19. Bölüm

19. Bölüm

Emine Çiftçioğlu
em_ineee

Bölüm-19

 

Bugün son yılın günü olduğu için yeni yıla güzel girelim diye, iki bölüm atıyorum. Keyifle okumalar

***

Sevipte özlemek özledikçe de sevmek. Özlemek bu kadar güzelse kim bilir kalbe yer edinmek ne kadar güzeldi.

İslim sabah uyanır uyanmaz yataktan kalkıp banyoya koşmuştu. Midesinde bir şey kalamyana kadar kusmuş kendine gelince de elini yüzünü yıkayıp dişini de fircalamisti.

 

Banyodan çıkan kadın Zeynebin tedirgin bakışları arasında dolaba yöneldi.

" Rojbas Zeynep."

" Rojbas yenge de, sen iyimisin?" Tedirgin oluşu genç kızın sesine yansamisti.

İslim elbise çıkarıp kıza döndü.

" İyiyim canım benim iyiyim. Bilirsin hamileyim, böyle şeyler olması normal." Kıyafetini indirip üstünü giyindi.

Zeynep yengesinin giyinecgini alıncaya sırtını dönmüş fakat konuşmayı da ihmal etmemişti.

" Her sabah böyle oluyor mu?"

" Arada bir oluyor. Çok yemek yediğim zaman da oluyor." Giydiği elbisenin altından saçını çıkarıp makyaj masasına doğru ilerledi.

Zeynep arkasını döndü. Yengesi makyaj masasına oturmuş tarak ile saçını tariyordu. Yanına gelip tarağı eline alıp o yengesinin saçını taramya başladı.

" Hayırdır bugün özel ilgi görüyorum." Kıza aynadan bakarak konuştu.

Zeynep güldü. " Aklıma ablam geldi. Dilan ablam da böyleydi. Bazen o isterdi saçını taramami."

Zeynep aklına ablasının gelmesi ile içine bir burukluk hissi dolmuştu. Ablasını çok özlemişti. Eğer kaçmayip da evlenseydi nasıl olurdu.

İslim başını salladı. Saçını tararken ki o şefkati görebiliyordu.

İslim kızın elinden tutup kendine çekti. Yanındaki pufa oturttu.

" Dilan ablan size hiç ağabeyimin sevdiğini söylemedi mi?" Bunu merak ediyordu. Hangi kız kardeşleriden sevdiği adamı saklardi ki.

Dilan muhakkak söylemiş olması gerekti. En azından fikir almıştır diye umdu.

" Hayır yenge." Başını söylemedi diye salladı. " Bize hiç bir şey söylemedi. Hatta ağabeyim dayımın oğluna verecekti ablamı."

İslim kıza nasıl dercesine sorarak baktı. " İbrahim, Dilanı dayının oğluna mi verecekti?"

" Evet," derin nefes alan. " Ağabeyim ve babam dayım ile görüştü. Dayımın oğlu Cevdet istiyordu ablamı."

İslim dinlemeye devam etti. Dilan belki bu sebepten dolayı kaçmış da olabilirdi.

" Baban Dilan'a söyledi mi verip vermecegi konusunda?"

" Evet. Babam dedi istiyor musun diye, bilirsin yenge babam bize çok değer verir. Ablam hayır dese de Cevdet istiyordu. Hatta bir ara istemeye bile geldi."

İslim hayret etti. Bir kız istemiyor evlenmeye gönlü yoksa ne diye istemeye geliyorlardı ki!

" Babam da vermedi, kızım istemiyor dedi. Ama sonra ablam içine kapandı. Yemek az yiyor, kendini sürekli işe veriyordu. Sonra da zaten bu kaçma olayı oldu."

İslim bir noktada anlamamıştı. Dilan neden içine kapanmıştı ki? Ökkeş ağa kızını vermemişti zaten, muhakkak bir şeyler ters gitmişti. Ki Dilan birden kapanmıştı içine.

" Neyse yenge, hadi kalkalım biz. Yeğenim aç kalmasın."

İslim ayağa kalkarken kıza cirladi.

" Ha tek yeğeninin aç kalmasın, yengen aç kalsa sıkıntı olmaz diyorsun."

Zeynep gözünü devirdi. Onumu diyordu ki. " Yengecigim, bence biz aşağı inelim yoksa senin hormonların yine oynayacak."

Yenge görümce kol kola girip aşağı indi. Sofra kurulup yemekler yenmişti. Zeynep yengsine ve annesine kahve yapıp getirmişti.

" İyi uyuyabildin keckamin." Kahvesini içen kadın gelinine baktı. Karnı gittikçe büyüyordu. Allah kısmet ederse ilk torunu kucağına alacaktı.

