41. Bölüm

(36. Bölüm) Son pişmanlık fayda vermez

Elisa Türkoğlu
elisa_turkoglu

Konuk oyuncular

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

 

"Herkes telaşlandı"

 

 

Seray:Yok,yok kötü birşey yokta iyide sayılmaz

 

 

Akın:Anne söyliyicek misin artık?Bak Yağmur hâlâ eve gelmemiş

 

 

Seray:Gelmemiş mi

 

 

"Seray da diğerleri kadar telaşlanır"

 

 

Akın:Evet gelmemiş,sen ne söyliyicektin söyle artık

 

 

Seray: ............

 

 

Akın:Anne ,orada mısın?

 

 

Seray:Bu buradayım oğlum

 

 

Akın:E söyle

 

 

Seray:Yağmur babanı seni okula göndersin diye ikna etmek için gelmişti

 

ama baban biraz ağır konuştu,oda haklı olarak kırıldı haliyle,aramızda tartışma filan çıkmasın diye uzatmadan gitti

 

 

Akın:Ah baba ya,ne dedi yine

 

 

Seray:Eve gelince konuşuruz oğlum,Yağmur'a ulaşınca bana haber verin

 

 

Akın:Tamam anne Allah'a emanet ol

 

 

Seray:Sende oğlum

 

 

"Kapattılar"

 

 

Tahir:Ne oldu amcacığım ,ne diyiyor yengem

 

 

Akın:Dediğim gibi bize gitmiş Yağmur ama çıkalı bir buçuk saat olmuş

 

 

Alperen:Bir buçuk saat mi

 

 

Nil:Yuhh! Sizin evle buranın yürüme mesafesi en fazla yarım saat niye gelmediki bu kız

 

 

(Hepsi iyice telaşlandı,Tahir biraz sinirli bi o kadarda endişeli bir ses tonuyla cevap verdi)

 

 

Tahir:Başına birşey geldi kesin hastaneden daha gece çıktı Onur dinlensin dedi yok illa gidip Akınla konuşmam lazım diyip durdu.Dinlenmen lazım kızım diye defalarca söyledim ama yok dinlemiyor

 

 

Asaf:Dur Allahını seversen Tahir ya hemen kötüyü çağırma

 

 

Erva:İyide baba bu kız hasta,ya birşeey

 

 

Selim:Şşş korkma ,birşey olmamıştır hatta birazdan burada olur bak görürsün

 

 

Akın:Selim haklı

 

 

Eren:Nasıl bu kadar eminsiniz

 

 

Akın:Evde bi tatsızlık olmuş,Yağmur'da kırılmış yani belli etmesede annem anlamış , muhtemelen bu yüzden biraz yalnız kalmak istedi,azcık daha bekleyelim gelmezse ben gidip getiricem amca söz

 

 

Tahir:Nasıl getiricen yiğidim nerede biliyor muyuz?

 

 

Akın:Ben biliyorum tahmin etmesi zor değil.Onun böyle durumlarda gittiği bir yer var biraz durup gelir.Eminim yine oraya gitti

 

 

Alperen:Biz niye bilmiyoruz

 

 

Akın:Küçüklüğünden beri gittiği yer hatta böyle durumlarda zaman zaman benimde gittiğim bir yer muhtemelen orada

 

 

Alperen:Bacımın gizli yerini bir tek sen biliyorsun haaa , vay be öz kardeşim olduğu halde hiç böyle birşeyden bahsetmedi

 

 

Nil:Niye bahsetsin adı üstünde gizli yer Alperen

 

 

Alperen:Akın'a bahsetmiş ama

 

 

Akın:Bana bahsetmedi ki yani benimde bildiğim bir yer yani şeey

 

 

Selim:İkinize ait

 

 

"Akın uyarırcasına boğazını temizledi"

 

 

Akın:Yani şey evet ama Abim yapmıştı orayı küçükken oyun oynarız diye

 

 

"Alperen dalgaya vererek şöyle dedi"

 

 

Alperen:Bu kız niye bana hiç birşey bahsetmiyor ya

 

 

Tahir:Oğlum sen kıskandın mı yoksa

 

 

Alperen:Ne âlakası var babacım ama abisiyim sonuçta bence bilmeye hakkım var... Neyse hele bi gelsin ben ifadesini alırım onun

 

 

"Hep birlikte güldüler biraz sonra Alperen ciddileşerek araya girdi"

 

 

Alperen:Şaka bir yana amcaoğlu emin misin? Ya gerçekten başına...

 

 

"Tam o anda Yağmur geldi"

 

 

Nil:Geliyor geliyor

 

 

"Nil hemen Yağmur'a doğru koştu ve yanına vardığı gibi sıkıca boynuna sarıldı,birbirlerinin sırtlarını sıvazlayarak konuşmaya başladılar"

 

 

Nil:İyi misin,öldük meraktan?

 

 

Yağmur:İyim iyim

 

 

"Bir süre daha sarıldıktan sonra onu tebessümle izleyen diğerlerinin yanına yaklaştı iyice,ilk önce Tahir'in yanına gitti,Tahir biraz kızdı"

 

 

Tahir:Kızım neredesin ya, telefonun kapalı...Yengeni aradık, bir buçuk saat olmuş oradan çıkalı, aklımız gitti.

 

 

Yağmur:Özürdilerim baba sizi korkutmak istememiştim biraz yalnız kalmak istedim sadece,birdaha olmaz söz veriyorum

 

 

"Tahir kıyamayıp kızını kendine çekip sıkıca sarıldı.bir kaç saniye sonra diğerleri ilede sarıldı en sona Alperen ve Akın kalmıştı ilk eğilip Alperen'e sarıldı"

 

 

Alperen:Bu gözlerinin hali ne birtanem

 

 

Akın:Gerçekten Yağmur kıpkırmızı olmuşlar.(Bir kaç saniye duraksadı,daha so ra hafif endişeyle devam etti sözlerine) sen çok ağlamışsın,niye bu kadar ağladın annem evde tatsızlık çıktığını söyledi babam çok mu ağır konuştu

 

 

Yağmur:Akın iyim "yutkundu"

 

 

Akın:Nasıl iyisin gözlerin kızarmış,ağlamışsın belli

 

 

Yağmur:Akın lütfen sonra konuşsak,tamam biraz ağladım ama şuan iyim yemin ederim

 

 

Akın:Peki tamam sonra konuşalım

 

 

"Tarığın konuşmaları,Yağmur'u gerçekten sarsmıştı,bu yüzden biraz yalnız kalıp kendini sorgulamak iatemişti ben amcama birşey mi yaptım, eğer öyleyse ne yaptım sorularının cevaplarını arıyordu. Çünkü Tarık küçükken onu çok severdi bu yüzden şuandaki davranışlarını anlamlandıramıyordu belkide birşey yaptım ama hatırlamıyorum diyede kızıyordu kendisine halbuki birşey yapmamıştı amcasını hâla babası gibi çok seviyordu öz babası Tahir'de olsa büyüten Tarık'tı ama Tarık eskisi gibi değildi ona karşı.Akın'ın başına gelen herşeyden onu suçluyordu bu yüzden hep kırıp döküyordu.Hep böyle mi olacaktı, yoksa bir gün bitecek miydi?

 

 

(Yağmur Alperen ve Akın ile konuşmaya devam ederken Nil ve Eren birbirine baktı.Nil hadi dercesine kafasıyla işaret verdi.Eren'de ne demek istediğini anlamış gibi başını olumlu bir şekilde salladı ve Yağmur' a yaklaştılar.Nil hemen lafa girdi)

 

 

Nil:Yağmuur

 

 

Yağmur:Efendim

 

 

"Nil tekrar Eren'e baktı sonra Yağmur'a döndü"

 

 

Yağmur:Noldu Nil?

 

 

Nil:Biz özürdileriz

 

 

"Yağmur garipsedi"

 

 

Yağmur:Niye ki?

 

 

Eren:Geçen hafta Akın'ın başına gelenlerden dolayı sana fazla sert davrandık o yüzden...

 

 

"Yağmur gülümsedi"

 

 

Yağmur:Sorun değil kendinizce haklıydınız

 

 

Eren:Birde ben extra özürdilerim senden

 

 

Yağmur:Sebep

 

 

Eren:Bize geldiğinizde Tuğçe ile aranızda geçen tartışmadada yine terslemiştim seni

 

 

"Akın göz devirdi"

 

 

Akın:İyi hoşta üzerinden biraz fazla zaman geçmedi mi kardeşim

 

 

Eren:Evet ama bir türlü konuşma fırsatımız olmadı dileyemedim,yeri gelmişken diliyim dedim yoksa içim rahat etmeyecekti

 

 

Akın:İyi düşünmüşsün gereksiz bir çıkıştı

 

 

Eren:Kusura bakmayın

 

 

"Yağmur tekrar tebessüm etti"

 

 

Yağmur:Ya tamam bitirelim bu özür faslını hatırlamıyorum bile Eren,hiç önemli değil ,böyle küçük şeylere takılmam ben

 

 

Akın"ın iç sesi:Ah be Yağmur büyükte olsa,küçükte olsa hep anlayışla karşıladığın için zaten incitiyorlar ya seni,o kadar güzel bi kalbin var ki umarım bundan sonra hep güler yüzün

 

 

"Araya Asaf girdi"

 

 

Asaf:Hadi hadi amma uzzattınız haa şimdi idman vakti

 

 

Sekiz köşe:Tamam hocam

 

 

"Tam yaylarını alıp idmana başlayacaklardı ki Mahbub geldi birden"

 

 

Mahbub:Guzulaam gelin hayde sofra hazı

 

 

Asaf:Çalışmamız lazım teyzem ne zahmet ettin

 

 

Mahbub:Ôlûûmu leen öyle şey ne zahmeti geliverin gari

 

 

Selim:Ninecim biraz çalışsaydık sonra gelseydik olmaz mıydı?

 

 

Mahbub:Olmaz sofra bekletilmez hem aç ayı oynamaz

 

 

Eren:Ayı mı

 

 

Mahbub:Lafın gelişi diyiyom leen lafın gelişi hayde

 

 

Tahir:Tamam anacım geliyoruz

 

 

"Mahbub içeri girdi,Tahir,Asaf'a döndü"

 

 

Tahir:Usta birer bardak çay içelim sonra devam edelim,hem size güzel haberlerim var

 

 

Asaf:İyi tamam madem

 

 

"Hep birlikte içeriye girmek için adımlarını ilerlettiler tam o anda biri seslendi"

 

 

- Amcaaa

 

 

"Herkes sesin geldiği yere doğru baktı gelenler Asel ve Anıl dı,Asel Akın'a doğru koşmaya başladı"

 

 

Akın:Amcam...

 

 

"Gülümsedi,Asel Akın'ın yanına vardığı gibi kucağına atladı ve sımsıkı sarıldı amcasına,Akın'da ona "

 

 

Tahir:Anıl hoşgeldiniz oğlum

 

 

Anıl:Hoşbulduk amca,ya kusura bakmayın işim erken bitince eve geçtim Asel tutturdu amcama gidelim diye daha kıyamet kopardı neredeyse, mecburen geldik bizde...

 

 

Tahir:İyi yapmışsınız,tamda sofraya geçiyorduk beraber geçelim

 

 

"Asel ve Akın sımsıkı sarılmaya devam ediyordu hâlâ ve Asel en içten bir şekilde şöyle dedi"

 

 

Asel:Amcammm!

 

 

Akın:Birtanemmm

 

 

"Sonra sarılmayı bıraktı ama hâla kucağındaydı,kaşlarını hafif çattı"

 

 

Asel:Sana küstüm âmcâ

 

 

Anıl:Evet amcası biraz kırılmış haberin olsun

 

 

Akın:Öyle mi nedenmiş bakiyim

 

 

Selim:Hem nasıl küstün ki öyle boncuk, yıllardır görmüyormuş gibi sarıldın

 

 

Asel:Sabahtan beri görmediğim için çok özledim ve sarılmak istedim, bu yüzden birazcık mola vedim küsmeye,kucağından inince tekrar küsücem

 

 

"Herkes güldü,Erva şaka babında şöyle dedi"

 

 

Erva:Ne biçim soru öyle Selim abisi böyle durumlarda küsmeye mola verilebilir "yine hep birlikte güldüler daha sonra"

 

 

Yağmur:Peki söyle bakalım prenses,sen neden küstün amcana

 

 

Asel:Amcam bana söz vermişti buraya getiricekti ama, beni almadan gitmiş,niye beni almadın amca?

 

 

Akın:Birtanem ben seni almak için eve geldim geldim ama sen mışıl mışııl uyuyordun,napiyim uyandırmaya kıyamadım

 

 

"Asel sevimli bir tavırla cevap verdi"

 

 

Asel:Hmmm

 

 

"Akın'da aynı tavırla başını olumlu bir şekilde sallayarak onu onayladı"

 

 

Akın:Hıhı!

 

 

"Bir kaç saniye sonra"

 

 

Asel:Tamam o zaman barıştım

 

 

"Anıl,Akın'a bakıp hafif gülerek şöyle dedi"

 

 

Anıl:Bak sen şunaa,gördün mü hemende barıştı

 

 

Asel:Kıyamadığından öyle olmuş baba,bende kıyamadım napiyim

(2. Foto yapay zeka olduğu için usteki fotoya pek benzemedi ama bu şekilde hayal edin🙂)

 

 

"Asel yine amcasına sarılıp başını omuzuna koydu ve herkes tekrardan güldü,gülmeye devam ediyorlardı ki bir anda Mahbub seslendi"

 

 

Mahbub:Leeen çıldırtmayın beni ,hadi

 

 

"Demesiyle herkes irkildi"

 

 

Tahir:Hadi usta hadi ,gençler hadi vallaha sopa yiyicez

 

 

Mahbub:Kime diyiyomm

 

 

Tahir:Geldik anacım

 

 

"Hepsi hızlıca içeriye geçti"

 

 

Tanergilin ev

 

 

"Evlerinin önünde polisler ve ambulanslar vardı. Börü de oradaydı Ali ve Barış çocukların geldiğini görünce onları olay yerinden uzak tutmaya çalıştılar ikiside ne olduğunu görebilmek için ne kadar çabalasada Ali ve Barış önlerinde göstermemeye çalışıyordu"

 

 

Ali Batur:Çocuklar

 

 

Taner:Ali abi noluyor annem ile babam nerede?

 

 

Ali Batur:Çocuklar ufak bir kaza olmuş

 

 

Tuğçe:Ne kazası Ali abi annemle babam nerede onları görmek istiyoruz

 

 

Barış:Gençler sakin olun buradan uzaklaşmanız gerekiyor

 

 

"Onlar izin vermedikçe Taner ve Tuğçe iyice sinirleniyor,iyice korkuyordu,Taner biraz sesini yükseltti"

 

 

Taner:Abi ne diyiyorsun sen ya ,ne uzaklaşması çekilir misiniz lütfen annemle babamı görmek istiyorum

 

 

"Tam o anda personeller sedye ile Cengiz'i ambulansa götürüyorlardı,kafası yaralıydı,ilk önce Tuğçe fark etti,yanına gidemeden uzaktan şöyle dedi"

 

 

Tuğçe:Baba

 

 

"Daha sonra Taner fark etti daha o şoku atlatamadan ardından sağ göğsünden yaralanmış olan annelerini yani İpeği gördüler.Bu sefer iyice çıldırdılar yanlarına gidebilmek için tepinmeye başladılar,Ali ve Barış ise onları zapt etmeye çalışıyordu,ikisininde gözlerinden yaş akıyordu ve çok korkuyorlardı,gözleri telaştan bir hâl olmuştu,ikiside feryad ediyordu"

 

 

Tuğçe:Baba

 

 

Taner:Anne,abi bırakın ya annemi görmek istiyorum anne duyuyor musun beni ses ver nolur

 

 

Tuğçe:Abi bırakın bizi,baba

 

 

"Taner bir anda sinirle kollarını tutmkat olan Ali'den kurtardı ve iyice sinirle bağırdı"

 

 

Taner:Ya bırakın diyiyoruz bırakın

 

 

"İkiside bir şekilde kurtulup İpek ve Cengiz'in yanına koştu.Taner annesinin başında feryad ederken,Tuğçe'de babasının başında feryad ediyordu'

 

 

Taner:Annem annem aç gözlerini noldu sana,kim yaptı bunu anne nolur uyan

 

 

Tuğçe:Baba baba bırakma bizi

 

 

Taner:Anne

 

 

1.Görevli:Çocuklar müsade edin işimizi yapalım

 

 

"Sarp Taner'in yanına geldi"

 

 

Sarp (Buğra): Taner abicim gel hadi

 

 

"Taner ağlıyordu"

 

 

Taner:Abi noldu noldu onlara

 

 

Sarp (Buğra) : Abicim anlatıcaz herşeyi ama şimdi bırakında hemşireler işlerini yapsın çok kan kaybetmişler

 

 

"Cengiz ve İpeği ambulansa yerleştirdiler"

 

 

Tuğçe: Anne,baba... Bende gelicem

 

 

Taner:Gidicez Tuğçe merak etme

 

 

Ali Batur: Çocuklar yapmayın böyle ikiside iyi olucak

 

 

"Taner ağlayarak konuşuyordu"

 

 

Taner: Yok siz anlamıyorsunuz bu insanlar bizim anne babamız bizde gidicez

 

 

Barış:Ama

 

 

"Taner ağlamakta olan Tuğçe'nin omuzundan tuttu ve ambulansa doğru götürmeye başladı"

 

 

Taner:Hadi Tuğçe

 

 

"Taner,İpeğin bulunduğu ambulans aracına binerken Tuğçe'de Cengiz'in bulunduğu araca bindi"

 

 

Barış:Çocuklar

 

 

Zeyd :Tamam kardeşim gitsinler böylesi daha iyi ana babaları sonuçta

 

 

Barış:Haklısın

 

 

'Polislerden biri yanlarına geldi"

 

 

1.polis:Komiserim olay yeri inceleme tamam evlerinde bir kamera bulduk kamera kayıtlarına göre adam ve kadın kavga etmişler sonra adam bir an öfkeyle silah çekip karısını vurmuş daha sonrada kendini vurmuş

 

 

Ali Batur:Nee!

 

 

(Ali,Barış,Zeyd ve Yusuf şaşkın gözlerle birbirlerine baktı,bir kaç saniye sonra)

 

 

Zeyd:Tamam Aslanım,sen görevinin başına geçebilirsin

 

 

Polis:Tamam komiserim

 

 

Koca Yusuf:Yok artık adam ruh hastası belli ki

 

 

Zeyd:Vallaha ben şaşırmıyorum artık dayı ,daha beter vakalar gördüm

 

 

(Daha öncede belirtmiştik herkes saygıdan dolayı Koca Yusuf' a dayı diyiyordu)

 

 

Koca Yusuf:Canım bende gördüm bende gördümde işte yinede şaşırılacak şey...Neyse napıyoruz şimdi

 

 

Sarp (Buğra) : Merkeze geçiyoruz dayı,buralar Veli ve Ahmet'de...Şirazilerin mekânlarından birinin daha yeri tespit edilmiş oraya baskın düzenliyicez

 

 

Barış:Hadi ya,macera bizi bekliyor desene

 

 

Ali Batur:Ne macerası amcaoğlu ya

 

 

Zeyd:Harbiden kardeşim ya hayatımız zaten olmuş macera şöyle sorunsuz sıkıntısız bi baskın düzenlesek fena mı olur

 

 

Ali Batur:Hadi abi hadi gidelim

 

 

Zeyd:Tamam tamam

 

 

"Araçlarına binip karakolun yolunu tuttular"

 

 

1 SAAT SONRA TAHİRGİLİN EV

 

 

"Asaf turnuva için çocukları çalıştırıyordu,Anıl bir işi çıktığı için Asel'i emanet edip gitmişti. Tahir ise Yağmur'a donör bulunduğu ve haftaya salı ameliyat olacağı haberini çoktan vermişti. Bu yüzden herkes çok mutluydu ama Yağmur hafif tedirgindi"

 

 

Selim:Yağmur sessizsin

 

 

Alperen:Evet ne düşünüyorsun bu kadar abicim

 

 

Yağmur:Hiç ya ameliyatı düşünüyordum

 

 

Erva:Nesini düşünüyorsun,iyileşiceksin işte

 

 

Yağmur:İnşallahta ,biraz korkuyorum galiba

 

 

Nil:Korkma! Zaten seni uyutacaklar, birşey hissetmiyiceksin ki...

 

 

Akın:Aynen ama turnuva gününe denk gelmesi pek iyi olmadı sanki

 

 

Yağmur:Ha birde o var

 

 

Eren:Düşünmeyin bu kadar herşey çok iyi olucak görüceksiniz

 

 

Asaf:Eren haklı,bu düşüncelerle baş etmenin yoluda ok atmaktan geçer

 

 

Selim:Haklısınız hocam

 

 

Asaf:E madem öyle...kemankeş yay çek!

 

 

Akın:Hocam birdakka

 

 

Asaf:Noldu evlat?

 

 

Akın:Bir şey sorabilir miyim?

 

 

Asaf:Sor

 

 

Akın:Turnuvaya kim,kim katılacak

 

 

Asaf:Şöyle, isterseniz bi eleme yapalım veyada oy kullanalım

 

 

Alperen:Hocam ben bu halde nasıl katılıcam ki

 

 

Asaf:Ne varmış halinde

 

 

"Alperen sakin bir ses tonuyla şöyle dedi"

 

 

Alperen:Şaka mı yapıyorsunuz hocam ben yürüyemiyorum tekerlekli sandalyede nasıl yapabilirim ki

 

 

Selim:Yapanlar nasıl yapıyo amcaoğlum,sende öyle yaparsın,hem tutmayan ellerin değil ayakların

 

 

Tahir:Haklı,tekerlekli sandalye ok atman için bi engel değil ,engelli olmak hiç bir şeye engel değil asıl engel zihinlerimizin içinde oğlum. Bunu hiç

 

bir zaman unutma tamam mı?

 

 

"Alperen tebessüm etti"

 

 

Alperen:Gerçekten başarabilir miyim ki?

 

 

"Akın tüm enerjisiyle şöyle dedi"

 

 

Akın:Tabi hemde kralını yaparsın kardeşim

 

 

Nil:Evet ben sana güveniyorum

 

 

"Alperen ve Nil bir kaç saniyeliğine birbirine tebessüm ettikten sonra Selim uyarırcasına boğazını temizledi ikiside irkildi"

 

 

Nil:Y-yani biz sana güveniyoruz demek istedim

 

 

Alperen:Teşekkür ederim

 

 

"Tekrar tebessüm edip birbirlerine bakmaya dalmışlardı ki ,Eren sağ elini oh ohoo bunların bakışmalar bitmeyecek dercesine salladı"

 

 

Asaf:Peki hâlâ derse geçelim

 

 

Akın:Hocam oylama veya eleme yapalım dediniz ama buna gerek var mı? Sonuçta babam okuldan aldı .Okula dönmeden turnuvayada katılamayacağıma göre,e Yağmur'un da zaten ameliyatı var.Yani sayımız tam beş oluyor

 

 

Asaf:Yinede yapıcaz elemeye girsen bile baban okula göndermezse senin yerine diğer arkadaşın girer

 

 

Selim:Nasıl bi eleme düşünüyorsunuz peki hocam

 

 

Asaf:İki tur olucak ilk turda diğerlerine göre en yüksek atan 3 isim katılmayı hak kazanıcak ,2 . turda ise en düşük atan elenicek

 

 

Erva:Peki ikinci turda sadece 1 kişi yüksek atar diğer 2 kişi aynı puan atarsa...

 

 

Yağmur:O zamanda o iki kişi arasında bi eleme olur

 

 

"Asaf işaret parmağıyla Yağmur'u onayladı"

 

 

Asaf:Aynen öyle

 

 

Selim:O zaman başlıyor muyuz hocam

 

 

Asaf:Evet,sıralama en büyükten başlayacak

 

 

Sekiz köşe:Anlaşıldı

 

 

Asaf:Yağmur sende bana yardım et kızım

 

 

Yağmur:Tamam hocam

 

 

"Yağmur,Asaf ustanın yanına geçti"

 

 

Asaf:Gel bakalım Alperen

 

 

Alperen:Hocam emin misiniz,yani nasıl

 

 

Nil:Alperen bu konuyu az önce konuşmadık mı

 

 

Alperen:Amaa

 

 

Yağmur:Hadi abi

 

 

"Alperen burnundan derin bir nefes verdi,Selim ona atış yapması için tekerlekli sandalyesini sürmesinde yardımcı oldu ve atış yerine götürdü"

 

 

Tahir:Oğlum,odaklan ne dedim ben asıl engel zihinlerimizdedir

 

 

"Alperen bir müddet tereddütle baktı babasına sonra tebessüm ederek başıyla onay verdi,Asaf ise Yağmur'a döndü"

 

 

Asaf:Hadi kızım başlat

 

 

Yağmur:Hazııır....çeeek vee,atış serbest

 

 

"Ok yaydan çıktı,hedefe doğru ilerliyordu ve sonunda hedefe vardı,Nil hariç hepsi şaşırmıştı çünkü Alperen 9 puan atmıştı ve Nil başaracağından emindi"

 

 

Asaf:Harika,demek ki baban haklıymış

 

 

Alperen:Belki şanstır ya turnuvada böyle atış yapamazssam

 

 

Eren:Haydaaa,l×× 9 attın hâlâ daha yapamazsam diyiyorsun ya , 9 attığının farkındasın demi?

 

 

Alperen:Tamam da

 

 

"Nil sinirle cevap verdi"

 

 

Nil:Da sı yok o zaman Alperen ,delirtme beni ya ayrıca diyelim ki atamadın senden kıymetli mi?

 

 

Erva:Yani, hiç bir şey senden kıymetli değil Alperen,kendine bu kadar yüklenme,rahat bırak... Okun karşısında özgür bir kuş gibi ol

 

 

Selim:Yaşa be Erva! Helâl sana,ne güzel söyledin öyle

 

 

"Erva tebessün etti,Selim'de karşılık verdi bir kaç saniye öyle baka kaldılar ta ki Akın Selim'i uyarana kadar"

 

 

Akın:Pişt pişt

 

 

"Selim cevap vermeyince,Akın kendine gelmesi için elini Selim'in yüzüne doğru salladı ve Selim silkindi"

 

 

Akın:Şükür bir an nefes almayı unuttun sandım

 

 

"Akın dalga geçiyordu"

 

 

Selim:Akııın

 

 

Akın:Tamam ya birşey demedim

 

 

Asaf:Tamam gençler dersi kaynatmayın,devam ediyoruz...Gel bakalım Selim

 

 

Asaf:Hazııır,çeeek vee bırak

 

 

"Selim 10 atmıştı"

 

 

Asaf:Aferim sana,gel bakalım Nil senin sıran

 

 

"Sırayla Nil,Akın,Eren ve Erva da atışlarını yaptı ilk turun kazananları Alperen,Selim ve Akın'dı nihayet 2. tur olmuştu.Eren ve Nil 9 atarken Erva 10 atmıştı"

 

 

Asaf:Böylece turnuvaya katılacak 4.üyemiz belli oldu sıra geldi 5. üyeyi belirleyecek olan son elemeyi yapmaya...

 

 

Yağmur:Eleme 3 turdan oluşacak 3 turun sonunda toplamda en yüksek puanı alan kişi 5. üye olacak.Anlaşılmayan birşey yok demi...

 

 

"Nil ve Eren olumsuz bir şekilde başını salladı"

 

 

(İlk turda Eren 9,Nil 8 puan attı,2.turda ise Eren 8,Nil 9 puan attı son turda ise Nil 9 puan atarken Eren'de 10 puan atmıştı)

 

 

Asaf:Böylece 5. Üyemizde belli oldu Eren katılacak. "Nil'e döndü" Ama üzülmek yok çünkü daha nice turnuvalar sizi bekliyor tamam mı?

 

 

(Nil tebessüm ederek olumlu bir şekilde başını salladı)

 

 

Akın:Hocam eleme yaptık ama gerek yoktu bence...Yani sonuçta ben katılamıyıcam ki,babam sağolsun

 

 

Asaf:Be konuştuk Akın orası hiç belli olmaz aslanım bekliyip görücez

 

 

(Akın olumlu bir şekilde başını salladı o esnada Mahbub elinte limonata dolu tepsi ile onlara doğru geliyordu,gelince,şöyle dedi)

 

 

Mahbub:Hadi bakam bu kada çalışma yete gari bire limonatayı hak ettiniz...Oturun bakem şöyle masaya

 

 

Asaf:Ne zahmet ettin anacım

 

 

Mahbub:Ôlûûmu ne zahmeti hadi için bakem

 

 

Asaf:Sağolasın anacım,biz limonatalarımızı alalım Tahirle konuşacaklarımız var şu köşed ehem konuşur hemdeiçeriz,çocuklarda birada otursun

 

 

Mahbub:Tamam guzum

 

 

(Asaf ve Tahir ilerde bir köşeye geçtiler)

 

 

Akın:Nine çocuklar nerede

 

 

Mahbub:Hifa ve Ceren odada resim yapıp duru Asel ile Oğuz oğlum da akaa bahcede çiçek toplayıp durudu...

 

 

"Herkes masaya geçmiş keyifle limonatalarını içerken Oğuzhan elinde çiçeklerle geldi ve Nil'in yanına geçti"

 

 

Oğuzhan: Bak peri kızı bunları sana topladım

 

 

"Alperen ellerini bağlayıp hafif çatık kaşla onları izliyordu,bir yanında Akın diğer yanında ise Selim oturuyordu,Nil teşekkür edip Oğuzhan'dan çiçekleri aldı"

 

 

Alperen:Yalnız ufaklık Nil ablan öyle periymiş,prensesmiş gibi şeylerden hoşlanmaz

 

 

Nil:Alpereeen

 

 

"Akın ve Selim çaktırmadan sessizce gülüyordu,Oğuzhan ise biraz sinirlenmişti"

 

 

Oğuzhan:Neyden biliyorsun belki seviyor

 

 

Alperen:Bilirim ben hem Nil ablanın en sevdiği çiçekte kasımpatı ve laledir

 

 

"Nil Oğuzhan ın bu masumiyeti karşısında kırılmasın diye başını okşayarak şöyle dedi"

 

 

Nil:Sen Alperen abine bakma canım o biraz tuhaftır ben papatyada severim,tekrardan teşekkür ederim

 

 

Oğuzhan:Bak seviyormuş işte

 

 

"Alperen göz devirdi"

 

 

Alperen:Hey Allahım ya

 

 

"Akın ve Selim Alperen'in bu cümlesinin üzerine iyice kahkaha attılar"

 

 

Alperen:Gülmeyen l×× sizde

 

 

Akın:Ma××ak mısın oĝlum el kadar çocuğu kıskanmak ned...

