38. Bölüm
Elisa Türkoğlu / Herkesin Vardır Bir Hikayesi / (33.Bölüm ) Can kırıkları

(33.Bölüm ) Can kırıkları

Elisa Türkoğlu
elisa_turkoglu

KOLEJ/SINIF

 

(Günlerden pazartesiydi Erva artık epeyce bir toparlanmıştı ve bu gün okula gelecekti. Bu yüzden sekiz köşe heyecanlıydı)

 

Selim : Niye gelmediler hâla ya2

 

(Alperen Selim'in heyecanla söylediği bu cümle karşısında gülmüştü)

 

Alperen : Oğlum biz bile daha yeni geldik sabırlı ol azcık gelirler

 

Nil : Yani hem ne bu heyecan sanki Erva daha önce hiç okula gelmiyormuş gibi

 

Selim : Vallaha o kadar uzun zaman oldu ki sanki öyleymiş gibi geliyor abicim.

 

Nil : Abicim derken...2

 

Selim : İkiziz biz abim değilsin falan filan diye başlıyıcaksan başlama sırası mı şimdi bunun ya Erva geliyor takıldığın noktaya bak... Ayrıca sen kabul etsende etmesende sonuç olarak büyüğüm ben senden1

 

Nil : Ay tamam büyüksün hatta en büyük sensin tamam mı1

 

(Alperen, Akın ve Yağmur bu tartışmalarını gülerek karşılıyordu fakat Yağmur' un bir anda başı dönünce gülmeyi bıraktı tabi o an diğerleri bunu fark etmemişti Yağmur'da keyiflerini kaçırmak istemediği için belli etmemeye çalışıyordu bu yüzden yavaşça yerine oturdu. Diğerleri fark etmesede Akın sanki bir gariplik olduğunu anlamış gibi sordu )

 

Akın : Yağmur iyi misin

 

(Akın sorunca herkes noluyor diye Yağmur' a baktı )

 

Yağmur : İ-iyim, iyim Akın

 

(Yağmur böyle diyince sekiz köşe bir sorun yok düşüncesiyle tebessüm edip kendi önlerine döndü ama Akın birşey olduğundan emin olmuş olmalı ki diliyle dudaklarını ıslatıp çaktırmadan Yağmur'un kulağına eğildi ve şöyle dedi.)

 

Akın : İlaçlarını aldın mı?2

 

"Yağmur gülümseyerek başını olumlu bir şekilde salladı sonra Akın'da tebessüm edip doğruldu, tam o anda Erva ve Eren gelmişti. Erva daha iki adım atamadan Nil koşup ona sarıldı diğerleride ona doğru koştu tabi Yağmur ve Akın hariç. Çünkü Yağmur'un baş dönmesi hafiflemiş olsada devam ediyordu bu yüzden sırasından kalkamamıştı Akın' da bir sorun olduğunun farkında olduğu için ne olur ne olmaz diye yanında durmayı tercih ediyordu . "

 

" Nil ise Erva'yı iyice sıkmıştı, Erva şakayla karışık gülerek şöyle dedi "

 

Erva : Nil tamam daha geçen gün bizdeydiniz ne bu 40 yıldır görmüyormuşsun gibi sarılma 😄1

Biraz daha sıkarsan tekrar yataklık olabilirim

 

" Nil o anda bırakmıştı sarılmayı, Selim'de içinde oluşan korkuyla hafif bağırarak şöyle dedi "

 

Selim : Ne diyiyorsun Erva Allah aşkına, Allah korusun2

 

"Erva Selim' in ne kadar çok endişelendiğini hissederek şöyle dedi"

 

Erva : Tamam geri aldım

 

" Selim burnundan istemeden bağırdığına pişman olmuşçasına derin bir nefes verdi ve sonra bir anda Erva ' ya sarıldı... Erva tebessüm ederek Selim' in sırtını sıvazlıyordu . Fakat Selim anlık olan bu durumdan dolayı utanmıştı,çünkü uygun olmadığını biliyordu ,Erva rahatsız olabilirdi ve bu yüzden birden geri çekildi "3

 

Selim : A,Afedersin

 

Erva : Tamam sorun yok

 

" Erva gülümsedi sonra başını ona özlem dolu ve gözleri dolmuş bir şekilde bakışlar atan Yağmur ' a çevirdi... Onu ne kadar çok özlediğini hissetmiş olmalı ki kıyamayarak yanına yaklaştı ve sıkıca sarıldılar"

 

Yağmur : Şu kapıdan girmeni dört gözle bekliyordum hatta sen hastanedeyken her gün belki Erva sürpriz yapıp gelir diye kapıya bakıyordum3

 

(Erva sırtını sıvazlayarak şöyle dedi)

 

Erva : Kıyamam sana

 

"Bir süre daha sarıldıktan sonra bırakınca Erva, Akın'a döndü"1

 

Erva : Naber marul kafa

 

Akın : Marul kafa mı? ( güldüler) Sen baya baya iyileşmişsin haa baksana hiç birşeyin yok maşallahın var sadece

 

Erva : Tabi kardeşim, ne sandın, ben kolay kolay pes eder miyim ya

 

Akın :Etmezsin

 

(Güldüler sonra yumruklarını birbirlerine çaktılar)

 

Alperen : Vallaha bacım buralar sensiz bi hiçmiş ya4

 

Nil : Aynen çok özlemişim seni tekrar okulda görmeyi

 

Selim'in iç sesi : Gel birde bana sor, Allah birdaha senin yokluğunla imtihan etmesin bizi Erva...3

 

Eren :Erva artık otursan mı haa! Ayakta kaldın (kol saatine bakar) hem ilaç saatin gelmiş onu içmen lazım

 

(Sesi biraz endişeli çıkmıştı , Selim'de endişelenmişti )

 

Selim : Ne ilacı ?2

 

Erva : Bilmem kısa bir süre daha kullanmam gereken bi ilaç varda onu diyiyor Eren

 

Selim : Önemli birşey yok demi

 

Erva :Yok yok merak etme

 

Eren : Hadi

 

" Erva bıkmışçasına hafif sinirle şöyle dedi "

 

Erva : Ya Eren evde babam burdada sen başlama şimdi ben bilmiyor muyum ilaç saatimi iyim...Artık beni bi salın ya !3

 

"Selim, Erva'nın bu tavrına gülümsüyordu "

 

Eren : Tamam bacım ne kızıyon Allah Allah

 

" Bu sefer hep birlikte güldüler onlar gülmeye devam ederken sırayla diğer öğrencilerde içeriye giriyordu. Taner, Tuğçe ve Yiğit de girdi içeriye"

 

Yiğit : Oooo asi prenses hoş geldin ya1

 

" Erva cevap veremeden, Selim araya girdi"

 

