:Da sı yok o zaman.

 

(Sarp hafif gülerek cevap verir)

 

Buğra:Tamam babaannem,sen nasıl dersen öyle olsun ama artık bir bıraksan mı yanaklarımı vallaha sarktılar.

 

Hafize:Tamam tamam,ben gideyimde biraz daha su getireyim birer bardak daha içelim.

 

Cahit:Yok yok!Hiç gerek yok Hafize anam,daha içmeyiz,koyma boş yere.2

 

Ali Batur:Aynen Hafize ana,kalkalım

artık

 

Hafize:Yavrum daha yeni geldiniz nereye kalkıyorsunuz? İçeriz içer oturun.

 

Barış:Ee madem ısrar ettin oturalım içelim birer bardak daha Hafize ana

 

(Anıl ve Ali aynıanda,Barış'ı dürter,Anıl sessizce,Barış'ın kulağına fısıldar)

 

Anıl:Amcaoğlu napıyon ya ayıp

 

Hafize:Yaşlanmış olabilirim ama kulaklarım çok keskindir niye ayıp olsun aaaa vallaha terliğimi çıkarıcam şimdi oturun bakıyim

 

Cahit:Peki

 

Asaf:Ana sen dur ben getiririm suyu

 

Hafiz:Yok yok ben hallederim

 

Asaf:Peki tamam

 

(Hafize gider)

 

Sarp:Baba,çocuklar ne zaman gelir? Çok sabırsızlanıyorum,bir yandanda tedirginim tabi ama daha çok mutluyum

 

(Asaf tebessüm eder)

 

Asaf:Birazdan gelirler oğlum (Barış aniden araya girer)

 

Barış:Usta biliyon mu Sarp'ın iki tanede çocuğu var.3

 

Asaf:Nee!

 

Ali Batur:Amcaoğlu sen biraz sussan mı ya

 

Asaf:Niye susuyor ya o söylemese siz ne zaman söylemeyi düşünüyordunuz acaba

 

Buğra:Ben o konuyada gelecektim baba. Barış sağolsun benden önce davrandı

 

(Tebessüm eder)

 

Barış:Kusura bakma kardeşim ya

 

Buğra:Yav saçmalama iyi yaptın

 

(Asaf durgunlaşır)

 

Cahit:Usta noldu ya?Sen birden durgunlaştın.

 

Asaf:Hiç,oğlum evlenmiş ve ikide çocuğu olmuş. Çok isterdim düğününde bulunmayı,çocuklar doğarken yanında olmayı.

 

(Buğra'da hüzünlenir)

 

Buğra:Biliyor musun baba,hep dedim keşke babamda olsaydı ama (tebessüm ederek Cahit'e bakar) sağolsun beni yetiştirenler o eksikliğimi hissetirmemek için ellerinden geleni yaptılar.

 

Asaf:Sahi sen kiminle yaşadın oğlum?

(Biraz sitemle cümlesine devam eder)

Teşkilat nasıl uygun gördü?

 

Anıl:Ya usta böyle yapmasan,sebebinide öğrendin... Buğra'yı,seni,hepimizi korumak için yapmışlar. Gayet geçerli bir neden değil mi?

 

Asaf:Geçerli ama bu beni biraz kırdı en azından bana söyleyebilirlerdi oğlumun yaşadığını,göstermezlerdi ama en azından hayatta olduğunu bilirdim. (biraz duraksar) neyse olan oldu.

 

(Hafize gelir)

 

Hafize:Haah!Getirdkm suyu uzatın bakiyim bardaklarınızı

 

(Hafize herkese doldurur sonra demliği yerine koyar)

 

Hafize:Siz için,ben namazımı kılıp geleyim.

 

Asaf:Tamam ana.

 

(Hafize gider)

 

Cahit:Usta benim sana bir şe...

 

(Sarp ne diyeceğini anlamış olmalı ki,sözünü keser)

 

Buğra:Ş şey baba ben çocukların fotoğrafını gösteriyim mi sana?

 

Asaf:Olur (Cahit'e döner) sen ne diyecektin başkan?

 

Cahit:Haah,şey önemli değil sonra derim.

 

(Buğra galeriye girer ve ilk önce Ceren'in bir kaç fotoğrafını gösterir)

 

Sarp (Buğra):Bu kızım baba (Asaf tebessüm eder)

 

Asaf:Hay maşallah nasılda tatlı,Erva ya benziyor sanki biraz

 

Barış:Biz tanıştık ufaklıkla,yüzünü bilmem ama huylarının çoğusunu halasından almış.

 

(Sarp hafif sesli güler)

 

Sarp:Aynen,küçük Erva diyiyorlar.1

 

Asaf:Demek öyle haa,dedemi oldum ben şimdi

 

Ali Batur:Oldun vallaha usta

 

Asaf:Adı ne?

 

(Buğra hüzünle karışık bir tebessüm eder)

 

Buğra:Ceren,yedi buçuk yaşında.

 

(Asaf ise hafif burkulur)

 

Asaf:Ceren mi? (Buğra'nında gözleri dolar)

 

Buğra:Evet baba

 

Asaf:Meleğimin adı...

 

(Eşinden bahsediyordur.Burukça bir tebessüm eder,Buğra Ceren'in fotoğraflarından sonra oğlunu gösterir)

 

Buğra:Buda oğlum,aynı sana benziyor baba.

 

Asaf:Yok oğlum ya aynı senin küçüklüğün.

 

Buğra:Demek ki bende sana benziyorum

 

(Güler)

 

Anıl:E tabi baba oğulsunuz sonuçta

 

(Asaf ta tebessüm eder)

 

Asaf:Adı ne?

 

Buğra:Oğuzhan,oda beş yaşında.

 

Asaf:Vay be bunca yıl sonra çıkıp gel birde iki çocukla haa aslan oğlum benim

 

(Asaf,Sarp'ın başından tutup kendine doğru eğer ve alnından öper,Sarp tebessüm eder)

 

Asaf:Eee gelinim nerede?Yok mu onun fotoğrafı?