 

 

"Akın cümlesini tamamlayamadan Oğuzhan gelip yanında oturan Yağmur'ada çiçek uzatınca gülmeyi bırakıp duraksadı,Yağmur tam çiçeği alıcaktı ki Akın aldı"

 

 

Akın:Ben veririm aslan parçası hadi git sen top filan oyna

 

 

"Oğuzhan Ervaya da topladığı çiçekleri verdi daha sonrada gitti. Akın da kendi kendine mırıldanıyordu"

 

 

Akın:Allah Allah ama ya

 

 

"Sonrada çiçeği,Yağmur'a uzattı"

 

 

Akın:Al bakalım

 

 

"Yağmur tam alacaktı ki Akın vermekten vaz geçti "

 

 

Akın:Ya da boşver "Akın çiçeği Erva'ya uzattı,Yağmur da napıyor bu dercesine bakışlar attı"

 

 

Akın:Ervacım bunlar senin olsun halasısın ya sende olması daha doğru olur "Selim göz devirdi"

 

 

Selim:Töhbeestağfurullah ya

 

 

"Sonra Akın Yağmur'a döndü"

 

 

Akın: Sen zaten lale sevmezssin Yağmur ben sana sonra daha güzelini seçerim.

 

 

Yağmur:Karpuz mu seçiyorsun Akın

 

 

Akın:Ne alaka yaa çiçek vericek başka kimse mi kalmadı tamam işte Nil'e verdi daha sana niye veriyor

 

 

"Yağmur göz devirdi"

 

 

Alperen:Bana diyene bak benden beter çıktın l××

 

 

Erva:Sende sanki çok farklıydın al birini vur ötekini ikinizde aynısınız işte...Bu çocuk daha 5 yaşında bu kadarda abartılmaz ki gülüp geçin ne var yani bu kadar abartıcak

 

 

Eren:Vallaha haklı

 

 

Selim:Neyse tamam ya uzatmıyalım,limonataları içelimde biraz daha çalışalım öyle gidelim

 

 

"Sekiz köşe olumlu bir şekilde başını salladı"

 

.....

 

 

2 GÜN SONRA KOLEJ

 

 

"İlk ders öncesi tenefüstü Akın hariç bütün sekiz köşe sınıftaydı okullar arası turnuvaya ve Yağmur'un ameliyatına 4 gün kalmıştı"

 

 

Erva:Akın olmayıncada okul bir tuhaf

 

 

Selim:Gerçekten öyle,acaba amcam ikna olur mu dersiniz

 

 

Alperen:Bence kesin olur çünkü başka çaresi yok...Aksi halde suç işlemiş olduğu için ceza alır

 

 

Nil:Yani Akın zorla alıkoyma yok ben kendi isteğimle okuldan ayrıldım derse hiç bir şekilde amcam ceza almaz

 

 

"Yağmur çaresizce şöyle dedi,morali çok bozuktu"

 

 

Yağmur:Nil haklı ve üzgünüm ne yazık ki Akın bunu yapabilir haksızlıklardan,amcamın davranışlarından o kadar yorulmuş ki üzülmeyelim diye etrafını hiç bir sorun yokmuş gibi kahkahaya boğuyor...Halbuki canı hepimizden çok yanıyor keşke onun için birşeyler yapabilsem

 

 

Alperen:Sen ne yapabilirsin ki abicim amcamla konuşmuşsun ikna olsun diye her şartıda koşmuşsun sadece sen değil asaf ustada konuştu,sekiz köşe olarak bizde ayrıca gittik bundan sonrası Allah kerim

 

 

Eren:Bu arada senin sınav nasıl geçti Yağmur,hiç konuşamadık

 

 

Yağmur:Bilmem güzeldi belkide kazanırım

 

 

Selim:Hadi bakalım hayırlısı...

 

 

"Tam o anda Taner ve Tuğçe hariç efsane geldi"

 

 

Ayaz:Turnuvaya bir kaç gün kaldı hazır mısınız yağcılar

 

 

Selim:Sen önce dön bi kendine bak Ayaz ve evet tahmin edemiyeceğin kadar hazırız

 

 

Aymira:İyi bari kaybedince ağlamayın ama

 

 

Nil:Kazanıcaz hatta bu dediklerinizi size yediricez

 

 

Ayaz:Tabi tabi

 

 

"Tam o anda Akın içeriye girdi,hepsi şaşırdı özelliklede Yağmur'un gözlerinin içi gülüyordu"

 

 

Selim,Alperen:Amcaoğlu😮

 

 

Yağmur:Akıın! "Koşup sarıldı,Akın ilk önce masumca tebessüm etti sonrada ellerini ,Yağmur'un sırtına koyarak sarılmasına karşılık verdi,bir kaç saniye sonra bıraktılar"

 

 

Erva:N-nasıl ya

 

 

Eren:Kardeşim artık geri mi döndün yani okuldan filan alınmak yok demi

 

 

Nil:Birdakka ya şuan gerçek mi bunların hepsi

 

 

Akın:Gerçek Nil ayrıca evet geri döndüm babam vaz geçti okuldan alınmak yok aynı şekilde devam bam bam bam

 

 

Eren:Allaaaah! "Eren koşup sarıldı,Akın'da karşılım verdi ama öksürmeye başladı"

 

 

Akın:L×n öhhö öhhö oğlum yavaş l×× boğuldum

 

 

"Eren iyice sıktı,Akın öksürmeye devam edince Yağmur Eren'i Akın'dan ayırdı"

 

 

Yağmur:Eren tamam ya bırak çocuğu öldüreceksin

 

 

Eren:Ya kızım asıl sen bırak

 

 

"Eren tekrar sarıldı,hepsi kahkaha attı,Yiğit hariç efsane ise bu esnada göz deviriyordu.Eren bir süre sarılmaya devam ettikten sonra bıraktı.Akın bir sevinçle en arka sırada duran amcaoğullarına baktı."

 

 

Akın:Amcaoğullarım

 

 

(Alperen tekerlekli sandalyed eolduğu için yanına gidememişti,Selim'de onu yalnız bırakmadı,Akın'da bunun farkında olduğu için anlayışla karşılayıp kendisi yanlarına gitti.Önce Selim'e sonrada Alperen'e sıkıca sarıldı)

 

 

Aymira:Ay yeter sevgi bahçesine dönderdiniz burayı resmen midem bulandı

 

 

Erva:Rahatsız oluyorsun mademgeldiğin sınıfa geri dönebilirsin biz böyleyiz ya alış ya da şikayetlenme

 

 

Aymira:Alışmak zorunda değilim ayrıca iatediğim kadarda şikayet edebilirim,siz huylarınızı değiştirin

 

 

Erva:Allah allah şuna bak ya dağdan gelmiş bağdakini kovuyor...Burası sizin zorbalık yapmak için kurulan eğlence parkınız değil bizimle uğraşmayın

 

 

"Ayaz yavaş yavaş Erva'ya doğru adım atarak şöyle dedi"

 

 

Ayaz:Uğraşırsak nolur asi prenses

 

 

"Selim Erva 'nın önüne geçti"

 

 

Selim:Düzgün konuş Ayaz

 

 

Ayaz:Bak ya nasılda arkadaşını savunuyor,konuşmuyorum kardeş napıcan

 

 

Selim:Benim sabrımı zorlama Ayaz

 

 

Ayaz:Zorluyorum ya hadi napabilirsin ki

 

 

"Selim Ayaz bu lağballi ve kavgacı haline iyice sinir olunca kafa attı.Hafif sarsılan Ayaz da toparlandıktan sonra Selim'e kafa attı ikiside birbirine iyuce girince ortalık karıştı diğerleri ne kadar ayırmaya çalışsada fayda vermedi tam o anda Ömer hoca içeriye girdi"

 

 

Ömer:Hey hey hey noluyor

 

 

"İkisinide ayırdı ve bağırmaya başladı"

 

 

Ömer:Noluyor çocuklar haa noluyor kendinize gelin yakışıyor mu sizin gibi delikanlılara

 

 

Erva:Ònce onlar başlattı hocam

 

 

Aymira:Asıl onlar başlattı hocam

 

 

Ömer:Yeteer! Yahu siz akıllanmayacak mısınız?

