
1 hafta sonra-
Rüya kendini daha iyi hissediyordu odasında ufak yürüyüşler yapıyordu. Yasemin her anında ona destek oluyordu. Hünkarın saraya ulaştığı haberi henüz gelmişti. Yasemin eşini karşılamak için Rüya'yı Nigar kalfaya emanet edip gitti.
Nigar : Kendini daha iyi hissediyorsun değil mi?
Rüya : Evet biraz daha iyiyim.
Nigar : Bir şeyleri hatırlamadığını duydum.
Rüya : Evet anılarım var ama içleri boş gibi hissediyorum.
Nigar : Kendimi tutmaya söz vermiştim ama dayanamıycam.
Rüya : Neyden söz ediyorsun?
Nigar : Rüya saraydayız padişahın sarayında. Sen hünkarımızın en kıymetlisisin, gözdesisin.
Rüya : Ne?..
Nigar : Hünkar seni çiftlikte görünce haremine aldı hatırlıyor musun?
Rüya hayal meyal Süleyman'ın çiftliğe geldiği günü hatırladı.
Rüya : Her şey hayal gibi..
Nigar : O sana meftun oldu Rüya, burada sana çokça ayrıcalık verdi bu yüzden. Sende onu sevdin hatta..
Rüya : Hatta?
Nigar : Bir bebeğiniz olacaktı.
Rüya şaşkınlıkla kadının suratına baktı kafası karışmıştı.
Nigar : Geçirdiğin kaza sonucu bebeğini kaybettin lakin üzülme daha çok bebek olur.
Rüya : Ne diyorsun? Kafam karıştı ne bebeği?
Nigar : Senle Hünkarın bebeği Rüya.
Nigar Rüya'nın aklıyla ilmek ilmek oynuyordu.
Nigar : Sen Rüya istersen bu sarayı bile yönetebilirsin ama yanlış yollara saptın. Bu kaza doğru yola dönmen için bir işaret.
Rüya : Hiçbir şey anlamıyorum.
Nigar : Hünkarımız akşam seni görmek isteyecek o zaman anlarsın.
Rüya : Yani padişahla ben büyük bir aşk mı yaşıyorduk?
Nigar : Evet.
Rüya : Bu olmuş olamaz.
Nigar : Neden?
Rüya : Ben Te- boşver..
Nigar : Has odabaşı senin aklını karıştırdı o hünkarı hep kıskandı o nedenden sanıyorum sana yanaştı seninle ilgileniyormuş gibi yaptı.
Rüya'nın kafasına tekrar ağrılar girmeye başlamıştı, elini alnına götürüp alnını ovuşturdu. Hatırlamaya çalıştı lakin beyninde bir kilitli kapı vardı sanki onu bir türlü açamıyordu.
Nigar : Kendini zorlama bu anlattıklarım seni yormasın yavaş yavaş düşünürsün.
Rüya : Biraz uyumaya ihtiyacım var.
Nigar : Tamam sen dinlen bende kızlara bakıp geri gelirim.
Nigar çıkınca Rüya duyduklarını tekrar düşündü, Teo'yu unutup hünkarla nasıl aşk yaşamış olabilirdi? üstelik birde bebekleri olmuş ama düşmüştü. Rüya'ya bunlar oldukça ağır geliyordu. Kafasının ağrısı artmaya başlamıştı. Yasemin'nin onun için bıraktığı kekik yağını aldı dolaptan sonra alnına sürüp masaj yapmaya başladı.
*
Hünkar ailesiyle görüştükten sonra odasına geçmişti. Valide akşam için hünkara bır kız hazırlanmasını istedi. Hünkarın Rüya'ya olan bu düşkünlüğü onu korkutuyordu bu yüzden başka kızlara ilgisini çekmeye çalışacaktı.
Hünkar dairesine girdiğinde masasına geçti. Giderken yarım bıraktığı kolyeyi yapmaya devam etti. Kolyeye baktıkça aklına Rüya geldi, giderken pek iyi ayrılmamışlardı. Rüya'nın ona neden yalan söylediğini öğrenmek istiyordu. Gece mutfak kilitli oluyordu lakin Rüya ona mutfağa gittiğini söylemişti.
Süleyman Sümbül'ü çağırttı.
Ağa geldiğinde Hünkarın önünde eğilip selam verdi.
Sümbül : Hünkarım hoşgeldiniz.
Sultan Süleyman : Sağol Sümbül, Rüya hatunu çağırın gelsin.
Süleyman arkasını dönüp masasına geçiyordu ki Sümbül'ün hareket etmediğini fark edip ona döndü.
Sümbül hünkarın bakışıyla yerinde zıplayıp hızla odadan çıktı. Paçaları tutuşan Sümbül hareme girdiğinde bir o yana bir buyana koşuşturuyordu. Daye hatun koşuşturan adamı ensesinden yakalayıp durdurdu.
Daye hatun : Ne bu hal Sümbül ağa?
Sümbül ağa : Daye hatunum yandık ki ne yandık.
Daye hatun : N'oluyor be adam?!
Sümbül ağa : Hünkarımız Rüya hatunu istiyor.
Daye hatun : İstiyorsa götür Sümbül.
Sümbül ağa : Ama Daye hatunum-
Daye hatun : Ne isteniliyorsa onu yap gerisine karışma.
Sümbül başını sallayıp Rüya'nın dairesine gitti.
*
Sümbül odaya girdiğinde kimse yoktu, etrafa bakınırken bir anda boynuna dayanan hançerle kalakaldı.
Rüya : Sende kimsin?!
Sümbül : B-ben Sümbül.. Sümbül ağa.
Rüya hançeri adamın boğazından çekti.
Rüya : Ne işin var odamda?
Sümbül ağa : Size haber getirdim böyle olacağını bileydim getirmezdim.
Rüya : Uzatmada söyle ne söyliyceksen!
Sümbül : Hünkarımız sizi görmek istiyor.
O an Rüya'nın aklına nigarın söyledikleri geldi. Gerçekleri mi söylemişti? Yoksa Hünkar gelir gelmez neden onu görmek istesin?
Rüya : Tamam gidelim.
Sümbül önden çıktı Rüya'da onu takip etti. Sarayı ilk kez görüyormuş gibi bakındı etrafına, yürürken elini taş duvarlarda gezdirdi. Altın yoldan geçerken burayı daha önce görmüş gibi hissetti ki Nigar kalfanın anlattıklarına bakılırsa burdan çokça geçmiş olmalıydı, böyle hissetmesi normaldi.
Hünkarın kapısına geldiklerinde Pargalı orada bekliyordu.
Sümbül : Has odabaşım.
Pargalı etrafa bakınan Rüya'ya baktı, onu farketmemiş gibiydi kadın.
Pargalı : Sen gidebilirsin Sümbül.
Sümbül başını eğip çekildi.
Rüya ancak o an adama döndü lakin boş bakıyordu gözleri. Pargalı ona hasretle yaklaştığında Rüya kendini geri çekti.
Rüya : Ne yapıyorsunuz?
Pargalı : Rüya? Ne oldu?
Pargalı Rüya'nın Hatice'yle nişan haberini duymuş olabileceğini düşündü bu yüzden böyle davrandığını sandı.
Rüya : Hünkarımız beni bekliyor.
Pargalı : Beni özlemedin mi?
Rüya : Ne diyorsunuz kendinize gelin!
Pargalı kızı tutup kendi odasının kapısının önüne götürdü.
Rüya : Bırak beni!
Pargalı : Rüya bak bende bilmiyordum sefer sırasında hünka-

Rüya : Neyden söz ediyorsunuz anlamıyorum. Lütfen bırakın gideyim hünkarımız beni bekliyor.
Rüya cevap beklemeden hünkarın odasına doğru yürüdü. Pargalı onun arkasından hayal kırıklığıyla bakakaldı. Rüya odaya girmeden dönüp adama sinirli bir bakış attı ardından odaya girdi.
Rüya'nın geldiğini gören Hünkar masasından kalkıp kıza yaklaştı.
Rüya eğilip hünkarın eteğini öptü. Bu hareketi Süleyman'ı şaşırmıştı.