 

(Sarp duraksar bir kaç saniye sonra hüzünlü bir tebessüm ile cevap verir)

 

Sarp:Var baba

 

(Sarp,Aysima'nın fotoğrafını gösterir)

 

Asaf;Maşallah gelinimde pek hanım bir kıza benziyor,onuda getirseydin ya...

 

(Sarp'ın gözleri dolar,buruk bir ses tonuyla konuşur)

 

Sarp:Getiremezdim...

 

Asaf:Niye?

 

(Asaf bir kaç saniye sonra sanki anlamış gibi gözleri dolar ve burukça sorar)

 

Asaf:Oda mı...

 

(Sarp dolan gözleriyle yutkunur ve olumlu bir şekilde başını sallar)

 

Sarp (Buğra):Evet,Ceren 3 yaşındaydı,bir hastalıktan dolayı vefaat etti eşim,babalarıyla aynı kaderi yaşadılar

 

(Sarp bir kez daha yutkunur,Asaf hemen oğluna sarılır)

 

Asaf:Bilmiyordum oğlum,kusura bakma

 

Sarp (Buğra):Estağfurullah baba olur mu öyle şey eninde sonunda öğrenecektin.

 

(Asaf tebessüm eder)

 

....

 

EVE DÖNÜŞ YOLU

 

(Selim,Nil ve Alperen Ervagille birlikte onların evine doğru gidiyordur,Selim'e mesaj gelir,Selim kim acaba dercesine hafif kaşlarını çatar ve dururlar,telefonunu cebinden çıkarır)

 

Mesajlaşma

 

Abim:Abicim nerede kaldınız?

 

Selim:Gelmek üzereyiz abi.

 

Abim:Tamam

 

(Erva merakla kim diye Selim'in yüzüne bakar)

 

Erva:Ne oldu kimmiş o ?

 

Selim:A-abim nerede kaldınız diye soruyor

 

(Alperen,Erva ya döner)

 

Alperen:Abimler niye sizdeki acaba ve bizi niye çağırdılar

 

Erva:Bende anlamadım bir gariplik var bu işte

 

(Selim ve Nil sanki birşey biliyormuş gibi hafif tedirgince birbirine bakar)

 

Eren:Gidince öğreniriz

 

Erva:Doğru acele edelim o zaman

 

(Hepsi tamam manasında başını sallar ve yola devam ederler)

 

BUĞLEMGİLİN MAHALLE PARK

 

Akın:Buğlem abicim artık anlatsan mı ha

 

Taner:Hiç korkmana gerek yok fıstık

 

(Buğlem'in içinde Danyâl in söylediği dönüp duruyordur)

 

-Tek kelime anlatırsan seni mahvederim

 

(Buğlem silkinir)

 

Buğlem:O olmaz anlatamam

 

Yağmur:Anlatırsın sakın korkma

 

Buğlem:Danyâl abi beni mahveder anlatamam2

 

Akın:Biliyordum işte o adam birşey yaptı demi mendil sattırıyo sana demi

 

Yağmur:Akın bi dur Allah aşkına

 

Akın:Seninde tek bildiğin kelime o Yağmur,görmüyor musun anlatmıyor işte (Akın bir kaç saniye duraksar) Hayır anlamadığım teyzem nasıl engel olmuyor buna

 

(Buğlem biraz duraksar,gözleri dolar ve yutkunur,hafif bağırır)

 

Buğlem:Yeter!(biraz duraksar)Annem birşey yapamaz Akın abi,öldü2

 

Akın:Nee! (Akın biraz duraksar ve gözleri dolar bunu fark eden Taner ve Yağmur'da Akın için üzülür.Daha sonra Yağmur elini Akın'ın sırtına koyar,Akın ise Yağmur'un desteğini hissetmişçesine iç çeker gözlerini kırpmasıyla gözyaşları akar ve buruk bir ses tonuyla konuşmaya başlar)

 

Akın:Nediyorsun sen Buğlem! Ne zaman oldu bu? Annem bilmiyor mu?

 

Taner:Abicim,hadi anlat herşeyi, korkmana gerek yok biz yardımcı olucaz sana,eğer o adam sana zarar veriyorsa cezası her ne ise çekicek,kurtulacaksın ondan söz veriyorum.Ama nolur anlat.

 

(Buğlem dayanamaz ve ağlayarak konuşmaya başlar)

 

Buğlem:Kimse bilmiyor annem rahatsızdı, Danyâl abi,annemi kandırıyordu,okula götürüyorum diyip mendil satmaya götürüyordu beni.

.Daha sonra gerçekleri öğrenince Danyâl abi ile kavga etmeye başladı,zaten normaldede ediyorlardı ama o kavga başkaydı annem engel olmak istedi ama olamadı.Danyâl abi yüzünden merdivenlerden düştü sonrada...1

 

(Devamını getiremez ve ağlaması şoddetlenir,Akın hemen abi gibi ona sarılır başından öper ve gözlerinden yaş akarak konuşmaya başlar)

 

Akın:T tamam,tamam ağlama...

(Akın,Buğlem daha fazla üzülmesin diye kendi üzüntüsünü içine gömer ve iyice sarılır daha sonra bir kez daha başından öper ardından yüzünü avuçlarının arasına alır. Buğlem'in gözyaşlarını silerek onu sakinleştirmeye çalısır)

 

Akın:Sakın üzülme been her zaman senin yanındayım abicim,asla yalnız değilsin.(Akın,Buğlem'in akmaya devam eden gözyaşlarını tekrar siler bir kaç sankye sonra konuşmasına devam eder.),Şimdi herşeyi eksiksiz ve güzel bir şekilde anlat bana,anlat ki o adam cezası neyse çeksin,hadi abicim?

 

(Buğlem olumlu bir şekilde başını sallar ve herşeyi anlatmaya başlar)

 

15 DAKİKA SONRA ASAFGİLİN EV

 

(Nihayet çocuklar gelmişti hep birlikte oturuyorlardı,fakat Selim biraz üzgündü)

 

Nil:Hocam noluyor,neden sadece bizi çağırdınız?

 

Asaf:Çünkü diğerlerine ulaşamadım sizinledirler diye düşünüyordum

 

Alperen:Yok hocam ama eğer önemliyse ben bi şekilde ulaşırım

 

Asaf:Gerek yok onlara daha sonra söyleyebilirsiniz

 

Alperen:Tamam hocam

 

Eren:Noluyor amca nedir konu?

 

Asaf:Konuu...

 

(Erva,Asaf'ın cevap vermesini beklerken üzgün olan Selim'in kulağına fısıldar)

 

Erva:Sen iyi misin?

 

(Selim derin bir nefes verir,Erva'nın yüzüne bakamaz)

 

Selim:İ iyim

 

Erva:Emin misin?

 

Selim:Hıhım

 

Erva:Yok yok senin bir derdin var belli babamla konuşalımda sonra seninlede konuşucaz

 

(Selim birşey diyemez tebessüm etmekle yetinir o anda Asaf ta Sarp'a döner)

 

Asaf:Oğlum sen mi anlatmak istersin yoksa ben mi anlatayım

 

Sarp(Buğra):Sen anlatsan daha iyi olur sanki baba3

 

Erva-Eren:Baba mı!

 

...

 

PARK

 

Yağmur:Adama bak ya daha önce çok kötü gördüm ama böylesini ilk defa görüyorum küçücük bir kız çocuğuna mendil sattırmak nedir ya?

 

Taner:O neki daha kötüleride var,birde bu adam Buğlem'in üvey babası benim babam öz olmasına rağmeeen (duraksar ,gözleri dolar,diliyle dudağını ıslatır Akın,da o anda elini Taner'in omuzuna koyar,Taner yutkunur)Neyse biz konumuza dönelim,napıyoruz Buğlem'i o adamın eline bırakmıyhcaz demi2

 

Akın:Tabikide hayır

 

Yağmur:Napıcaz peki?

 

Akın:Napıcaz işte,Buğlem i bize götürücem

 

(Buğlem tedirgin bir ses tonuyla hafif sesini yükselterek cevap verir)

 

Buğlem:Olmaz Akın abi!Buradan direk size gelirsem herşeyi anlattığımı anlar evinizi başınıza yıkar.

 

Akın:Hiç birşey yapamaz

 

Yağmur:Buğlem haklı olabilir Akın, başka bir yol bulmamız lazım

 

(Akın hafif sertçe cevap verir)

 

Akın:Başka bir yol yok Yağmur

 

Yağmur:İllaki vardır,düşünelim biraz

 

(Akın derin bir nefes alıp tamam manasında başını sallar,bir kaç dakika sonra)

 

Yağmur:Bulduum!

 

Taner:Hay ağzını bal yesin birtanesin sen Yağmur birtane

 

(Akın boğazını temizleyerek Taner'e hafif ters bakışlar atar)2

 

Taner:Tamam ya birşey demedim

 

(Akın göz devirip başını sağa doğru çevirir sonra Yağmur'a döner)

 

Akın:Ne buldun Yağmur?

 

Yağmur:Şimdi hiç birşey olmamış gibi Buğlem'i eve geri götürücez

 

Akın:Olmaz birdaha o eve bırakmam ben Buğlem'i

 

Taner:Oğlum ne sabırsızsın ya bi dur anlatsın kız

 

Yağmur:Sağol Taner ya sende olmasan

 

(Akın öksürür)2

 

Akın:Neyse tamam devam et

 

(Yağmur ve Taner göz devirir)

 

Yağmur:Sonra işte ben akşam abime herşeyi anlatırım onlarda Buğlem'in mendil sattığı yere ya da evlerine baskın verip suç üstü yakalarlar. böylece kimse zarar görmeden,halledilir bu iş.

 

Taner:Sen var ya cidden birtanesin Yağmur4

 

Akın:Taneer

 

Taner:Ne var ya,ben tebrik edemiyecek miyim arkadışımı,Allah Allah!

 

(Akın hafif sesli tebessüm eder)

 

Akın:Tamam tamam bu seferlik birşey demiyorum istediğini de,(biraz duraksar ve tebessüm ederek konuşmaya devam eder)hem haklısın öyledir evet, birtanedir demi Yağmur?

 

Yağmur:😊

 

Akın:🙂

 

(Yağmur birdenbire sızlanır,diğerleride biraz telaşlanır)

 

Akın:İyi misin?

 

(Yağmur geçiştirir)

 

Yağmur:İ-iyim bacaklarım ağırdı sadece, çok yürüdük ya ondan herhalde

 

Akın:Tamam gideriz şimdi,dinlenirsin

 

(Yağmur tamam manasında başını sallar)

 

Akın:Buğlem 1 gün daha dayanabilir misin abicim

 

Buğlem:Sonunda tamamen kurtulucam ya dayanırım abi merak etme

 

Akın:Aferim sana (tebessüm eder)madem öyle hadi gidelim.

 

(3 üde aynıanda başını sallar ve giderler)

 

ASAFGİLİN EV

 

(Erva bir anda sinirle ayağa kalkar dolan gözleriyle bağırarak konuşmaya başlar)

 

Erva:Ne ne diyosunuz siz ya,ne bu kamera şakası filan mı?Benim abim 15 sene önce öldü2

 

(Sarp dolu gözlerle ve titreyen sesiyle cevap verir)

 

Sarp (Buğra):Ölmedim abicim

 

(Erva bağırmaya devam eder)

 

Erva:Bana abicim deme madem öyle bunca yıl neredeydin peki?Yeni mi aklına geldi bi ailen olduğu?

 

(Selim endişelenir,naif bir ses tonuyla konuşur)

 

Selim:Erva sakin ol,bi dinleyelim2

 

Erva:Dur birdakika Selim hem ne mâlum yalan söylemediği nasıl inanıcaz biz sana belkide herkesi kandırdın dna testi var mı?