 

 

"Ayaz ve Selim'in gözleri dönüyordu her tarafından öfkeler uçuşuyordu,Selim sakinleşmeye çalışarak şöyle dedi"

 

 

Selim:Hocam izah edebilir miyim?

 

 

Ömer:Emin beye izah edersin

 

 

Erva:Ama hocam Selim'in bir suçu yok ki

 

 

Ömer:Erva...

 

 

Selim:Erva tamam sakin ol biz hallederiz

 

 

Erva:Bende gelicem

 

 

Ömer:Hiç kimse gelmiyor sadece Ayaz ve Selim

 

 

Erva:Ama

 

 

Selim:Halledicem ben korkma

 

 

"Erva tamam manasında başını salladı"

 

 

Ömür:Düşün önüme,çocuklar sizde test kitaplarınızı açıp test çözüyorsunuz,Yağmur kızım sende konuşanları yaz hepsi sözlüden 0 alacak

 

 

Yağmur:Tamam hocam

 

 

......

 

 

HASTANE

 

 

(Levent bir süreliğine Derya ile birlikte geri dönmüştü,Yağmur'un tedavisinden sonra tekrar gideceklerdi o zamana kadar Derya okuluna burada devam edecekti.İpeği normal odaya almışlardı durumu iyidi ve uyanmıştı.Taner ve Tuğçe de yanındaydı,Taner annesinin baş ucunda oturmuş elinden tutarak konuşuyordu)

 

 

Taner:Annem iyi misin?

 

 

İpek:İyim oğlum niye gitmediniz okula

 

 

Tuğçe:Seni bu halde bırakıp nasıl gidelim anne,çok korkuttun bizi

 

 

İpek:Artık iyim kızım korkmayın.Babanız nasıl

 

 

"Taner sert bir ses tonuyla cevap verdi"

 

 

Taner:Anne bırak şu adamı ya seni vurmuş hâlâ merak ediyorsun ya sana defalarca söyledim şikayetçi ol kurtulalım şu adam bu yaşına kadar tek başına büyüttün bizi,evde düzgün bi baba figürü bile göremedik biz. Hep şiddet hep bi huzursuzluk hâlâ onu soruyorsun.

 

 

Tuğçe:Nankör olma Taner babam her dediğimizi yapmadı mı

 

 

Taner:Yaptıda noldu Tuğçe sevgi verdi mi yok,destek oldu mu yok,isterse dünyanın en model telefonunu,tabletini,osunu,busunu alsın sevgi vermedikten,destek olmadıktan sonra be işe yarar.Artık gözünü aç kızım savunduğun adam annemizi vurdu ölebilirdi annem ya ölebilirdi

 

 

"Seslerini yükselttiler)

 

 

Tuğçe:Senin adam diye hitap ettiğin o kişi bizim babamız...

 

 

Taner:Bak hâlâ yaa,annemi vurmuş Tuğçe ayrıca babamız deme baban seni baban benim değil çünkü sana babalık yaptı bana değil.Gerçi sana yaptığıda babalık değil ama işte kime ne anlatıyorum

 

 

Tuğçe:Taner yeter! İsteyerek olmamış işte, sinir krizi geçirmiş,normalde yapmaz böyle birşey

 

 

"Taner bu kez Tuğçe nin içindeki çocuğu 9kşarcasına sakince cevap verdi"

 

 

Taner:Yapma Tuğçe,yapma güzelim! Sende çok iyi biliyorsun o adam normaldede böyle birşey yapabilecek bir potansiyele sahip

 

 

"Taner'in her bir sözü Tuğçe'nin gözlerini dolduruyordu"

 

 

Taner:Sende farkındasın bunun ama inanmak istemiyorsun,sen ne kadar istemesende gerçek bu güzelim,gözünü kaparsan yalnız kendine gece yaparsın ...

 

 

"Taner'in son cümleleri Tuğçe nin dolan gözlerinin boşalmasına sebep olmuştu

 

Taner ise hemen ikizine destek oldu."

 

 

Taner:Gel buraya

 

 

"Sarıldılar,İpek tebessüm ederek onları izliyordu ve o anda Levent içeriye girdi"

 

 

Levent:Ooo İpeğim bakıyorumda yüzün gülüyor, "Tuğçeye baktı ağladığını görünce göz yaşlarını silerek şòyle dedi"

 

 

-Tuğçem sen niye ağlıyorsun bakayım dayıcım

 

 

Tuğçe:Babam nasıl dayı

 

 

Taner:Yine mi Tuğçe iki saattir boşunamı dil döktüm ben

 

 

Tuğçe:Hayır ama napiyim elimde değil merak ediyorum işte!Hem babamın bana olan sevgisi yalan değildi ki ne kadar kötü olsada bizim aramız hep çok iyidi Taner

 

 

"Tuğçe nin babasıyla arası gerçekten iyidi bu yüzden olanları kabul etmekte zorlanıyordu Taner'de kırılmasın diye biraz kardeşinin suyuna gitmek istedi"

 

 

Taner:Peki güzelim sen öyle diyiyorsan öyledir

 

 

"Tuğçe buruk bir tebessüm etti"

 

 

Levent:Baban iyi merak etme canım ama tutuklanıcak

 

 

"İkizler olayları ilk duydukları zaman babalarının tutuklanacağını tahmin etmişti zaten,bu yüzdende Tuğçe kendini hazırlamıştı,Taner'in ise zaten umrunda değildi"

 

 

Tuĝçe:Böyle olacağını tahmin etmiştik zaten dayı ama görüşebilicez demi

 

 

Levent:Tabi canım görüş günlerinde görüşeceksiniz

 

 

Tuğçe:Çok şükür! Şimdi babamı görebilir miyim

 

 

Levent:Evet canım

 

 

İpek:Oğlum hadi sende git kardeşinle,nolursa olsun baban sonuçta

 

 

Taner:Hayır anne,babam filanda değil ayrıca

 

 

İpek:En azından kardeşine destek olursun oğlum biraz hatrım varsa annecim

 

 

Taner:Tamam gidicem

 

 

"Gittiler"

 

.....

 

 

1 SAAT SONRA KOLEJ 2.DERS ÖNCESİ TENEFÜS

 

 

(Sekiz köşe bir aradaydı kantinde oturuyorlardı Erva kavgadan dolayı revirden bir kaç malzeme getirmiş kaşı hafif açılmış olan Selim'in yarasını temizliyordu)

 

 

Selim:Ona gerek yoktu Erva ya zahmet ettin

 

 

Erva:Yok canım ne zahmeti

 

 

"Böyle diyince Alperen ve Nil o hallerine imâlı tebessüm ettiler"

 

 

Erva:Hem minicikte olsa temizlememiz gerek mikrop kapabilir

 

 

Selim:Sağol 🙂...

 

 

Erva:Rica ederim 🙂...

 

 

(Eren birbirine tebessümle bakmaya devam eden Erva ve Selim'i hafif uyarırcasına boğazını temizledi.İkiside irkildi hemen hafif utanmışlardı Erva hemen konuyu değiştirdi)

 

 

Erva:Şey peki n-noldu eksi mi aldınız?

 

 

"Selim o anda sızlanmıştı"

 

 

Erva:Pardon "hemen üfledi" tamam tamam ,iyisin demi

 

 

Selim:İyim iyi hafif sızladıda geçti...Evet eksi aldım maalesef sadece o olsa iyi cezada aldık.

 

 

Nil:Ne cezası

 

 

Selim:Öğretmenler odasını temizliyicekmişiz

 

 

Erva:Oh ne âlâ kavgayı başlatanda büyütende Ayaz ama sende ceza alıyorsun,olucak işmi ya

 

 

Akın:Vallaha olucak iş Emin beyin bize ne zaman hak verdiğini gördün ki Erva

 

onun gözünde ne olursa olsun suçlu biziz

 

 

Alperen:Ya tamam şurada kalmış iki sene az daha sabredin sonra mezun olucaz zaten

 

 

Selim:Amcaoğlum haklı napalım buda bizim sınavımız

 

 

Yağmur:Öylede...