Selim : Erva prenses gibi şeyleri sevmez Yiğit2

 

Yiğit : Beni mi kıskandın sen1

 

Selim : Ne kıskanıcam ya Allah Allah

 

(Selim göz devirip yerine geçince diğerleride yavaş yavaş geçti)

 

Taner, Tuğçe : Hoş geldin Erva

 

Erva : Hoşbuldum 🙂

 

Tuğçe : Nihayet geldin artık dalaşırız arada " Şakayla karışık söylemişti bunu,sonra eliyle Yağmur ve Nil'i işaret ederek devam etti" Şu iki arkadaştan sıkılmıştım2

 

"Erva'da şakayla karışık söylediği bu cümlenin samimiyetine güvenmeyerek cevap verdi "

 

Erva : Emin ol onlarda senden sıkılmıştır

 

Eren : Haydaaa daha geçen gün birlikte takılıyorduk şimdi noldu ya2

 

Taner : Bende tam onu diyicektim birbirinizle uğraşmadan duramıyorsunuz demi

 

Erva, Tuğçe : Çı duramıyoruz

 

"Yiğit ortamı yumuşatmak istercesine araya girdi "

 

Yiğit : Evet ya çok acayip niye duramıyonuz

 

"Erva ve Tuğçe garipser bir tavırla bakışlarını Yiğit'e yöneltti "

 

Yiğit : Hiç bakmayın öyle ben çözemedim sizi bir öylesiniz bi böyle1

 

"Erva ve Tuğçe göz devirerek kendi önlerine döndü"

 

Selim : Neyse tamam uzamasın bu iş

"Selim, Erva'nın yanına yaklaşıp nazikçe bileğinden tutarak naif bir ses tonuyla cümlesine devam etti" Erva gel oturalım hadi bir süre kendini yormaman lazım "Yerine oturttu, Taner'de, Tuğçeyi uyarıyordu "2

 

Taner : Tuğçe, kurban oluyim nolur ya kız daha yeni geldi

 

Tuğçe : Ya ne dedim ki ben, öylesine şakalaşıyoruz demi Erva (Yapmacık bi tavırla söylemişti bunu, Erva'da aynı şekilde cevap verdi)

 

Erva : Aynen aynen " Göz devirdi"

 

" Tam o anda Güneş hocanın sınıfa girmesiyle herkes normale dönüp hızlıca yerlerine geçti, 5 dakika sonra "

 

Güneş : Günaydın çocuklar

 

Sınıf : Günaydın

 

"Güneş'in odak noktası hemen Erva olmuştu ,tebessümle şöyle dedi"

 

Güneş : Ervacım tekrardan aramıza hoşgeldin

 

Erva : Hoşbuldum hocam 🙂

 

Güneş : Nasılsın bakalım, buradan bakınca harika görünüyorsun

 

Erva : Evet gayet iyim hocam 🙂

 

Güneş : Çok sevindim, çok şükür geçti gitti 🙂

 

Erva : Öyle 🙂

 

"Güneş'in odak noktası bu kez Yağmur oldu"

 

Güneş : Yağmurcum sen iyi misin canım, biraz solgum görünüyorsun

 

Yağmur : İyim hocam sabah mahmurluğu herhalde

 

Tuğçe : Sanmam sen genelde böylesin,garip biri yani2

 

"Yağmur' un sabrı zorlanıyordu ağzından sinirle derin bir nefes verip başını arkasında oturan Tuğçe' ye döndü"

 

Yağmur : Tuğçe başka işin yok mu senin sabah sabah uğraşıyorsun bizimle

 

Tuğçe : Yok canım ya şansına küs

 

Yağmur : Ya sabır

 

Güneş : Şşş, çocuklar

 

Yağmur : Afedersiniz hocam

 

Tuğçe : Kusura bakmayın hocam

 

" Güneş kaşları çatık şekilde başını sağa doğru çevirerek şöyle dedi"

 

Güneş : Peki hâla, bu seferlik birşey demiyorum fakat bu tekrarlanmasın, hele dersteyken asla

 

Yağmur, Tuğçe : Tamam hocam

 

Güneş : Güzel şimdi dersimize başlayabiliriz. Sayfa 117, açın bakalım

 

İLKOKUL

 

Sınıf

 

Yıldız öğretmen : Evet çocuklaar sayfa 54

 

(Derse başlayacakalardı ki kapı çalmaya başladı )

 

Yıldız : Giir!

 

(Gelen okul Müdürüydü , yanındada bir erkek çocuğu vardı )

 

Yıldız : Buyurun hocam

 

Müdür : Yıldız hocam merhaba sınıfınıza yeni bir öğrenci getirdim size teslim edip gidiyorum ben

 

Yıldız : Tamam hocam

 

(Müdür gidince,Yıldız öğrenciyi kolunun altına aldı )

 

Yıldız : Gel bakalım,hoşgeldin

 

- Hoşbuldum

 

Yıldız : Bize kendini tanıtmak ister misin canım ?

 

-Benim adım Barlas 9 yaşındayım,annemin işinden dolayı geçici bir süreliğine buraya geldik

 

Sınıf : Hoşgeldiniz

 

"Yıldız tebessüm etti"

 

Yıldız : Peki Barlascım boş olan bir yere oturabilirsin zaten sonra ayarlama yaparız

 

"Hifa'nın yanı boştu oraya yaklaştı "

 

Barlas : Oturabilir miyim

 

"Hifa olumlu bir şekilde başını sallayıp yanına koyduğu çantasını arkasına alarak Barlas'a yer verdi.Umut 'da Barlas'ın arkasındaydı . "

 

Umut : Hoşgeldin sınıfımıza ben Umut

 

Barlas : Memnun oldum

 

"Hifa kendine özgü bir beden diliyle Barlas ' a hoşgeldin demişti.Barlas ne demek istediğini anlamayarak Umut'a baktı "

 

Umut : Oda hoşgeldin diyiyor sana

 

"Hifa aynen bakışı atıp tebessüm ederek önüne dönünce Barlas sessizce sordu "

 

Barlas : Neden konuşmuyor1

 

Yıldız : Şşş çocuklar sessiz olalım tenefüste tanışırsınız arkadaşınızla

 

Umut : Tamam hocam

 

"Umut parmağını ağzına götürerek,Barlas' a sus işareti verip sessizce şöyle dedi "

 

Umut : Sonra söyleriz

 

"Barlas olumlu bir şekilde başını salladı ve önüne döndü "

 

ASAFGİLİN EV

 

"Cahit,Tahir,Fatih,Ali Batur ve Barış oradaydı "

 

Barış : Hocam maşallah sizin evinizde gizli toplanma derneği gibi birşey oldu2

 

Ali Batur : Harbiden usta ya her defasında soluğu burada alıyoruz , senide rahatsız ediyoruz ya

 

Asaf : Yok Fatihim olur mu öyle şey estağfurullah... "Cahit'e döndü " Cahit bu sefer ne oldu ?

 

Cahit : Teşkilat Alperen'in emanetçi olduğunu artık bilmesi gerektiğini söyledi

 

Ali Batur,Barış : Nee!

 

Fatih : Bizde geçen gün bunu konuşuyorduk başkanım size sorucaktık demek ki gerek kalmamış . Fakat birşey merak ediyorum peki Selim o Fatih olduğunu ne zaman öğrenicek ?

 

Cahit : Öğrenmiyicek yani en azından bir süre daha belkide hiç bir zaman...Bu konuyu daha önce ustaylada konuşmuştuk

 

Tahir : İyide niye başkanım ?

 

Cahit : Eğer öğrenirse amacından vaz geçebilir , yani kendini geri çekebilir

 

Fatih : Başkanım ben evladımı tanıyorum o verdiği sözdende , amacındanda asla vaz geçmez

 

Asaf : Fatih haklı başkan ben öğrencime kefilim o öyle biri değil

 

Barış : Tabi canım taa küçüklüğünden beri hayali bu

 

Cahit : Elbette değil , bunu teşkilatta biliyor

 

Tahir : Niye söylemiyoruz peki

 

Cahit : Böylesi daha hayırlı yani şuan yaşı biraz küçük emanet korumaya benzemiyor bu iş koca bir Filistin'i tekrar özgürlüğüne kavuşturmak daha şimdiden o zamanı düşünecek nasıl olucak,yapabilir miyim diye ama o zaman henüz gelmedi biraz daha zaman geçsin sonra söyleriz.Şimdiden böyle ağır bir yükü sırtına yüklemek bencilce olur ...1

 

"Tahir biraz endişelenmişti "

 

Tahir : Başkanım peki Alperen in emanetçi olduğunu öğrenmesi için uygun bir zaman mı ? Oğlum zaten tekerlekli sandalyede yani zor bir dönemden geçiyor bir yükü varken bir yük daha mı yükliyicez sırtına ...Kusura bakmayın ama benim gönlüm razı değil.Teşkilata rızam olmadığını iletirsiniz

 

"Tahir kapıya doğru gidiyordu "

 

Ali Batur : Baba

 

Cahit : Tahir

 

"Kapı sertçe carptı,Tahir evden çıkmıştı"

 

Cahit : Hiç iyi olmadı bu

 

Asaf : Zamana ihtiyacı var bırakalımda bir iki gün düşünsün

 

Ali Batur : Başkanım kusura bakmayın ama babam haklı herşey daha kötüye gidebilir yüriyip yürüyemiyeceğide belli değil çünkü...Belkide birdaha hiç

 

Asaf : Umutsuzluğa kapılmayın , belli olmaz bu işler ben yüriyeceğine inanıyorum. Ha farz edelim ki dediğin gibi olucak bu onun emanetçi olduğu gerçeğini değiştirmez eninde sonunda öğrenicek yani herşeye rağmen kader onu seçtiyse bizim elimizden birşey gelmez evlat ancak teslim oluruz. Allah böyle olmasını istedi ve böyle oldu

 

Ali Batur : Haklısınız hocam ,demek ki hayırlısı böyleymiş

 

Cahit : Öyle...

 

"Fatih gülerek şöyle dedi "

 

Fatih : Vallaha usta benim çocukların senin öğrencisi olduğu nasılda belli oluyor ya

 

Asaf : Niye

 

Fatih : Nil' de ilk öğrendiğinde bilmeye hakkı var nereye kadar saklıyıcaksınız ne olursa olsun kader onu seçtiyse saklamanın bir manası yok belkide ona bi umut olucak filan diyiyordu ...Dedim ya zor zapt ediyorum müsade etsem hemen şimdi söyler

 

Asaf : Aferin benim kızıma,çok haklı demiş,çok haklı demişte Tahir'i de anlamak lazım Cahit sonuçta evladı endişelenmekte haklı biraz zaman verelim ona ben eminim bizzat kendisi söyliyicek Alperen ' e

 

Cahit : Tamam usta öyle olsun,beni haberdar edersiniz

 

Fatih : Ederiz başkanım merak etmeyin

 

Asaf : Bu arada Buğra nerede , o niye gelmedi

 

Cahit : Görevde usta bi ihbar geldide onu diğerleriyle oraya yönlendirdim Aliyle , Barış'ı aldım geldim

 

Asaf : İyi yapmışsın.

 

"Cahit gülümsedi "

 

Cahit : Müsadenizle gidelim biz artık

 

"Asaf olumlu bir şekilde başını salladı,Cahit arkasını dönüp gidiyordu ki Asaf durdurdu "

 

Asaf : Cahit birde senden bir ricam olucak

 

Cahit : Buyur usta

 

Asaf : Buğra'yı yetiştiren aile ile tanışmak istiyorum.Mümkün mü ?

 

(Cahit,Ali ve Barış'ın göz bebekleri büyümüştü donup kaldılar.Cahit'in bakışlarında biraz endişe birazda korku vardı 3 üde tedirgin gözlerle birbirlerine baktı )

 

Fatih : Niye bu kadar şaşırdınız ya , bu normal birşey

 

"Cahit bakışlarını kaçırarak ve Asaf'ı geçiştirerrk şöyle dedi "

 

Cahit : İ,inşallah te-teşkilatla konuşayım ayarlamaya çalışıcam

 

Asaf : Eyvallah

 

"Cahit olumlu bir şekilde başını salladı ve hemen gitmek ister gibi Ali ve Barış'a döndü "

 

Cahit : Hadi çocuklar

 

(Ali ve Barış başını olumlu bir şekilde salladı ve 3 üde gitti )

 

BİR KAÇ SAAT SONRA KOLEJ

 

KANTİN

 

"Öğlen arasındaydılar sekiz köşenin kızları birlikte kantinde oturuyordu,erkekler ise bahçede maç yapıyordu.Kızlar yemek çoktan yemişti şimdi çay içiyorlardı önlerindede çekirdek vardı Erva heyecanlı heyecanlı birşeyler anlatıyor kızlarda onu dinliyordu,bir yandanda çekirdek çitliyorlardı "

 

Erva : Ya işte sonra hep birlikte gittik

pikniğe neyse garip bir yerdi bir tarafı kumlarla dolu kumsal gibi yani,bir tarafı yeşillik önümüzdede deniz var

 

Nil : Gerçekten ne garip bir yermiş ya

 

"Yağmur,sus işareti yaparak Nil'i dürttü"

 

Yağmur : Dur ya en heyecanlı yerinde,sonra

 

Erva : Sonra işte Eren,sen ve Alperen ' de tutturdunuz yeşillik alanda oturalım diye ben,Nil,Akın ve Selim de kumsal tarafında oturalım dedik öyle bir tartıştık neyse siz gittiniz o tarafta piknik yaptınız bizde bu tarafta.En garibide siz geçtikten sonra şeffatan bir duvar oluştu aramızda siz kendi halinizde yaptınız piknik , bizde kendi halimizde yaptık2

 

Nil :Ne saçma bir rüya ya niye ayrı ayrı takılıyoruz

 

Erva : Nebiliyim rüya işte

 

Yağmur : Yalnız şeffaf duvar kısmı ürkütücüymüş

 

Erva : Bu neki hiç birsey birbirinden değişik rüyalar gördüm en kötüsüde en son olandı uyanmama sebep olan rüya

 

Yağmur : İyi ki görmüşsün o zaman o rüyayı baksana nasıl birşeyse o rüya sayesinde uyanmışsın

 

Erva : Öylede baya korkmuştum yani anlatsam sizde korkarsınız.Selim'e birşey oldu sandım,o korkuyla uyandım2

 

Yağmur : N-nasıl

 

Nil : Birdakka birdakka ben doğru mu anlıyorum sen Selim'e birşey oldu sandın ve o korkuyla uyandın öyle mi ?

 

"Erva anlamsız gözlerle bakarak şöyle dedi "

 

Erva : Eveeet

 

Nil : O zaman şimdi şöyle oluyor kaybetme korkusundan dolayı sen 50 günlük komadan çıkmış oluyorsun...Vay be! Selim'i kaybe2

 

"Ayağına yediği vuruştan dolayı Nil'in cümlesi yarım kalmıştı"1

 

Nil : Ahh! Ervoşum napıyon ya gitti ayağım

 

"Yağmur gülüyordu"

 

Erva : Yağmur gülme sende

 

Yağmur : Tamam tamamda haksızda sayılmaz yani artık ne kadar çok korkuyorsan...1

 

Erva : Yağmuuur!

 

Yağmur : Tamam tamam sustum

 

Erva : Hem Selim'e özel değil ki sizden biriniz olsaydıda aynısı olurdu1

 

Nil : Tabi tabi

 

Erva : Niiil!

 

Nil : Ay tamam demiyorum birşey...Ama anlatsana ya vallaha çok merak ettim.

 

"Erva yedikleri çekirdek paketine baktı"

 

Erva : Çekirdeğimiz bitmiş buda başka bir zaman kalsın

 

Nil : Ama olmaz ki böyle başından beri gördüğün rüyaların hepsini anlattın en önemlisini anlatmıyorsun

 

Erva : Yeter bu kadar birazda Yağmur anlatsın oda komaya girmişti

 

Nil : Aa sahi sende gördün mü komadayken böyle değişik rüyalar

 

Yağmur : Evet görnüştüm birşeyler güzel şeylerdi ama hatırlamıyorum...

Ne diyeceğim birazda bahçeye mi çıksak

 

Nil : Niye ya ne güzel oturuyorduk

 

Erva : Bencede zaten 20 dakka filan kaldı bitmesine bahçeye inip napıcaz

 

Yağmur : Biraz hava alırız,bahçede takılırız diye düşündüm...Ama gelmek istemiyorsunuz en azından ben biraz çıksam size ayıp olur mu ?

 

Erva : Yok ya niye olsun hatta beraber çıkalım ne olucak

 

Yağmur : Yok yok şimdi benim için şey yapmayın ben gider gelirim

 

"Erva Yağmur'a gülümseyerek yanaklarını sıktı ve şöyle dedi "

 

Erva : Senin için şey yapsak ne olucak sanki ha beraber çıkalım işte birşey olmaz demi Nil

 

Yağmur :🙂

 

Nil : Aynen hem dediğin gibi temiz hava almış oluruz birazda ama benim bi resim hocasının yanına gitmem lazım siz gidin bende birazdan gelirim

 

Erva : Tamam "Yağmur'un koluna girdi "

Hadi Yağmur

 

(Ve gittiler)

 

BAHÇE/SAHA

 

"Selim ,Eren ve Taner maç yapıyordu

Alperen ve Akın ise onları izliyordu"

 

Alperen : Amcaoğlum sen niye girmedin maça

 

Akın : Bilmem canım istemedi

 

Alperen : Nasıl istemedi sen çok seversin futbolu

 

Akın : Ya seviyom tamamda her gün yaptığım şey bu günde eksik kalsın

 

Alperen : Bana bak sen yoksa benim için mi ...

 

Akın : Hayda ne alakası var

 

Alperen : Ben tek izlemiyim diyeyse

 

Akın : La hevla amcaoğlu anlamıyon mu seninle alkası yok diyiyorum

 

"Akın böyle diyiyordu ama gerçekten onun için girmek istememişti,Selim de girmeyecekti ama Eren ve Taner ' in ısrarını geri çevirememişti "1

 

Akın : Hem diyelim ki senin için ne olmuş yani öyleyse ben amcaoğlumla takılmak istemiş olamaz mıyım ? Haa!

Kardeşim değil misin oğlum sen benim

 

"Alperen gülümsüyordu sonra fırsattan istifade araya girdi "

 

Alperen : Vallaha bilmiyorum kardeşim,kardeşin miyim değil miyim ?

 

Akın : O ne demek tabiki kardeşimsin

 

Alperen : Onu bunu bilmem ben varsa yoksa Taner anca onun için çabala

 

"Akın kahkaha attı "

 

Akın : Ya sen ne kıskanç bir varlıksın ya

 

Alperen : Ne kıskancam ya yalan mı

 

"Akın yine güldü "

 

Akın : Oğlum Taner benim kan kardeşim,dostum yeri ayrı ama sizde benim amcaoğlumsunuz Taner den önce siz vardınız kardeşten ötesiniz yani

 

Alperen : Tabi tabi külahıma anlat1

 

Akın : L×× delirtme beni hepinizin yeri ayrı diyiyorum işte

 

"Alperen güldü "

 

Alperen : Sakin ol şampiyon şaka yapıyordum ya azcık uğraşayım dedim

 

Akın : Varsa yoksa benimle uğraş zaten

tamam mı ?

 

Alperen : Tamam

 

Akın : Niye yani neden ben amcaoğlum

 

Alperen : Sana özel bir kıyak bu , sevdiğimden1

 

Akın : Böyle kıyak mı olur ? Hem Selim'le niye uğraşmıyon

 

Alperen :Tamam ya ne uzattın birdahada uğraşmam gider başkasıyla uğraşırım bende

 

Akın : O kadarda değil , bana özelse başkasına yapamazsın birader2

 

Alperen : Oğlum az önce şikayetlenmiyor muydun ? Şimdi ne oldu , yoksa kıskandın mı

 

Akın : Yoo

 

"İkiside güldü "

 

Alperen : Şaka bir yana böyle uğraşıyorum diye kızmıyorsun bana demi vallaha sevdiğimden

 

"Akın güldü "

 

Akın : Biliyorum oğlum ,niye kızıyim...

Amaa Yağmur konusunda biraaz

 

Alperen : Eeeee "Alperen hafif kaşlarını "çatmıştı ama gözlerinin içi gülüyordu yinede ciddiliğini korumaya çalışıyordu"

 

Akın : Azaltsan mı uğraşmayı acaba mı öyle mi yapsan sanki "Alperen hâla aynı bakıyordu " ya da yapmasan mı ? Yapsan daha iyi olur gibi sanki ama seen ...Öff aman naparsan yap bee

 

Alperen : 😅

 

Akın : Gülüyor birde ya konuşmayı unuttum l×× senin yüzünden ne biçim bakıyon

 

Alperen : 😄 Âlemsin Akın ya rahat ol azcık, seni mi yiyicem , bu kadar çok mu darlatıyorum ben ya

 

Akın : Nebiliyim oğlum ben ,öyle bir bakıyorsun ki kafa göz dalıcan sandım korktuğumdan değilde yani gerildim

 

Alperen :😄

 

Akın : Amcaoğlu gülme ya

 

"Alperen'in kahkahası yavaşlamıştı "

 

Alperen : Tamam tamam gülmüyorum

 

"Durdu gülmesi ama bir kaç dakika sonra göz göze gelince ikiside birden gülmeye başladı,biraz güldükten sonra"

 

Akın : Neyse amcaoğlum acayip terledim ya ben elimi yüzümü yıkayıp geliyim olur mu ?

 

Alperen : Olur olur ,bekliyorum burada

 

Akın : Tamam

 

"Akın gitti"

 

(Ayaz , Aymira ve Tuğçe Kolejin ön tarafında bir bankta birlikte oturuyordu )

 

Aymira : Sen niye gitmedin maç yapmaya çağırdılar ne güzel gitseydin

 

Ayaz : Canım istemiyor ya ha diyiyorsan ki git biz istemiyoruz seni...

 

Aymira : Ya ne alakası var

 

Ayaz : Ne biliyim öyle bir diyiyorsun ki sanki benden bıkmış gibi ondan dedim

 

Aymira : Saçmalama ben senden niye bıkıyim , sen benim birtanecik abimsin

 

"Yanağını öptü "

 

Tuğçe : Maşallah size biz Taner le her gün 46 kez kavga etmesek duramıyoruz

 

Ayaz : Yuhh!

 

Tuğçe : Onun kafa çok değişik hiç alakamız yok birbirimizin zıttıyız yani

 

Ayaz : Öyle olsa bile yinede en zor günde birbirinizi sararsınız ilk biliyoruz az çok

 

Tuğçe : E tabi öyle

 

"Tam o anda Cem ve Doğan geldi "

 

Cem :Gençler baksanıza bi

 

Ayaz : Ne oldu

 

Doğan :Birilerini sorucaz size,efsane siz misiniz hani şu okçuluk takımlarından biri

 

Tuğçe : Evet

 

Cem : Güzel,şu diğer takım neydi isimleri,değişik birşeydi

 

Ayaz : Sekiz köşe mi ?

 

Cem : Haa evet onlar ...Oradaki kızlardan ikisini arıyoruz biz Yağmur ve Erva nerededirler

 

Ayaz : Siz napıcaksınız ki onları

 

Doğan : İşimiz var1

 

Ayaz : Ne işiymiş o birader

 

Cem : Sanane birader gördünüz mü görmediniz mi ?

 

Ayaz : Çı görmedik

 

Aymira : Nasıl görmedik ya arka bahçeye doğru gittiler ya1

 

Ayaz : Aymiraaa

 

Aymira : Ne var ya yalan mı

 

Cem : Eyvallah "Doğan' a baktı " hadi gidelim biz

 

Ayaz : Naptın Aymira sen,niye söylüyorsun

 

Aymira : Niye söylemiyicek mişim

 

Ayaz : Tiplerinde hayır yok kızlara zarar verebilirler

 

Tuğçe : Bizene Ayaz ...Hem merak etme ikiside canavar gibi hadlerini bildirirler

 

Ayaz : "göz devirdi " hey Allahım ya , neyse ben su almaya gidiyorum1

 

Aymira : İyi git bakalım

 

"Gitti"

 

Tuğçe : Noluyor bunlara ya iyice sekiz köşeci oldular Taner ayrı , Ayaz ayrı

 

Aymira : Taner'i bilmemde Ayaz öyle değil sadece bu durum pek hoşuna gitmedi konu Erva olunca1

 

Tuğçe : Erva mı ne âlakası var ya

 

Aymira : Amaan boş ver hadi içeriye gidelim hava çok sıcak oldu başım ağırdı ya

 

Tuğçe : Tamam

 

"Onlarda gitti"

 

~~~~~~~

 

"Erva ve Yağmur sekiz köşeyle oturdukları her zamanki yerlerinde oturuyorlardı"

 

Erva : Aslında iyi ki gelmişiz ya hava iyimiş

 

Yağmur : Aynen , Nil nerede kaldı ya

 

Erva : Gelir birazdan

 

Yağmur : Bilekliğini aldın demi

 

"Erva bileğini kontrol etti "

 

Erva : Hiih! Yukarda unutmuşum sanırım hemen bakıp geliyorum1

 

Yağmur : Tamam canım

 

"Erva koşarak gitti "

 

~~~~~~

 

"Akın yüzünü yıkamıştı tekrar bahçeye gidecekti ki Nil ile karşılaştılar "

 

Akın : Nil kızlar nerede

 

Nil : Bahçedeler onların yanına gidiyordum bende

 

Akın : Dur bende geliyim Yağmura bi haber vermem lazım

 

Nil : Ne haberi1

 

Akın : Aşağıda öğrenirsin

 

Nil : İyi hadi bakalım

 

"Aşağıya doğru gitmeye başladılar "

 

~~~~~~~~~

 

KARAKOL / CAHİT'İN ODASI

 

"Sarp,Barış ve Ali oradaydı "

 

Ali Batur : Bu iyi olmadı başkanım napıcaz

 

Cahit : Bilmiyorum aslanım bilmiyorum

 

Sarp (Buğra ) : Ne oldu bab "boğazını temizledi " başkanım

 

Barış : Asaf usta seni yetistiren aile ile tanışmak istiyor yani Cahit başkanla

 

Sarp (Buğra) : Nee!

 

Ali Batur : Öyle vallaha

 

Sarp : Ne olucak peki

 

Cahit : Dediğim gibi bende bilmiyorum evlat yani Asaf eninde sonunda öğrenicek kaçışımız yok zaten ama çok kırılıcak bana haklıda

 

Buğra : Haklıda böyle olması gerekiyordu babam anlıyacaktır merak etmeyin başkanım...Yani ilk bi kızar belki ama durumu izah edince anlar

 

Ali Batur : Bencede başkanım telaş etmeyin

 

Cahit : İnşallah

 

10 DAKİKA SONRA KOLEJ

 

"Akın ve Nil Yağmur'un yanına doğru gidiyorlardı biraz ilerde Cem ve Doğan Yağmur'un yanındaydı Cem ona doğru işaret parmağını sallayarak bağırıyordu"

 

Cem : Bana bak kızım seni son uyarım daha önce Ervayla da konuşmuştuk dediğimi yapıcaksınız yoksa sizin için hiç iyi şeyler olmayacak

 

"Yağmur sertçe bileğini yere indirerek bağırdı "

 

Yağmur : Çek şu elini Cem şimdi defolup gitmezsenniz asıl sizin için iyi şeyler olmayacak

 

"Akın ve Nil biraz daha yaklaşınca hafif ilerden olanları gördüler"

 

Nil : Bunlar kim ya Yağmur'u mu sıkıştırmışlar

 

"Akın ' da fark edince delirmişti bir sinirle onlara doğru koşmaya başladı "

 

Akın : L××

 

"Nil'de peşinden koşuyordu.Akın ise Yağmur'un tek kolundan tutarak birşeyler söylemeye devam eden Cem'i,Yağmur'un önüne geçip sinirle itti,ilk sarsıntıdan sonra Akın yakasına yapışarak burnuna kafa attı "

 

Cem : Ahh! "Cem'in burnu kanarken ,Akın'ın da sert kafa attığı için alnı hafif morarmıştı

 

Akın : Napıyorsun l×× sen napıyorsun ona dokunmaya ne hakkın var senin defol git buradan

 

"Yağmur Akın'ı böyle görünce onun için endişelenmişti çünkü Akın'ın öfke kontrol problemi karşısındakinden çok kendine zarar veriyordu. Duyguları her zaman daha derindi. Yağmur, işte bu yüzden telaşlanmıştı gereksiz insanlar için kendine zarar vermesi onun çok canını acıtıyordu,birşeylerden dolayı sürekli kendisini suçlamasını istemiyordu...Sevdiği insanlara zarar gelmesi hayatta istediği en son şey bile olamazdı,kaybetmekten çok korkuyordu . Hemen koşup Akın'ın kolundan tuttu "

 

Yağmur : Akın tamam tamam sakin

 

Cem : Ge×××××alı yalnış anladın konuşuyorduk

 

Akın : Sen kime ge×××××alı diyiyorsun

 

"Tam yumruğunu kaldırıp vurucakken Yağmur yumruğunuda tuttu ve sakinleştirici bir ses tonuyla şöyle dedi "

 

Yağmur : Akın tamam tamam ne olur

 

"Akın'ın bakışları kurt gibiydi hızlı hızlı nefes alıp veriyordu Yağmurla göz göze gelince ikisininde gözleri doldu anlık... Ve Yağmur biraz endişeli,biraz korkulu bir ses tonuyla yavaşça ve sakince bastırarak şöyle dedi "

 

Yağmur : Yapma

 

"Akın ne kadar korktuğunu hissetmiş olmalı ki durmuştu bir anda. Bakışlarını kaçırıp başını yana çevirdi , Yağmur'da sinirle Cem ve Doğan'a doğru başını çevirip bağırdı "

 

Yağmur : Sizde defolun gidin,gidin dedim

 

Cem : Gitmezsem naparsın

 

"Arkası dönük olan Akın bir sinirle ona döndü "

 

Akın : Oğlum seni var ya

 

"Bu sefer Nil tuttu Akın'ı , Doğan 'da Cem' i"

 

Doğan : Cem tamam yürü sonra "sessizce kulağına demişti bunu"

 

"Cem olumlu bir şekilde başını salladı ve gitmeden önce, Yağmur'a şöyle dedi"

 

Cem :Cuma günü dediklerimi unutma...

 

"Onlar gidince, Yağmur'da koşarak Akın'ın yanına gitti,endişeyle şöyle dedi"

 

Yağmur : Akın iyi misin

 

Akın : Ya ben iyim asıl sen iyi misin? Acıyor mu biyerin , ne yaptı sana

 

Yağmur : Birşey yapmadı dediği gibi konuşuyorduk

 

Akın : Böyle konuşmamı olur ya bildiğin kolundan tuttmuştu niye tuttunuz beni niye ,hey Allahım ya,kim bunlar Yağmur,ne istiyorlar

 

Yağmur : Pelin ve Doğa nın abileri voleybol turnuvasından cekiliceksiniz çekilmezsenniz şöyle yaparım böyle yaparım falan filan diyip duruyor işte

 

Akın : Hiç bi halt edemez

 

Yağmur : Bende öyle söyledim cevaplarını verdim tam gidicekken durdurmak için kolumdan tuttu sende bir an öyle görünce,yalnış anladın herhalde ...

 

Akın : Fark etmez Yağmur yalnış anlamış olsam bile, böyle kimse kimseyi kafasına göre tehdit edemez. Ve dediğin gibi bi anda öyle görünce kan beynime sıçradı , "burnundan nefes verdi " kusura bakma

 

Nil : Kusurluk birşey yok hak ettiler

 

"Yağmur biraz endişeyle şöyle dedi"

 

Yağmur : Ama sana birşey olacak diye çok korktum

 

Akın:Korkutmak istememiştim özürdilerim

 

Yağmur:Önemli değil ama şöyle gereksiz tipler için kafa ,göz dalıpta kendine zarar vermene değmez. Baksana alnın morarmış gidip buz koyalım

 

Akın : Gerek yok ben iyim sana birşey olmasında,bana birşey olmaz korkma birdaha

 

Yağmur : Banada birşey olmaz,merak etme siz iyi olun yeter! Hem olsa bile bi kafada ben atardım

"son cümlesini şakayla karışık gülerek söylemişti,Akın'da aynı şekilde cevap verdi"

 

Akın : Sen zahmet etme öylelerini bana söyle ben hallederim

 

"Hep birlikte güldüler

daha sonra,Nil kafasına birşey takılmış gibi bir anda araya girdi "

 

Nil : Bu arada Yağmur bunlar Cuma günü sana ne dediki

 

"Yağmur sus işareti yaptı parmağıyla ama her şey için geçti "

 

Akın : Cuma günü mü,bunlar Cuma dan beri mi rahatsız ediyor seni ?

 

"Yağmur cevap veremeyince Akın tekrar sinirlendi"

 

Akın : Yağmur birşey sordum cevap versene

 

Yağmur : Evet ama

 

Akın : Ama ne Yağmur,bana söz vermiştin hani birşey saklamayacaktın

 

Yağmur : Söyliyicektim aslında

 

Akın : Ne zaman peki şuan görmesem Allah bilir hiç haberim olmayacaktı demi

 

Yağmur : Ya hayır ben zaten o gün söyliyicektim

 

Akın : Ama söylemedin sonuç olarak sürekli birşeyler saklıyorsun niye Yağmur niye? En güvendiğim sensin bunu sende çok iyi biliyorsun ama insanın güvenini sarsıyorsun yeter artık!1

 

Yağmur : Akın bi dinlesen

 

Akın : Dinliyicek birşey yok yine korktum filan diyiceksin sonra birdaha olmasın Yağmur diyicem söz vericeksin sonra birdaha aynı şeyler olucak bu kaçıncı ya

 

Yağmur : Ya hayır ben seni a...

 

Akın : Her neyse ben gidiyorum yeterince durdum zaten

 

"Akın gitti,Yağmur kendi kendine sinirle şöyle dedi "

 

Yağmur: Off dinlemiyor ki

 

Nil : Kusura bakma Yağmur ama Akın haklı sadece ona değil hepimize söz vermedin mi? Ya görmeseydik

 

Yağmur : Sende mi Nil , anlatmama izin verseydin bari,hem o kadar büyük birşey olmadı...

 

"O sırada Erva geldi "

 

Erva : Kızlar noluyor ,Akınla karşılaştım baya sinirliydi,hayırdır

 

Nil : Hayır mı,şer mi Yağmur anlatsın sana Erva , ben gidiyorum

 

"Nil gitti,Erva gözleri dolmuş olan Yağmur'a baktı "

 

Erva : Yağmur noldu , Akınla mı kavga ettiniz

 

Yağmur : Evet beni yalnış anladı, Nil 'de dinlemedi zaten

 

Erva : Nolduda yalnış anladılar başından anlat bakayım bi...

 