 

(Sarp gözlerinden yaş akarak cebinden dna testini çıkarır ve Ervaya uzatır,Erva gözlerindeki kırgınlık ve kızgınlık ile kağıda bakar çekinerek elini uzatıp alır yavaşça kağıdı açar ve okumaya başlar gözlerini kırpmasıyla gözyaşları düşer bir kaç saniye duraksadıktan

sonra derin bir nefes verir ve titrek bir ses tonuyla konuşur)

 

Erva:Niye şimdi niyee daha önce değil hı

 

(Sarp gözlerinden yaş akarak cevap verir)

 

Sarp(Buğra):Öyle olması gerekiyordu

 

(Erva kırgın bir şekilde olumsuzca başını sallar,Eren ise kırgın ve kızgın bakışlarla tepki vermeden olanları izliyordur)

 

Asaf:Kızım bi dinlesen bi sebe-

 

Erva:Dinlemiyicem,hiç birinizi dinlemek istemiyorum çünkü terk etmenin gerçekten geçerli bir sebebi olabileceğini düşünmüyorum seven insan bırakıp gitmez,bunca yıl saklanmaz

 

(Erva sinirle koltuğun üzerinden ceketini alır ve çekip gider,Sarp ve Asaf ta tam peşinden gidecekken,Ali ve Alperen durdurur)

 

Alperen:Hocam durun

 

Ali:Evet usta biraz yalnız kalsın iyi gelicektir

 

Asaf:Anlamadan,dinlemeden böyle tek başına çekip gitmesine gönlüm razı değil

 

Selim:Ben hallederim hocam,müsadenizle

 

(Asaf tamam manasında başını sallar,Selim tam gidecekken...)

 

Nil:Dur bende geliyorum2

 

Selim:Olur

 

(Koşarak giderler,evin bahçesine çıkınca durup etrafa bakarlar)

 

Nil:Erva evden çıkalı en fazla 5 dakika olmuştur ama etrafta görünmüyor,bu kadar çabuk nereye gitmiş olabilir ki

 

(Selim bir kaç saniye düşünür)

 

Selim:Sanırım ben biliyorum (Nil'e döner)Hadi

 

(Nil olumlu bir şekilde başını sallar ve giderler)

 

ASAFGİLİN EV

 

Sarp(Buğra):Asla affetmiyicek beni değil mi?

 

Asaf:Affedicek biraz zamana ihtiyacı var sadece

 

Buğra:İnşallah (Başını Eren'e doğru çevirir) Eren sen birşey demiyicek misin

 

Eren:Benim birşey demeye hakkım yok çünkü henüz sebebini bilmiyorum ama yinede çok merak ettiğim birşey var çekip giden insanlar bir gün geri dönecek madem,niye giderler ya da gittiler diyelim,niye geri dönerler?

 

Buğra:Öyle olması gerekiyordur belki

 

(Eren burukça tebessüm eder)

 

Eren:Belki ama bana saçmalık geliyor. Ben bu evde yıllarca senin için akan gözyaşları gördüm.Umarım gerçekten geçerli bir sebebin vardırda o gözyaşları boş yere akmamıştır.(Yutkunur) çünkü benim için çok değerliler.

 

(Buğra tebessüm eder)

 

Sarp(Buğra):O zaman ben sana sebebini söyliyim geçerli mi değil mi sen karar ver hıı!

 

(Eren tebessüm eder)

 

Eren:Olur,eğer gerçekten haklıysanız eminim Erva da dinleyince hak vericektir.1

 

(Asaf aynen manasında başını sallar,Cahit bir anda ayağa kalkar)

 

Cahit:Madem öyle siz kendi aranızda konuşun bizde artık gidelim vazife bizi bekler

 

Sarp:Kalsaydınız bab (Sarp durup boğazını temizler)başkanım(yutkunur)

 

Cahit:Sağol evlat yeterince oturduk zaten,gidelim artık.

 

Ali Batur:Evet evet...

 

Sarp:Peki başkanım nasıl derseniz.

 

(Cahit tebessüm eder birbirleriyle görüşürler tam gidecekken)

 

Ali Batur:Alperen sen gelmiyor musun abicim

 

(Alperen,Eren'e bakar)

 

Alperen:Ben kalıyim biraz daha abi (Asaf'a döner)Yani kalabilir miyim hocam,sizin için sorun olmazsa

 

Asaf:Tabi tabi,niye sorun olsun aksine çok iyi olur. Hemde bizimkiler yalnız kalmamış olur şuanda ikisininde herkesten çok arkadaşlarına yani size ihtiyacı var.(Ali ye döner)Kalsınlar evlat ben sonra gönderirim onları

 

Ali Batur:Peki tamam

 

Barış:Tamam usta,Allah'a emanet olun

 

(Giderler)

 

...

 

15 DAKİKA SONRA ORMAN

 

(Erva ormandaki çalışma yerlerine gelmiştir,ağacın dibinde oturuyordur öfke ve kırgınlıkla dolu gözlerinden yaşlar süzülüyordur tam o anda Selim gelir)

 

 

Selim:Ooh çok şükür buldum seni,tahmine ettiğim gibi buradaymışsın

 

(Erva,Selim'in sesini duymasıyla,ona bakar)

 

Erva:Selim

 

(Erva,gözyaşları görünmesin diye silse bile,Selim çoktan görmüştür,Erva yutkunarak konuşmasına devam eder)

 

Erva:Ne işin var senin burada

 

Selim:Seni yalnız bırakabileceğimizi düşünmedin herhalde

 

(Selim tebessüm edip,Erva nın yanına doğru yürür ve yanına gelince oturur,naif bi ses tonuyla konuşmasına devam eder)

 

Selim:Nil ile birlikte gelmiştim ama bu aralar durumunu biliyorsun yorulunca dinlenmek istedi ama birazdan gelir,sen iyi misin?

