(Günlerden pazartesiydi Erva artık epeyce bir toparlanmıştı ve bu gün okula gelecekti. Bu yüzden sekiz köşe heyecanlıydı)
Selim : Niye gelmediler hâla ya2
(Alperen Selim'in heyecanla söylediği bu cümle karşısında gülmüştü)
Alperen : Oğlum biz bile daha yeni geldik sabırlı ol azcık gelirler
Nil : Yani hem ne bu heyecan sanki Erva daha önce hiç okula gelmiyormuş gibi
Selim : Vallaha o kadar uzun zaman oldu ki sanki öyleymiş gibi geliyor abicim.
Nil : Abicim derken...2
Selim : İkiziz biz abim değilsin falan filan diye başlıyıcaksan başlama sırası mı şimdi bunun ya Erva geliyor takıldığın noktaya bak... Ayrıca sen kabul etsende etmesende sonuç olarak büyüğüm ben senden1
Nil : Ay tamam büyüksün hatta en büyük sensin tamam mı1
(Alperen, Akın ve Yağmur bu tartışmalarını gülerek karşılıyordu fakat Yağmur' un bir anda başı dönünce gülmeyi bıraktı tabi o an diğerleri bunu fark etmemişti Yağmur'da keyiflerini kaçırmak istemediği için belli etmemeye çalışıyordu bu yüzden yavaşça yerine oturdu. Diğerleri fark etmesede Akın sanki bir gariplik olduğunu anlamış gibi sordu )
(Akın sorunca herkes noluyor diye Yağmur' a baktı )
(Yağmur böyle diyince sekiz köşe bir sorun yok düşüncesiyle tebessüm edip kendi önlerine döndü ama Akın birşey olduğundan emin olmuş olmalı ki diliyle dudaklarını ıslatıp çaktırmadan Yağmur'un kulağına eğildi ve şöyle dedi.)
Akın : İlaçlarını aldın mı?2
"Yağmur gülümseyerek başını olumlu bir şekilde salladı sonra Akın'da tebessüm edip doğruldu, tam o anda Erva ve Eren gelmişti. Erva daha iki adım atamadan Nil koşup ona sarıldı diğerleride ona doğru koştu tabi Yağmur ve Akın hariç. Çünkü Yağmur'un baş dönmesi hafiflemiş olsada devam ediyordu bu yüzden sırasından kalkamamıştı Akın' da bir sorun olduğunun farkında olduğu için ne olur ne olmaz diye yanında durmayı tercih ediyordu . "
" Nil ise Erva'yı iyice sıkmıştı, Erva şakayla karışık gülerek şöyle dedi "
Erva : Nil tamam daha geçen gün bizdeydiniz ne bu 40 yıldır görmüyormuşsun gibi sarılma 😄1
Biraz daha sıkarsan tekrar yataklık olabilirim
" Nil o anda bırakmıştı sarılmayı, Selim'de içinde oluşan korkuyla hafif bağırarak şöyle dedi "
Selim : Ne diyiyorsun Erva Allah aşkına, Allah korusun2
"Erva Selim' in ne kadar çok endişelendiğini hissederek şöyle dedi"
" Selim burnundan istemeden bağırdığına pişman olmuşçasına derin bir nefes verdi ve sonra bir anda Erva ' ya sarıldı... Erva tebessüm ederek Selim' in sırtını sıvazlıyordu . Fakat Selim anlık olan bu durumdan dolayı utanmıştı,çünkü uygun olmadığını biliyordu ,Erva rahatsız olabilirdi ve bu yüzden birden geri çekildi "3
" Erva gülümsedi sonra başını ona özlem dolu ve gözleri dolmuş bir şekilde bakışlar atan Yağmur ' a çevirdi... Onu ne kadar çok özlediğini hissetmiş olmalı ki kıyamayarak yanına yaklaştı ve sıkıca sarıldılar"
Yağmur : Şu kapıdan girmeni dört gözle bekliyordum hatta sen hastanedeyken her gün belki Erva sürpriz yapıp gelir diye kapıya bakıyordum3
(Erva sırtını sıvazlayarak şöyle dedi)
"Bir süre daha sarıldıktan sonra bırakınca Erva, Akın'a döndü"1
Akın : Marul kafa mı? ( güldüler) Sen baya baya iyileşmişsin haa baksana hiç birşeyin yok maşallahın var sadece
Erva : Tabi kardeşim, ne sandın, ben kolay kolay pes eder miyim ya
(Güldüler sonra yumruklarını birbirlerine çaktılar)
Alperen : Vallaha bacım buralar sensiz bi hiçmiş ya4
Nil : Aynen çok özlemişim seni tekrar okulda görmeyi
Selim'in iç sesi : Gel birde bana sor, Allah birdaha senin yokluğunla imtihan etmesin bizi Erva...3
Eren :Erva artık otursan mı haa! Ayakta kaldın (kol saatine bakar) hem ilaç saatin gelmiş onu içmen lazım
(Sesi biraz endişeli çıkmıştı , Selim'de endişelenmişti )
Selim : Ne ilacı ?2
Erva : Bilmem kısa bir süre daha kullanmam gereken bi ilaç varda onu diyiyor Eren
Selim : Önemli birşey yok demi
" Erva bıkmışçasına hafif sinirle şöyle dedi "
Erva : Ya Eren evde babam burdada sen başlama şimdi ben bilmiyor muyum ilaç saatimi iyim...Artık beni bi salın ya !3
"Selim, Erva'nın bu tavrına gülümsüyordu "
Eren : Tamam bacım ne kızıyon Allah Allah
" Bu sefer hep birlikte güldüler onlar gülmeye devam ederken sırayla diğer öğrencilerde içeriye giriyordu. Taner, Tuğçe ve Yiğit de girdi içeriye"
Yiğit : Oooo asi prenses hoş geldin ya1
" Erva cevap veremeden, Selim araya girdi"
Selim : Erva prenses gibi şeyleri sevmez Yiğit2
Yiğit : Beni mi kıskandın sen1
Selim : Ne kıskanıcam ya Allah Allah
(Selim göz devirip yerine geçince diğerleride yavaş yavaş geçti)
Taner, Tuğçe : Hoş geldin Erva
Tuğçe : Nihayet geldin artık dalaşırız arada " Şakayla karışık söylemişti bunu,sonra eliyle Yağmur ve Nil'i işaret ederek devam etti" Şu iki arkadaştan sıkılmıştım2
"Erva'da şakayla karışık söylediği bu cümlenin samimiyetine güvenmeyerek cevap verdi "
Erva : Emin ol onlarda senden sıkılmıştır
Eren : Haydaaa daha geçen gün birlikte takılıyorduk şimdi noldu ya2
Taner : Bende tam onu diyicektim birbirinizle uğraşmadan duramıyorsunuz demi
"Yiğit ortamı yumuşatmak istercesine araya girdi "
Yiğit : Evet ya çok acayip niye duramıyonuz
"Erva ve Tuğçe garipser bir tavırla bakışlarını Yiğit'e yöneltti "
Yiğit : Hiç bakmayın öyle ben çözemedim sizi bir öylesiniz bi böyle1
"Erva ve Tuğçe göz devirerek kendi önlerine döndü"
Selim : Neyse tamam uzamasın bu iş
"Selim, Erva'nın yanına yaklaşıp nazikçe bileğinden tutarak naif bir ses tonuyla cümlesine devam etti" Erva gel oturalım hadi bir süre kendini yormaman lazım "Yerine oturttu, Taner'de, Tuğçeyi uyarıyordu "2
Taner : Tuğçe, kurban oluyim nolur ya kız daha yeni geldi
Tuğçe : Ya ne dedim ki ben, öylesine şakalaşıyoruz demi Erva (Yapmacık bi tavırla söylemişti bunu, Erva'da aynı şekilde cevap verdi)
Erva : Aynen aynen " Göz devirdi"
" Tam o anda Güneş hocanın sınıfa girmesiyle herkes normale dönüp hızlıca yerlerine geçti, 5 dakika sonra "
"Güneş'in odak noktası hemen Erva olmuştu ,tebessümle şöyle dedi"
Güneş : Ervacım tekrardan aramıza hoşgeldin
Güneş : Nasılsın bakalım, buradan bakınca harika görünüyorsun
Erva : Evet gayet iyim hocam 🙂
Güneş : Çok sevindim, çok şükür geçti gitti 🙂
"Güneş'in odak noktası bu kez Yağmur oldu"
Güneş : Yağmurcum sen iyi misin canım, biraz solgum görünüyorsun
Yağmur : İyim hocam sabah mahmurluğu herhalde
Tuğçe : Sanmam sen genelde böylesin,garip biri yani2
"Yağmur' un sabrı zorlanıyordu ağzından sinirle derin bir nefes verip başını arkasında oturan Tuğçe' ye döndü"
Yağmur : Tuğçe başka işin yok mu senin sabah sabah uğraşıyorsun bizimle
Tuğçe : Yok canım ya şansına küs
" Güneş kaşları çatık şekilde başını sağa doğru çevirerek şöyle dedi"
Güneş : Peki hâla, bu seferlik birşey demiyorum fakat bu tekrarlanmasın, hele dersteyken asla
Güneş : Güzel şimdi dersimize başlayabiliriz. Sayfa 117, açın bakalım
Yıldız öğretmen : Evet çocuklaar sayfa 54
(Derse başlayacakalardı ki kapı çalmaya başladı )
(Gelen okul Müdürüydü , yanındada bir erkek çocuğu vardı )
Müdür : Yıldız hocam merhaba sınıfınıza yeni bir öğrenci getirdim size teslim edip gidiyorum ben
(Müdür gidince,Yıldız öğrenciyi kolunun altına aldı )
Yıldız : Gel bakalım,hoşgeldin
Yıldız : Bize kendini tanıtmak ister misin canım ?
-Benim adım Barlas 9 yaşındayım,annemin işinden dolayı geçici bir süreliğine buraya geldik
Yıldız : Peki Barlascım boş olan bir yere oturabilirsin zaten sonra ayarlama yaparız
"Hifa'nın yanı boştu oraya yaklaştı "
"Hifa olumlu bir şekilde başını sallayıp yanına koyduğu çantasını arkasına alarak Barlas'a yer verdi.Umut 'da Barlas'ın arkasındaydı . "
Umut : Hoşgeldin sınıfımıza ben Umut
"Hifa kendine özgü bir beden diliyle Barlas ' a hoşgeldin demişti.Barlas ne demek istediğini anlamayarak Umut'a baktı "
Umut : Oda hoşgeldin diyiyor sana
"Hifa aynen bakışı atıp tebessüm ederek önüne dönünce Barlas sessizce sordu "
Barlas : Neden konuşmuyor1
Yıldız : Şşş çocuklar sessiz olalım tenefüste tanışırsınız arkadaşınızla
"Umut parmağını ağzına götürerek,Barlas' a sus işareti verip sessizce şöyle dedi "
"Barlas olumlu bir şekilde başını salladı ve önüne döndü "
"Cahit,Tahir,Fatih,Ali Batur ve Barış oradaydı "
Barış : Hocam maşallah sizin evinizde gizli toplanma derneği gibi birşey oldu2
Ali Batur : Harbiden usta ya her defasında soluğu burada alıyoruz , senide rahatsız ediyoruz ya
Asaf : Yok Fatihim olur mu öyle şey estağfurullah... "Cahit'e döndü " Cahit bu sefer ne oldu ?