~~~~~~~~~~~

 

2 SAAT SONRA İLKOKUL

 

"Herkes gitmişti koca okulda sadece Hifa ve Umut kalmıştı,Umut sınıfta unuttuğu beslenme çantasını almaya gitmişti.Hifa ise bankta oturmuş hafif ilerde annesi daha yeni gelmiş olan Barlas'ı izliyordu...Annesi başını okşuyor,sarılıyor neşeli neşeli.muhabbet ediyorlardı.Hifa ise öyle görünce dudağını büzüp,hüzünle onlara baka kalmıştı.

 

Hifa'nın ağzından : O zamanlar okuldan arkadaşlarımı anneleriyle görünce kendi kendime şöyle diyiyordum hep neden ben neden haksızlık değil mi bu ben daha küçüğüm böyle uzaktan anneleri mi izliyicem hep ? Ama neden...

 

Bir kere okulda bir köşede ağlayan bir çocuk görmüştüm neden ağlıyorsun diye sorunca annemi çok özledim demişti meğerse onunda annesi ölmüş ölüm ne tam olarak bilmiyordum anneme sorunca kızım o iyi insanlar için çok güzel birşey buraya misafir olarak geldik. Süresi dolan herkesi Allah yanına alıyor çünkü bizim asıl memleketimiz orası demişti...Madem bu kadar güzel birşey neden arkadaşım ağlıyor diye sordum çünkü orası çok uzak dedi gideni ,süresi dolana kadar hiç kimse görmüyor. Ama gidenler hep görüyor demişti.Sen gidersen bende senimi göremiyicem birdaha dedim evet diyince o zaman hiç gitme beni bırakma anne ya da benide götür demiştim ama olmadı o gitti ben kaldım...

 

"Hifa bir anda ağlamaya başladı,bir kaç dakika sonra Umut gelmişti Hifa yı öyle görünce telaşla sordu"

 

Umut : Hifa ne oldu sana niye ağlıyorsun ,bir yerin mi acıyor

 

"Hifa ağlamaya devam ediyordu "

 

Umut : Hifa ben yokken birimi üzdü seni,birşey mi yaptılar sana söyle hadi...

 

"Hifa gözyaşlarını silip annesiyle beraber giden Barlas'a tekrar bakınca Umut nereye baktığını fark edince anlamıştı,biraz sinirlenmiş birazda üzülmüştü ve burukça sordu"

 

Umut : Anneni mi özledin

 

"Hifa olumlu bir şekilde başını sallayınca Umut hemen Hifa ya sarıldı "

 

Umut : Ağlama lütfen biz hep senin yanındayız

 

"Onlar sarılmaya devam ederkrn Eren hariç sekiz köşe gelmişti sarıldıklarını görünce Selim sordu "

 

Selim : Ooo Allah muhabettinizi artırsın ,hayırdır bakıyorumda sıkıca sarılmışsınız1

 

"Sarılmayı bırakıp Umut arkasında duran Selim'e döndü"

 

Umut : Sarılırız sizene ablam senin ikizinse bizde Hifayla ikiz gibiyiz...

 

Selim: Tamam kaptan niye kızıyorsun birşey demedim ya "hep irlikte gülümsediler"

 

Umut: Hem siz niye geç kaldınız,saatlerdir bekliyoruz

 

Selim : Geldik işte abicim ver bakıyim çantanı

 

"Selim sırtına alınca biraz sızladı çünkü maçtan dolayı ağrısı biraz artmıştı"

 

Erva : Selim noldu

 

Selim : İyim Erva telaş etme

 

Erva : Nasıl iyisin o gün anlattın herşeyi sonra geçti dedin ama geçmedi hâlâ demi

 

Selim : Yani arada ağırıyorda önemli birşey yok

 

Erva : Tamam ver çantayı ben taşıyim

 

Selim : Yok canım daha neler ben taşıyorum işte

 

Erva : Ya ver şimdilik kendi çantanı taşı yeter

 

Selim : Erva düşüncen için teşekkür ederim ama gerçekten gerek yok. O kadar kötü değilim

 

Erva : Seliiim

 

Nil : Verin ya ben alırım böyle giderse akaşama kadar burada kalırız biz

 

"Nil çantayı alınca Yağmur Hifa'nın ceketinin fermuarını örtmek için eğildi.Hifa nın gözlerinden ağladığı anlaşılıyordu,Yağmur'anlamış olmalı ki sprdu"

 

Yağmur : Ablacım ağladın mı sen

 

Alperen : Noldu birtanem ,niye ağladın

 

"Herkes merakla Hifa ya baktı.Akın Yağmur'a küs olsada Hifa konudan bağımsızdı bu yüzden oda merak etti ve Yağmur un yanına gelip eğildi ve Hifa'nın başını okşayarak sordu"

 

Akın : Abiiim noldu güzelim hadi söyle bakalım düştün mü,bir yerin mi acıdı

 

"Hifa olumsuz bir şekilde başını sallayıp bir anda Yağmur'a sarıldı ve gözlerinden hafif yaş akmaya başladı"

 

Alperen: Umut ne oldu aslanım

 

Umut : Şeeey Hifaaa , annesini özlemiş Alperen abi

 

"Diyince hepsinin gözleri doldu Alperen,Nil ile Selim,Erva ile , Yağmur'da Akın ile göz göze geldi,gözleri dolu bir şekilde hüzünle birbirlerine bakıyorlardı,Yağmur ise bir yandan Hifa'nın sırtını sıvazlıyor,bir yandanda başını okşuyordu "

 

Yağmur : Tamam ablacım tamam geçicek

 

"Alperen dik durmaya çalışıyordu "

 

Alperen : Çiçeğim sen böyle ağlarsan ne olucak annem üzülmez mi ?

