
Bölüm-5
***
Bu hayatı ben seçmedim...
Aşk bir saklambaç gibiydi, kim saklanrisa onu arar bulmaya çalışırdı. Ama saklankaç ise farklı bir oyundu. Onu bulmak için peşinden koşmak gerekti.
Giden kocasının ardından hawar pişmanlık yaşamıştı. Kocası doğruyu söylüyordu. Bu eve sadece erkek bebek dünyaya getiremk için gelmişti. Yersiz kıskançlık etmenin sırası değildi.
Yatağın kenarına oturan kadın, kendince konuşuyordu. " Neydi bu şimdi? Ney için kıskançlık yapıyordu? Sonuçta Zerda Ayhan'nin karısı aynı zamanda Reyhanin da babasıydı.
Bu yersiz sorunu bir köşeye koydu. Bu gece Ayhan odaya geldiğinde özrünü dileycekti.
Aşağı inmek için hazırlanmış odadan çıkmıştı.
Aşağı indiğinde reyhan annesinin yanında mizmizlanip duruyordu.
" Anne babam bu gece yanımda kalacak mı?"
" Bilmiyorum kızım."
" Ama ben babamı istiyorum." Dedi Reyhan. " Anne babama söyle bu gece yanıma kalsın."
" Tamam kızım söylerim." Dedi Zerda. Bu gece hawara gitemsi gerekti, ama kızı iyi değildi.
Hawar konuşmaları apaçık duymuştu. Ne kadar kıskançlık yapmayacağım dese de kilit bir noktadan sonra kiriliyordu.
Sabah yemeğiden sonra herkes bir köşeye çekilmişti. Ev temizliği ve akşam yemeği için hazırlık yapılmıştı.
Akşam yemeği sonrası Zerda kızını alıp odaya geçti. Kızını yatağına sokup kızı için mutfağa geçmişti. Süt hazırlayacaktı.
Ayhan eve dönmüştü. Kadın sıcak sütün içine bal koymuştu ki kocasını gördü.
" Ayhan reyhana baksana."
" İyimi?" Dünden bu yana öksürük vardı kızında. Bugünde geçmese kızını alıp hastaneye götürecekti.
" Sen yine bir çık."
" Tamam." Odaya çıkan adam yatağa geçmişti.
Zêrda bardağıni alıp odaya geçti. Yatağın kenarına oturup kızına bardağıni verdi. " Hadi kızım iç sütünü."
" Anne ben süt sevmiyorum."
" Ama anneciğim boğazın ağıryor."
" Olur mu öyle şey." Dedi Ayhan. " Hadi bakalım küçük hanım içiyorsun bunu. Yoksa baba üzülür."
Reyhan sırf babası üzülmesin diye bardağındki sütünü içmişti. Zerda bir kızına birde kocasına bakıyordu.
Peki bir gün kızının yaşı erdiğinde herşeyi tam anlamıyla anladığı vakit babasının annesine yaptığı kötülüğü anladığı vakit ne yapacaktı? Babasına kızacak mıydı? Anneme bunu nedne yaptın diyecek miydi?
Ya annesinin bir erkek evlat vermedi diye annesine kızacak mıydı? İnanaki oda bilmiyordu.
Sütünü içmiş bardağı annesine vermiş babasının göğsüne kafasını koyup yatmıştı.
" İyi geceler baba."
" İyi geceler miniğim."
Kızının saçını avuç içi ile okşuyordu. Kafasını yatak başlığına yasladı. Kızı uyana kadar dinlencekti.
Zerda baba kızı bırakıp ayağa kalktı
. Üstünü değişmek için banyoya geçti. Kumral saçlarını salık bırakmış saçları beline kadar inmişti. Oldu olası uzun saçı seviyordu.
Banyoda işini bitirip çıktı. Baba kız uyanmasın diye ışığı kapattı.
Banyo pervazina yaslanıp ikisinin bu haline iç çeke çeke baktı. Hiç değişmemiş, huyları hâlâ aynıydı.
O güzel, onların en güzel zamanlardı onun için. Kuma gelmeden önce ki o zamanlar...
" Orada öyle dikilecek misin?" Kocasının sesini işitince Kendi yedi kat dibine girse iyiydi. Yakalanmıştı.
Sandığın üstündeki döşeği alıp yere serdi. Hemen yoragini alıp üstüne attı.
Kocası kadının hareketini izliyordu. Bıyık altından güldü. Yakalandığı vakit yanakları al al olurdu. Kıpkırmızı olurdu.
Zerda avuç içi ile yanağını tuttu. Alev Alev yanıyordu yanakları. Ya kalbi gümbür gümbür atıyordu yakanldi diye...
Gece boyunca kızı yine çok öksürmus, annesini ve babasını korkutmustu. Karar vermişti kızını yarın hastaneye götürecekti.