Cahit : Teşkilat Alperen'in emanetçi olduğunu artık bilmesi gerektiğini söyledi
Fatih : Bizde geçen gün bunu konuşuyorduk başkanım size sorucaktık demek ki gerek kalmamış . Fakat birşey merak ediyorum peki Selim o Fatih olduğunu ne zaman öğrenicek ?
Cahit : Öğrenmiyicek yani en azından bir süre daha belkide hiç bir zaman...Bu konuyu daha önce ustaylada konuşmuştuk
Cahit : Eğer öğrenirse amacından vaz geçebilir , yani kendini geri çekebilir
Fatih : Başkanım ben evladımı tanıyorum o verdiği sözdende , amacındanda asla vaz geçmez
Asaf : Fatih haklı başkan ben öğrencime kefilim o öyle biri değil
Barış : Tabi canım taa küçüklüğünden beri hayali bu
Cahit : Elbette değil , bunu teşkilatta biliyor
Tahir : Niye söylemiyoruz peki
Cahit : Böylesi daha hayırlı yani şuan yaşı biraz küçük emanet korumaya benzemiyor bu iş koca bir Filistin'i tekrar özgürlüğüne kavuşturmak daha şimdiden o zamanı düşünecek nasıl olucak,yapabilir miyim diye ama o zaman henüz gelmedi biraz daha zaman geçsin sonra söyleriz.Şimdiden böyle ağır bir yükü sırtına yüklemek bencilce olur ...1
Tahir : Başkanım peki Alperen in emanetçi olduğunu öğrenmesi için uygun bir zaman mı ? Oğlum zaten tekerlekli sandalyede yani zor bir dönemden geçiyor bir yükü varken bir yük daha mı yükliyicez sırtına ...Kusura bakmayın ama benim gönlüm razı değil.Teşkilata rızam olmadığını iletirsiniz
"Tahir kapıya doğru gidiyordu "
"Kapı sertçe carptı,Tahir evden çıkmıştı"
Asaf : Zamana ihtiyacı var bırakalımda bir iki gün düşünsün
Ali Batur : Başkanım kusura bakmayın ama babam haklı herşey daha kötüye gidebilir yüriyip yürüyemiyeceğide belli değil çünkü...Belkide birdaha hiç
Asaf : Umutsuzluğa kapılmayın , belli olmaz bu işler ben yüriyeceğine inanıyorum. Ha farz edelim ki dediğin gibi olucak bu onun emanetçi olduğu gerçeğini değiştirmez eninde sonunda öğrenicek yani herşeye rağmen kader onu seçtiyse bizim elimizden birşey gelmez evlat ancak teslim oluruz. Allah böyle olmasını istedi ve böyle oldu
Ali Batur : Haklısınız hocam ,demek ki hayırlısı böyleymiş
Fatih : Vallaha usta benim çocukların senin öğrencisi olduğu nasılda belli oluyor ya
Fatih : Nil' de ilk öğrendiğinde bilmeye hakkı var nereye kadar saklıyıcaksınız ne olursa olsun kader onu seçtiyse saklamanın bir manası yok belkide ona bi umut olucak filan diyiyordu ...Dedim ya zor zapt ediyorum müsade etsem hemen şimdi söyler
Asaf : Aferin benim kızıma,çok haklı demiş,çok haklı demişte Tahir'i de anlamak lazım Cahit sonuçta evladı endişelenmekte haklı biraz zaman verelim ona ben eminim bizzat kendisi söyliyicek Alperen ' e
Cahit : Tamam usta öyle olsun,beni haberdar edersiniz
Fatih : Ederiz başkanım merak etmeyin
Asaf : Bu arada Buğra nerede , o niye gelmedi
Cahit : Görevde usta bi ihbar geldide onu diğerleriyle oraya yönlendirdim Aliyle , Barış'ı aldım geldim
Cahit : Müsadenizle gidelim biz artık
"Asaf olumlu bir şekilde başını salladı,Cahit arkasını dönüp gidiyordu ki Asaf durdurdu "
Asaf : Cahit birde senden bir ricam olucak
Asaf : Buğra'yı yetiştiren aile ile tanışmak istiyorum.Mümkün mü ?
(Cahit,Ali ve Barış'ın göz bebekleri büyümüştü donup kaldılar.Cahit'in bakışlarında biraz endişe birazda korku vardı 3 üde tedirgin gözlerle birbirlerine baktı )
Fatih : Niye bu kadar şaşırdınız ya , bu normal birşey
"Cahit bakışlarını kaçırarak ve Asaf'ı geçiştirerrk şöyle dedi "
Cahit : İ,inşallah te-teşkilatla konuşayım ayarlamaya çalışıcam
"Cahit olumlu bir şekilde başını salladı ve hemen gitmek ister gibi Ali ve Barış'a döndü "
(Ali ve Barış başını olumlu bir şekilde salladı ve 3 üde gitti )
"Öğlen arasındaydılar sekiz köşenin kızları birlikte kantinde oturuyordu,erkekler ise bahçede maç yapıyordu.Kızlar yemek çoktan yemişti şimdi çay içiyorlardı önlerindede çekirdek vardı Erva heyecanlı heyecanlı birşeyler anlatıyor kızlarda onu dinliyordu,bir yandanda çekirdek çitliyorlardı "
Erva : Ya işte sonra hep birlikte gittik
pikniğe neyse garip bir yerdi bir tarafı kumlarla dolu kumsal gibi yani,bir tarafı yeşillik önümüzdede deniz var
Nil : Gerçekten ne garip bir yermiş ya
"Yağmur,sus işareti yaparak Nil'i dürttü"
Yağmur : Dur ya en heyecanlı yerinde,sonra
Erva : Sonra işte Eren,sen ve Alperen ' de tutturdunuz yeşillik alanda oturalım diye ben,Nil,Akın ve Selim de kumsal tarafında oturalım dedik öyle bir tartıştık neyse siz gittiniz o tarafta piknik yaptınız bizde bu tarafta.En garibide siz geçtikten sonra şeffatan bir duvar oluştu aramızda siz kendi halinizde yaptınız piknik , bizde kendi halimizde yaptık2
Nil :Ne saçma bir rüya ya niye ayrı ayrı takılıyoruz
Yağmur : Yalnız şeffaf duvar kısmı ürkütücüymüş
Erva : Bu neki hiç birsey birbirinden değişik rüyalar gördüm en kötüsüde en son olandı uyanmama sebep olan rüya
Yağmur : İyi ki görmüşsün o zaman o rüyayı baksana nasıl birşeyse o rüya sayesinde uyanmışsın
Erva : Öylede baya korkmuştum yani anlatsam sizde korkarsınız.Selim'e birşey oldu sandım,o korkuyla uyandım2
Nil : Birdakka birdakka ben doğru mu anlıyorum sen Selim'e birşey oldu sandın ve o korkuyla uyandın öyle mi ?