 

"Hepsi kendini zor tutuyordu"

 

Umut : Hifa ağlama ben annemi sizinle paylaşırım1

 

"Demesiyle hepsi Umut'un bu masumiyetinin karşısında iyice duygulanmıştı .Akın diliyle dudaklarını ıslatıp başını sağa çevirdi ve sessizce ağlamaya başladı Selim ise Umut'a sarılmıştı hepsi zor tutuyordu kendini sonra Hifa ablasıyla sarılmayı bırakınca Yağmur kardeşinin gözyaşlarını silip şöyle dedi "

 

Yağmur : Ağlamak yok tamam mı ? Annem gitti evet ama bizide görüyor üzülmesin demi

 

"Hifa olumlu bir şekilde başını salladı"

 

Yağmur : Hadi gidip bi yüzümüzü yıkayalım

 

"Hifa olumlu bir şekilde başını sallayınca Yağmur doğruldu tam gideceklerdi ki... "

 

Akın : Bende sizinle geliyim

 

"Yağmur tebessüm etti ve sakince şöyle dedi"

 

Yağmur : Sağol biz hemen gidip geliriz yorulma

 

"Akın Yağmur'a hem kızgın hemde biraz kırgındı ama yinede onlar için üzülüyordu bir tarafı güveni kırıldığı için alev alıyorken diğer tarafıda üzülüyor,kıyamıyordu...Yutkundu"

 

Akın : Yorulmam

 

Yağmur : Nasıl istersen

 

"Yağmur ve Hifa ilerlemeye başlayınca,Akın'da gözyaşını silip arkalarından gitti "

 

Umut : Abi ben kötü birşey mi dedim sizde ağlıyorsunuz

 

"Bu kez Selim tebessüm ederek diz çöktü"

 

Selim : Yok abicim sen güzel birşey söyledin

 

"Bu kez Erva'da eğildi ve Umut'un başını okşayarak şöyle dedi "

 

Erva : Eveet hemde çok güzel demi Alperen

 

"Alperen her zaman ki olgunluğuyla ve dik duruşuyla kendini toparlayıp cevap verdi "

 

Alperen : Evet

 

Umut : O zaman paylaşabiliriz demi abla

 

"Nil tüm çok pozitif bir ses tonuyla Umut'u onayladı"

 

Nil : Evet ablacım bizim annemiz onlarında annesi

 

"Umut gidip birden sıkıca Alperen'e sarıldı Alperen'de karşılık verdi.O anda Erva ve Selim tebessüm ederek birbirine bakıyordu,Erva'nın gözleri hâla dolu olunca Selim sordu "

 

Selim : İyi misin ?

 

"Erva olumlu bir şekilde başını salladı,Selim ise tebessüm etti "

 

1 GÜN SONRA TAHİRGİLİN EV

 

"Mahbub sabah kahvıaltısı hazırlamıştı,Tahir hazırlanıp aşağıya inmişti"

 

Tahir : Oooo Mahbub Sultan döktürmüşsün yine

 

"Tahir oturmadan ortadaki keke uzanınca Mahbub eline vurdu"

 

Mahbub : Leeen çek bakem elini

 

"Tahir irkilip çekti"

 

Mahbub : Napıyon sen

 

Tahir : Kek alıcaktım

 

Mahbub : Alamazsın gari dur herkes inivesin

 

Tahir : Tamam sultanım kızma ya

 

Mahbub : Kızdırma o zaman

 

Tahir : Ucundan azcık alsam nolurdu sanki

 

Mahbub : Terlik yeedin o zaman,herkes inmeden gahvıaltıya başlanmaz

 

Tahir : Tamam sultanım sen nasıl istersen

 

Mahbub : Aferin şimdi otur bakem güzelce diğerlerini bekle

 

Tahir : Tamam teyzem

 

~~~~~~~~

 

ASAFGİLİN EV

 

"Kahvıaltı yapıyorlardı fakat Eren henüz inmemişti"

 

Asaf : Kızım Eren niye inmedi hâlâ

 

Erva : Bilmiyorum baba ben hazırlanıp direk aşağıya indim

 

"Asaf seslendi "

 

Asaf : Ereeen oğlum kahvılatı hazır hadi gel

 

"Cevap gelmedi"

 

Asaf : Ereeen

 

"Yine cevap gelmedi"

 

Sarp : Allah Allah niye ses gelmiyor ya

 

Ceren : Belki müzik dinliyordur o yüzden duymuyordur

 

Erva : Gidip bakayım mı baba

 

Asaf : Dur kızım sen ben bakarım

 

Erva : Tamam

 

"Asaf Eren in odasına çıktı girmek için kapıyı tıklattı"

 

Asaf : Eren oğlum müsait misin ?

 

"Cevap gelmez"

 

Asaf : Ereeen

 

"Yine cevap gelmeyince Asaf artık dayanamayıp kapıyı açtı."

 

Asaf : Ereen!

 

"Göz bebekleri kocaman olmuştu"3

 

BÖLÜM SONU

 

☆ Bölüm nasıldı beğendiniz mi?3

 

☆ En beğendiğiniz sahme hangisiydi?2

 

☆ Duygulandığınız sahne oldu mu? Olduysa hangi sahneydi ?3

 

☆ Peki en çok hangi sahnede güldünüz,1

 

1: Sizce Asaf neden bu kadar şaşırdı?3

 

2: Sizce Akın ve Yağmur barışacak mı?3

 

3: Sizce Asaf,Sarp'a yıllardır Cahit'in baktığını öğrenince tepkisi ne olacak?3

 

Gibi sorularınızın ve daha fazlasının cevabı çok yakında yeni bölümde...Şimdilik hoşçakalın kensinize iyi bakın 🤗1

 

Bölüm : 02.05.2025 17:30 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...