

BİR TANE BİLE MAZLUMUN ELİNDEN TUTSAK BİR TANE BİLE MASUMUN HAYATINI KURTARSAK KÂRDIR DİYEN VATANI İÇİN,MİLLETİ İÇİN NÖBETTE DURAN MAVİ MARMARADAN TUT SUMUD FİLOSUNA KADAR GEREK GAZZE'YE,GEREK YARDIMA İHTİYACI OLAN HER YERE CANINI HİÇE SAYIP GÖNÜLLÜ OLARAK HER MASUMUN,HER MAZLUMUN YARDIMINA KOŞAN YA DA KOŞMAYA ÇALIŞAN TÜM KAHRAMANLARIMIZA İTHAFEN"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
BİR KAÇ SAAT SONRA BÖRÜ OPERASYON ÖNCESİ SON KONUŞMA SAAT 22.00
"Barış'ın tekrar motivasyonuyla gelen kısacık gülümseme anının yerini ciddiyet almıştı tam o anda telsizden ses duyuludu"
Cahit:Börü hedef bölge karanlığa gömüldü biraz sonra içeriye gireceksiniz unutmayın her binanın bi başkanı var o adamı sağ salim istiyorum,dikkatli oluyorsunuz herhangi bi olası durumda biz gelicez
Sarp (Buğra):Tamam başkanım merak etmeyin,size sıra gelmeden biz halledicez inşallah
Cahit:Tamam evlat dikkatli olun
Sarp (Buğra):Tamamdır
Ali Batur:Başkanım izniniz olursa bir sorum olacaktı
Cahit:Sor evlat
Ali Batur:Filo dan haber var mı?Bekir Berk'e ulaşamıyorum, iyi mi?
"Zeyd ve Koca Yusuf Bekir Berk kimdi bakışları attı birbirine"
Cahit:Maalesef iletişim kesintisi var evlat,hiç kimseye ulaşamıyoruz ama sabah görüştüm ilk fırsatta arıyıcaklar
Ali Batur:İzniniz olursa operasyon öncesi Bekir Berk'i tekrar aramak isterim
Cahit:İznim var evlat,arayabilirsin
Ali Batur:Sağolun başkanım
Gülçehre:Başkanım o filoda Bekir Berk gibi bir çok kardeşimiz var...Sırf Gazzeye yardım etmek için canlarını ortaya koydular,Ablukayı ya delemezlerse
Cahit:Onlarda öyle bir inanç,öyle bir umut var ki kızım,böyle devam ettikleri sürece Allah'ın izniyle delip geçerler
Hanne:İnşallah başkanım inşallah
Cahit:Hadi bakalım gazanız mübarek olsun bina hasar almadan içindekileri silip süpürün yalnızca binanın başkanını sağ salim istiyorum
Zeyd:Anlaşıldı başkanım,tamam
Koca Yusuf:Anlaşıldı
"Telsizi kapattılar,Zeyd, Ali'ye döndü"
Zeyd:Yav kardeşim kimdi
bu Bekir Berk?
Koca Yusuf:Adını çok duyduk belliki Aslan bi delikanlı,herkesin dilinde
Ali Batur:Öyledir dayı öyledir bizim börünün ilk üyelerinden biriydi bi görevden dolayı başka yere gitti görevini tamamladığı için geri döndü ama daha tam görüşememiştik ki Cahit başkanımdan Sumud filosuna gönüllü gitmek için müsade istedi
Barış:Allahın izniylede oradan dönünce,tekrar bizimle devam edecek o zaman daha iyi tanırsınız,çok delikanlı biridir aramızda çok yaş yok ama bize hem abi,hem dost hemde öyle bi yoldaş oldu ki tanıyınca anlarsınız
Koca Yusuf:Bak hele,vallaha merak ettim ben bu delikanlıyı
Zeyd:Bende,eee arıyıcaktın hadi arasana
Sarp (Buğra):Hadi kardeşim arada daha fazla vakit kaybetmeden şu görevi bitirelim
Ali Batur:Tamam kardeşim
"Ali bir kaç kere arar fakat yine ulaşamadığı için endişelenir"
Ali Batur:Açmıyor
Barış:Tamam amcaoğlum telaş etme Cahit başkan iletişim kesintisi var dedi ya,çok çekmez oralarda telefon ilk fırsatta arar o bizi, merak etme
Ali Batur:Bu kadar uzun sürmemeliydi Barış,bu kadar uzun sürmemeliydi,Allah korusun birşey mi
"Ali sözünü tamamlayamadan Koca Yusuf ensesine vurdu"
-Ağzını hayra aç,hayırsız
Ali Batur:Ahh! Dayı kurban oliyim sen niye durmadan bana vuruyon,Allahını seversen ya,ne istiyon benden...
Koca Yusuf:Sende ağzını hayra aç oğlum napiyim
Ali Batur:Tamam ya "Ali biraz duraksadı"
Ali'nin iç sesi:Tek parça halinde dön kardeşim,duamız sizlerle
Gülçehre:Hadi giriyor muyuz?
Sarp (Buğra):Giriyoruz Börü
Barış:Haydi Bismillah!
.....
HASTANE YAĞMUR'UN ODASI
(Sadece Tahir ve Nil oradaydı)
Yağmur:Baba ameliyat gerçekten iyi geçmiş mi eğer öyleyse niye 15 gün daha buradayım
Tahir:Kızım ameliyat sonrası tedavi süreci var o yüzden yoksa ameliyat gayet iyi geçti
Yağmur:Gerçekten mi
"Tahir tebessüm etti,Yağmur un yanına yaklaştı yüzünü avuçlarının arasına aldı"
Tahir:Güzel kızım ben sana bu zamana kadar hiç yalan söyledim mi ya da birşey sakladım mı?
Yağmur:Hayır
Tahir:O zaman güven bana tamam mı
"Yağmur tamam anlamında başını sallayıp tebessüm etti ve masum bir ses tonuyla konuştu"
Yağmur:Ya Nil sen niye kaldın ki,sabah okul var,nasıl gidiceksin biz hallederdik babamla,sanada zahmet oldu
Nil:Ben halimden memnunum refakatçi olmak benim işim okuluda dert etme babam bırakıcak beni hem fenamı kuzen gecesi yaparız,ha rahatsız olduysan babamı ariyim gelip alsın beni
Yağmur:Ya saçmalama ben sana zahmet oldu diye şey ettim
Nil:Şey etme sen,ben halimden memnunum dedim tamam mı
Yağmur:Sağol Nil'de tek bi koltuk var nasıl yatıcaz
Tahir:Orasını dert etme sen kızım Levent sağolsun bizim için bir oda ayarladı birazdan o odaya geçicez ben koltukta yatarım,Nil'de boş olan diğer yatakta yatar
Nil:Olur mu öyle şey amca ben koltukta yatarım,sen yatakta yat
"Tahir,Nil'in yanağından makas aldı ve şöyle dedi"
Tahir:Ben ne dersem o olur boncuğum,sana fikrini sormadım,birazdan diğer odaya geçicez sen yatakta yatıcaksın bende koltukta tamam mı😉
Nil:Tamam amca 🙂
Tahir:Haah şöyle
"Birlikte tebessüm ettiler"
Yağmur:Bu arada Erva nın kolu nasıl incindi
Nil:Yarışmada yayı fazla çekince öyle oldu,hani Selim'in olmuştu ya ...Ama konuştum daha iyimiş merak etme zaten bir kaç güne açacaklar
(Yağmur tebessüm ederek olumlu bir şekilde başını salladı)
....
BÖRÜ OPERASYON ANI
(Ali Batur, Hanne ve Barış'la son bir bakış alışverişinde bulundu. Koca Yusuf bile bu kritik anda tamamen sessiz ve odaklanmıştı; Hafif iri yarı olan cüssesi bir anda ağırlığına yakışır bir ciddiyete bürünmüştü. Zırhlarını ve silahlarını kontrol ettiler. Karakol minibüsünden inip çalıların arasına daldıklarında, kasabanın çıkışındaki tenha mekân artık sadece bir hedef haline geldi ve geri sayım başladı.Ali nin işareti ile yavaş yavaş harekete geçtiler arka tarafta bulunan demir kapıyı aşıp Barış,Gülçehre ve Zeyd hariç içeriye girdiler onlar dışarda nöbette duran adamları halledecekti)
BİNANIN İÇİ/BİZİMKİLER
"Merdivenlerden sessizce yukarıya doğru çıkıyorlardı,bu esnadada önlerine çıkan her adamı susturucu taktıkları silahları ile vuruyorlardı,4 Katlı binanın 2.katına geldiklerinde etrafı kontrol etmeye başladılar,Ali odalardan birine girip kontrol ettikten sonra"
Ali Batur:Temiz
Hanne:Burasıda temiz
Sarp (Buğra):Koridorlarda temiz
(O esnada Koca Yusuf söylenerek diğer odalrdan birinden çıkıyordu)
Koca Yusuf:Yav insan mı yaşıyor,hayvan mı yaşıyor, ahırdamıyız,nerdeyiz belli değil darmadağınık her yer azcık düzenli olun be
Hanne:Abi yavaş bağırma duyurucaksın sesimizi
Koca Yusuf:Bağırtmasınlar l×n o zaman
"Tam o esnada Koca Yusuf başında bir silah hisseti"
Ali Batur:Abi dikkat et
"Ali adamın kafasını nişan alıp sıktı ama ne fayda etrafları bir anda sarılmıştı"
Sarp:Hay ben sizin ulan bi bitmediler ya,napıcaz birader
Ali Batur:Her zaman yaptığımızı
Koca Yusuf:Her zaman napıyordunuz ki
Hanne:Dalıyorduk abi
Koca Yusuf:Haa öyleli
Ali Batur:Aynen dayı, öyleli
"Ali'nin kafasına silah dayalayan adam şöyle dedi"
1. Adam:Who are you? Surrender
(Kimsiniz siz teslim olun)
Ali Batur:Diyiyorsun
2.Adam:What did you say (Ne dedin)
3.Adam:Surrender! (Teslim olun)
4.Adam:These are the Turks, the Noble Turks (Bunlar onlar,Türkler,Asiltürkler)
5.Adam:Wow, that's it, there's no way out of here. Adrian will be very happy when he sees these, tie them up and let's take them away.
(Vav demek öyle,buradan çıkışınız yok. Adrian bey bunları görünce çok sevinecek,bağlayın şunları götürelim)
Sarp (Buğra) : Yok ya
"Ali,Sarp ve Hanne ingilizce biliyordu ve ne dediklerini anlamışlardı,Koca Yusuf ta biliyordu ama onlar kadar değil bu son dediklerini anlayamamıştı"
Koca Yusuf:Neye yok ya ne diyiyor ki bunlar
Hanne:Buradan çıkışımız yokmuş,Adrian bey bizi görünce çok sevinecekmiş,bağlayacaklarmış bizi falanda filan
Koca Yusuf:Adrian mı o kim ya
Ali Batur:Muhtemelen binanın başkanı abi
"ABD li olan bu adamlar 7 kişiydi ve Türkçe bilmiyorlardı birbirlerine ne konuşuyor bunlar bakışı attıktan sonra Sarp a silah tutan adam sinirle silahı iyice bastırarak ayağına hafif vurdu ve bağırarak şöyle dedi"
6.adam:Walk,Walk,Walk (Yürü,yürü,yürü)
(Sarp sinirlenmişti)
-Ben çok sıkıldım ya
" adamın silahını yaptığı hamle ile elinden aldı sonrada kendi silahı ile anında sıktı,diğerlerininde dikkati dağılınca bir kargaşaya sebep oldu ve dövüşmeye başladılar,Hanne ona silah doğrultan adama ayağının taban kısmı ile yumruk attı sonrada bi hamle ile adamın elindeki silahını yere düşürmesini sağladı ve anında iki adamı vurdu...Onlar vurdukça adamlar dahada çoğalıyordu çünkü gürültüyü duyanlar geliyordu.Yardımlarına Barış,Gülçehre ve Zeyd yetişti"
Barış:La××n
" Barış silahı ile art arda 4 tane adam vurmuştu dövüşe devam ederek bir kaç adamı bayılttılar geriye kalan son 5 adamıda Gülçehre ve Zeyd vurmuştu,böylece daha fazla uzamadan kargaşa bitmişti"
Ali Batur:Tam zamanında yetiştiniz amcaoğlu
Koca Yusuf:Bit yığını gibi bitmeyecekler sandım
Zeyd:Bitmediler zaten abi bu bina gibi milyonlarca yerde binaları var bu adi heriflerin ama İstanbul,'da ki son 3 binadan birisi burasıydı
Ali Batur:Bahçe ne alemde
Gülçehre:Bahçe temiz Başkomiserim
Barış:Ama ne olur ne olmaz diye bir kaç polisimiz orada nöbette
Ali Batur:Güzel,hadi ilerleyelim o zaman
EN ÜST KAT ADRİANIN ODASI
(Adrian ve baş yardımcıları Türkçe biliyordu)
Adrian:Noluyor aşağıda,bu gürültüler ne
Javed:Adrian bey Asiltürkler; Baskına uğradık hemen kaçmamız lazım
"Bir anda içeriye başka bir adamı girdi alelacele konuşmaya başladı"
Britanya:Adrian bey binadaki bütün adamları silip süpürüyorlardı zor geldim acilen kaçmamız lazım buraya geliyorlar yakalanıcaz
Adrian:30 tane adam beceremediniz mi Ge×××××alı herifler
Javed:Adrian bey haklısınız ama sırası değil hemen çıkmamız lazım
Adrian:Ahh! Tamam Javed sen benle gel,Britanya binayı yok et
Britanya:Tamam efendim
(Şirazilerin İstanbul'da belli başlı yerlerde sıradanmış gibi görünen gizli binaları vardı her binanın bi başkanı vardı olası bi yakalanma durumuna karşılıkta binayı yok etmek için kurdukları bi patlama sistemleri vardı,Adrian'ın emri üzerine onlar Javed ile arka bahçeye açılan gizli kapıdan geçerken Britanyada patlama sistemini çalıştırdı yaklaşık 5 dakika sonra bina yok olacaktı,Britanyada tam kaçacaktı ki Aliler odayı bastı ve işlerini profosyonel bir şekilde halledip hemen kelepçeyi taktılar"
Britanya:Bırakın l×× beni bırakın
Ali Batur:Kees!
Barış :Birdakka amcaoğlu
Ali :Noldu
"Sarp dalgın bir şekilde konuştu"
Barış:Şurada bi kapı var
"Neler olduğunu anlamışcasına birbirlerine baktılar"
Zeyd:Bu Adrian değil
Sarp (Buğra):Allah kahretsin kaçmış
"Ali telsizden anons geçti"
Ali Batur:Tüm ekiplerin dikkatine hedef kaçtı bahçenin bütün giriş,çıkışlarını tutun tekrar ediyorum hedef kaçtı bütün giriş çıkışlar tutulsun
Telsizden gelen ses : Anlaşıldı tamam
"Britanya pis pis kahkaha atmaya başlayınca Koca Yusuf sinirle elinin tersiyle sertçe yüzüne vurdu adeta Osmanlı tokadı gibiydi"
Koca Yusuf:Kees bu kapıdan mı kaçtı başkanın söyle yoksa vururum seni
Britanya:Evet ama siz ona yetişene çoktan ölmüş olursunuz "tekrar kahkaha attı"
Hanne:Ne diyiyorsun sen
Britanya:Diyiyorum ki bina birazdan yok olacak son 100 saniye
"Hepsi şaşkınca birbirine baktı ve hiç düşünmeden o kapıdan çıkmak için harekete geçtiler Adrian ise tam binanın çıkış kapısına gelmiştiki bir anda her yeri inleten o ses,patlama sesi duyuldu,bina harabe olmuştu"
....
20 GÜN SONRA
"Havaalanı Ali,Barış,Cahit,Hanne ve Anıl Sumud filosuna katılmış 1 haftadır ise esir tutulan Bekir Berk'i karşılamaya gelmişti"
Ali Batur:Nerede kaldı ya
Anıl:Amcaoğlu az sabırlı ol ya gelir şimdi
Barış:Şşş bak belli etmiyor ama bu Bekir abiyi bizden daha çok seviyo...
Anıl: Harbiden haa
Ali Batur:Ya oğlum onun yeri ayrı sizin yeriniz ayrı hem bana diyiyonda siz kan kardeş değil misiniz ? Yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmezdi
Anıl : Ya öyleyizde sizin aranızdaki bağ başka yani
Hanne:Bekir abinin hepimizde ayrı bi yeri var uzatmayın
Cahit:Hanne haklı çocuklar sizin hepinizin yoldaşı,dostu,canı ciğeri o, bu yüzden tartışmanın lüzumu yoktur...
Barış:Tartışmıyoruz ki biz başkanım kendi aramızda şakalaşıyoruz "eliyle Ali'nin sırtını dürttü"
-Demi amcaoğlum
Ali Batur:Aynen öyle kardeşim
Cahit:Geliyor geliyor,hele şükür
"Ali hemen arkasını döndü ve tebessüm ederek ona doğru gelen Bekir Berk'i gördü"
(İsmail Ege Şaşmaz:Bekir Berk Yıldırım
31 yaşında polis)

(Bekir'in yüzünde hüzünle karışmış bir tebessüm vardı Ali ile dip dibe geldiklerinde hemen sarıldılar)
Ali Batur:Kardeşim!
(Kardeş gibi, dost gibi, bi Yiğit gibi birbirlerinin sırtına vurarak,sıvazlayarak iyice iyice sarıldılar,bir kaç dakika sonra bıraktılar)
Ali: Gemileri alıkonuldu denilince aklım gitti oğlum çok korktum birşey olacak diye
Bekir Berk: Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum,keşke açılsaydın 😃
Ali Batur:Ya Bekir bari bu halde yapma kardeşim,bu halde yapma 😃
Bekir Berk:Tamam tamam
Ali Batur: İyisin demi
Bekir Berk :Yani ne kadar olunabilirse...
Delemedik ablukayı,sen gördün mü sahilde bekleyen gençleri,çocukları Selma yı,ne bekliyorsun diye soruyorlar çikolata bekliyorum,bisküvi bekliyorum diyiyo,son 16 mil kalmıştı be Alim 16 mil
Ali Batur:Olsun kardeşim delmiş kadar oldunuz büyük bir iş başardınız ablukanın delinebileceğini herkes gördü yani o algıyı kırdınız sonra tüm Dünyaya asıl zalim kimmiş göstermiş oldunuz daha ne olsun...Birdahakine daha kalabalık gideriz hallederiz evelallah,hem bu kez bende gelirim
"Bekir Berk ve Ali Batur hafif sesli gülerek tekrar sarıldılar,bir kaç saniye sonra bıraktılar ve Bekir Berk hemen Cahitin eline uzandı"
Bekir Berk: Başkanım "tam öpecekti ki Cahit bırakmadı"
Cahit:Evlat "iyice sarıldılar daha sonra Anıl ile sarıldılar iyice kucaklaşmışlardı ki araya Barış girdi,şakayla karışık şöyle dedi"
Barış:Bize sıra gelmeyecek anlaşılan,hoş pek sarılasıda yok gibi şahsiyetin ama...
(Bekir Berk,Hemen Barış'ı kendine çekti)
Bekir Berk:Gel l×× buraya küççük kardeşim benim
(Barış gülerek Bekir'in kanatları altına girdi o kadar içten ve sıkı sarıldılar ki gerçek bi abi kardeş gibi olduklarını göstermiş oldular,bir süre sonra sarılmayı bırakınca Barış şöyle dedi)
Barış:Küççük kardeş ne Bekir abi Allah aşkına ya gelmişim 28 yaşına hâlâ küççük kardeş diyiyon sen bana
Bekir Berk:E,öylesin ama
"Barış güldü ve tekrar sarılıp bir kaç dakika sonra bıraktılar daha sonra Bekir ile Hanne gülümseyerek birbirine baktı"
Bekir Berk:Kıız ben sana şimdi yengemi diyicem
Hanne:Abi yaa 😄
"hafif kahkaha atıp sarıldılar,bir kaç saniye sonra sarılmaları bitti"
Cahit Başkan:E hadi bakalım sarılmalarınız kucaklaşmalarınız bittiyse doğru yemeğe...
Bekir Berk :Başkanım hiç gerek yok ya ben eve geçip önce bi duş alsam daha iyi olur
Cahit:Önce yemeğimizi yiyelim sonra gidersin eve duşmu alırsın ,başka birşey mi yaparsın artık naparsan yaparsın ama önce yemek hem ekibin geri kalanıda orada bekliyor seni
Bekir Berk:Ekibin geri kalanıı...
Anıl:Gidince görürsün kardeşim
Bekir Berk:İyi hadi bakalım
"Anıl elini l,Bekir Berk'in omuzuna attı ve öylece yürüdüler"
.....
TAHİRGİLİN EV
"Yağmur'un tedavi sürecide bitmiş artık taburcu edilmişti tam hatta 1 hafta oluyordu. Akın ise kapının önünde Yağmur'u bekliyordu biraz daha bekledikten sonra Yağmur ve Tahir çıktı"
Yağmur:Akııın sen napıyorsun burada
Akın: Seni bekliyordum
Yağmur:Beni mi? Niye abimlerle gitmedin
Tahir:Harbiden okula geç kalıcaksın aslanım
Akın:Birşey olmaz amca Alperen babamlar Yağmur'un konturolü var hastaneye gidecekler sonra okula gelecek diyince bende bekliyim sizinle hastaneye geliyim dedim, beraber okula geçeriz diye düşündüm
Tahir:İyi düşünmüşsünde,sıkıntı çıkmasın
Yağmur:Evet Akın sen okula gitsen daha iyi olur sanki haa! Yine benim yüzümden ceza filan...
Akın:Birşey olmaz merak etme abim halleder,hem Emin beyde bu durumu anlayışla karşılar diye umuyorum.
Tahir:Peki evlat sen bilirsin,e gidelim o zaman
"Arabaya doğru gittiler"
KOLEJ YOLU SEKİZ KÖŞE
(Selim ve Erva yavaş yavaş ilerliyordu diğerleri ise kırtasiyeye uğrayıp geleceklerdi,Selim,Erva'ya heyecanlı heyecanlı bir şey anlatırken Erva ise telefona dalmış bir vaziyette onu pek dinlemiyordu)
Selim:Ya duyunca şok oldum vay be Tarık amcamın bi oğlu daha varmış inanılır gibi değil "Selim,Erva'nın onu dinlemediğini fark edince şöyle dedi" -Erva sen beni dinliyor musun
Erva:Hıhı
"Selim hafif stemle cevap verdi"
Selim:Anlaşıldı dinlemiyorsun bende boş boşuna nefes tüķetiyorum burada
Erva:Birdaka şuan çok önemli birşeye bakıyorum ama
Selim:Bu yolda kaldırım bile yok Erva ,kenardan kenardan yürümek zorunda kalıyoruz Allah korusun birşey olur üstelik daracık yol,kapat artık şu telefonu
"Erva dalgın dalgın cevap verdi"
Erva:Birşey olmaaaz
"Erva'nın geçiştirip ekrana kilitlendiğini görünce göz devirip hafif bir kırgınlıkla mırıldandı"
Selim:Ben kime ne anlatıyorum ya,Erva bu Selim ,seni hiç dinler mi...
"Selim derin bir of çekti o şekilde yürümeye devam ettiler bir süre daha ilerledikten sonra Erva yolun ortasına doğru hafif eğrilmeye başladı ve bir araba son sürat geliyordu tam çarpacaktı ki
Selim:Ervaa! "Son anda sürratle kolundan tutup kendine doğru çekti Erva yı,Erva neye uğradığını şaşırıp anlık korkmuştu,ister istemez telefonda elinden düştü,Selim'de çok korktuğu için Erva ya kızdı"
Selim:Napıyorsun sen,napıyorsun "nefes alışverişleri ve kalp atışı hızlanmıştı Selim'in"
Erva:Ben şeey
Selim:Sen ney Erva,sen ney
"Erva cevap verememişti"
Selim:Araba çarpıyordu farkında mısın,ya birşey olsaydı...Defalarca söyledim sana yolda telefonla uğraşma diye,çok merak ediyorum ya neye bakıyordun bu kadar önemli
Erva:Şey...
Selim:Söyle söyle
Erva:Bi çekilişe katılmıştım kazananlar açıklanıyorduda
Selim:Daha sonra öğrenemiyor musun kazananları "biraz duraksadı,gözleri dolmuştu ve bastırarak şöyle dedi" -ölebilirdin Erva, ölebilirdin
"Son sözünden sonra arkasını döndü ve sağ gözünden akan yaşı silerek sinirle çekip gitti"
Erva:Seliim
"Selim cevap vermeden ilerlemeye devam ediyordu,Erva'da hem onu dinlemediği için hemde korkuttuğu için üzüntüyle başını öne eğmişti olanları ilerden gelen Eren,Alperen ve Nil'de görmüştü.Tekerlekli sandalyeyi bu sefer Eren sürüyordu"
Nil:Noluyor ya "hızlıca Erva'nın yanına geldiler,Erva üzgün olduğu için alçak bir ses tonuyla sordu"
Erva:Halletiniz mi işinizi
Nil:Halletik hallettikte noldu ,abim y yani Selim niye öyle çekip gitti
Eren:Evet niye üzgünsün sen,seni üzücek birşey mi yaptı bu
Alperen:Kardeşim az sakin bu filan ayıp oluyor ama onun bi adı var Selim! Hem amcaoğlum karıncayı bile incitmez kaldı ki dostlarını incitecek tanımıyor musun sen onu, Allah aşkına, başka birşey olmuştur...
Eren: Ne olucak kardeşim yapmış belliki ben gidip konuşuyim bi "tam gidecekti ki Erva durdurdu"
Erva:Alperen doğru söylüyor,yapmadı birşey
Eren:Noldu o zaman ?
Erva:Boşver , okulda anlatırım
(Nil Alperen'e döndü)
Nil:Ben gidip bi baksam olur mu?
(Alperen tebessüm ederek olumlu bir şekilde başını salladı sonra Nil Selim'e yetişebilmek için koştu)
Erva:Of ya
Alperen:Şşt cimcime bak bakiyim sen bi bana (Erva masumca baktı) Selim bir karıncayı bile incitmez dedim öyle ama ben senide tanıyorum sende öylesin anlat bakiyim noldu
Erva:Sonra dedim
Alperen:Peki tamam gidelim hadi
"Gittiler"
....
BİR KAÇ SAAT SONRA İLKOKUL
(Zil çalmış sınıfa yeni girmişlerdi ve dersleri resimdi,öğretmen henüz gelmemişti,Hifa resim yapmak için resim defterini açtığında tamamı kırmızı renkle boyanmış üzerinde ise kocaman harflerle BOOOM yazan bir kağıt görünce korkuyla bir çığlık atmıştı)
Hifa: 😲 "hemen kapatıp ayağa kalktı ve korkuyla ağzından derin derin nefes alıp vermeye başladı elleri titriyor,bir yandanda gözünden yaş akıyordu.Yanında oturan Barlas ve arkasında oturan Umut ile Ceren endişeyle noluyor bakışları attılar birbirine Barlas ne var diye dayanamayıp defteri açınca Hifa bir çığlık daha attı Barlas sinirlenmişti ve kağıdı eline alıp ayağa kalktı ve sınıfa bağırmaya başladı"
(Ömer Batu Dağlı:Barlas 9 yaşında)

Barlas:Kim yaptı bunu,kim yaptı bunu
Umut:Barlas noluyor o ne "elinden aldı gördüğü resim karşısında oda sinirlendi ve buruşturup yere fırlattı
Ceren:Bu ne ya (Hifa korkuyla geriye doğru adım atmaya başladı bir yandan ağlıyor,bir yandanda korkuyordu duvara çarpınca yere çömelip dizlerine kapandı ve ağlaması şiddetlendi,arkadaşları hemen yanına koştu)
Umut:Hifa tamam ağlama,korkma birşey yok geçti herşey bak buradasın bizimlesin (Umut ve Ceren sakinleştirirken Ceren birden ayağa kalktı ve herkese bağırmaya başladı)
Ceren:Ya siz ne biçim insanlarsınız böyle birşey yapılır mı
"O esnada Barlas bıyık altı gülen iki erkek öğrenciden birini fark etti ve hemen yakasına yapıştı"
Barlas:Sen yaptın demi sen yaptın
Yalın:Bırak beni
Barlas:Bırakmıyıcam sen mi yaptın söyle
(Yalın bir anda Barlas ın kollarından tutup hızla yakasını kurtardı)
Yalın:Evet ben yaptım sanane,istediğimi yaparım
(Umut bunu duyunca oda sinirlenip yakasına yapıştı)
Umut:Yapamazsın
(Birbirleriyle kavga etmeye devam ederken Yalın bir anda Umut'u itince yere düşüp kafasını masalardan birinin demirine vurdu o esnada öğretmen içeriye girdi)
Öğretmen:Çocuklar nolu...(sözünü tamamlayamamıştı ki ilk önce gözüne çarpan panik atak geçiren Hifa oldu daha sonrada yerde baygın yatan Umut'u gördü)
Öğretmen:Umut (hemen yanına koştu,ve uyandırmaya çalışırken eline kan bulaştı) Kaaan! Umut Umut aç yavrum gözlerini (Ceren dahil bütün öğrenciler noldu diye Umut'a bakarken Hifa kendini kaybetmiş bir şekilde hala panik içerisindeydi,bir anda içeriye bi öğretmen daha girdi)
Diğer öğretmen:Hocam noluyor sesiniz taa koridorlardan duyuluyor
Sınıf öğretmen:Ho,hocam yardım yardım edin çocuk kafasını vurmuş kan kaybediyor olabilir
Diğer öğretmen:Nee! (Hemen koşup kucakladı Umut'u ve hastaneye yetiştirmek için koşarak çıktı bütün sınıf çok korkuyor şaşkınlıklar içerisinde birbirlerine bakıyordu o esnada dazla panikten dolayı kendinden geçmiş olan Hifa'ya kaydı hepsinin gözleri)
Barlas:Hifa
Ceren:Hifa (ikiside yanına geçip sakinleştirmeye çalıştı fakat Hifa o kadar korkmuş,o kadar üzülmüştü kü nefes alışverişleri artık yorgun yorgun çıkmaya başlayınca gözleri gitmişti yana doğru düşecekken Barlas tuttu ve uyandırmaya çalıştı)
Barlas:Hifa aç gözlerini,Hifa !! Ceren koş bi öğretmen çağır koş
Ceren:Ta tamam
(Hemen koştu)
......
YARIM SAAT SONRA KOLEJ ÖĞLEN ARASI
(Nil ve Yağmur kantine doğru gidiyordu)
Nil:Yağmur senin sınav sonuçları açıklandı dün haberin var mı
Yağmur:Var
Nil:Ee baktın mı
Yağmur:Bakmadım
Nil:Niye ya
Yağmur:Çıkacak sonuçtan korkuyorum
(Bir anda Cem ve Doğan karşılarında dikildi)
Cem:Vay vay vay kimleri görüyorum,Yağmur hanım sizi buralarda görmek ne güzel özledik vallaha
Yağmur:Ne istiyorsun Cem, uzatma
Cem:Voleybol turnuvası bu haftaya ertelenmiş şanslısın çünkü eğer o zaman olsaydı şuanda burada değildin
Nil:Allah Allah sen mi karar veriyorsun buna
Yağmur:Dur Nil! Anlaşıldı senin derdin aynı, turnuva ama unut onu çekilmiyicez arkadaşlarmdanda uzak durucaksın yaptıklarınız yetti
Doğan: Durmazsak nolucak
(Tam o anda sekiz köşe geldi)
Akın:Kızlaar
Selim:Noluyor Cem hayırdır
Cem:Birşey olmuyor konuşuyoruz
Alperen:Bana daha çok yine zorbalıyormuşsunuz gibi geldi ama
Doğan:İster zorbalamak diyin ister başka birşey yarışmadan çekilecekler o kadar
Erva:Çekilmiyicez
Alperen:Evet çekilmiyicekler
Selim:Defolun gidin şimdi
Alperen:Birdahada sizi kardeşimin etrafında görmiyicem eğer görürsem inan acımam
Doğan:Allah Allah sen bu halinle ne yapabilirsin ki
Nil:Allah Allah ne varmış halinde
Cem:Dalgamı geçiyorsun kötürüm değil mi daha ayakta duramıyor
"Cem'in bu bu son sözü Akın ve Selim'i çileden çıkarmıştı,biri Alperen'in sağında diğeride solundaydı Alperen'de üzülmüştü fakat efendiliğini bozmadan,belli etmemeye çalıştı"
Akın:Ne dedin sen "tam üzerine gidecekti ki Alperen bileğini tuttu"
Alperen:Dur amcaoğlu
Cem:Ne var l×× yalan mı
Selim:Sen haddini çok aştın ama "bu kezde Selim üzerine gitmeye başladı,Alperen elini uzatıp onuda durdurdu"
Alperen:amcaoğlu durun dedim
"İkiside bağırmaya başladı"
Selim:Ne demek durun ya ne biçim konuşuyor duymuyor musun
Akın:Aynen amcaoğlu,bırakta eşek sudan gelinceye kadar dövelim şunu
"Alperen hafif bağırdı"
Alperen:L×× durun dedim "bir tık daha sakin ses tonuyla cümlesine devam etti" cahille cahil olmayın,o kötürüm dedi diye ben kötürüm olmuyorum,yürüyicem Allah'ın izniyle
"Cem ve Doğan'a döndü" Sizde gidin artık çünkü sabrım taşmaya başladı
"Cem kahkaha atarak Alperen'e yaklaştı ve dalga geçmeye başladı"
Cem:Taşsın ya nolur taşsın,çok korktuk,hadi bi göster bakalım sabrın taşınca nolucakmış göstersene ya
(Cem sinir bozucu kahkahalarını atmaya devam ederken Alperen bir anlık sinirle ayaklanıp yakasına yapıştı,hiç bırakmayacakmış gibi sertçe tutmaya başladı,Cem neye uğradığını şaşırdı)
Alperen:Bana bak Cem misin nesin benim tersim kimseye benzemez Allah muhafaza şuracıkta bayıltırım seni...
