3.Bölüm

Çok şükür 3. bölümü yaza bildim🙃

Hepinize iyi okumalar🥰

Tüm hizmetçiler toplanıp luna Amanda'nın saraya gidip neler yapacağımızın anlatışını dinliyoduk.

"İhtiyacınız olan ne varsa hepsini yarım saatte halledin çünkü saraya gidicez."

Luna son sözlerini söyledikten sonra hepimiz dağılmaya başlayıp tüm ihtiyaçlarımızı gidermeye başladık.

Ben ise odama girip bir beyaz tshirt ve siyah bir kot pantolon alıp duş almak için diğer hizmetçiler ile birlikte kullandığımız ortak banyoya gittim.

Banyodan çıktıktan sonra son olarak saçımı kurutup odamdan çıkıp salona gittim.

Salonda bir kaç hizmetçi hazır olda diğer hizmetçileri bekliyolardı ben de onların yanına gidip onlar gibi hazır olda diğer hizmetçileri beklemeye başladım.

Tüm hizmetçiler salona toplandıktan sonra bizi saraya götürecek olan siyah minibüs tarzı arabanın korna sesi duyuldu

Korna sesi duyduğumuz an hepimiz salondan çıkıp bahçeye doğru yürüdük

Bahçeye vardığımız da minibüsten inen kumral bir omega minibüsün kapısını açıp binmemiz için el işareti verdi.

Hepimiz sırayla minibüse binmeye başladık

en sonuncumuz da minibüse bindiğin de şoför olan kumral omega da arabaya binip arkasını dönüp hepimize bakıp tekrar önüne dönüp arabayı çalıştırıp bahçeden çıktı.

Yola çıkmamızın üzerinden yaklaşık bir saat geçmişti ve hayla saraya varamamıştık.

Benim gibi saraya ilk defa gidicek olan iş arkadaşlarım saraya ne zaman varaçağımızı merak ediyolardı.

Aramızdan birinin "ne zaman saraya varıcaz"sesini işittiğim de direk dışarı bakmayı kesip başımı şoföre doğru çevirip şoförün konuşmasını bekledim.

Tüm dikkatiyle yolu izleyen şoför bu soruyu duyunca dikiz aynasından bize bakıp tekrar kafasını yola çevirip konuşmaya başladı.

"2 saat sonra saraya varırız"dedi.

Bu cevaptan sonra hepimiz tekrar sessizleşip yolu izlemeye devam ettik.

Arabanın durmasından saraya vardığımızı anlayıp hepimiz pencereden merakla dışarı izlemeye koyulduk.

Kocaman bir kapı ve kapının önün de duran yedi beta'dan biri gelip şoföre bişeyler anlattı.

Konuşması bitince diğer betalara doğru kafasını çevirip başısını yukarı aşşağı doğru onay işareti verip kapının açılmasını sağladı.

Sarayın kapısı açılınca araba tekrar hareket edip sarayın bahçesine girdi.

Sarayın bahçesine girdiğimiz an sekiz tane siyah minübüsle karşılaştık.

Araba durunca hepimiz araba da sessizce bekliyorduk.

Birden "Hepiniz arabalardan inin"emrini işittiğimiz an arabadan inmeye başladık.

Arabadan inince diğer arabalarda olan omegaların da indiğini gördüm.

Herkes arabadan indikten sonra bizlere inmemiz için emir veren kadın tekrar konuşmaya başladı.

"Hepiniz buraya hizmet etmek için getirildiniz tek yapmanız gereken iş bu bir hatanızı görmim yoksa bu hatalarınız cezasız kalmaz ."

Kadının kononuşması bitince yanında duran hafif balık etli olan bir kıza bakıp tekrar bize bakmaya devam edip konuşmasına devam etti.

"Bu Maddy bundan sonra neler yapıcağınızı o sizlere anlatıkcak"diyip arkasını dönerek gitmeye başladı.

Kadının bize Maddy olarak tanıttığı kız "beni takip edin giymeniz gereken kıyafetleri vericem"diyip onu takip etmemizi emretti.

Havasız ve hafif aydınlık olan büyük bir oadaya girince durduk.

"Raflar da kıyafetler var bildiğiniz beyaz gömlek siyah etek zaten hepiniz raflara gidip bedeninize göre gömlek ve etek alıp şu solununuz da duran kabinlere girip üstünüzü değiştirin"

Hepimiz raflara doğru ilerleyip bedenimize göre etek ve gömlek seçmeye başladık.

Bedenime göre kıyafet bulunca diğerleri gibi sıraya geçip kabinlerin boşalmasını bekledim.

Sıra bana gelince zaman kaybetmeden kabine girip tshirtümü ve pantolonumu indirip gömleği giyip düğmelerini kapattıp ardından ise eteği giyip fermuarını çekip gönleğin bir kısmını eteğin içine sokuşturup kabinden çıktım.

Herkes kıyafetlerini giyip hazır olda Maddy'nin konuşmasını bekledi."

"Hazır olduğunuza göre size yapmanız gerekenleri anlata bilirim o zaman şimdi hiçbirinizin yemek yapmasına gerek yok özel şeflerimiz düğün için yemek ve içecekleri hazırladı sizin tek yapmanız gereken bu yemek ve içecekleri misafirlere ikram etmeniz bir nevi garson olacaksınız sizlere mutfağı gösterdikten sonra gideceğim sizler de ise yermi dakika sonra yemekleri ve içecekleri dağıtmaya başlicaksınız."

Maddy konuşmasını bitirip onu takip etmemiz için yürümeye başladı uzun bir koridordan geçtikten sonra sağda duran bir kapıyı açıp mutfağa girdik"

Bütün omegalar şaşırmış gözlerle koskocaman mutfağı inceliyodu buna bende dahildim.

Mutfak bizim alfa'nın evisi kadardı böyle büyük bir mutfakla karşılaşacağımı hiç tahmin etmemiştim.

Ayakta durup yermi dakikanın dolması bekliyorduk biraz daha bekledikten sonra mutfağın kapısı gürültülü bir şekilde açılıp içeriye sarışın bir adam girip bir"kaçınız yemek servisi için şurdaki yemek arabalarını alın diğerleri ise içecekleri dağıtsın"dedi.

Ben ise içecek servisine bakmaya karar verdim yemek serviscileri mutfağa girdiğinde yemek servisinin bittiğini ve bizim içecek servisine başlamamız gerektiğini söyleyen sarışın adam ile hemen tezgahın üstün de duran içecek tepsilerinden birini alıp mutfaktan çıktım.

Bahçeye vardığımız da dışarda ki masalarda bir çok saygın kurtları gördüm.

Kurtlara bakmayı kesip diğerleri gibi içecek servisine başladım.

Elimdeki tepside içecek bitince tekrar yenisini almak için mutfağa gittim yeni bir tepsi aldıktan sonra dağıtmaya başladım.

Şimdilik yemek ve içecek servisi bittiği için on beş dakika dinlenmemize izin vermişlerdi bu sayede lavabo ayağına biraz sarayı gezebilirdim.

Lavaboya gitmek için baş hizmetçiden izin alıp mutfaktan çıkıp merdivenlere doğru yürümeye başladım.

Burası gerçekten çok büyüktü sarayın içinde resmen kaybolabilirsin ve benim gibi sarayı ilk defa gezen biri için kaybolmak çok kolaydı.

İkinci katı gezmeyi bitirip direk üçüncü kata çıktıp son beş dakikam vardı ama hızlıca üçüncü kata göz atabilirim diyip gezmeye devam ettim tam bu koridordan solamı yoksa sağamı dönsem diye düşünürken birden yüksek bir sesle arkama dönmek zorunda kaldım.

"Senin bura da ne işin var"diye bağıran adamın sesi benim ona dönmemi sağladı adamı tam incelemeye başlicaktım ki birden adamın yanına beş kişi geldi.

Adamın yanına gelen beş kişiden biri konuşmaya başladı.

"Bir sorun mu var kralım"dedi.

Konuşan adamın kralım dediği an kafamı bana burda ne işin var diyen adama yani krala çevirdim.

Hayatım da ilk defa kralı görücem diye biraz heyecanlanmıştım kralın neye benzediği çok merak etmiştim.

Ben kafamı kral denen adama çevirip onu incelerken o ise yanında ki adamlara bişeyler anlatıyordu.

Kralı izlemye o kadar dalmıştım ki adamla ne konuştuğunu bile anlamamıştım.

Kral'ın boyu baya uzundu galiba iki metre felandı boyu saçları simsiyahtı gözleri ise tam zıttı maviydi, anlısının izasından başlayıp sağ gözüsüne doğru uzanıp çenesinde biten bir pençe izi vardı ve son olarak teni ise esmerdi aşırı yakışıklıydı ben kralı incelemeye devam ederken birden kral adam ile sohbetini bitirip kafasını bana doğru çevirdiği an göz göze geldik.

Birden kurdumun eşim diye söylenmesini duyduğum an şoka girdim kos koca lycan kralı benim eşimdi.

Ay tanrıçası herhalde benimle taaşaku talat ve fitnat geçiyor olmalı.

Bir bölümün daha da sonuna geldik çok şükür

Bir dahaki bölümü ne zaman yazarım artık Allah bilir.

Hepiniz kendinize iyi bakın bir dahaki bölümde görüşmek üzere😘✨️