"Erva anlamsız gözlerle bakarak şöyle dedi "
Nil : O zaman şimdi şöyle oluyor kaybetme korkusundan dolayı sen 50 günlük komadan çıkmış oluyorsun...Vay be! Selim'i kaybe2
"Ayağına yediği vuruştan dolayı Nil'in cümlesi yarım kalmıştı"1
Nil : Ahh! Ervoşum napıyon ya gitti ayağım
Yağmur : Tamam tamamda haksızda sayılmaz yani artık ne kadar çok korkuyorsan...1
Erva : Hem Selim'e özel değil ki sizden biriniz olsaydıda aynısı olurdu1
Nil : Ay tamam demiyorum birşey...Ama anlatsana ya vallaha çok merak ettim.
"Erva yedikleri çekirdek paketine baktı"
Erva : Çekirdeğimiz bitmiş buda başka bir zaman kalsın
Nil : Ama olmaz ki böyle başından beri gördüğün rüyaların hepsini anlattın en önemlisini anlatmıyorsun
Erva : Yeter bu kadar birazda Yağmur anlatsın oda komaya girmişti
Nil : Aa sahi sende gördün mü komadayken böyle değişik rüyalar
Yağmur : Evet görnüştüm birşeyler güzel şeylerdi ama hatırlamıyorum...
Ne diyeceğim birazda bahçeye mi çıksak
Nil : Niye ya ne güzel oturuyorduk
Erva : Bencede zaten 20 dakka filan kaldı bitmesine bahçeye inip napıcaz
Yağmur : Biraz hava alırız,bahçede takılırız diye düşündüm...Ama gelmek istemiyorsunuz en azından ben biraz çıksam size ayıp olur mu ?
Erva : Yok ya niye olsun hatta beraber çıkalım ne olucak
Yağmur : Yok yok şimdi benim için şey yapmayın ben gider gelirim
"Erva Yağmur'a gülümseyerek yanaklarını sıktı ve şöyle dedi "
Erva : Senin için şey yapsak ne olucak sanki ha beraber çıkalım işte birşey olmaz demi Nil
Nil : Aynen hem dediğin gibi temiz hava almış oluruz birazda ama benim bi resim hocasının yanına gitmem lazım siz gidin bende birazdan gelirim
Erva : Tamam "Yağmur'un koluna girdi "
"Selim ,Eren ve Taner maç yapıyordu
Alperen ve Akın ise onları izliyordu"
Alperen : Amcaoğlum sen niye girmedin maça
Alperen : Nasıl istemedi sen çok seversin futbolu
Akın : Ya seviyom tamamda her gün yaptığım şey bu günde eksik kalsın
Alperen : Bana bak sen yoksa benim için mi ...
Alperen : Ben tek izlemiyim diyeyse
Akın : La hevla amcaoğlu anlamıyon mu seninle alkası yok diyiyorum
"Akın böyle diyiyordu ama gerçekten onun için girmek istememişti,Selim de girmeyecekti ama Eren ve Taner ' in ısrarını geri çevirememişti "1
Akın : Hem diyelim ki senin için ne olmuş yani öyleyse ben amcaoğlumla takılmak istemiş olamaz mıyım ? Haa!
Kardeşim değil misin oğlum sen benim
"Alperen gülümsüyordu sonra fırsattan istifade araya girdi "
Alperen : Vallaha bilmiyorum kardeşim,kardeşin miyim değil miyim ?
Akın : O ne demek tabiki kardeşimsin
Alperen : Onu bunu bilmem ben varsa yoksa Taner anca onun için çabala
Akın : Ya sen ne kıskanç bir varlıksın ya
Alperen : Ne kıskancam ya yalan mı
Akın : Oğlum Taner benim kan kardeşim,dostum yeri ayrı ama sizde benim amcaoğlumsunuz Taner den önce siz vardınız kardeşten ötesiniz yani
Alperen : Tabi tabi külahıma anlat1
Akın : L×× delirtme beni hepinizin yeri ayrı diyiyorum işte
Alperen : Sakin ol şampiyon şaka yapıyordum ya azcık uğraşayım dedim
Akın : Varsa yoksa benimle uğraş zaten
Akın : Niye yani neden ben amcaoğlum
Alperen : Sana özel bir kıyak bu , sevdiğimden1
Akın : Böyle kıyak mı olur ? Hem Selim'le niye uğraşmıyon
Alperen :Tamam ya ne uzattın birdahada uğraşmam gider başkasıyla uğraşırım bende
Akın : O kadarda değil , bana özelse başkasına yapamazsın birader2
Alperen : Oğlum az önce şikayetlenmiyor muydun ? Şimdi ne oldu , yoksa kıskandın mı
Alperen : Şaka bir yana böyle uğraşıyorum diye kızmıyorsun bana demi vallaha sevdiğimden
Akın : Biliyorum oğlum ,niye kızıyim...
Alperen : Eeeee "Alperen hafif kaşlarını "çatmıştı ama gözlerinin içi gülüyordu yinede ciddiliğini korumaya çalışıyordu"
Akın : Azaltsan mı uğraşmayı acaba mı öyle mi yapsan sanki "Alperen hâla aynı bakıyordu " ya da yapmasan mı ? Yapsan daha iyi olur gibi sanki ama seen ...Öff aman naparsan yap bee
Akın : Gülüyor birde ya konuşmayı unuttum l×× senin yüzünden ne biçim bakıyon
Alperen : 😄 Âlemsin Akın ya rahat ol azcık, seni mi yiyicem , bu kadar çok mu darlatıyorum ben ya
Akın : Nebiliyim oğlum ben ,öyle bir bakıyorsun ki kafa göz dalıcan sandım korktuğumdan değilde yani gerildim
"Alperen'in kahkahası yavaşlamıştı "
Alperen : Tamam tamam gülmüyorum
"Durdu gülmesi ama bir kaç dakika sonra göz göze gelince ikiside birden gülmeye başladı,biraz güldükten sonra"
Akın : Neyse amcaoğlum acayip terledim ya ben elimi yüzümü yıkayıp geliyim olur mu ?
Alperen : Olur olur ,bekliyorum burada
(Ayaz , Aymira ve Tuğçe Kolejin ön tarafında bir bankta birlikte oturuyordu )
Aymira : Sen niye gitmedin maç yapmaya çağırdılar ne güzel gitseydin
Ayaz : Canım istemiyor ya ha diyiyorsan ki git biz istemiyoruz seni...
Ayaz : Ne biliyim öyle bir diyiyorsun ki sanki benden bıkmış gibi ondan dedim
Aymira : Saçmalama ben senden niye bıkıyim , sen benim birtanecik abimsin
Tuğçe : Maşallah size biz Taner le her gün 46 kez kavga etmesek duramıyoruz
Tuğçe : Onun kafa çok değişik hiç alakamız yok birbirimizin zıttıyız yani
Ayaz : Öyle olsa bile yinede en zor günde birbirinizi sararsınız ilk biliyoruz az çok
"Tam o anda Cem ve Doğan geldi "
Doğan :Birilerini sorucaz size,efsane siz misiniz hani şu okçuluk takımlarından biri
Cem : Güzel,şu diğer takım neydi isimleri,değişik birşeydi
Cem : Haa evet onlar ...Oradaki kızlardan ikisini arıyoruz biz Yağmur ve Erva nerededirler
Ayaz : Siz napıcaksınız ki onları
Doğan : İşimiz var1
Cem : Sanane birader gördünüz mü görmediniz mi ?
Aymira : Nasıl görmedik ya arka bahçeye doğru gittiler ya1
Cem : Eyvallah "Doğan' a baktı " hadi gidelim biz
Ayaz : Naptın Aymira sen,niye söylüyorsun
Aymira : Niye söylemiyicek mişim
Ayaz : Tiplerinde hayır yok kızlara zarar verebilirler
Tuğçe : Bizene Ayaz ...Hem merak etme ikiside canavar gibi hadlerini bildirirler
Ayaz : "göz devirdi " hey Allahım ya , neyse ben su almaya gidiyorum1
Tuğçe : Noluyor bunlara ya iyice sekiz köşeci oldular Taner ayrı , Ayaz ayrı
Aymira : Taner'i bilmemde Ayaz öyle değil sadece bu durum pek hoşuna gitmedi konu Erva olunca1
Tuğçe : Erva mı ne âlakası var ya
Aymira : Amaan boş ver hadi içeriye gidelim hava çok sıcak oldu başım ağırdı ya
"Erva ve Yağmur sekiz köşeyle oturdukları her zamanki yerlerinde oturuyorlardı"
Erva : Aslında iyi ki gelmişiz ya hava iyimiş
Yağmur : Aynen , Nil nerede kaldı ya
Yağmur : Bilekliğini aldın demi
Erva : Hiih! Yukarda unutmuşum sanırım hemen bakıp geliyorum1
"Akın yüzünü yıkamıştı tekrar bahçeye gidecekti ki Nil ile karşılaştılar "
Nil : Bahçedeler onların yanına gidiyordum bende
Akın : Dur bende geliyim Yağmura bi haber vermem lazım
Nil : Ne haberi1
"Aşağıya doğru gitmeye başladılar "
Ali Batur : Bu iyi olmadı başkanım napıcaz
Cahit : Bilmiyorum aslanım bilmiyorum
Sarp (Buğra ) : Ne oldu bab "boğazını temizledi " başkanım
Barış : Asaf usta seni yetistiren aile ile tanışmak istiyor yani Cahit başkanla
Cahit : Dediğim gibi bende bilmiyorum evlat yani Asaf eninde sonunda öğrenicek kaçışımız yok zaten ama çok kırılıcak bana haklıda
Buğra : Haklıda böyle olması gerekiyordu babam anlıyacaktır merak etmeyin başkanım...Yani ilk bi kızar belki ama durumu izah edince anlar
Ali Batur : Bencede başkanım telaş etmeyin
"Akın ve Nil Yağmur'un yanına doğru gidiyorlardı biraz ilerde Cem ve Doğan Yağmur'un yanındaydı Cem ona doğru işaret parmağını sallayarak bağırıyordu"
Cem : Bana bak kızım seni son uyarım daha önce Ervayla da konuşmuştuk dediğimi yapıcaksınız yoksa sizin için hiç iyi şeyler olmayacak