 

(Erva biraz duraksar sonra titrek ve duygulu bir ses tonuyla cevap verir)

 

Erva:Yalan söylemiyicem sana,değilim 15 yıl boyunca bir yalana inanmışım boş yere gözyaşı dökmüşüm

 

(Erva'nın o hali,Selim'ide hüzünlendirir)

 

Selim:Boş yere değildir Erva vardır illa bir sebebi

 

(Erva hafif bağırır)

 

Erva:Ya anlamıyorsun şuan o kadar kırgın ve kızgınım ki sakinleşebilmem için bir tane bile sebep yok.(Erva dolmuş gözlerine hakim olamaz ve onları serbest bırakır) Düşünsene 15 sene boyunca birinin yasını tutuyorsun daha sonra öğreniyorsun ki gereksizmiş,değmezmiş,hepsi yalanmış,ne hissederdin?1

 

Selim:İnan bana senin hissetiğin o acının 2 katını hissediyorum şuanda ama biliyor musun bazen insan o kadar çaresiz kalır ki nedenini öğrenince haklıymış dersin

 

(Erva gözlerinden yaş akarak, buruk bir ses tonuyla konuşur)

 

Erva:Yani

 

Selim:Yanisi üzülmeni istemiyorum işte çünkü neden olduğunu öğrenince bütün acıların geçicek boşunaymış diyiceksin,alışman zor olucak belki ama hak vericeksin abine

 

Erva:Nasıl bu kadar eminsin?Şuanda hissetiklerim gerçekten geçicek mi bi anda

 

Selim:Bir anda olmaz ama geçer,elimden geleni yaparım geçmesi için,her zaman yanındayım🙂2

 

(Erva'nın yüzünde hüzünle karışmış bir tebessüm oluşur ve o anda Nil gelir)1

 

Nil:Bende,hatta hepimiz senin yanındayız,sen yeter ki iyi ol.

 

Selim:Ama eğer şuanda ağlamak sana iyi gelecekse

 

(Erva o kadar dolmuştur ki Selim sözünü tamamlayamadan bir anda tüm birikmişliğiyle kendini bırakır ve sesli bir şekilde ağlamaya başlar.Selim ve Nil ise ağlamamak için kendini zor tutuyordur sanki Erva nın rahatladığını hissediyormuş gibi ona bakıyorlardır,hüzünle karışmış tebessüm oluşuyordu yüzlerinde.)

 

(Bir kaç dakika sonra Erva sakinleşip ağlamayı bırakır ve derin bir nefes verir,rahatlamıştır,ikizler Erva'nın rahatladığını hissedince tebessüm ederler daha sonra Selim ayağa kalkar ve Ervaya elini uzatır)

Selim:Şimdi ait olduğun yere dönelim mi?Baban,ailen hepsi çok merak etmiştir.

 

(Selim tebessüm eder,Erva da tebessüm eder,daha sonra Nil de yanına yaklaşır ve oda elini uzatır)2

 

Nil:Hadi

 

(Erva bir eliyle,Selim'in diğer eliylede Nil'in elini tutar ve ayağa kalkar)

 

Erva:Gidelim

 

(Selim tam gidecekken,Erva bir and durdurur onu)

 

Selim:Selim dur birdakika

 

(Selim noldu dercesine kaşlarını çatar)

 

Erva:Sana bir şey sorabilir miyim?

 

Selim:Tabii!

 

Erva:Seen (biraz duraksar)herşeyi biliyor muydun?1

 

(Selim durgunlaşır ve cevap veremez,Erva anlamış olmalı ki araya girer)

 

Erva:Biliyordun demi o yüzden bu gün gergindin

 

(Selim üzgünce cevap verir)

 

Selim:Been

 

(Selim mahcuplaşır,Erva nın ise gözlerinde kocaman bir hayal kırıklığı oluşur,ağlmayı bıraktığı gözyaşları tekrar dolar ama bu sefer ağlamaz)

 

Nil:Evet biliyordu ama daha yeni2

 

(Erva dur birdakika dercesine masum bir bakış atar Nil'e ve durgun bir ses tonuyla konuşur)

 

Erva:Niil...Lütfen

 

(Nil derin bir nefes verir ,Erva da tekrar

Selim'e döner)

 

Erva:Niye söylemedin

 

(Selim ilk başta cevap veremez pişmanlıkla ve hüzünle bakar sonra cevap verir)

 

Selim:Erva,sen

 

(Tam o anda Erva araya girer kırgın ve dolu gözleriyle cevap verir)

 

Erva:Gidelim (Erva önden gider,Selim oeşinden gidecekken...

 

Selim:Erva (Nil durdurur)

 

Nil:Şimdi değil Selim,belliki bu konuyu seninle daha sonra konuşucak

 

(Selim hüzünle cevap verir)

 

Selim:Çok kırıldı ben diyicektim ama

 

Nil:Biliyorum üzülmesini istemedin hem zaten söyleyemezdin ki abime söz verdin

 

(Selim hüzünlü ve hafif sert bir ses tonuyla bağırır)

 

Selim:Keşke bir şey söyleseydi bağırsaydı çağırsaydı ama susmasaydı

 

Nil:Selim tamam bi sakin oda sakinleşsin o zaman konuşucak seninle ve anlayacağına eminim

 

Selim:Beni anlamasını beklemiyorum sorun şu ki kırdım onu ve çok haklı

 

Nil:Evet haklı ama sende hatalı değilsin. Düzeleceğine eminim sadece biraz sabret

 

(Selim çaresizce başını olumlu bir şekilde sallar)

 

Nil:Şimdi gidelimde yalnız kalmasın

 

(Selim tekrar tamam manasında başını sallar ve giderler)

 

....

 

1 GÜN SONRA ALPERENGİLİN EV

 

Hümeyra:Çocuklaaar hadi kahvıaltı hazır!

 

Alperen:Geliyoruuuuz!