 

 

"Tam o anda Derya geldi"

 

 

Derya:Arkadaşlar merhaba

 

 

Yağmur:Aaa Derya

 

 

Eren:Derya! "hemen bir sandalye çekti yanına" Gel gel otur şöyle

 

 

(Sekiz köşenin olanlardan haberi vardı)

 

 

Akın:Bu arada çok geçmiş olsun duyunca çok üzüldük...

 

 

Nil:İpek abla ve Cengiz amca nasıllar

 

 

Derya:İyiler Cengiz amca 10 sene hapis cezası aldı halamda yarın taburcu olucak inşallah

 

 

Akın:Ya Taner o,o nasıl dün sabah yanlarındaydım ,akşamda telefonda konuştuk ama sesi pek iyi gelmiyordu.Tuğçe filan iyiler mi

 

 

Derya:Evet daha iyiler merak etmeyin

 

 

Erva:Çok şükür en azından bu konuda adalet yerini buldu .Cengiz amca çoktan hak etmişti iyi oldu ona

 

 

Eren:Öyle deme Erva kim bilir belkide içinde ne savaşlar veriyor bilemeyiz

 

 

Selim:Yani haklı kötü insan yoktur sonradan kötü olan insanlar vardır.Hayat şartları,birşeyler onu bu yola sürüklemiştir

 

 

Akın:Hayat şartları var evet ama Allah idare vermiş kardeşim yani deli olsa yaptığının kötü olduğunu bilmiyor derim ama adamın aklı yerinde düşünebilir

 

 

Alperen:Görünüşte akıllı ama hakikatte değil.Öyle olsaydı bunu yapmazdı

 

 

Selim:Yani

 

 

Yağmur:Haklısınız ama Akın'da haklı idare diye birşey var sonuçta...

 

 

(Zil çaldı)

 

 

Selim:Tamam hadi hadi zil çaldı sınıfa çıkalım

 

 

........

 

 

HASTANE

 

 

(Taner ve Tuğçe Cengiz'in yanındaydı.Tuğçe babasının dibine bi sandalye çekmiş oturuyordu baba kız dertleşiyorlardı.Taner ise biraz uzakta kaşları çatık kolları bağlı öfke ve kırgınlık dolu bakışlarla onları izliyordu.)

 

 

Taner'iç ses:Neden baba neden beni hiç bir zaman sevmedin neden Tuğçeye destek olduğun gibi banada olmadın.Gerçi onada tam olarak gerçekten destek olmuş sayılmazsın ama yinede arada konuşurdun dinlerdin ama beni hiç bir zaman dinlemedin ne geldiysem tersledin hor gördün bir kere Tuğçeye masal okuduğunu hatırlıyprum ama bana hiç bir zaman yapmadın onu

 

 

"Cengiz zorlanarak Tuğçe'nin başını okşuyordu.Eski Cengiz'den hiç eser yoktu sanki daha sakindi,daha düşünceliydi,sanki pişman gibiydi"

 

 

Cengiz:Güzel kızım,prensesim benim

 

 

Tuğçe:Nasıl oldun baba

 

 

Cengiz:İyim kızım ben iyim...Anneniz nasıln

 

 

Tuğçe:Annemmm...

 

 

Taner:Utanmadan spruyor musun birde,onu bu hale sen getirdin sen.Ölebilirdi annem biliyorsun demi.Hadi kendini düşünmedin,annemide düşünmedin bizide mi düşünmedin...Hadi benide geçtim Tuğçe ne yapacaktı hiç düşündün mü?Annem mezarda sen hapiste eeee bu kız ne olucaktı

 

 

Cengiz:Haklısın oğlum...Ben ....Şirkette hiç birşey yolunda gitmiyordu çok bunalmıştım sinir krizi geçirdim anne patladım öfkeliydim o an hiç birşeyin farkında değildim ki sonradan fark ettim.Ama iş işten geçmişti annen yerde baygındı bende bende nasıl yaptım böyle birşey diye

 

 

Taner:Kendine sıktın

 

 

"Cengiz'in gözlerinden yaş akıyordu evet anlamında başını salladı,Taner ve Tuğçe nin de gözleinden yaş akuyordu Taner babası ne derse desin yaptıklarına anlam veremiyordu"

 

 

Taner:Duygu sömürüsü yapma bana,pişmanmış numarası yapma

 

 

Cengiz:Numara yapmıyorum oğlum gerçelten pişmanım...Òyle olsa şuan burada yatar mıydım ben 10 yıl hapis cezası aldım ben kaçabilirdim oğlum ama bak ben cezama razıyım 10 yıl bu mevzudan dolayı yatacaksam bi 10 yılda size yaşattıklarımdan dolayı yatmalıyım bence özellillede sana oğlum

 

 

"Taner dudaklarını birbirne bastırmış daha fazla ağlamamak için kendini zor tutuyordu,yutkunamıyordu boğazı düğümlenmişti.Cengiz akan gözyaşlarıyla yutkunup sözlerine devam etti."

 

 

Cengiz:Ben ne iyi bi baba nede iyi bir eş olamadım

 

 

Tuğçe:Òyle söyleme baba

 

 

Cengiz:Öyle öyle kızım özelliklede abine hiç babalık yapmadım ama inan bana ben sizinle özelliklede seninle hep gurur duydum...Karne günleriniz olsun,törenleriniz olsun çoğusuna geldim ben

 

 

Taner:Geldin mi

 

 

Cengiz:Evet gizlice izledim oğlum

 

 

Taner:Niye baba niye ,madem geldin gizlice izledin niye yanımıza gelmedin hıı biz orada mahcup mahcup dururken sen bizi uzaktan mı izledin baba hıı

 

 

"Taner dudaklarını birbirine bastırıyor gözlerinden yaş akmaya devam ediyordu,kendini bıraksa hüngür hüngür ağlayacaktı ama zor tutuyordu,ne kadar tutsada hafif hafif gözlerinden akan yaşlara engel olamıyordu"

 

 

Cengiz:Haklısın oğlum.keşke gelseydim şımarırsınız kendi ayaklarınızın üzerinde durmayı beceremezsinniz diye göstermedim oğlum...

 

 

Taner:Böyle daha mı iyi oldu baba...Bu zamana kadar herkese ne çok zorbalıklar yaptık biz biliyor musun baba senin yüzünden kötü bi insan olup çıktık baba daha mı iyi oldu

 

 

"Cengiz ağlayarak konuşuyordu"

 

 

Cengiz:Haklısın oğlum ama ben babamdan öyle gördüm babam bizi sevmezdi,göstermezdi neymiş şımarırmışızda herşeyi ondan istermişizde kendi ayaklarımızda duramazmışız

 

 

Taner:Nesilden nesile aktarılan sevgisizlik diyiyorsun yani,ama ne var biliyor musun baba ben senin gibi olmuyucam ben evladımı sevicem,ilgilenicem şımarsın ya birazcık şımarsın ne olucak babası arkasında olan çocuklar daha güçlü olur her zaman bir evde sıkıntılar varsa aynısını kendi evlatlarına yaşatmak yerine ondan ders çıkarıp yapmamalı bence

 

 

Cengiz:Haklısın oğlum ama inan bana ben geç olsada dersimi aldım,beni bağışlayabilecek misin oğlum,affedebilecek misin?

 

 

(Taner kendini sıkıyordu sağ elini yumruk yapıp başını olumsuzca salladı)

 

 

Taner:Seni Allah affetsin baba

 

 

"Dedi tam kapıdan çıkacakken,Cengiz şöyle dedi"

 

 

Cengiz:Oğlumm...

 

 

"Taner duraksadı arkası dönük bir şekilde bekledi bir kaç saniye sonra gözündeku son damla yaşta aktı ve cevap vermeden gitti.Taner gidince Cengi iyice ağladı,Tuğçe babasına destek oldu..."