"Yağmur sertçe bileğini yere indirerek bağırdı "
Yağmur : Çek şu elini Cem şimdi defolup gitmezsenniz asıl sizin için iyi şeyler olmayacak
"Akın ve Nil biraz daha yaklaşınca hafif ilerden olanları gördüler"
Nil : Bunlar kim ya Yağmur'u mu sıkıştırmışlar
"Akın ' da fark edince delirmişti bir sinirle onlara doğru koşmaya başladı "
"Nil'de peşinden koşuyordu.Akın ise Yağmur'un tek kolundan tutarak birşeyler söylemeye devam eden Cem'i,Yağmur'un önüne geçip sinirle itti,ilk sarsıntıdan sonra Akın yakasına yapışarak burnuna kafa attı "
Cem : Ahh! "Cem'in burnu kanarken ,Akın'ın da sert kafa attığı için alnı hafif morarmıştı
Akın : Napıyorsun l×× sen napıyorsun ona dokunmaya ne hakkın var senin defol git buradan
"Yağmur Akın'ı böyle görünce onun için endişelenmişti çünkü Akın'ın öfke kontrol problemi karşısındakinden çok kendine zarar veriyordu. Duyguları her zaman daha derindi. Yağmur, işte bu yüzden telaşlanmıştı gereksiz insanlar için kendine zarar vermesi onun çok canını acıtıyordu,birşeylerden dolayı sürekli kendisini suçlamasını istemiyordu...Sevdiği insanlara zarar gelmesi hayatta istediği en son şey bile olamazdı,kaybetmekten çok korkuyordu . Hemen koşup Akın'ın kolundan tuttu "
Yağmur : Akın tamam tamam sakin
Cem : Ge×××××alı yalnış anladın konuşuyorduk
Akın : Sen kime ge×××××alı diyiyorsun
"Tam yumruğunu kaldırıp vurucakken Yağmur yumruğunuda tuttu ve sakinleştirici bir ses tonuyla şöyle dedi "
Yağmur : Akın tamam tamam ne olur
"Akın'ın bakışları kurt gibiydi hızlı hızlı nefes alıp veriyordu Yağmurla göz göze gelince ikisininde gözleri doldu anlık... Ve Yağmur biraz endişeli,biraz korkulu bir ses tonuyla yavaşça ve sakince bastırarak şöyle dedi "
"Akın ne kadar korktuğunu hissetmiş olmalı ki durmuştu bir anda. Bakışlarını kaçırıp başını yana çevirdi , Yağmur'da sinirle Cem ve Doğan'a doğru başını çevirip bağırdı "
Yağmur : Sizde defolun gidin,gidin dedim
"Arkası dönük olan Akın bir sinirle ona döndü "
"Bu sefer Nil tuttu Akın'ı , Doğan 'da Cem' i"
Doğan : Cem tamam yürü sonra "sessizce kulağına demişti bunu"
"Cem olumlu bir şekilde başını salladı ve gitmeden önce, Yağmur'a şöyle dedi"
Cem :Cuma günü dediklerimi unutma...
"Onlar gidince, Yağmur'da koşarak Akın'ın yanına gitti,endişeyle şöyle dedi"
Akın : Ya ben iyim asıl sen iyi misin? Acıyor mu biyerin , ne yaptı sana
Yağmur : Birşey yapmadı dediği gibi konuşuyorduk
Akın : Böyle konuşmamı olur ya bildiğin kolundan tuttmuştu niye tuttunuz beni niye ,hey Allahım ya,kim bunlar Yağmur,ne istiyorlar
Yağmur : Pelin ve Doğa nın abileri voleybol turnuvasından cekiliceksiniz çekilmezsenniz şöyle yaparım böyle yaparım falan filan diyip duruyor işte
Yağmur : Bende öyle söyledim cevaplarını verdim tam gidicekken durdurmak için kolumdan tuttu sende bir an öyle görünce,yalnış anladın herhalde ...
Akın : Fark etmez Yağmur yalnış anlamış olsam bile, böyle kimse kimseyi kafasına göre tehdit edemez. Ve dediğin gibi bi anda öyle görünce kan beynime sıçradı , "burnundan nefes verdi " kusura bakma
Nil : Kusurluk birşey yok hak ettiler
"Yağmur biraz endişeyle şöyle dedi"
Yağmur : Ama sana birşey olacak diye çok korktum
Akın:Korkutmak istememiştim özürdilerim
Yağmur:Önemli değil ama şöyle gereksiz tipler için kafa ,göz dalıpta kendine zarar vermene değmez. Baksana alnın morarmış gidip buz koyalım
Akın : Gerek yok ben iyim sana birşey olmasında,bana birşey olmaz korkma birdaha
Yağmur : Banada birşey olmaz,merak etme siz iyi olun yeter! Hem olsa bile bi kafada ben atardım
"son cümlesini şakayla karışık gülerek söylemişti,Akın'da aynı şekilde cevap verdi"
Akın : Sen zahmet etme öylelerini bana söyle ben hallederim
daha sonra,Nil kafasına birşey takılmış gibi bir anda araya girdi "
Nil : Bu arada Yağmur bunlar Cuma günü sana ne dediki
"Yağmur sus işareti yaptı parmağıyla ama her şey için geçti "
Akın : Cuma günü mü,bunlar Cuma dan beri mi rahatsız ediyor seni ?