 

(Herkes sırayla aşağıya iner birtek Tahir ve Yağmur kalmıştır)

 

Hümeyra:Canım hadiii

 

(Tahir gelir)

 

Tahir:Geldim geldim günaydın asiltürk ailesi

 

Hepsi:Günaydın

 

Ali Batur:Eeee Yağmur nerede abicim

 

Hifa:Ablam uyuyordu hâlâ abi sesledim sesledim kalkmadı

 

Alperen:Nasıl kalkmadı okula gitmemiz lazım geç kalıcaz iyuce uykucu oluo çıktı yaa (hep birlikte sesli gülerler)

 

Hümeyra:Tamam tamam birde ben gidip sesliyim

 

Alperen:Seslesen ne olucak okula yetişemez ki

 

Ali Batur:Abicim tamam sen gidersin oda sonraki derse yetişir

 

Hümeyra:Aynen,neys eben gidip uyandırıyim

 

(YAĞMUR'UN ODASI)

 

(Yağmur un yüzü kıpkırmızı olmuştu bir andan titriyor biryandan ise sayıklıyordu)

 

Yağmur:Anne,anne,anne

 

(Hümeyra gelir)

 

Hümeyra:Oh oooh uykucu hadi kalk

 

(Yağmur sayıklamaya devam eder)

 

Yağmur:Annee

 

(Hümeyra bir gariplik olduğunu sezer)

 

Hümeyra:Yağmur (iyice yaklaşır uyandırmaya çalışır fakat Yağmur kalkmaz daha sonra elini alnına koyar,koyduğu gibi büyük bir korkuyla tepki verir)

 

Hümeyra:Hiiii!

 

(Hemen hafifçe Yağmur'u kaldırır ve üs pijamasını çıkarır)

 

KAHVIALTI SOFRASI

 

(Onlar yavaştan başlamıştır Tahir zeytin almak için çatalını batırır tam o anda Hümeyra yukardan endişeyle seslenir)

 

Hümeyra:Tahiiiiir!

 

(Hepsi aynıanda korkuyla ve şaşkınlıkla merdivenlere bakar)

 

Tahir:Noluyo! (Hemen sofradan kalkıp merdivenlere doğru yürür,Ali de elindeki çatalı bırakır )

 

Ali Batur:Noluyo ya

 

(Hepsi sofradan kalkıp gider)

 

....

 

SELİMGİLİM EV KAHVIALTI YAPIYORLARDIR

 

(Selim yemek yerine çatalını önünde duran tabağında bir o tarafa bir bu tarafa doğru dönderir,Nil üzgünce ikizine bakar)

 

Barış:Noluyor abicim neyin var senin

 

Ayşe:Hasta filan mısın annecim

 

Selim:Yok anne

 

Fatih:Emin misin oğlum

 

(Selim evet manasında başını sallar)

 

Umut:O zaman neden üzgünsün abi

 

Selim:Önemli birşey yok abicim (elindeki çatalı bırakır)size afiyet olsun (ve sofradan kalkar,Barış,Nil'e bakıp nesi var dercesini başını sallar)

 

Nil:Erva,Selim'in Buğra abinin yaşadığını bildiğini öğrendi, sonra bir tatsızlık oldu aralarında o andan beri Selim'le tek kelime bile konuşmadı,haklı çünkü Selim bildiği halde ondan sakladı kızda kırıldı doğal olarak sonuç Selim bu halde kendisine öfkeli işte

 

Barış:Tamamda yani niye bu kadar yükleniyor ki kendisine oda yeni öğrendi sayılır sonuçta,1 hafta olmuştur en fazla,hem bi suçu yok ki

 

Nil:Bende diyiyorum ama dinlemiyor

 

Ayşe:Ah kuzum ya

 

Fatih:Tek derdimiz bu olsun be Ayşem ne dertli söyledin öyle sanki çözümsüz birşeymiş gibi

 

Ayşe:Eee görmüyor musun halini

 

Fatih:Yaa tamam zaman herşeyin ilacıdır.Hem çocuk bunlar bir gün küser,bir gün barışırlar

 

(Nil hafif sesli güler)

 

Nil:Çocuk mu?

 

Fatih:Evet

 

Nil:Biz sizin gözünüzde ne zaman büyüyicez acaba?

 

Ayşe,Fatih:Hiç bir zamaaaan!

 

Barış:Sorman hata abicim bak bana 26 yaşına gelmişim koskoca devlet memuru duruyor karşılarında bana bile çocuk muamelesi yapıyorlar alışın artık.

 

(Barış,Nil ve Umut kahkaha atar)

 

Ayşe:Anne baba olunca anlarsınız,o zaman görücem ben sizi.

 

...

 

YARIM SAAT SONRA KOLEJ İLK DERS ÖNCESİ TENEFFÜS

 

(Alperen,Yağmur,Erva ve Eren hariç sekiz köş ve efsane sınıftadır Selim'in pek keyfi yoktur.Selim'in oturduğu yer kapı tarafında en arka sıradadır)

 

Nil:Ya asma suratını Erva gelince konuşursunuz

 

Selim:İnşallah

 

Akın:Noldu amcaoğlu

 

Selim:Uzun hikaye sonra anlatırım amcaoğlu

 

Akın:Tamam nasıl istersen

 

(Erva gelir,Erva nın geldiğini gören ikizler hüzünle ona bakar)

 

Eren:Günaydın herkese

 

Selim:Gü günaydın

 

(Erva nın yüzündeki kırgınlık henüz geçmemiştir,Selim'in yüzüne bakmadan orta sırada Selim'in çarprazında bulunan yerine oturur.Eren ise Selim in etrafında bulunan sekiz köşenin yanına geçer)

 

Selim:Yüzüme bile bakmadı

 

Eren:Merak etme konuşacak seninle

 

(Selim biran rahatlar gibi olur)

 

Selim:Konuşucak mı

 

Eren:Yani konuşacaktır illa1

 

(Selim oflar)

 

Akın:Oğlum tamam ya konuyada pek hakim değilim ki birşey diyeyim,neyse (Eren'e döner) siz nasıl oldunuz kardeşim konuşabildiniz mi herşeyi

 

Eren:Yani evet ben hak verdim Erva da hak verdi ama öyle hemen alışabileceğini sanmıyorum

 

Lema:Bende olsam alışamazdım

 

(Hepsinin yüzünde hafif bir burukluk oluşur o sırada Taner araya girer)

 

Taner:Arkadaşlar birşey sorucam 5 dakika sonra ders başlayacak mavişle,boncuk gelmedi hâlâ1

 

Yiğit:Mavişle,boncuk🤔

 

Tuğçe:Ya Alperen ile Yağmur u soruyor işte

 

Akın:Hakikatten ya onlar niye gelmedi

 

(Erva'da fark edince merakla arkadaşlarına döner)

 

Erva:Evet neredeler

 

Nil:Vallaha ben aradım ama açmıyorlar

 

Erva:Allah,Allah birşey mi oldu acaba

 

(Hepsi düşünmeye başlar)

 

...

