9.Bölüm

Hepinize iyi okumalar🫡

Lara'nın Ağzından;

Hazırlanıp odamdan çıktım.

Salonda oturmuş Mileni bekliyordum çünkü bugün Milen ile bahçeyi gezicektik.

"Günaydın Lara"

Milen'in sesini duyduğum an oturduğum koltuktan kalkıp Milene doğru dönüp konuşmaya başladım.

"Sana da günaydın Milen"dedikten sonra Milen bana bakıp hafif gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Hazırsan eğer bahçeyi gezelim o zaman"dedi.

"Evet hazırım"dediğim an Milen önden kapıyı doğru yürürken bende onu takip etmeye başladım.

Bahçeye çıktığımızda öncelikle ön bahçeye gezdik.

Ön bahçe bitince Milen ile birlikte arka bahçeye doğru yürümeye başladık.

Arka bahçe,ön bahçe gibi büyük değildi ama küçükte sayılmazdı.

Ben bunları düşünürken Milen sol kolumu tutup beni yuvarlak şeffaf bir topa benzeyen büyük bir yere getirmişti.

Ben burası da neresi diyeçeğim an Milen konuşmaya başladı.

"Burası kış bahçesi, kral Lucas Kozlova eşi kraliçe Luciana Kozlova için bu kış bahçesini yaptırmış."dedi

Milen bunları söylerken resmen gözlerinin için parlıyordu.

Milene cevap vereceğim an Milen benden önce davranıp tekrar konuştu.

"Sence de çok romantik değilmi Lara"

Milene bakıp hemen konuşmaya başladım yoksa Milen bana konuşma fırsatı vermeyip tekrar konuşurdu.

"Evet Milen çok romantik kralın eşi için böyle bişey yaptırması çok hoş bişey "dedim.

Bu sözlerimden sonra Milen gülümseyerek bana bakıyordu.

Ben ise aklımdaki soruyu Milene sormak için tekrardan konuşmaya başladım.

"Kış bahçesinin içerisini gezebilirmiyiz?yani daha doğrusu gezmek için izne falan ihtiyaçımız var mı?"dedim.

Bu sözlerimden sonra Milen'in gülümsiyen suratı düşmüştü.

Milen bana mahçup bir surat ifadasi ile bakarak konuşmaya başladı.

"Malesef Lara kış bahçesine girmemiz yasak.Kral Arnaldo dışında diğer aile fertlerinin de girmesi yasak"dedi.

"Anladım Minel,eğer bahçe turumuz bittiyse odama gidebilirmiyim artık"dedim.

Minel cevap vermek yerine beni başıyla onayladı.

Ben de daha fazla burda durmak istemediğim için hemen saraya girip odama çıktım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yarın;

Uyandığım da baya terlemiştim o yüzden yataktan kalktığım gibi direk banyoya girdim.

Kısa bir duşun ardından banyodan çıkıp dolapa doğru yürüdüm.

Dolapta ki alt çekmeceden siyah iç çamaşırı takımını alıp hemen giydim.

Ardından çekmceyi kapatıp dolapın kapağını açıp siyah gömlekten ve siyah etekten oluşan iş kıyafetimi giydim.

Saçlarımı kurutup at kuyruğu şeklinde bağladım.

Aslında saçlarımı açık seviyorum ve toplamaktan nefret ederim ama malesef diğer hizmetçilerin dediğine göre saçımı toplamam gerekiyormuş ya topuz ya da at kuyruğu yapmak serbestmiş.

Onun dışın da diğer saç modelleri yasakmış.

Saçma bir kural daha işte

bakalım bu süre zarfında daha ne kadar saçma yasaklar duyucağım.

Biri gelip beni çağırmadan hemen odadan çıksam iyi olur ilk iş günün de geç kalmak istemem.

Odadan çıktıktan sonra bana çin işkencesi gibi gelen merdivenlerden inmeye başladım.

Son basamaktan da indikten sonra salona doğru yürümeye başladım.

Ben salona girerken diğer hizmetçilerin hepsi koşuşturup duruyolardı.

Hepsi telaş içinde birşeyleri yetiştirmeye çalışıyolardı.

Tam onlara neden bu kadar telaşlı olduklarını sorucakken konuşmaya başlayan bir kadın yüzünden susmak zorunda kaldım.

"Hepiniz tek sıra halinde dizilip başlarınız eğik bir şekilde hazır olda bekleyin"dedi.

Bu konuşan kadın iki gün önce beni odamda karşılayan kadındı.

Kadın'ın bu sözlerinden sonra her bir tarafa dağılan hizmetçiler hemen salonun ortasına doğru yürüp tek sıra halinde yan yana dizildiler.

Ben de hemen kızlara ayak uydurup sıraya girdim.

Üç dakikadır hazır olda başlarımız eğik bir şekilde bekliyorduk.

Hem bundan çok sıkılmıştım hem de başımı eğik tutuğum için boynum acımıştı.

Ne için durduğumuzu bile bilmiyordum ve kadın tek bir kelime bile etmiyordu daha fazla bu sessizliğe dayanamayıp yanımda duran esmer kıza bakıp konuştum.

"Niye bu şekilde durduğumuzu biliyormusun?"dedim.

Kız beni başıyla onaylayıp konuştu.

"Evet,biliyorum"dedi.

"Ne için durduğumuzu söylermisin?"dedim.

Kız ise eğik olan başını kaldırıp bana baktı ve tekrardan başını eğip konuşmaya başladı.