"Yağmur cevap veremeyince Akın tekrar sinirlendi"
Akın : Yağmur birşey sordum cevap versene
Akın : Ama ne Yağmur,bana söz vermiştin hani birşey saklamayacaktın
Yağmur : Söyliyicektim aslında
Akın : Ne zaman peki şuan görmesem Allah bilir hiç haberim olmayacaktı demi
Yağmur : Ya hayır ben zaten o gün söyliyicektim
Akın : Ama söylemedin sonuç olarak sürekli birşeyler saklıyorsun niye Yağmur niye? En güvendiğim sensin bunu sende çok iyi biliyorsun ama insanın güvenini sarsıyorsun yeter artık!1
Akın : Dinliyicek birşey yok yine korktum filan diyiceksin sonra birdaha olmasın Yağmur diyicem söz vericeksin sonra birdaha aynı şeyler olucak bu kaçıncı ya
Yağmur : Ya hayır ben seni a...
Akın : Her neyse ben gidiyorum yeterince durdum zaten
"Akın gitti,Yağmur kendi kendine sinirle şöyle dedi "
Nil : Kusura bakma Yağmur ama Akın haklı sadece ona değil hepimize söz vermedin mi? Ya görmeseydik
Yağmur : Sende mi Nil , anlatmama izin verseydin bari,hem o kadar büyük birşey olmadı...
Erva : Kızlar noluyor ,Akınla karşılaştım baya sinirliydi,hayırdır
Nil : Hayır mı,şer mi Yağmur anlatsın sana Erva , ben gidiyorum
"Nil gitti,Erva gözleri dolmuş olan Yağmur'a baktı "
Erva : Yağmur noldu , Akınla mı kavga ettiniz
Yağmur : Evet beni yalnış anladı, Nil 'de dinlemedi zaten
Erva : Nolduda yalnış anladılar başından anlat bakayım bi...
"Herkes gitmişti koca okulda sadece Hifa ve Umut kalmıştı,Umut sınıfta unuttuğu beslenme çantasını almaya gitmişti.Hifa ise bankta oturmuş hafif ilerde annesi daha yeni gelmiş olan Barlas'ı izliyordu...Annesi başını okşuyor,sarılıyor neşeli neşeli.muhabbet ediyorlardı.Hifa ise öyle görünce dudağını büzüp,hüzünle onlara baka kalmıştı.
Hifa'nın ağzından : O zamanlar okuldan arkadaşlarımı anneleriyle görünce kendi kendime şöyle diyiyordum hep neden ben neden haksızlık değil mi bu ben daha küçüğüm böyle uzaktan anneleri mi izliyicem hep ? Ama neden...
Bir kere okulda bir köşede ağlayan bir çocuk görmüştüm neden ağlıyorsun diye sorunca annemi çok özledim demişti meğerse onunda annesi ölmüş ölüm ne tam olarak bilmiyordum anneme sorunca kızım o iyi insanlar için çok güzel birşey buraya misafir olarak geldik. Süresi dolan herkesi Allah yanına alıyor çünkü bizim asıl memleketimiz orası demişti...Madem bu kadar güzel birşey neden arkadaşım ağlıyor diye sordum çünkü orası çok uzak dedi gideni ,süresi dolana kadar hiç kimse görmüyor. Ama gidenler hep görüyor demişti.Sen gidersen bende senimi göremiyicem birdaha dedim evet diyince o zaman hiç gitme beni bırakma anne ya da benide götür demiştim ama olmadı o gitti ben kaldım...
"Hifa bir anda ağlamaya başladı,bir kaç dakika sonra Umut gelmişti Hifa yı öyle görünce telaşla sordu"
Umut : Hifa ne oldu sana niye ağlıyorsun ,bir yerin mi acıyor
"Hifa ağlamaya devam ediyordu "
Umut : Hifa ben yokken birimi üzdü seni,birşey mi yaptılar sana söyle hadi...
"Hifa gözyaşlarını silip annesiyle beraber giden Barlas'a tekrar bakınca Umut nereye baktığını fark edince anlamıştı,biraz sinirlenmiş birazda üzülmüştü ve burukça sordu"
"Hifa olumlu bir şekilde başını sallayınca Umut hemen Hifa ya sarıldı "
Umut : Ağlama lütfen biz hep senin yanındayız
"Onlar sarılmaya devam ederkrn Eren hariç sekiz köşe gelmişti sarıldıklarını görünce Selim sordu "
Selim : Ooo Allah muhabettinizi artırsın ,hayırdır bakıyorumda sıkıca sarılmışsınız1
"Sarılmayı bırakıp Umut arkasında duran Selim'e döndü"
Umut : Sarılırız sizene ablam senin ikizinse bizde Hifayla ikiz gibiyiz...
Selim: Tamam kaptan niye kızıyorsun birşey demedim ya "hep irlikte gülümsediler"
Umut: Hem siz niye geç kaldınız,saatlerdir bekliyoruz
Selim : Geldik işte abicim ver bakıyim çantanı
"Selim sırtına alınca biraz sızladı çünkü maçtan dolayı ağrısı biraz artmıştı"
Erva : Nasıl iyisin o gün anlattın herşeyi sonra geçti dedin ama geçmedi hâlâ demi
Selim : Yani arada ağırıyorda önemli birşey yok
Erva : Tamam ver çantayı ben taşıyim
Selim : Yok canım daha neler ben taşıyorum işte
Erva : Ya ver şimdilik kendi çantanı taşı yeter
Selim : Erva düşüncen için teşekkür ederim ama gerçekten gerek yok. O kadar kötü değilim
Nil : Verin ya ben alırım böyle giderse akaşama kadar burada kalırız biz
"Nil çantayı alınca Yağmur Hifa'nın ceketinin fermuarını örtmek için eğildi.Hifa nın gözlerinden ağladığı anlaşılıyordu,Yağmur'anlamış olmalı ki sprdu"
Yağmur : Ablacım ağladın mı sen
Alperen : Noldu birtanem ,niye ağladın
"Herkes merakla Hifa ya baktı.Akın Yağmur'a küs olsada Hifa konudan bağımsızdı bu yüzden oda merak etti ve Yağmur un yanına gelip eğildi ve Hifa'nın başını okşayarak sordu"
Akın : Abiiim noldu güzelim hadi söyle bakalım düştün mü,bir yerin mi acıdı
"Hifa olumsuz bir şekilde başını sallayıp bir anda Yağmur'a sarıldı ve gözlerinden hafif yaş akmaya başladı"
Umut : Şeeey Hifaaa , annesini özlemiş Alperen abi
"Diyince hepsinin gözleri doldu Alperen,Nil ile Selim,Erva ile , Yağmur'da Akın ile göz göze geldi,gözleri dolu bir şekilde hüzünle birbirlerine bakıyorlardı,Yağmur ise bir yandan Hifa'nın sırtını sıvazlıyor,bir yandanda başını okşuyordu "
Yağmur : Tamam ablacım tamam geçicek
"Alperen dik durmaya çalışıyordu "
Alperen : Çiçeğim sen böyle ağlarsan ne olucak annem üzülmez mi ?