" Uyuduk yâde uyuduk." Diyebildi İslim. Ela dün gece yatağa saydirmisti. Yatak büyük değil demişti.

" Hiçte bir kere uyuymadik yâde." Gözleri yengsine döndü. " Ela bizi uyutmadi ki!"

Halime hanım kızına baktı. Ela ne yapmıştı da gelini ve kızı uyumamışti.

" Niye benim Elam size ne yaptı?" Soru soran gözleri iki kadının arasında mekik çekiyordu.

" Daha ne yapacak yâde, yok yatak büyük değil, yok yeğenim dogudugunda bu yatak size yetmez." Gözlerini devirdi Zeynep. " Sanki odaya yatmaya değil de teştife geldi hanımefendi."

İslim kıza gülerek kahvesini içerken, Halime hanım kızına yapma dercesine baktı.

" Zeynep kızımın üstün gitme, elayi bilmiyormuşsun gibi davranma!" Dedi Halime hanım, kızının rahatı herşeyden önemliydi. Ela bir konuda rahatsız olduğu zaman, hemen dile getiriyordu. " Ela bir konuda rahatsız olduğu zaman hemen söyler."

" Yâde tamam da sonuçta o yatak ağabeyim ile yengemin meslesi," gözleri yengesine kaydı. " Öyle değil mi yenge?"

Halime hanım gelinine döndü. " Kızım rahatızsan eğer, İbrahim döndüğü zaman söyle yeni yatak aldirsin."

İslim güven veren gulmesmesi ile kaynanasına baktı. "Merak etme yâde söylerim."

Kahveler icilmisti. İslim ve Zeynep akşam yemeği için kolları sıvamış girmişti. Öğleden sonra Ela da gelip girişinece yemekler hazır olmuştu.

İslim akşam yemeği sonrası teras katına çıkmıştı. Kocası gittiğinden beri hiç aramamisti.

Gece yıldızların altında oturan kadın, gözlerini her bir yere dikkat ile bakıyordu. Bu gece hava çok güzeldi, diğer gecelerin aksine.

Gözlerini kapatan kadın, cebindeki telefonun çalması ile hemen cebinden telefonu çıkarmış arayınin kocası olduğunu fark etmişti.

" Ayy nihayet, aklına geldim."

Cevaplama tuşuna basan kadın kulağına götürdü.

" İslim,"

" Ağam."

İbrahim güldü. Uzaktan iken bile ağam demeyi ihmal etmiyordu.

" Nasılsın, nasıl geçti günün."

" İyi, iyi geçti. Kızlar dün gece yanımda yattı." Parmağı ile elbisenin kenarı ile oynuyordu. " Sen ne yaptın, iyi geçti ki yolculuk?"

" Evet." Dedi İbrahim. " Yol yorgunu uykuya kalmışım. Birde..." Sustu.

İslim susan kocasının sesine bakakaldi. Neden susmustu ki?

" Ne oldu neden susutun? Kötü bir şey mi var? Yoksa babama bir şey mi oldu?"

İbrahim güldü. " Dur.. dur deli kadın dur. Babam da bende iyiyiz... Sadece.."

İslim artık sinirlenmişti. Kocası neden ikide bir susuyordu ki!

" İbrahim, ağzındaki lafı cımbız yardımı ile mı alayım? Söylesene be adam.."

İbrahim Ağa'nın kahkahası artması ile kadın iyiyce sinirlendi. Bu adam birde gülüyordu.

" Ya birde gülüyor musun sen? Aşk olsun vallahi aşk olsun.."

" Seni özledim kadın!" Sesi gür ama içinde özlem dolu bir nida vardı. Ozlemisti karısını sesini, gülüşünü ona sarılarak uyumasını.

İslim alt dudağını ısırdı. Oda çok özlemişti kocasını, hemde öyle böyle değil. Şuan burunun ucunda tütüyordu.

" Bilmiyorum bana ne yaptın, ama her an yanında olmak istiyorum İslim! Kokuna sesine, deli yatisina," ardından derin bir soluk aldı. Anlatmak kadar anlatılmak da zordu. Bir insan sevdiği insanı bu denli özler miydi bilmiyorudu.

" Senin yüzünden dün gece uyuyamadım!"

İslim kocasının son sözü dile öylece kaldı. " Bende uyuyamadım!" Dedi kadın cirlayarak. " Ben seni suçluyor muyum?" Gözleri keskin bir ok gibi karşıya bakıyordu. Adama bak hem uyuyamıyor hemde gelmiş onu suçluyor. Yok ya!

" İki gün." Dedi İbrahim. " İki gün sonra, eve geliyorum." İki gün daha dayanacak dişlerini sikacakti ikisi de..