 

İLKOKULUN BULUNDUĞU CADDE

 

(SARP (Buğra) bi eliyle Oğuzhan'ın diğer eliylede Ceren'in elinden tutmuş okula doğru götürüyordur onları)

 

Ceren:Yani dedem ve halam artık herşeyi biliyor mu?

 

(Buğra burukça cevaplar)

 

Buğra:Evet güzel kızım.

 

Oğuzhan:Yaşasııın!

 

Ceren:Peki bizi ne zaman götürüceksin,çok sabırsızlanıyorum

 

Buğra:Bu akşam

 

Oğuzhan:Gerçekten mi?

 

Buğra:Gerçekten tabiii

 

(Çocuklar durur ve iki ellerinide havaya kaldırarak coşkuyla sevinir)

 

Ceren,Oğuzhan:Yaşasııın!

 

Oğuzhan:Kavuşucaz artık

 

Buğra:Aynen oğlum artık bizi kimse ayıramayacak

 

Ceren:Peki baba sen neden üzgünsün,sevinmedin mi?

 

(Yürümeye devam ederler)

 

Buğra:Sevindim güzel kızım sevindim ama Erva kolay kolay sevmeyecek beni galiba

 

Ceren:Eee tabii hemen alışamaz baba bu muydu dert ettiğin şey biraz zaman ver geçer

 

(Buğra güler)

 

Oğuzhan:Bizide mi hemen sevmez

 

Ceren:Bence sever

 

Buğra:Siz küçüksünüz ya kıyamaz size

 

(Tebessüm ederler,nihayet okulun önüne gelmiştirler)

 

Oğuzhan:Hadi bakalım dikkatli gidin

 

Ceren:Tamam baba

 

Oğuzhan:Okul çıkışıda mı sen alıcaksın bizi baba

 

Buğra:Evet bu günlük böyle olacak yarından itibaren yine servisle devam edersiniz anlaştık mı?

 

Ceren,Oğuzhan:Tamaaam!

 

(Giderler)

 

KOLEJ-SINIF

 

(İlk ders öncesi tenefüs)

 

Lema:Arkadaşlar ders zilinin çalmasına 5 dakika var ve Alperen ile Yağmur hâla gelmedi

 

Nil:Ben endişelenmeye başladım yaaa

 

Akın:Bende,hayır yani Yağmur normalde bir sorun varsa mutlaka haber verirdi bana, ya arar ya da mesaj atardı, şimdi açmıyor bile.

 

Nil:Alperen'de açmıyor,bir sorun var arkadaşlar,ben huzursuz olmaya başladım,yoksa Yağmur'a

 

(Tam o anda Alperen gelir gözleri kızarmıştır ve morali bozuktur kimseye birşey demeden yavaş yavaş yerine oturur,o halini gören sekiz köşe ve efsane endişelenir,Akın ağzı açık ve endişeli gözlerle bakar)

 

Tuğçe:Alperen iyi misin

 

(Akın'ın gözleri dolar,endişeli ve buruk bir ses tonuyla konuşur )

 

Akın:Amcaoğlu Yağmur nerede?Birşey mi oldu?

 

(Herkes endişeyle Alperen'den gelecek cevabı bekler)

 

Alperen:Hastanede1

 

Erva,Selim,Akın:Nee!

 

Taner:N nasıl hastanede noldu?

 

Akın:Amcaoğlu birşey desene...

 

Alperen:....

 

....

 

BİR KAÇ SAAT SONRA HASTANE YOĞUN BAKIM ÖNÜ

 

(Tahir,Hümeyra ve Ali hastanedeydi 3 üde çaresiz,endişeli ve telaşlı bir şekilde bekleyiş içindeydi ama bir yandanda sakin olmaya çalışıyirlardı)

 

Ali Batur:Niye çıkmadılar hâlâ

 

Tahir:Bilmiyorum oğlum

 

Hümeyra:Allahım sen bize yardım et

 

(O anda Levent çıkar,3 üde oturduğu sandalyelerden bir anda kalkıp telaşla Levent'e yaklaşırlar)

 

Hümeyra:Kızım nasıl?

 

Tahir:Sakin olun şimdilik iyi ateşi çok fazla yükselmiş biraz daha geç fark etseymişsiniz Allah korusun felç kalabilirmiş

 

Ali,Tahir:Neee!

 

Levent:Neyseki ateşini düşürdük,gerekli tahlilleride yaptık durumu stabil.

 

Ali,Hümeyra:Ooohh!

 

Levent:Amaa bu Yağmur'un geçirdiği atakların en büyüğü bu yüzden akşama kadar göz altında kalması gerekiyor.

 

(3 üde ağlıyordur,Tahir diliyle dudaklarını ıslatır ve titrek bir ses tonuyla sorar)

 

Tahir:Doğru söyle Levent,bu sefer başka bir şey var değil mi? Hastalığıyla ilgili başka birşey

 

Levent:Hele bi şu sonuçlar çıksın o zaman detaylı bilgi veriyim Tahir,şimdiden birşey söylemek doğru olmaz sadece birazcık daha sabır

 

(3 üde gözlerinden yaş akarak tamam manasında başını sallar)

 

Hümeyra:Allahım nolur kızımızı bize bağışla,nolur.

 

(Ali,Hümeyra nın koluna girer)

 

Ali Batur:Anneem!Tamam gel,gel otur şöyle,bak iyimiş sadece nolur nolmaz doye akşama kadar göz altında tutacaklar,ben inanıyorum kardeşim bu savaşı kazanıcak

 

Tahir,Hümeyra:İnşallah!