Umut : Hifa ağlama ben annemi sizinle paylaşırım1
"Demesiyle hepsi Umut'un bu masumiyetinin karşısında iyice duygulanmıştı .Akın diliyle dudaklarını ıslatıp başını sağa çevirdi ve sessizce ağlamaya başladı Selim ise Umut'a sarılmıştı hepsi zor tutuyordu kendini sonra Hifa ablasıyla sarılmayı bırakınca Yağmur kardeşinin gözyaşlarını silip şöyle dedi "
Yağmur : Ağlamak yok tamam mı ? Annem gitti evet ama bizide görüyor üzülmesin demi
"Hifa olumlu bir şekilde başını salladı"
Yağmur : Hadi gidip bi yüzümüzü yıkayalım
"Hifa olumlu bir şekilde başını sallayınca Yağmur doğruldu tam gideceklerdi ki... "
"Yağmur tebessüm etti ve sakince şöyle dedi"
Yağmur : Sağol biz hemen gidip geliriz yorulma
"Akın Yağmur'a hem kızgın hemde biraz kırgındı ama yinede onlar için üzülüyordu bir tarafı güveni kırıldığı için alev alıyorken diğer tarafıda üzülüyor,kıyamıyordu...Yutkundu"
"Yağmur ve Hifa ilerlemeye başlayınca,Akın'da gözyaşını silip arkalarından gitti "
Umut : Abi ben kötü birşey mi dedim sizde ağlıyorsunuz
"Bu kez Selim tebessüm ederek diz çöktü"
Selim : Yok abicim sen güzel birşey söyledin
"Bu kez Erva'da eğildi ve Umut'un başını okşayarak şöyle dedi "
Erva : Eveet hemde çok güzel demi Alperen
"Alperen her zaman ki olgunluğuyla ve dik duruşuyla kendini toparlayıp cevap verdi "
Umut : O zaman paylaşabiliriz demi abla
"Nil tüm çok pozitif bir ses tonuyla Umut'u onayladı"
Nil : Evet ablacım bizim annemiz onlarında annesi
"Umut gidip birden sıkıca Alperen'e sarıldı Alperen'de karşılık verdi.O anda Erva ve Selim tebessüm ederek birbirine bakıyordu,Erva'nın gözleri hâla dolu olunca Selim sordu "
"Erva olumlu bir şekilde başını salladı,Selim ise tebessüm etti "
"Mahbub sabah kahvıaltısı hazırlamıştı,Tahir hazırlanıp aşağıya inmişti"
Tahir : Oooo Mahbub Sultan döktürmüşsün yine
"Tahir oturmadan ortadaki keke uzanınca Mahbub eline vurdu"
Mahbub : Leeen çek bakem elini
Mahbub : Alamazsın gari dur herkes inivesin
Tahir : Tamam sultanım kızma ya
Tahir : Ucundan azcık alsam nolurdu sanki
Mahbub : Terlik yeedin o zaman,herkes inmeden gahvıaltıya başlanmaz
Tahir : Tamam sultanım sen nasıl istersen
Mahbub : Aferin şimdi otur bakem güzelce diğerlerini bekle
"Kahvıaltı yapıyorlardı fakat Eren henüz inmemişti"
Asaf : Kızım Eren niye inmedi hâlâ
Erva : Bilmiyorum baba ben hazırlanıp direk aşağıya indim
Asaf : Ereeen oğlum kahvılatı hazır hadi gel
Sarp : Allah Allah niye ses gelmiyor ya
Ceren : Belki müzik dinliyordur o yüzden duymuyordur
Asaf : Dur kızım sen ben bakarım
"Asaf Eren in odasına çıktı girmek için kapıyı tıklattı"
Asaf : Eren oğlum müsait misin ?
"Yine cevap gelmeyince Asaf artık dayanamayıp kapıyı açtı."
"Göz bebekleri kocaman olmuştu"3
☆ Bölüm nasıldı beğendiniz mi?3
☆ En beğendiğiniz sahme hangisiydi?2
☆ Duygulandığınız sahne oldu mu? Olduysa hangi sahneydi ?3
☆ Peki en çok hangi sahnede güldünüz,1
1: Sizce Asaf neden bu kadar şaşırdı?3
2: Sizce Akın ve Yağmur barışacak mı?3
3: Sizce Asaf,Sarp'a yıllardır Cahit'in baktığını öğrenince tepkisi ne olacak?3
Gibi sorularınızın ve daha fazlasının cevabı çok yakında yeni bölümde...Şimdilik hoşçakalın kensinize iyi bakın 🤗1
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
893 Okunma |
275 Oy |
0 Takip |
37 Bölümlü Kitap |