8.Bölüm

Merhaba millet bu gün ki bölümü Armando'nun ağzından okiycaz.

Hepinize iyi okumalar💙

Armando'nun Ağzından:

Zindandan çıktıktan hemen sonra çalışma odama gelmiştim.

Çalışma odamda ilgilenmem gereken bir sürü dosya vardı ama bir türlü dosyalara konsantre olamıyordum çünkü omega

aklımdan çıkmıyordu ve aklımdan çıkmadığı gibi yaptığım işlere de konsantre olamıyordum.

Ben omegayla napıçağımı düşünürken çalışma odamın kapısı çaldı ve bu düşüncelerim şuanlık yok oldu.

Derin bir nefes aldıktan sonra kapıyı çalan kişiye seslendim.

"İçeri gir"

Bu sözlerimden sonra odanın kapısı açıldı ve içeriye sağ kolum olan betam Marcus girdi.

"Kralım elfler kralı Ivan yarın büyük bir parti ve toplantı vericek ve tüm kralıktaki kralları ve ailelerini davet etmiş ve sizi de özellikle davet ediyor."

Marcus bunları söyledikten sonra ne cevap vereçeğimi merak ederek bana bakıyordu.

Parti insanı değildim ama partiden sonra toplantı olacaktı ve mecburen toplantı için elfler kralığına gidicektim.

Daha fazla Marcusu beklettirmeden konuştum.

"Halama,Amandaya ve jamese haber ver yarına kadar hazırlansınlar iki günlüğüne elfler krallığına gidiceğimizi söylersin.

Bu sözlerimden sonra Marcus konuşmaya başladı.

"Emredersiniz kralım.İzninizle ben diğer aile fertlerine bunları söyleme gidiyorum."

"Tabi gidebilirsin Marcus"dedim.

Bu dediklerimden sonra Marcus hafif başını sallayarak odadan çıktı.

Ben ise şimdilik omegayı düşünmemeye çalışarak önümde ki dosyalarla ilgilenmeye başladım.

Dosyalar bittikten sonra sağ kolumdaki rolex saatime bakarak saatin sekiz olmasına on dakika kaldığını gördüm.

Akşam yemeği vaktine on dakika kalmıştı.

Sandalyemden kalkarak dosyaları bir kenara koyup çalışma odamdan çıktım.

Asansöre binerek birinci katın düğmesine bastım.Asansörün kapağı kapanıp hareket etti.

İki dakika sonra asansör birinci katta durdu ve indim.

Salona doğru yürüp sol taraftaki yemek odasının kapısına vardım.Kapıyı açıp yemek odasına girdim.

Halam,Amanda ve James yemek masasında oturuyordu.

Yemeğe başlamak için beni bekliyorlardı.

Daha fazla onları bekletmemek için hızlı bir şekilde yürüyerek yemek masasının baş kısmındaki sandalyeyi çekip oturdum.

Benim oturmam ile hizmetliler yemek servisine başlamıştı.

Yemek servisi bitince halama,Amandaya ve jamese bakarak

"Yemeğe başlıya bilirsiniz"dedim.

Bu söyledikleriklerimden sonra üçü de kaşıklarını alarak çorbalarını içmeye başladı.

Ben de kaşığımı alarak çorbayı içmeye başladım.

Çorbadan sonra diğer yemekleri ve tatlıları yedikten sonra ayağa kalktım.

Benim ayağa kalktığım gördükleri an halam,Amanda ve james te ayağa kalktı onlara

"Size Afiyet olsun"dedikten

sonra yemek odasından çıkıp asansöre bindim.

Asansör beşinci katta durduğunda inip odama doğru yürüdüm.

Odama girdikten sonra hemen üstümdeki beyaz gömleğin düğmelerini açıp indirdim,ardından siyah kumaş pantolonumu da indirdikten sonra banyoya girip kısa bir duş aldım.

Banyodan çıktıktan sonra belime sardığım siyah havluyu çıkartıp çekmeceden bir tane baxer alıp giydim.

Bu gün dosyaları bitirim derken çok yorulmuştum.

Dün de uyumadığım için bu gün baya bir uykum geliyordu.

Daha fazla uykusuzluğa dayanamadığım için giyinme odasından çıkıp yatağıma doğru yürüdüm.

Yatağıma vardığımda direk sırt üstü uzanıp uyumaya başladım.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Yarın;

Uyandıktan hemen sonra bir duş alıp üstüme siyah bir gömlek ve siyah bir pantolon giyip odamdan çıktım.

Asansöre binip birinci kata bastım.

Asansör durunca içinden çıkıp salonda beni bekleyen üçlünün yanına gittim.

"Hepiniz hazır mısınız?"dedim.

Halam"Hazırız oğlum"dedikten sonra ardından Amanda konuşmaya başladı.

"Hazırız abi"dedi.

"Hadi o zaman herkes arabalara binsin de yola çıkalım artık"dedim.

Bu söylediklerimi üçü de onaylayıp sarayın dış kapısına doğru yürüyüp dışarı çıktık.

Dışarda duran altı siyah arabalara doğru ilerleyip hepimiz binip yola çıktık.

Dört saatlik uzun bir yolculuktan sonra elfler krallığına gelmiştik.

Arabalar elfler kralı Ivan'ın sarayının önün de durdu.

Bunu gören bir kaç elf gelerek arabaların kapılarını açtı.

Elfin açtığı araba kapısından inip üzerimde ki siyah ceketi düzeltip elfler sarayına baktım.

Saray büyüktü ama benim sarayımın yanından bile geçemezdi.

Zaten on iki krallığın içinde ki tek büyük krallık ve saray bana aitti.

Halam,Amanda,james ve Marcus ta arabadan inip yanıma geldiler.

Onlar yanıma geldikten sonra birlikte saraya doğru ilerledik.

Saraya girdiğimiz de bizi kral Ivan,karısı ve kızı ile karşıladı.

Kısa bir karşılaşma konuşmasından sonra hepimizi kalacağımız odalara götürdüler.

Odam temiz di zaten yeni temizlendiğini kokusundan bile anlaşılıyordu.

Oda ne çok büyük ne de çok küçüktü.

Oda tamamen kırmızıydı.

Yatak örtüsünden tut duvar boyasına kadar kırmızıydı.

Bunları boşverip akşam ki partiye hazırlandım.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

4 Saat sonra;

Parti başlayalı yarım saat olmuştu ve sarayın salonu baya kalabalıktı.

On iki kralıktaki krallar ve ailelerinin hepsi burdaydı.

Etrafa kısa bir göz gezdirince beni izleyen bir kaç kız ile göz göze gelmiştim.

Etrafı incelemeyi bırakıp önümde ki masada duran viski mi alıp içtim.

İçim de adlandıramadığım bir özlem hissi vardı.

Galiba kurdum mühürlüsünü özlüyordu.

Bir omegaya karşı özlem hissi beni rahatsız etmişti.

Bu duruma alışmam baya bir uzun olucaktı.

Omegaları sevmezken özellikle onların gereksiz bir varlık olduğunu düşünürken onlardan birine mühürlü olmam ay tanrıçasının bana yaptığı büyük bir şaka gibi geliyordu.

Küçük omegayı eşim olarak kabul edemezdim.

Kurtum eşini istesede benim bakmakla yükümlü olduğum bir krallık vardı ve onları hiç bir şeyi bilmeyen güçsüz bir omegayı başlarına kraliçe olararak getiremezdim.

Bu kurta kuzuyu emanet etmek gibi bişeydi.

Ben nasıl kralığım da ki tüm kurtları korumak zorundaysam kraliçenin de onları koruması gerekiyor du ve o küçük omega kendini koruyamazken bir krallığı asla koruyamazdı.

Soyumun devamı için de o küçük omegaya ihtiyaçım vardı.

Mühürlüm dışında ki diğer kurt kadınlar bir lycan bebeğine hamile kalamazdı ve bu durum beni ikilemde bırakıyordu.

Kraliçem yapmak istemediğim bir omega benim çoçuğumu taşiyacak tek kişiydi.

Bu sorunu nasıl çözerim bilmiyorum ama bu konu burda bitmemişti.

Şimdilik partiye odaklanarak kafamdaki düşüncelere bir süreliğine son verdim.

Parti bittikten sonra herkes odasına çekilmeden önce elfler kralı Ivan toplantının yarın olaçağını söyledi ve herekese iyi geceler dileyip odasına çekildi.

Ivan'ın konuşması bitince herkes odasına gitti.

Bende odama geçip üstümü değiştirip uyudum.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Toplantı salonu;

Kahvaltıdan sonra on iki krallığın kralları toplantı salonuna gittiler.

Toplantı cadılarla ilgiliydi.

Kara büyü yapan bir kaç cadının verdikleri mal ve can kaybının zararları konuşuluyordu.

On iki kral birleşip bu sorun hakkında bir kaç çözüm üretmeye başladı.

Beş saatlik bir toplantıdan sonra on iki kral toplantı salonundan çıkıp akşam yemeği yediler.

Akşam yemeğinden sonra hepsi odalarına çekilip toplantının verdiği yorgunlukla uykuya daldılar.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Armando dan devam;

Kahvaltı fastı bittiğin de on iki kral ve aileleri arabalarına binip krallıklarına gitmeye başladı.

Bu kralların arasında ben de vardım zaten bu iki gün benim için biraz yorucu geçmişti ve saraya gidip çözmem gereken büyük bir sorun vardı.

Emrim üzerine biz gittikten sonra omegayı zindandan çıkartmalarını söylemiştim.

Bakalım benim yokluğumda küçük omega bir sorun çıkarmış mı,çıkarmamış mı?

Saraya varmak için iki saat kalmıştı.

Bu iki saat boyunca elimdeki tabletten saraya dönünce bakmam gereken dosyaları ve işle alakalı bir kaç konuya bakıyordum.

Arabanın durmasıyla saraya varmıştık.

Korumalardan biri arabamın kapısını açıp hazır olda arabadan inmemi bekledi.

Arabadan indikten sonra koruma

"Hoş geldiniz kralım"dedi.

Korumaya baş selamı verip saraya doğru yürüdüm.

Sekizinci bölümün de sonuna geldik çok şükür.

Bu günlük bu kadar dokuzuncu bölüm de görüşmek üzere o zamana kadar kendinize iyi bakın ballarımm💖🫡