***
Sabah hazırlığını yapan kadın çantasını kontrol etmişti. Kızını da hazır edip odadan çıktı.
Karşı odadan çıkan hawar karı kocayı gözleri ile görmüştü. Kızının eliden ikiside tutup aşağı inmişti. Kocası onu göremedi bir günaydın bile dememisti.
Boğazına oturan yumru kadını perişan etmişti. Dün gece yine kocasını beklemiş gelir diye ama kocası yine gelememişti.
En azından ben bu gece gelmiyorum diye söyleyede bilirdi.
Bu kadarı da fazlaydı!
Zerda salona geçmiş kaynanasına durumu vermişti. Yaşlı kadın gelinine haber edin demişti.
Karı koca arabaya binip yola çıkmıştı. Hawar onları mutfak penceresinden gidişini görmüştü.
Öğleye doğru gelmişti kadın. Çok şükür ki kızının durumu iyiydi. İki şurup ve birde gazlı ilaç vermişti.
Kızının montunu indirip kendisi de salona geçmişti.
" Hoş geldin Zerda buke ne oldune dedi doktor?" Elinde tesbih ayaklarının üzerinde attığı yoragini ile bakıyordu.
" Kötü bir şey yok jinap, mikrop kapmış o kadar."
" Kötü bir şey yok değil mi?"
" Yok."
Kızının karınıni hastanenin karşısında ki pastande doyurmustu. Hem kendisi hem kızı hemde kocası yemek yemişti. Urfa kahvaltısı da bir başkaydi.
Odaya çıkan kadın. Poşetlerin içindeki ilaçları komodinin üstüne koydu.
Hawar ise odaya çekilmiş sinir harbi yaşıyordu. Sırf kızı için kocasını kendine çekiyordu. Sırf kızı için kocasını odasına kadar çekiyordu.
Kendini yemektense hırsını ve öfkesini Zerdadan çıkarmayı düşünerek ayağa kalktı. Kendi kazdığı kuyuya kendi düşmüştü.
Hızla odadan çıktı. Karşı odaya hızla gitmişti. Kapıyı sertçe açmış kapı acilmainin etkisi ile duvara çarpmıştı.
Zerda saçını açmış kapıya dönmüştü. Gelen kadına tek kaşı havada bakıyordu. Nasıl bu odaya böyle girebiliyordu?
" Ne yapıyorsun sen?"
" Asıl sen ne yapıyorsun?" Kadının yanına kadar vardı. " Sen nasıl bir kadınsın!"
Zerda yavaş yavaş kararan göz bebekleri ile kadına baktı. Kuması olacak kadın neler söylüyordu böyle?
" Ne diyorsun sen Hawar kendine gel!" Dedi ses tonunu sakin tutamya çalışıp..
" Ben kendimdeyim ama sen.." sinirini öfkesini kontrol altına almıyor kendini yedi kat dibe sürüklüyordu.
" Daha düne kadar Ayhan benim hiç bir şeyim diyorsun ama bugün ise kocanı odadan çıkarmiyorsun!"
" Laflarına dikkat et." Dedi Zerda. " Ben kimseyi baglamiyorum." Dedi net sesi ile.
" Öyle mi?" Dedi inanamıyormuscasina. Daha sonra alay içeren gülüşü ile kadına baktı. " O yüzden mi iki gün gelecek olan adamı kendine çekiyorsun?"
" Hawar bilmediğin şeyler var kendine gel!" Diye ikinci kez ikaz etti. Haddini aşmasına izin vermezdi.
" Neymiş o bilmediğim şeyler anlat da bileyim."
O sırada sesi duyan Yıldız koşarak yukarı çıkmıştı. İki kadında birbirine bağırarak konuşuyordu. Yetismese eğer büyük kavga çıkacaktı.
" Yenge ne oluyor size?"
İki kadının arasına hemen girmişti. .
" Bunu sen bana değil, Zerda hanıma sor."
" Hawar dediğine dikkat et."
" Yenge sakin olun." Dedi araya girmeye çalışarak.
" Neyime dikkat edecek misim? Yalan mı? Kocamı istemiyorum diyorsun ama her gece yanına gelmesi için kızını ortaya atıyorsun."
Yıldız kan donduran sözler ile bakışını Hawar'a çevirdi. Bu nasıl bir sözdü?
Zerda dayanamadı yıldızı kenara itip kadının dibine varmış, kolundan sertçe tutmuştu.
" Önce ağzından çıkanı kulağın duysun. Ben hiç kimseyi öne sürmem. İkincisi Reyhan Ayhan'nin kızı kızı için istediği zaman buraya gelebilir ona karışmam. Üçüncüsü ise bilmediğin olaya hemen atlama!" Arkasını dönüp komodinin üstünde duran şurup şişesini alıp kadının gözüne sokarcsina gösterdi.