 

Ali Batur:Ne dedi Levent abi birazcık daha sabır.Sabredicez ve dua edicez tamam mı umudunuzu kaybetmeyin ?

 

(Ali tebessüm eder Tahir ve Hümeyra ise acı dolu bir nefes verir)

 

....

 

KOLEJ ÖĞLEN ARASI

 

(Sekiz köşe bir aradadır Alperen telefonla konuşuyordur,konuşmasını bitirir ve arkadaşlarının yanına gelir)

 

Akın:Amcaoğlu nasılmış,iyi mi Yağmur doğru söyle iyi mi?

 

(Alperen bitkin bir şekilde cevap verir)

 

Alperen:İyi kardeşim,ateşini düşürmüşler durumu şuanda stabil tahlil filan yapılmış onların sonuçları çıkınca detaylı bilgi vereceklermiş. Duruma görede akşam taburcu edecekler.

 

(Hepsi derin bir oh çeker)

 

Akın:Niye peki,niye bir anda bu kadar çok yükselmiş ki ateşi

 

(Alperen burukça cevap verir)

 

Alperen:Hastalığıyla ilgili muhtemelen, sonuçlar çıkınca detaylı bilgi vericeklermiş.

 

Akın:Ya başka birşey varsa

 

(Alperen endişelenir,Erva ise dişlerinin arasından,Akın'ı uyarır)

 

Erva:Akııın! (Göz devirir)

 

Nil:Yaaa tamaam üzülmeyin artık hem şuanda gayet iyimiş akşamda taburcu olacak demedin mi Alperen?

 

(Alperen hüzünle dedim manasında başını sallar)

 

Selim:Tamam işte,üzülme artık.Akın sende,kendinize gelin Yağmur için dik durmalıyız. Şuanda bizi bu halde görse hem çok sinirlenir hemde çok üzülürdü.

 

(Erva kırgın bir ses tonuyla cevap verir)

 

Erva:Haklısın

 

(Selim hüzünlü bir tebessüm eder)

 

Erva:Neyse ben gidiyorum

 

(Erva ilerdeki banka doğru yürür Selim'de aynı hüzünle burnundan nefes verir,Nil elini,Selim'in omuzuna koyar ve sessizce kulağına fısıldar)

 

Nil:Sen Ervayla konuşmaya git hadi,biz Alperen'i hallederiz

 

(Selim tamam manasında başını sallar)

 

Selim:Amcaoğlu müsadenle ben gidip bi Ervayla konuşsam olur mu

 

Alperen:Tabi oğlum sorman hata,ben iyim aklın kalmasın herkes burada zaten hadi git sen

 

Selim:Sağol amcaoğlu

 

(Gıder)

 

....

 

HASTANE LEVENT'İN ODASI

 

(Ali acil bir ihbardan dolayı gitmek zorunda kalmıştı sadece Tahir ve Hümeyra oradaydı ikiside çaresiz ve büyük bir hüzünle Levent'in gelmesini bekliyordu)

 

Hümeyra:Tahir ya kızııım

 

Tahir:Şşş!İyileşicek

 

(Hümeyra sinirlenir ve çaresizce bağırır)

 

Hümeyra:Sürekli böyle söylüyoruz ama her defasında daha kötüsü oluyor.Eğer bir şekilde duymasaydım ne zaman söylemeyi düşünüyordun Yağmur un hasta olduğunu,ya o benimde kızım böyle birşey saklanır mı kızım uzun süredir hasta ben ve Ali hariç herkes biliyor ve biz bunu sonradan öğreniyoruz olucak işmi

 

Tahir:Haklısın hayatım amaa

 

(Levent gelir,ikiside merakla ayağa kalkar)

 

Tahir:Haa Levent çıktı mı sonuçlar nesi var kızımın mikrop filan mı kapmış

 

Levent:Tahir bir sakin olun önce bi oturalım

 

Hümeyra:Böyle iyi nedir durumu kızımın

 

(Levent derin bir nefes veriri ve üzülerek konuşmaya başlar)

 

Levent:Maaalesef tedavi için kullandığımız ilaçlar fayda etmemiş

 

Tahir:Nasıl etmemiş hani daha iyi olucaktı kızımız

 

Levent:Süreç beklediğimiz gibi ilerlemedi

 

(İkiside donup kalır,ve gözleri dolar)

 

Hümeyra:No nolucak peki şimdi,kızım birdaha iyileşemiyicek mi,ö...

 

Levent:Aslında bir yolu var.Yeni geliştirilen bir tedavi yöntemi

 

Tahir:T tamam nedir

 

Levent:Uygun bir donör bulup,bulabilirsek tabi kemik ilik nakli yapmak aksi halde Yağmur'un fazla zamanı kalmadı

 

(İkisininde gözleri kocaman olur,acı dolu bir nefes verirler)

 

BÖLÜM SONU

 

(OY VERMSYİ,YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN)

 

1.Bölümü genel olarak nasıl buldunuz,en sevdiğiniz sahne hangisiydi?1

 

2.peki en güldüğünüz ve duygulandığınız yer hangisiydi)1

 

3.Sizce Yağmur için gerekli donörü bulabilecekler mi?2

 

4.Sizce Erva,Selim'i affedecek mi?1

 

5.Sizce Buğlem'i kurtarabilecekler mi?2

 

6.Sizce Erva abisine ve yeğenlerine alışabilecek mi?1

 

(Tüm bu sorularınızın ve daha fazlasının cevabı çok yakında yeni bölümde olacak.Hoşçakalın)2

 

Not:Bu arada arladaşlar normalde sezon finali olacaktı bu bölüm fakat biraz uzun süreceği için 2 ye böldüm i şallah sonraki bölüm sezon finali olacak.

-Arkadaşlar başlığı böyle yaptım uymuş mu,sizce ne olmalıydı?🙂

Bölüm : 21.11.2024 21:21 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...