düşünmek

★çalışmaktan yoruldum

★lost on the fire~dinleyinn

---‐-------------------------------------------------------

şuanda minhoya pansuman yapmaya çalışıyordum çünkü beyefendi bir türlü yerinde durmuyordu neymiş ben onun canını yakıyormuşum

minho:ahh han biraz daha yavaş ol

han:tamam minho relaxs

hyunjin:abi minho ve chan şaka mıydı minhonun adamın sırtına bir atlayışı var.Tabi sevdiği ada-

minho:hyunjincim sussan mi acaba yoksa geliyor bak peçete

hyunjin:t-tamam sustum

Bu beş adama noldu derseniz minho patronlarını bayıtınca diğer adamlarda patronu alıp restorandan çıkmışlardı.Umarim bir daha buraya gelmezler

umarım bur daha onlarla karşılaşmam.

Ben yine ve yine düşüncelerimle basbasayken minho konuşmuştu.

"kampa mi gitsek?"

(minho anlatımıyla)

han bir anda donnuştu ona seslenmeme rağmen tepki vermiyordu galiba aklına dün akşam olanlar gelmişti.Jisungu düşüncelerinden ayırmak için aklıma ilk gelen şeyi söylediğimde jisung normal hayata geri dönmüştü.

felix:bence olur hem dünkü olaydan sonra kafa dağıtmış oluruz hep birlikte.

changbin:bencede olur gittiğimiz zamanda chan oppamiz bize mangal yapar dimi oppaa

chan:changbin bak elimin tersi tersindesin mal mal konuşma oppaymış.Yapmıyorum abi ben mangal falan

changbin:yaaaa oppaa lütfennn

chan:okey o zaman arkadaşlar yarın kampa gideriz mangalı da yaparız ama sadece yedi kişiye CHANGBIN HARIC

demişti chan bu ikisi neden kavga eden iki kediye benziyorlar.

minho:o zaman yarın sabahtan karavanla gideriz kampa benim bildiğim çok güzel bir yer var denizin kenarında bir yer.

han:deniz olması güzelmiş.

hanın konuşmasıyla içim rahatlamıştı çünkü dünkü olayları hatırlamasını istemiyorum.Onun için o olayın geçmişte kalmasını istiyorum.Onu fazla önemsiyorum...

(jisung anlatımıyla~yarın)

sabah yedide alarmımım calmasiyla Yataktan kalkmıştım.Hemen lavaboya gidip elimi yüzümü yıkayıp üstümü giyinmeye gitmiştim.Klasik pantalon sweatshirt giyinmiştim ve minhonun evine doğru yürümeye başladım zaten evlerimiz yakındı.

on beş dakika sonra oraya varmıstım.Karavanın yanına gittiğimde minho arabayla uğraşıyordu, chan karavanda eksik bir şey var mı diye bakıyordu,hyujin ve felix de karavanının içinde yatak falan hazırlıyorlardı.

han:merhabaa

dediğim gibi minho arkasını dönüp bana bakmıştır."hosgeldin jisung"

minhoya tebessüm etmiştim ve "yardım edilecek bir şeyler var mı?"diye sorduğumda

minho:han eve girip mutfaktan sarı bez getir misin?

Ne evine mi girmemi istiyordum cidden?Tamam eve girecektim ama meraklanıp hiç bir yeri karıştırmayacamtım."anahtar nerde minho"

"cebimden alır mısın ellerim kirli de"

minho arabanın lastiğiyle uğraşıyordu ve eli simsiyah olmuştu haliyle vermezdi bu yüzden paşa paşa gidip almam lazımdı.Hemen yanına gidip arka cebinden anahtarı aldım.Tanrim neden evin anahtarını arka cebine koyarsın ki offf kesin kıpkırmızı oldum.

Daha fazla oyalanmadan eve girmiştim.Evini ilk defa görüyorum.Çok fazla temiz ve düzenli.Ben mutfağı ararken ayağıma bir şey dolandı.N-ne o bir kedi mi

"aghhh"

(minho anlatımıyla)

bağırma sesi duyduktan sonra direk içeri girmiştim ve ne göreyim jisung yerde yatıyor altında da kedi miyaylıyor.Hemen jisungu kaldırdım.

"iyi misin jisung nasıl düştün"

"ya ben mutfağı bulmaya çalışıyordum sonr ayağıma yumuşak bir şey dolandı bi baktım kedi yani ben bir anda çıkacağını beklemiyordum."

"ahhh jisung ahhh napicam ben senin bu sakatlıklarınla.Söylemistim evde üç tane kedi olduğunu"

"ya ben nerden bileyim bir anda ayağıma takılacağını neyse bir şey olmaz.Kediye bir şey olmadi ya"

"jisung kediye bir şey olmaz dokuz cani var benin yavrumun ama senin yaralanmaman lazım"

Ne ne ben ne demiştim bildiğin onu düşündüğümü düşünecekti öyleydi zaten ama ben şuan öğrenmesini istemiyordum.Bu soğuk hava içeriye hyunjinin gelmesiyle son bulmuştu.

hyunjin:Ya abi nerdesiniz siz iki sa- jisung noldu sana iyi misin neden yerdesin

işte klasik hyunjin hemen soru yağmuruna tuttu.

han:"i-iyiyim hyunjin sadece kediyi görmedim de düştüm işte"

hyunjin:"bir yerin acımadı dimi"

han:"yok yok acımadı iyiyim"

hyunjin:"sen iyiysen e gelin o zama diğerleride geldiler sizi bekliyoruz."

minho:tamam geliyoruz

★şimdilik bu kadar bebetolarımmm

yazdığım en uzun bölümdü yani şimdiye kadar

507 kelime/4834 karakter olduu

sizleri seviyorummm😻💞💕💗