" Reyhan dünden beri iyi değildi. Babasını istedi bende el mecburum çağırdım. Ayhan kızı için geldi." Parmağı ile sandığın üstündeki döşeği gösterdi. " Sen üzerime kuma geldikten sonra ben burada yatıyorum anlıyor musun? Değil kocamla bir gece, bir an bile dip dibe gelmiyorum."
Yıldız kadının her sözüne bir parça kırılan kalbi ile bakıyordu. Çok değil aylarını yıllarını verdiği, evilik üstüne ağabeyi bir yuva daha kurmuştu. Bir kadını parçalara ayırmak için yeterli bir sebepti.
" Ben bu hayatı yaşamak istemedim. Zorunda da değilim. Ama Allah kahretsin ki sırf kocama erkek evlat vermedi diye seni aldı."
Canı yandı kadının. Acısı su gibi berrak gibi çıkmıştı yüzeye. Kim isterdi kocasını paylaşmayı? Kim isterdi ki aylarını yıllarını verdiği kocasını başka bir kadınla da aynı şeyi yaşamasını?
" Bu hayatı ben seçmedim. Hiç bir kadın da seçmez. Değil seçmek tercih dâhi etmez. Ama kader." Dedi omzunu umarsızca silkti. " Kızım için dayaniyorum anlıyor musun beni? Kızım için." Yeşil hareleriden akan acı çaresizce yanaklarından akıyordu.
Yüzü değil kaderi güzel olsun demişti büyükleri. Yüzü güzel ama kaderi kötü olduktan sonra neye yarardi güzellik.
" Şimdi odadam çık." Dedi kadına bağırarak..
Hawar durmadı utanç içinde çıktı.
Yıldız kalkmak istse de olmadı. Yengesi yalnız kalmak istediğini söyleyip gitmesini istemişti.
Zübeyde hanım kavgayı duymuştu. Hawar'a çok kızgındı. Torunu iyi değildi onun için oğlu yanlarında kalmıştı.
Misafir odasına geçip hawari çağırdı. Gelen kadınla yan yana oturmuştu.
" Jinap ben.."
Elini kaldırıp kadının sözünü kesti.
" Bak kızım sen bu evde daha yenisin. Daha göreceğin, duyacağın, acılar göz yaşları daha çok olacak. Senin içinde Zerda gelin içinde. Birbirinenze karşı karşıya geleceğiniz kavgalar olacak" dedi yaşlı kadın. " Ama böyle olursa da bu sefer ömrünuzu yersiniz. Sizin aranızda ise Ayhan rezil olur."
Hem oğlu için hemde iki gelini içinde yanıyordu. Ama en çokta Zerda için yanıyordu. Kadın artık ne yapsa canı yanıyordu.
" Yarın sende ana olacaksın senin de evladın olacak. Ayhan seninde yanında olacak, olmayacak değil. Sen onun evladını dogusrcaksin." Diline dâhi gelmek istemeyen ama söylemek zorunda kaldı cümleyi sarf etti. " Yarın Ayhan'a o çok istediği bebeği vereceksin. O yüzden şimdi böyle şeyler yaparsınız ilerde çok pişmanlık yaşarsınız."
Kaynanası gereğini yapmıştı. Hawar'in yakatigi elbet ki hoş değildi. Ama neticede o bir kadındı.
Hawar oradan çıkıp odasına geçmişti.
İki kadında akşama odadan hiç çıkmamıştı. Ne Zerda nede Hawar.
Ayhan Zerdanin odasına gelmek istemişti ama Zerda müsade etmemişti.
" Reyhan nasıl Zerda?"
" İyi, iyi kızın uyuyor şimdi." Sesi ağladığından dolayı kısıkti.
" Kapıyı neden açmıyorsun Zerda?" Dedi sinirle.
" Ayhan yalvarırım git." Sesi sona doğru boğuk çıkmıştı. Boğazına oturan yumru kadını konuşturmaya bile mecali bırakmıyordu.
" Zerda.."
" Git... karının yanına git." Dedi sessizce. " Lütfen karının yanına git." Yere çöken kadın hıçkıra hıçkıra ağladı. Acı içinde ve elem içinde canını verse iyiydi.
" Ne olur git... Yalvarırım git."
Kadının acı dolu narlarini duydu. Neler oluyordu böyle? Zerda'ya ne olmuştu neden bu hâldeydi?
Karşı odaya hızla gitmişti. Kapıyı sertçe açıp içeri girdi. Hawar gelen kocasıyla ayağa kalktı. Şimdi zurnanın zırt dediği yer gelmişti.
" Hawar ne oluyor?"
Derin nefes alan kadın parmaklarını birbirine doladı. Adama utanç içinde anlatı.
" Biz Zerda ile senin için kavga ettiği ettik."
" NE!!"
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 129.78k Okunma |
6.17k Oy |
0 Takip |
50 Bölümlü Kitap |