BİLMEK VE YAPMAK ARASINDAKİ FARK - 2

Düşünün bir hocanız var ve okullar açıldıktan sonra 2-3 ay tam anlamıyla sizi tanıdıktan sonra yani durup durup sınıftan birkaç öğrenciyi kaldırıp;

- sen , sen , bir de sen. sizin yarınki sınavdan 10 üzerinden 4 alabileceğinizi hiç sanmıyorum eğer alırsanız onu 5'e tamamlayacağıma dair söz veriyorum .

Bunun tam tersi de olabilir elbette.

- Sen, hayır hayır sen değil bir öndeki hanımefendi senin de 8-9 hatta 10 alabileceğine inanıyorum.

Tabii bu sadece bir tahmindir buna gülüp geçersiniz .

Ama sınav sonuçları açıklandıktan sonra adamı ciddiye almaya başlarsınız çünkü 4'ten yukarı alamazsın dedikleri hep düşük alıyor 8-9 alacaksın hatta 10 bile alabilirsin dedikleri hep İyi notlar alıyordu.

Nasıl böyle bir tahminde bulunabildiğini sorduğunuzda ise ;

- ne keşiftir , ne de keramet yılların hocasıyım ee olsun o kadar da.

Hocanın İyi not alacaksınız dediği ve iyi not alan öğrencilerin hiç sesi çıkmaz ama kötü not alan öğrenciler küplere biner.

- adam şom ağızlı kardeşim 3 alacaksın diyor 3 alıyorum 4 alacaksın diyor 4 alıyorum 7-8 alacaksın dese belki de 7 8 alacağım .

Diyerek kızar dururlardı.

Hoca böyle sızlamalarin olacağını bildiği için tüm yanlışları kırmızı kalemle işaretlediği sınav kağıdını öğrencilerin önüne koyar böylece sorunu kökten hallederdi.

Peki hocam 3 - 4 alacaklarını bildiği için mi o öğrenciler düşük aldı?

Elbette hayır !

Öğrenciler tembel oldukları ve sınava çalışmadıkları için kötü alıyorlardı. eğer fark ederseniz hikayemin başında" hoca öğrencileri iyice tanıdıktan sonra " demiştim bir hoca öğrencisini iyice tanırsa onun tembel mi veya Çalışkan mı olduğunu iyi bilir bu hoca da bunu bildiği için kötü not alacaklarını onlar daha sınava girmeden söylüyordu.

Bilmek ve yapmak arasında büyük bir fark vardır.