 

 

Tuğçe:Üzülme babacım ona biraz zaman ver affedecektir

 

 

Cengiz:Affetmiyicek,çok üzdüm onu çok

 

 

Tuğçe:Öyle hemen hiç kimse affetmez ama zamanla affeder bak görürsün inşallah!

 

 

Cengiz:İnşallah!

 

....

 

 

"Bir kaç gün sonra nihayet turnuva günü gelmişti Turnuva İstanbul merkezdeki Okçuluk federasyonunda olacaktı,çocukları okuldan servis alıp götürecekti şimdi sınıfta bir arada oturmuş araçların gelmesini bekliyorlardı efsanede oradaydı,akın elini Taner'in omuzuna attı"

 

 

Akın:Nasılsınız kardeşim

 

 

Taner:İyiz çok şükür,annemi taburcu ettiler,o adamda bir,iki gün daha duracak

 

 

Tuğçe:O adam bizim babamız Taner

 

 

Taner:Senin baban benim değil Tuğçe

 

 

Tuğçe:Ya adamın halini gördün çok pişman

 

 

Taner:Umrumda değil

 

 

Derya:Taner herkes ikinci bir şansı hak eder inan bana bende gördüm yüzündeki pişmanlığı

 

 

Taner:Umrumda değil dedim Derya!Neyse ben gidiyorum bahçeye biraz hava alıcam

 

 

Derya:Ya dur nereye

 

 

"Dinlemeden gitti"

 

 

Derya:Off

 

 

Selim:Üzerine çok gitmeyin Derya,zaman ihtiyacı var

 

 

Derya:Haklısın

 

 

Eren:Bu arada siz ne kadar buradasınız bir süre buradayız Yağmur'un tedavisi bitince dönücez galiba

 

 

"Derya,Yağmur'dan bahsedince sekiz köşenin özellillede Akın ın yüzü düşmüştü"

 

 

Akın:Şu halimize bak ya kız orada canıyla uğraşıyor biz ise hiç birşey yokmuş gibi turnuvaya gidiyoruz

 

 

Erva:Napalım gitmek zorundayız...Hem şöyle düşün bundan sonrasında Yağmur tamamen iyileşmiş olucak

 

 

Nil:Evet,hem ne dedi ...Uyandığım zaman sizi elinizde kupayla görmek istiyorum

 

 

Alperen:Evet öyle söyledi,elimizden gelenin fazlasını yapmalıyız arkadaşlar

 

 

Eren:Gidiyoruz bam bam bam,kupayı alıp çıkıyoruz bam bam bam

 

 

"Hepsi güldü,sonra Eren elinibortaya koydu sırayla diğerleride üst üste koydu"

 

 

Sekiz köşe:Ooooo,şşş se-kiz kö-şe

 

 

Ayaz:Bu ne heyecan ya patlamayın sonra

 

 

Aymira:Haklı siz kazanabileceğinize emin misiniz,kaybedersiniz filan rezil olmayalım şimdi ?

 

 

Tuğçe:Aymira,Ayaz susun

 

 

Selim:Asaf usta hep ne der Aymira biliyor musun?

 

 

Aymira:Bilmiyorum ne der

 

 

Selim:Bir yarışta kaybetmezssin ya kazanırsın ya öğrenirsin

 

 

Aymira:Aynen aynen o dediğinden

 

 

Erva:Uğraşma Aymira

 

 

Aymira:Aman ne haliniz varsa görün...Gidelim Ayaz burası beni boğmaya başladı

 

 

"Aymira ve Ayaz gitti"

 

 

Yiğit:Kusura bakmayın armadaşlar! Onların dediklerine takılmayın size güveniyoruz bence başarıcaksınız

 

 

Akın:İnşallah Yiğit,sağol

 

 

"Hep birlikte tebessüm ettiler"

 

 

Akın:Arkadaşlar ben bir Taner'e bakayım

 

 

Selim:Tamam amcaoğlum sen got bizde geliriz birazdan

 

 

Akın:Tamamdır aşağıda görüşürüz

 

 

Selim:Görüşürüz

 

 

"Akın gitti"

 

 

.......

 

 

Akıngilin ev

 

 

"Seray ve Asel turnuvayı izlemek için hazırlanıyordu.Anıl ise kapının ağzında hazur bir vaziyette onları bekliyordu,seslendi"

 

 

Anıl:Anneee hadi hadi geç kalıcaz

 

 

Seray:Tamam oğlum geldik geldik

 

 

"İkiside gelmişti geriye sadece ayakkabıları giymek kalmıştı.Asel Seray'dan önce babasının yanına koştu"

 

 

Asel:Nası omusum baba

 

 

Anıl:Çok güzel olmuşsun birtanem

 

 

Asel:Sende çok yakısıklı omussun babacım

 

 

Anıl:Iyle mi dersin

 

 

Asel:Evet gerçi benim babam hep çok yakısıklı

 

 

Anıl:Benim kızımda her zaman çok güzel

 

 

Asel:Keşke Annemle Liya da burada olsaydı,çok ösledim onları

 

 

Anıl:Bend ebirtanem ama deden hasta olduğu için maalesef annenle kardeşin bir süre daha orada kalmak zorunda

 

 

Asel:Hafta sonu gitsek ya

 

 

Anıl:Gideriz babacım amaa şimdi istikamet Turnuvaya "Seray'a döndü"

 

Annem hadi ya

 

 

Seray:Dur oğlum acele ettirme beni

 

 

"Seray çantasından birşeyler arıyordu"

 

 

Anıl:Ne arıyorsun ki anne

 

 

Seray:Oğlum telefonumu çantaya koydum diye hatırlıyorum ama yok

 

 

Anıl:Çaldırayım

 

 

Seray:Olur kuzum

 

 

"Seray Anıl'ın çaldırmasını beklerken çantayı aramaya devam ediyordu birden çantası elinden kaydı ve içindeki herşey yere döküldü,telefonuda düşmüştü,Seray dökülen şeyleri toplamak için eğilince Anıl'da eğildi annesine yardım ediyordu ki gördüğü şeyle donup kaldı..."

 

 

Anıl:Anne bu ne,kim bu bebek

 

 

"Seray neye uğradığını şaşırdı,nediyeceğini bilmiyordu ikisininde gözbebekleri kocaman olmuştu"

 

 

Anıl:Anne birşey sordum kim bu bebek

 

,hemde senin kucağında

 

 

"Gördüğü şey geçen gün Asel'in bulduğu fotoğraftı"

 

 

Asel:Amcammış o baba ama hiç benzemiyor bu beğin saçları düz

 

 

Anıl:Benzemiyor evet çünkü amcan değil o kızım

 

 

Asel:Sende değilsin,kim o zaman

 

 

Anıl:Anne

 

 

Seray:O-oğlum o şey "Seray korku ve üzüntüyle,dolan gözleri ile zoraki yutkundu"

 

 

Seray:O şey ,eee

 

 

Anıl:Ne anne

 

 

Seray:Se-senin ya-yani sizin

 

 

Anıl:Ne Anne,söyle

 

 

Seray:O bebek...

 

 

BÖLÜM SONU

 

 

 

"Eveet harika bir bölümün sonuna daha geldik,oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.Bölüm nasıldı ,en beğendiğiniz sahne hangisiydi"

 

 

 

 

☆Sizce o bebek kim?

 

 

☆Sizce Turnuvayı kim kazanacak?

 

 

☆Sizce Yağmur'un durumu ne oldu,ameliyatı başarılı geçecek mi?

 

 

"Gibi sorularınızın ve daha fazlasının cevabı çok yakında yeni bölümde sizlerle olacak"

 

 

 

-Bu arada duygulandığınız sahne oldu mu,olduysa hangisiydi?

 

 

-Taner ve Cengiz'in konuşması nasıldı?

 

 

-Peki ya Ayaz ve Selim'in kavgası?

 

 

 

"Bölüme sizler için başlık koymadım,hadi başlığı siz koyun,sizce ne olmalı başlık?"

 

               

 

 

-Unutmada yıldıza bas yıldıza😉😊

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 04.08.2025 00:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...