"Kralı karşılamak için böyle duruyoruz"dedi.

Benim sormak istediğim bir kaç soru daha vardı ama kızın bıkmış bir şekilde bana cevap vermesinden anlamıştım ki daha fazla konuşmak istemediğini.

Ben bunları düşünürken sarayın kapısı açıldı.

İçeri tüm heybeti ile kral Arnaldo girmişti.

Arkasından ise orta yaşlı bir kadın ve kralın kız kardeşi Amanda ve tanımadığım bir adam girmişti.

"Hepiniz işlerinizin başına döne bilirsiniz

sen Lara çalışma odama iki sade kahve getir"dedi kral.

Kralın bu sözlerinden sonra herkes işlerinin başına döndü ben ise mutfağa girip beyfendinin kahvesini alıcaktım.

Mutfağa girdiğim an kızıl saçlı bir kız hemen kahve dolu tepsiyi elime tutuşturup konuştu;

"Kralı bekletme hemen götür"dedi.

Ne değerli kralları varmış arkadaş.

Mutfaktan çıkıp beşinci kata çıktım.

eee şimdi hangi oda bunun çalışma odası ki

Ben hangi odaya gireceğimi düşünürken

Arkamdan bir ses "solda ki ilk oda"dedi.

Bu ses bana tanıdık gelmişti arkama dönüp sesin sahipine baktım.

Sesin sahibi Marcus salağıydı.

Zindandan beri bu herife gıcık olmuştum.

Tekrar önüme dönüp Marcus salağın dediği gibi solda ki ilk odanın kapısına doğru yürüyüp kapıyı tıklattım.

"Gir"sesini duyduktan sonra tepsiyi sağ elimle tutup sol elim ile ise kapının kulpunu aşağı indirip içeri girdim.

"Masaya indir"elindeki dosyalara bakarak konuşan kralın istediği gibi kahveleri masaya indirdim.

Prosedür gereği "Başka bir isteğiniz var mı kralım?"dedim.

Ben bunları söyledikten sonra elindeki dosyaya bakmayı kesip bana kısa bir bakış attıktan sonra tekrar dosyaya bakarak kpnuştu;

"Çıka bilirsin"

Kralın bu sözlerinden sonra hemen odadan çıktım.

Ben odadan çıkarken Marcusta odaya girip kapıyı kapattı.

Daha fazla burda durmayarak birinci kata yani salona indim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Armandon'un Ağzından;

Lara kahveleri getirip odadan çıktıktan hemen sonra içeri Marcus girmişti.

"Beni çağırmışsınız kralım"dedi Marcus

Elimle koltuğu işaret edip.

"Geç otur Marcus"dedim.

Marcus beni ikiletmeden hemen masanın yanında duran tekli koltuklardan birine oturdu.

Masada duran kahvelerden birini Marcusa doğru uzattım.

"Marcus daha yeni odadan çıkan omega için yani Lara Williams'a savunma ve dövüş eğitimi için bir program hazırlamanı istiyorum."

Bu söylediklerimden sonra Marcus şaşırmış bir surat ifadesi ile bana bakıp konuştu.

"Kralım sizinde bildiğiniz gibi omega kadınların tek görevi hizmet etmek.Birden bir omeganın eğitim almasını istemeniz beni çok şaşırtı"dedi.

Marcus bir konuda haklıydı oda omegaların tek görevi hizmet etmekti.

"Omegaların görevlerini biliyorum Marcus sen sadece sana söylediğim eğitim programını da hazırla ha bide başka bir eğitim de alacak"dedim.

Bu sözlerimden sonra Marcus tekrar konuştu;

"Eğitim programını hazırlarım kralım ama diğer eğitim ne eğitimi olacak"dedi.

Marcus bunu dedikten sonra önünde duran kahve fincanını alıp kahvesini içmeye başladı.

"Kraliyet eğitimi olacak"dedim.

Ben bunu söylerken Marcus'un içtiği kahve boğazında kalmaştı ve öksürüp duruyordu öksürüğü durunca konuştu.

"Galiba ben yanlış duydum kralım-"

Marcus sözünü yarıda kesip konuştum.

"Hayır yanlış felan duymadın Marcus Lara kraliyet eğitimi alacak"dedim.

"Kralım yoksa o omega sizin şeyiniz mi?"

"Evet Marcus o omega benim şeyim"diyip hafif güldüm.

"Kralım sizin adınıza çok sevindim mühürlünüzü bulmanız çok iyi bir haber"dedi. Marcus

"Çok sevinme Marcus daha onu kabul edip etmeyeçeğim konusun da kararsızım şimdilik sadece onu eğiticeğim ve eğitimden sonra onu kabul edip etmeyeçeğime karar vereçeğim"dedim.

"Anladım kralım tüm eğitim programlarını eksiksiz bir şekilde hazırlayaçağım"dedi Marcus

"Bu arada Marcus kimsenin bu konu hakkında haberi olmasın eğitimleride gizli bir şekilde verildiğinden emin ol"dedim.

Marcus bana bakıp;

"Emredersiniz kralım"dedi.

Bunları dedikten sonra Marcus programı hazırlamak için benden izin alıp odadan çıktı.

Ben ise tekrardan dosyalara dönüp işlerimi halletmeye devam ettim

Çok şükür 9. Bölümünde sonuna geldik.

Onuncu bölümde görüşmek üzere o zamana kadar kendinize iyi bakın ballarımm😻