" Nasıl geçecek o iki gün..." Dile kolay sanki ömürden iki sene geçmiş gibiydi. Bir insan bu denli kocasına bağlanır mıydı? Bir insan kocasının eksikliğini bu derece hisseder miydi?

" Geçecek güzelim geçecek." Oda aynı şekilde geçmesi için dua edecekti.

" Hem sana güzle bir sürprizim var."

İslim oturduğu sedirde doğruldu. Kocası ona sürpriz bir şey almıştı. Merak içinde soldu. " Ne aldın? Güzel mi?"

" Az sabret, getirdiğim zaman görürsün."

İslim şimdi o iki günün geçmesi için elimele mücadele edecekti. Allah için bu hamile bir kadına yapılır mı ya? Bari hediyeyi söyle be adam!

" Allah için, bu bana yapılır mı ya?" Diye acı çeker gibi soldu. " Benim gibi hamile bir kadına ciddi ciddi bu yapılır mı?"

" Bu kadar mı heyecan bastı." Gülerek kadını daha delirtecekti anlaşılan.

" Ben şimdi iki günün geçmesini nasıl bekleyeceğim. Hadi söyle şimdi."

Kocası diğer telefonun ucundan kahkahalar atıp gülerken İslim bir yeri yikmamak için çaba sarf ediyordu. Ya bu sedirde yastık neyim bir şeyle yok muydu? Şimdi bu kadinacgiz nasıl sinirini alsın.

" Neyi söyleyeyim güzelim uzun hava mi?" Dedikten sonra daha da güldü. Muhtemelen gözünden yaş geliyordu.

" Sana yemin ediyorum, sen adamı dinden imandan çıkarır geri sokarsın."

" İslim beni bu kadar sevdiğini gösterme be güzelim. Biliyorum çok seviyorsun beni."

İslim gözünü baydı. Yok arkadaş bu adam akillanmaz kadında da akıl bırakmazdı.

" Hii, sevmekmis külliyen yalan." Diye alayla konuştu. Allah var kocasını artık seviyordu. Şimdi sevmese yalan olur, yakan Allah'ın düşmanı yani.

" Diyorsun.." dedi adam, bunu gerçekten söyledin mi diye.." O zaman ben bu gelişi iki gün değilde iki aya mı alsam!"

İslim gözünü kıstı. Sanki kocası karşısındamiyis gibi parmağını salladı. " Hele sen iki güne kadar bir gelme.. bak ben sana ne yapıyorum."

" Ne yaparsın mesela, bir örnek versene." Bu seferki ses tonunda arzu vardı, ihtiras vardı. Kadının herşeyini ozlemisti adam.

Kadin kocasının, arzu dolu sesini duymuştu. Yutkunmadan edemedi. Neden böyle konuşmuştu ki şimdi? Derin derin nefes aldı. En iyisi bu konuşmayı sona erdirmekti.

" Örneği kendin gelip gör."

" En kısa sürede.." dedi adam. " Ben kapatıyorum, bebeğimize dikkat et kendine ayrıca. Bir şey olursa şayet ara canın bir şey çekerse de nurettine söyle."

İslim kocasına tamam diyip kapattı. Yan tarafını dönemsi ile üçünün başı ona çevrilmiş kadına bakıyorlardı.

Zeynep ve Ela ellerini göğsüne bağlamış kadına tek kaşı havada bakarken, Nurettin ise gulmusyerek bakıyordu.

" Hayırdır, niye bana öyle bakıyorsunuz?"

" Vallahi yenge Allah muhabbetinizi arttırsın." Dedi Zeynep alttan alttan da ima yüklüydü.

" Sağol darısı da sizin başınıza." Dedi kadın kalkarken, Nurettin kadınları tek başına bırakıp giderken, kızlar yengelerine baktı.

" Ahh kocacığım, seni çok özlüyorum." Dedi Ela ablasına sarılıp yengesnin taklitini yaparken.

Zeynep durur mu durmadı. Oda kolunu kardeşinin omuzuna attip yanı şekilde cevap verdi.

" Bende seni güzelim, aşkım, birtanem."

İslim gözünü kısıp kızlara bakmış ellerini ise bel çukuruna koyumustu.

" Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz be!" Diye cemkirdi.

İki kız kardeş ise gulmusyerek " yooo." Demeyi ihmal etmedi.

İslim ikisinin kalçasına saplagi indirmişti. Bu kızlar iflah olmazdı. Hayır birde dalga geçiyorlardı. Ne var yani kocasını ozleyemezmiydi?

Ela ve Zeynep odaya kaçarken, İslim de kendi odasına geçip hazırlığını yaptı. Yine aynı gece kocasından ayrı geçen gece, birazdan kızlar gelirdi.

" Acaba ne aldın bana ibrahim ağa!"

 

 

Bölüm : 31.12.2024 13:32 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...