
★inanılmış her hayal,zaten gerçektir...
-------------------------------------------------------
(jisung anlatımıyla)
sabah güneş ışığının yüzüme vurmasıyla uyanmıştım.Hava o kadar güzel ki insanın kendini dışarı atası geliyordu.Türkiye cidden çok güzeldi.
Havasıyla,suyuyla,tarihi yerleriyle,changbinin damak zevkine pekte uymayan yemekleriyle ve insanıyla cidden çok sıcak ve hoş bir yerdi.
Burada dolu dolu bir hafta geçirmiştik.Bir sürü yer gezmiş ve bir sürü yemek yemiştik.Hatta burada bir konsere bile gitme fırsatımız olmuştu ama şimdi geri dönme varti gelmişti.
Minho yatakta ne kadar döndüyse kafamı camdan çevirip minhoya baktım.Büyük gözleriyle bana bakıyordu.
han:günaydın
minho:günaydın balım
minho bana sarılmıştı ama bizi bölen yine bir şey vardı.Bu seferki kişi ise changbin olmustu.Kapıyı çaldı ama kapıyı açmadı,kapının dışından bize seslendi.
changbin:günaydın kahvaltı hazır sizi bekliyoruz.
minho:tamam changbin geliyoruz
demişti minho ve hemen işlerimizi halledip,üzerimizi giyinip sofraya geçmiştik.Chan bize yine o muhteşem Türk kahvaltısını hazırlamıştı.Kahvaltı o kadar güzel duruyordu ki 'yemede yanında yat' deseler cidden yapardım.Bu kahvaltıya o kadar alışmıştım ki
han:Koreye gittiğimde sabahları yine mi pirinç yiyeceğim.
diye düşünürken ultra zekalı hyunjinimiz ortaya çok güzel bir şey sunmuştu ve
hyunjin:Bence biz burdan gitmeden yolda bir bakkaldan bir sürü kahvaltılık ürün alalım hem koreye gidince de chan bize bu şekilde kahvaltı hazırlamaya devam eder.Nasıl fikir
han:aferim lan ilk defa işe yaradin
hyunjin:kes sesini han
kahvaltımızı bu şekilde hem konuşarak hem de biraz(🤏🏼) atışarak bitirmistik ve şuanda arabaya eşyalarımızı yerlestiriyorduk.Yani yerleştirmeye çalışıyorduk desem daha doğru olur çünkü
Hyunjin,changbin,felix ve jeongin evin yanında ki parka gitmişlerdi.Neymis burası çok güzelmiş gitmeden önce son kes burada oynamak istiyorlarmış.
Biz de 'zaten bir işe yaramıyorlar en azından biraz daha buranın tadını çıkarsınlar' diye düşünerek onları parkta bırakmıştık.
biz de eşyaları arabaya koymaya devam etmiştik.
****
yolculuğumuzun daha dördüncü saatindeydik.Vakit geçmiyordu fakat yolculuk eğlenceliydi çünkü hyunjin bize şarkı açıp deli gibi dans ettiriyordu.
birazdan mola verip bir şeyler yiyecektik çünkü sabah doğru düzgün bir şey yiyemeden yola çıkmıştık çünkü Türkiye'den koreye arabayla gitmek sanırım 12 saatten fazlaydı,hatta en az bir gün bile olabilir.
iki saat sonra chan arabayı sağa çekmişti.Bir şeyler yemek için arabadan inmistik.Minho kahvaltılık eşyaları,ekmekleri ve çayı tepsiye koyuyordu.Hyunjin de çatalları ve bardakları hazırlıyordu.
Hersey hazır olduktan sonra sohbet ederek yemeğimizi bitirmistik.Sanırım yolculuğumuzun bitmesine yaklaşık olarak altı ya da yedi saat kalmıştı.
chan:arkadaslar benim uykum geldi arabayı başka biri kullansın çünkü bu halde araba kullanırsam büyük ihtimalle kaza yaparız.
minho:ben kullanırım arabayı sen arabanın arkasına geçip uyu.
chan:minho sen kullanma arabayı çünkü yolculuk boyunca hiç uyumadın senin de uykun gelmiştir.
minho:benim için önemli değil ben her halde kullanirim arabayı.
chan:bak ben seni uyarıyorum eğer kendinden emin değilsen bir saat burada kalır dinleniriz ben yine arabayı sürmeye devam ederim.
minho:ben kullanırım arabayı chan güven bana
chan:peki sen bilirsin minho.
(minho anlatımıyla)
aslında biraz uykum vardı ama sorun değildi benim için.Chan arkaya geçti bende şoför koltuğuna oturdum ve arabayı çalıştırdım.Herkes yarım saat sonra bir tarafa sızmıştı.Chan ve jisung hariç.
minho:siz neden uyumuyorsunuz?
jisung:Sen arabayı kullanırken bende yollara bakıyorum ki kaza yapmayalım.
chan:bende
minho:yaa siz neden güvenmiyorsunuz bugün bana.
chan:minho benim içimde kötü bir duygu var ama nolucak bakalım
onları dinlemeyerek arabayı sürmeye devam ettim.Fakat esnemeye başlamıştım...
bayadır bölüm atamıyodum bir de dün deprem olduğu için bölüm daha da gecikti o yüzden biraz daha uzun yazmak istedim
umarım begenmissinizdir
☆buna basinn
🦋🍯
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |