3🐺

Sabah uyandığımda saatin 08:30 olduğunu gördüm. Yataktan kalkarak pencere doğru gittim ve camı açtım derin nefes alarak temiz havayı içime çektim ve etrafa göz atmaya başladım .

Kaldığımız bölgede çok fazla ev bulunmuyordu sayılacak kadar vardı . Tekrar ormana bakarken kendimi oraya aitmiş ve sanki bir parçam oradaymış gibi hissetmeye başlamıştım.

Camdan çekilerek banyoya yürümeye başladım elimi lavaboya koyarak aynada kendime bakmaya başladım 1.68 boyum, uzun dalgalı kizil saçlarım, yesil gozlerim,beyaz tenim ve yüzümde var olan minik çillerim vardı. Gercektende babama benzedigimi fark ettim elimi yüzümü yıkayarak odama geçtim ve üstümü değişmeye başladım gri sweet ve siyah pantolonumu giyip aşağı inmeye başladım.

Mutfağa gecip kahvaltı hazırlamaya başladım. Melemen, peynir ,zeytin, salam ve nutella indirip cay üstüne koydum ve annemin odasına gitmeye başladım. Odaya girdim ve annemin hala uyuduğunu gördüm sinsice gülümseyerek yatağa atladım anneme sarıldım annemse korkarak bana baktı ve eliyle kalcama vurmaya calisti bende hemen kaçarak kapida anneme bakmaya başladı annemin " kızım sen manyak mısın? Kaç yaşına geldin hele şu hareketlerine bak " dedi ve bana sinirle bakmaya başladı bense kahkaha atarak gülmeye başladım annemse eline terligi aldigi gibi kapiya kactim aninda terliği kapıya fırlattı son anda kurtulmuştum ahhaha tekrar kapıyı açıp anneme baktım "yemeğin hazır sultanım ,seni bekliyor olacagim" dedim ve göz kırparak aşağı inmeye başladım.Annemin arkamdan Allahim şu kızıma aklı fikir ver diyerek dua etmeye başladı gülerek aşağı indim .

Kahvaltı yaparken anneme " anişim ben dışarı çıkıp biraz dolaşacağım" dedim annemse "gelirken mutfak için bir seyler al evde yiyeceğimiz fazla birsey yok" dedi "tamam sultanım" dedim ve odama geçerek çantama cüzdanımı ,araba anahtarını ve parfum felan koydum makyaj masasının önüne geçerek gözlerime siyah göz kalemi çektim parfümü de sıkarak hazırlanmam bitirdim dolaptan siyah ceketimi de alarak aşağı indim anneme seslenerek " anne ben çıkıyorum . "dedim ve ayakkabımı giyip evden çıktım .

Garaja geçerek sarı civcivler binmeye başladım anahtarı yerleştirip arabayı çalıştırıp garajda çıktım ve toprak yoldan çıkarak ilerlemeye başladım pop şarkı açarak sürmeye başladım kasabaya dogru giderken evlerin çoğalmaya başladığını gördüm merkeze gelerek otoparka arabamı park ettim çantamı alarak arabadan indim .

Otoparktan çıkıp markete gitmeye başladım bi sepet alarak eksik olan malzemleri almaya başladım birkaç tanede abur cubur alıp ödemeyi yaptıktan sonra otoparka doğru ilerledim aldiklarimı bagaja koydum arabaya binip etrafı dolaşmaya karar verdim bi süre sonra cafe gördüm ve oraya sürmeye başladım geldikten sonra arabayı park ettim anahtarı çıkarıp elime aldığım gibi düşürmem bir oldu oflayarak sakarlığıma sövüp anahtarı aramaya çalıştım uzun uğraşlar sonucu anahtarı aldım ve kafamı kaldırıp dışarıya bakarken uzaktan birkaç erkeğin kahkaha sesi geldi ve oraya doğru bakmaya başladım .Baktığım gibi bi erkekle göz göze gelmeye başladım kalbim hızlanması başladı ne oluyordu bana böyle diye düşünürken onu incelemeye başladım 1:90 boyu esmer teni,mavi gozleri,siyah saçı ve sakali vardı. O çok çekiciydi bakışları çok keskindi ben tehlikeliyim diye bağırıyordu.

Bakismamizi ben kesip derin bi nefes aldım ve saçımın bir tarafını arkaya attım anahtarımı da elime alıp arabadan indiğim gibi kahkaha sesleri kesilmişti kendimi şuan çok gergin ve bana baktıklarını hissediyordum iyiki duygularımı saklayan birisiydim doğruca cafeye doğru giderken onlara daha çok yaklaşmıştım.Kalbim çok hızlı atarken niye böyle olduğuna anlam verememistim. Tam yanlarında geçerken kafamı kaldırdım ve mavi gözlü olan kişiyle göz göze geldik gözlerimin içine çokk keskin bir şekilde bakıyordu niye böyle baktığına anlam veremiyordum ama şuan bunu sorgulayacak vakitte olmadığım için düşünmek için sonraya sakladım ve yanından geçerken o odunsu ve kendine ait olduğunu düşündüğüm kokusunu aldıktan sonra bi anlığına gözlerim kapandı hirlamaya benzer ses duyduktan sonra arkadaşından birinin "Savaş kendine gel daha zamanı gelmedi." dediğini duydum ve ondan sonra cafeye acele ile girdim.

Hemen lavaboya gittim ve derin nefesler almaya başladım yeter artık ya ne olur bana böyle diye isyan ederken aynada kendime bakıyordum gözlerim parlıyordu hemde hiç olmadığı kadar ellerimi yıkayıp içeriye geçtim ve bir Türk kahvesi sipariş verdim .