(Sekiz köşe olanları şaşkınlıkla izliyordu)
-Birdaha kardeşime,amcaoğullarıma çevremdeki herhangi birine dokunacak olursan seni mahvederim duydun mu mahvederim,o yarışmadanda çekilmiyicekler şimdi basın gidin buradan
(Bir anda Emin beyin sesi duyuldu)
Emin bey:Çocuklar "Demesiyle Alperen otomatikmen sandalyesine geri bıraktı kendini bu durumda Cem'de geri çekilmişti hepsi silkindi "
Emin:Noluyor burada
Doğan:Onlar başlattı hocam
Erva:Hayır hocam vallaha önce onlar başlattı
Emin Bey:Biliyorum kızım biliyorum yaklaşık bir kaç dakikadır izliyordum sizi düşün önüme
(Hepsi aynıanda ilerlemek için harekete geçti)
Emin bey:Sekiz köşe siz kalın,sadece Cem ve Doğan gelecek
Cem:Ama hocam
Emin bey:Kees ,düşün önüme
(İkiside oflayıp Emin beyin dediğini yaptı,onlar ilerlerken Emin bey durup sekiz köşeye döndü)
Emin bey:Yağmur merak etme kızım bundan sonra ne seni nede dostlarını rahatsız edemiyicekler
(Sekiz köşe olumlu bir şekilde başlarını sallayıp tebessüm edince Emin bey gitti,sonra bizimkiler bir sevinçle kendi kendine söylenen Alperen'e döndü)
Alperen:Güzel güzel söylüyoruz demi illa şiddetemi baş vuralım yani
Akın:Amcaoğlum sen naptın
Alperen:Naptım ben
Selim:Kardeşim ayağa kalktın daha napıcaksın
Alperen:Ayağa kalktım daha napiyim ben...Bi birdakka ayağa mı kalktım ben,a ayağa kalktım ben demi
Yağmur:Evet abi ayağa kalktın
Eren:Nasıl oldu o kardeşim
Alperen:Bi bilmiyorum ki na-nası oldu?
Dur birdaha deniyicem "Alperen kendince tekrar denemeye çalıştı bir an sızlandı "
- Ahh
Akın:Dur amcaoğlum, dur tamam ,bir yerini inciticen
Alperen:Ama kalktım az önce,şimdi niye olmuyor
Selim:Kalktın tabi kalktın kardeşim ama bu hemen yürüyeceğin anlamına gelmez,anlık oldu herhalde,ama bir gelişme olduğu belli
Nil:Aynen yani anlık olsada bu iyi birşey uzun zaman sonra ilk defa ayağa kalktın .Ayağa kalkan yürürde zamanla olacak oda demek ki
(Alperen olumlu bir şekilde başını salladı ve birbirlerine tebessüm ettiler bir anda Eren araya girdi)
Eren:Dur bi ben test yapıcam
Alperen:Ne testi
"Eren eğildi ve sırayla bacaklarına vurmaya başladı"
Eren:Böyle yapınca his var mı
Alperen:Yok
"Eren kendince değişik şekilde muayene eder gibi vurmaya devam etti"
Eren:Böyle yapınca
Alperen:Yok kardeşim
Eren:Ya böyle
Alperen:Yok oğlum yok
Akın:L×× oğlum kaalk,bir yerine hasar vericen çocuğun yavaş yavaş düzelicek işte
Yağmur:Fizik tedavi işe yarıyor abi iyileşiceksin inanıyorum ben
Erva:İyileşicek tabi!Yalnız Cem'e bak sen kedi olalı bi fare tuttu haa
(Selim anlık göz devirdi,Erva ile konuşmuyor yüzüne dahi bakmıyordu çünkü sabahki korkusunu hala tam atlatamamıştı)
Akın:Cem ne alaka
Yağmur:Ya olur mu abimi sinirlendirdi bu sayede ayağa kalktı...Anladığım şu abim sinir sisteminde hasar olduğu için yürüyemiyor her bi sinirlendikçede o sinirlerdede küçük küçük kıpırdanmalar yaşanıyor demek ki
Akın:Gidip birde teşekkür edelim istersen çocuğa
Yağmur:Olabilir aslında
Alperen,Akın:Yağmuuur
"Yağmur güldü"
Yağmur:Tamam ya şaka yaptım,iki dakka uğraşalım dedik şurda
Akın:Şak dediğin güldürür abine benzedin iyice fırsat buldun mu uğraşmadan geçmiyorsun
Yağmur:Bizde böyle işinize gelirse
"Yağmur'un Akın gibi konuşması başta Akın olmak üzere hepsini güldürmüştü,kısa bir süre sonra...)
Eren:Eee dostlar güldük eğlendik hadi artık kantine gidelim vallaha kurt gibi açım
Selim:Tamam tamam
"Tam gidiyorlardı ki,Erva,Selim'in kolunu tutup durdurunca Selim hüzünlü gözlerle baktı Erva ya"
Erva:Konuşabilir miyiz "Selim'den cevap gelmeyince Erva şöyle devam etti" Lütfen!
"Selim burnundan derin bir nefes verdi sonrada ne kadar üzgün olsada kıyamayatak olumlu bir şekilde başını salladı"
Selim:Siz gidin biz geliriz
"Sekiz köşe tamam anlamında başını salladı sonrada Akın'a döndü"
Selim:Amcaoğlu "Başıyla sen geç anlamînda tekerlekli sandalyeyi işaret etti"
Akın:Tamam "dedikten sonra Selim'den tekerlekli sandalyeyi sürmek için devr aldı"
Eren:Kantinde görüşürüz o zaman
Selim:Tamam
(Gittiler)
....
BÖRÜ
(Hep birlikte yemekteydiler,Anıl'ın dersi olduğu için erkenden çıkmazk zorund akalmıştı)
Koca Yusuf:Demek Bekir Berk sensin haa
Bekir Berk:Evet
(Koca Yusuf tebessümle devam etti)
Koca Yusuf:Dedikleri kadar varmışsın delikanlı
Bekir Berk: Ne dediler bilmiyorum ama tebessümünüzden güzel şeyler söyledikleri anlaşılıyor...Sağolsunlar onların bakış açıları çok güzel yoksa benlik bi durum yok
Barış:Var abi var senlik bi durum var ,yoksa niye öyle desinlerki
Bekir Berk:Dedim ya abicim onların güzel düşüncesi ne demişler güzel bakan güzel düşünür,güzel düşünende hayatından lezzet alır
Barış:Abime bak sen mütevazilikte yaparmış,iyi tamam öyle olsun zorlamiyim seni
Zeyd:Ya siz baya baya abi kardeş gibisiniz haa
Barış:Çünkü gerçekten abi kardeşiz
Koca Yusuf:Nasıl ya siz öz gardaş mısınız
Barış:Öz olmasada manevi abimdir özden hiç farkı yok
Gülçehre:Ben tam anlamadım nasıl oluyor
Bekir Berk:Ya benim kimsem yoktu ailem ölmüş yetimhanede büyüdüm ben 8 yaşında filandım Allah Fatih babamı,Ayşe annemi çıkardı karşıma beni evlat edinmek istediler o zaman bazı gerekçelerden dolayı bu başvuruları kabul edilmedi,onlarda sağolsun koruyucu ailem olmaya karar verdiler özel günlerde hafta sonları ya da istediğim her hangi bir zamanda hep onlardaydım yani yetimhane bi nevi yatılı okul gibiydi benim için onlarla büyüdüm desem yalan olmaz...Sonra işte Üniversite için şehir dışına gidince ayrılmak zorunda kaldık,Tabi yinede her fırsatta geliyordum
Barış:Sonrada işte Börü,görev filan derken iyice iyice ayrı düştük
Ali Batur:Amaa artık burdasın demi kardeşim
Bekir Berk:Burdayım,burdayım korkma gitmiyicem bir yere "güldüler"
Sarp:Şunlara bak ya l×n Ali sen ne vefasız çıktın gördün Bekir'i unuttun bizi
Ali Batur:Ayıpsın kardeşim,ben sizi unutur muyum hiç? Bakmayın hepinizin yeri ayrı bende kiminiz kolum,kiminiz bacağım,kiminiz ciğerimsiniz
Barış:Ama ciğerin benim demi amcaoğlu
"Ali kahkaha attı"
Ali Batur:Evet amcaoğlum sensin
Cahit:Bırakın gevezeliğide yiyin yemeğinizi daha çok işimiz var ,hem Bekir'in de dinlenmesi gerek ...
Bekir Berk:Başkanım ya ben aslında iyim sizi görünce bütün yorgunluğum gitti bende sizinle gelsem
Cahit:Yok evlat bu günlük dinlen yarın veya öbürgün katılırsın aramıza
Barış:Aynen akşam yemeğede bizdeyiz itiraz istemiyorum akşam gelip alıcam seni annemle babam görünce çok sevinicek
Bekir Berk:Peki...Başkanım bir şey sorucam en son iletişime geçtiğimizde önemli bi operasyondaydınız başarılı oldu mu
Cahit:Oldu çok şükür
Sarp:Vallaha son anda kurtulduk Adrian mıydı adı neyse onuda son anda yakaladık ama tabi hâla konuşturamadık
Bekir Berk:Ben yarın geliyim aklını alıp, konuşturucam onu merak etmeyin
Cahit:İnşallah evlat inşallah ,hadi hadi soğutmayın yemekleride yiyin
....
KOLEJ/SINIF
(Erva ve Selim sınıfta yalnızdı)
Erva:Hadi ama birşey demiyicek misin
òzürdiledim ya
Selim:Nediyim Erva yapma diyiyorum yapıyorsun,dur diyiyorum durmuyorsun,beni hiç dinlemiyorsun
Erva:Haklısın ama çekiliş için gerçekten çok heyecanlıydım,gerçekten dalmışım
Selim:Daldığın için defalarca uyardım ya zaten,hepsinde geçiştirdin beni hoş asıl mevzu o değilde tamam onunda biraz payı var ama asıl mevzu
(Erva bağırarak cevap verdi)
Erva:Asıl mevzu ne Selim ne biri birşey anlatırken dinlenilmemesinden bende nefret ederim,gerçekten hoş birşey değil - ki bende böyle biri değilim zaten en iyi sen biliyorsun kızmakta,kırılmakta inan çok haklısın ama o an dalgındım diyiyorum gerçekten özürdilerim
(Selim bir anda hızlıca ayağa kalktı ve anlık sinirle şöyle dedi)
Selim:Erva ben sence onun için mi bu kadar kızgınım,bunun geri dönüşü var birdaha olmayacak diyiyorsun söz veriyorsun tamam eyvallah ama... ölebilirdin Erva ölebilirdin (gözleri doldu) Bunu geri dönüşü olur muydu sence
(Selim derin bir nefes vererek başını sağa çevirdi ,Erva'ya kızması aslında kaybetme korkusundandı,üzüldüğü içindi,Erva'da bunun farkında olduğu için anlayışla karşıladı ona görede Selim sonuna kadar haklıydı çünkü gerçekten arabanın altında ezilebilirdi,masum bi ses tonuyla şöyle dedi)
Erva:Tamam söz veriyorum birdaha olmıyıcak
(Selim endişenin vermiş olduğu gerginlikle kaşları çatık ve gözleri dolu masum bakışlarıyla onu dinliyordu)
Erva:Hatta istersen bundan sonra telefonum yolda filan giderken sende dursun
Selim:O kadarına gerek yok yolda kullanmasan yeter
Erva:Tamam kullanmıyıcam hem geçti sayende büyük birşey atlattık gerçekten teşekkür ederim sen olmasan belkideee...(Selim anlık sıkıntılı bi nefes verdi) Neyse geçti gitti işte bak burdayım yine hep birlikteyiz,sakin ol artık lütfen,gerçekten söz veriyorum birdaha olmayacak böyle birşey tamam mı,anlaştık mı
(Selim masumca olumlu bir şekilde başını salladı,sonrada hafiften yüzünde bıyıkaltı gülümsemesi belirdi)
Erva:Madem anlaştık hadi kantine gidelim bizimkiler daha fazla beklemesin
(Selim tekrar oluu bir şekilde başını salladı,Erva gitmek için bir iki adım atıyordu ki Selim kolundan tutup durdurdu)
Selim:Erva az önce sesim biraz fazla yükseldi kusura bakma
Erva:Hiç ònemli değil,haklıydın ve emin ol ben daha fazla bağırdım asıl sen kusura bakma
Selim:Önemli değil,gidelim hadi
ErvaGidelimde kesin barıştık demi yani affettin beni
Selim:Zaten küsmemiştik ben sadece endişelendim o yüzdendi bütün tepkim ama geçti sorun yok yani rahat ol
(Erva olumlu bir şekilde başını salladı ve sınıftan çıktı)
KANTİN
(Erva ve Selim hariç diğerleri bir aradaydı)
Akın:Yağmur sonuçlar açıklanmış baktın mı
Yağmur:Bakmadım
Alperen:Ne demek bakmadım abicim hadi bakalım
Yağmur:Gerek yok abi ben bakmak istemiyorum
Eren:Saçmaladın şuan madem sonuca bakmayacaktın niye girdin sınava
Nil:Yani,senin hayalin değil miydi bu okul,niye bakmıyorsun
Akın:Yağmur kaybetmekten mi korkuyorsun
Yağmur:Hayır amaa
Akın:Ama ne
Yağmur:Bilmiyorum sonuç için çok heyecanlıyım galiba
Akın:Tamam işte hep birlikte bakıp öğrenelim heyecanın gitmiş olur...
(Yağmur sıkıntılı bi of çekti)
Yağmur:Tamam bakalım hadi
Alperen:Haah şöyle
(Yağmur cebinden telefonunu çıkardı,bir süre öylece baktı telefona,Akın heyecanlı olduğunu fark edince ben senin yanındayım dercesine elini Yağmur'un sırtına koydu ve naif bir ses tonuyla şöyle dedi)
Akın:Yağmur istersen ben bakıyim
Yağmur:Olur
(Yağmur telefonunu ,bakması için Akın'a verdi)
Nil:Ya amca kızı sen niye bu kadar gerildinki var sayalım ki kaybettin dünyanın sonu değil ya,kazandıysanda kazanmış olucaksın yani bu hayatta kaybetmekte var kazanmakta
(Akın kimlik bilgilerini filan girmişti tam giriş tuşuna basacaktı ki Selim ve Erva geldi)
Eren:Hele şükür nerede kaldınız ya öğlen arası bitecek
Selim:Geldik geldik,siz napıyorsunuz
Alperen:Yağmur'un sınav sonucuna bakıcaktık ki,siz geldiniz
Erva:Aaa açıklanmış mı,e tamam hadi beraber bakalım o zaman
(Akın olumlu bir şekilde başını salladı ve artık giriş tuşuna bastı)
ASAFGİLİN EV
(Her zaman ki gibi Tahir ve Fatih oradaydı)
Tahir:Usta çocuklarla konuştun mu akşam buraya geliyorlar demi
Asaf:Evet akşam burdalar Alperen'in aslında kim olduğunu artık hepsi öğrenicek
Fatih:Bencede artık öğrenmeliler geç bile kaldık
Asaf:Maalesef biraz öyle oldu ama daha fazla geç kalmıyıcaz
(Tam o esnada Fatih'in telefonu çaldı,Fatih cevap verdi)
Fatih:Âlo
- ....
Fatih:Kimsiniz tanıyamadım...Nee
(Tahir ve Asaf noluyor bakışları attı birbirine,tam o esnada kapı çalınca Asaf kapıya bakmaya gitti)
Asaf:Geldim geldim
(Asaf kapıyı açınca gözbebekleri kocaman olmuştu ,gördüğü isim karşısında şok olmuştu)
Asaf:Bahar!!
BÖLÜM SONU
- Nasıl buldunuz bölümü?
1:Sizce Bahar kim?
2:Fatih'i arayan kimdi?
3:Yağmur sınavı kazandı mı?Eğer kazandıysa arkadaşlarını bırakıp gidebilecek mi sizce?
4:Hifa ve Umut'a ne oldu?
5:Alperen herşeyi öğrenince tepkisi be olacak?
"Gibi sorularınızın ve daha fazlasının cevabı çok yakında heni bölümde sizlerle olacak"
-Bu arada en beğendiğiniz sahne hangisiydi?
-Duygulandığınız ya da çok güldüğünüz sahneler oldu mu olduysa hangi sahneler?
(Sorularımız bu kadardı,şimdilik kendinize iyi bakın hoşçakalın.Oy vermeyi,yorum yapmayıda unutmayın,sizleri çok seviyorum🤗)
NOT:Sumud Filosu'nun Akıbeti
Çoğu Gemi Engellenmiş ve El Konulmuştur . İsrail donanması, filodaki gemilerin büyük bir çoğunluğunu durdurmuştur.
Filo'daki 44 gemiden 19 ile 21'inin İsrail saldırısına uğradığı ve el konulduğu bildirilmiştir.
En son, Marinette adlı son geminin de 3 Ekim 2025'te (kaynaklarda verilen tarihi bilgilere göre) durdurulduğu ve el konulduğu,El konulan gemilerinde Aşdod Limanı'na götürüldüğü belirtilmiştir.
Müdahaleler sırasında çok sayıda aktivist, gazeteci ve siyasetçi gözaltına alınmış,toplamda 443 kişinin alıkonulduğu ve bunların 38'inin Türk vatandaşı olduğu bildirilmiştir...
Ablukanın delinmesi konusuna gelirsek evet abluka kısmen delinmiştir:Filodaki bazı gemiler İsrail'in müdahalesine rağmen yoluna devam etmiş ve Gazze ablukasını sembolik olarak kırmayı başarmıştır. Mikeno gemisi başta olmak üzere, Fair Lady ve Adagio gibi bazı teknelerin Gazze kara sularına ulaştığı belirtilmiştir. Ancak, Mikeno gemisinin de Gazze sularına girmesinden kısa bir süre sonra İsrail güçleri tarafından ele geçirildiği ve durdurulduğu bilgileri mevcuttur.
Özetle:
Büyük bir kısmı İsrail donanması tarafından durdurulmuş, gemilerine el konulmuş ve aktivistleri gözaltına alınmış olsa da, filodaki birkaç teknenin (özellikle Mikeno) Gazze kara sularına ulaşması, ablukanın fiilen ve sembolik olarak kırılması olarak nitelendirilmiştir.
Bekir Develi katıldığı bir programda bu konu hakkında çok güzel açıklamalarda bulunmuştur...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.37k Okunma |
319 Oy |
0 Takip |
44 Bölümlü Kitap |