Rüya yavaşça geri kalktı, hünkarın gözlerinin içine baktı.
Rüya : Hoşgeldiniz hünkarım.
Süleyman : Hani yalnızken adımla hitap edecektin Yoksa bana kızgın mısın?
Rüya : Hayır kızgın değilim ben sadece..
Süleyman : Evet?
Rüya : Ben bir kaza geçirdim.. merdivenlerden düşmüşüm çoğu şeyi hatırlamıyorum eğer bir kusurum olursa affedi-
Süleyman : Ne? Nasıl oldu? Şimdi nasılsın?
Rüya hünkarın ilgisini gördükçe Nigar'a daha çok inanmaya başlamıştı.
Rüya : Daha iyiyim.
Rüya Süleyman'a daha önce bakmadığı gibi bakıyordu bu Süleyman'ın gözünden kaçmamıştı. Adam ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Onunla biraz dalga geçmek istedi.
Süleyman : Neden öyle bakıyorsun?
Rüya : Ben şey..
Süleyman ufak bir kahkaha attı. Rüya şaşkınca bakıyordu.
Süleyman : Yoksa aşık mı oldun?
Rüya : Zaten öyle değil miydik?
Süleyman bu cevabı beklemiyordu afallamıştı.
Süleyman : Öyle miydik?
Rüya'nın bu hali hünkarın hoşuna gitmişti.
Rüya : Evet..
Rüya hiçbir şey hatırlamasada mahcup olmak istemediği için böyle davranmaya karar verdi.
Rüya : Beni özlediniz mi?
Rüya'nın her sözüyle daha da affalayan hünkar şaşkın halde kaşlarını kaldırdı.
Süleyman : Özledim..
Rüya burada bulunduğu her dakika Teo'ya ihanet ettiğini hissediyordu lakin eğer hünkara aşık olduysa onu çoktan unutmuş olmalıydı o zaman neden böyle hissediyordu?
Süleyman : Gel sana üzerinde çalıştığım kolyeyi göstereyim.
Rüya hünkarın arkasından gidip masasına yaklaştı. Kolyeyi görünce hayretler içinde kaldı.
Süleyman : Nasıl? Beğendin mi?
Rüya : Bu çok güzel.. Kelebek şekli çok hoş durmuş.
Kolye kelebek şeklindeydi, hünkar Rüya'nın kelebeklere olan ilgisini fark ettiği vakit başlamıştı bu kolyeyi yapmaya. Zümrüt taşlarla bezenmiş kolye ışıl ışıl parlıyordu.
Rüya'nın aklına Teo'nun verdiği kolye geldi. Yüzü düştü onu nasıl unutmuştu? Ufak şeyde bile Teo geliyordu aklına.
Süleyman : Beğenmene sevindim zira bu kolye senin.
Rüya : Benim mi?
Süleyman : Evet, bir kaç işi kaldı onlar bitince takanilirsin.
Rüya : Teşekür ederim.. Süleyman.
Hünkarın yüzünde memnun bir tebessüm oluştu.
*
Pargalı masasında oturmuş düşünüyordu. Rüya'nın tavrı onu hayli üzmüştü. Kapısı tıklandığında kendine çeki düzen verdi. Gelen kişiyle yüzü dahada asıldı adamın.
Hatice : İbrahim.
Pargalı : Bir şey mi istediniz sultanım?
Hatice : Nişan haberimiz için geldim. Hünkarımız ne zaman açıklayacak?
Pargalı : Hiçbir zaman.
Hatice : Sen ne kadar uzaklaşmaya çalışsanda kader hep bizi birbirimize itiyor.
Pargalı : Hangi kader bu hünkarımıza yalan söylediğin kader mi?
Hatice : Ben yalan söylemedim!
Pargalı : Sabrımı zorlama Hatice!
Hatice : Ben doğruları söyledim sen ne kadar kabul etmek istemesende.
Pargalı : O nişan olmayacak boşuna heveslenme. Şimdi çık odamdan!
Hatice sinirle odasından ayrıldı.
Pargalı : Delirdi iyice.
*
BÖLÜM SONU😀
BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |