1. Bölüm

KANLI SEROMONi

Emrullah GÜLSÜN
emrullah

TRANDOX AVCI AKADEMİSİ

Karakterleri Tanıyalım

Aydınlık Taraf ;

Karanlık Taraf Karakterleri

Zamanı gelmişti. Geçmişte ne yaşamış olursam olayım. Ki buna en yakın arkadaşımın kaybı dahil. Bir umut vardı. Safkan soydan geldiğimi biliyordum. Eğer her şey istediğim gibi gitseydi. Trandox Avcı Akademisine gitmeme gerek kalmayacaktı. Atalarımdan aldığım avcılık eğitimi de benim için yeterli olurdu elbet ama son bir kaç ay içinde her şey altüst olmuştu.

 

Buna mecburdum. Diğer arkadaşlarım daha toparlayamadı bile , içimden bir ses kanlı seremoni de onların kendi kaderini belirleyeceğini söylüyor. Safkan olmasına rağmen ne Raslin Airkun nede Jenna bunu yapmayacaktı. Oris Sertuvaz ise Avcı Sihrini yönlendirebilen nadir avcılardandı. Ondan bunu isteyemezdim. Safkan değildi ama belki de benden bile güclüydü. Altın oda sihir akademisine gitmeliydi.

 

Üç ay önce çocukluk arkadaşım , avcılık eğitmenim , can dostum yada adına her ne derseniz işte o. Eski sevgilim Irina tarafından öldürülmüştü. Onu bulduğum yerde yok edecektim ve bunun yolu o lanet tacı takmaktan geçiyordu.

 

Jenna , sevgilisi Dimitrinin kaybından sonra resmen kafayı yemişti ve o son konusmamız da Avcıların askeri techizatlarını üreten güller sarayına gideceğini , kesinlikle ona karşı cıkmamam gerektiğini söylüyordu. Belki de sarayın sembolü olan binlerce kırmızı gül ona iyi gelirdi. Kim bilir.

 

İki gün sonra Salemde ki tüm avcılar ve onların yaşları 17-18 olan cocukları yeraltı mahzeninde toplanmaya başladı. Avcılar önemli kararlar alacağı zaman burada toplanırdı. Şehir merkezinde bir zamanlar cadıların yakıldığı eski kilisenin altında toplanırlardı. Eski kilise restore edilmiş ve dünyanın her yerinden gelen turistler için ziyarete açılmıştı. Ne de olsa tarihin ilk cadı avları bu bölgede baslamıs ve o zamandan beri yüzlerce cadı salemden temizlenmişti. Kilise normalde hep halka acıktır ama Kanlı Seromoni icin kilise yönetimi halka tadilattan dolayı kapalıyız lütfen kusura bakmayın en kısa sürede yine acılacaktır şeklinde bir anonsu dün yapmıstı. Bu gece 12.30 da başlayacak Seromoni için Avcı aileler Seromoni başlamadan yarım saat kadar önce kilisenin etrafına arabalarını park etmeye ve giriş yapmaya basladılar. Kapıda iki siyah takım elbiseli avcılar vardı. Dövmeleri yüzlerine kadar ulaşmıstı. Bu da onların sayısız cadı öldürdüğünü gösterirdi. Avcı meclisinin en tehlikeli adamları olmalıydılar. Kapıya öyle basit adamları koymazdılar zaten. Burası avcıların torunlarının geleceğini belirleyeceği yerdi ve Salemde ki beş yüze yakın avcı ve onların çocukları için bu yeraltı mahzeni kutsal sayılırdı. Hiçbir kirli kan o kapıdan içeri gecemezdi.

 

Bizde Hunter ailesi olarak annem babam ve küçük kardeşim Max ile arabamızı park ettik. Kardeşim daha beş yaşındaydı ve durduğu yerde durmuyordu. Annem kardeşimi tuttu. Babam da bana sert bir bakıs attı. Hazır mısın evlat ?

 

İçimden eh işte diyordum ama babama bunu söyleyecek halim yoktu elbette. Hazırım baba hemde hiç olmadığım kadar. Sağ bilegimizde ki göz sembolünü kapıdaki korumalara gösterdik ve onlar da bize tahta kapiları actılar. İçerisi yeraltı mahzenine gitmeye çalışan avcı kaynıyordu. Sıra bize gelince kilisenin tam altında ki demir merdivenlerden aşağı inmeye başladık ve sonunda mumlarla aydınlatılmış mahzene ulastık. Sonunda seremoniye dakikalar varken arkadaşlarımı göz ucuyla aramaya başladım. Hepsi burdaydı. Her yer tıklım tıklım avcı kaynıyordu. Safkan derecesine göre oturma sistemi olduğu için biz en öndeki 15 sandalyenin arasında yerimizi almıstık. Şöyle bir kafamı döndürmem yetti. İlk 90 koltuk safkanlar içinde sonra da kademeli olarak melez avcılar oturtulmuştu. Safkanlığa artık eskisi kadar önem verilmiyordu ama yapacak bir şey yoktu. Eğer birisi safkan yada değil avcı kanı tasıyorsa dönüsüme hakkı vardı. Sadece görevleri daha alt kademeden oluyordu. Yine de bu meclisin bir parçası kabul ediliyorlardı. Buna mecburduk karanlıkla mücadele için her bir avcıya ihtiyacımız vardı.

 

Derken büyük amcam Solowatski Rusya'da yaşıyor ve ne zaman seremoni yapılacak olsa bir uçakla Amerika Salem'e geliveriyordu. İsmini de Rusya'da ki avcılar arasında dikkat çekmemek için değistirmisti. Sebebini bilmiyordum ama bazen böyle şeyler yapılması gerekirdi. Görev icabı olmalıydı.

 

"Yüksek sesle konuşmaya başladı."

 

100 genç , kral ve kraliçe adayları , yasak orman korucuyucularımız , savaşçı avcılarımız , kütüphanecilerimiz tarihimizi yazanlar ve ona sahip çıkanlar. Şifacı avcılar ve askeri teçhizat üreten avcılarımız , adaleti sağlayan avcılar ve nadir sihre sahip olanlar. Hepiniz hosgeldiniz. Bu akşam hem sizin hem kıtanın kaderi belirlenecek. Çünkü her birimiz karanlığa karşı mücadele de kilit roller üstleniyoruz. Düsmanlarımız eskisinden daha güçlü. Ne karar verirseniz verin kanın gerçeği açığa cıkaracağını unutmayın ve safkan olmayanlar Trandox akademisine kanını damlatmasin yoksa kan o bölgeden itilecek ve rastgele bir yere yerleştirilecektir ama her sene aranızdan birkaç kişi bunu dener ve sonuçlarına da katlanır benden söylemesi. Şimdi kanlı Seromoni başlasın. Ben isimlerinizi okudukça buraya gelin ve kanınızı damlatın. Kan nerde durarsa orası bundan sonra eğitim alacağınız yer olacak. Zaten 30 kişi hiç seromoniye katılmayacak onların adı listede yok. Geleneksel yöntemlerle aileleri tarafından eğitilecek. Onlara da burda ihtiyacımız var. Hadi bakalım başlıyoruz.

 

8 taş çemberde yer alan akademiler şunlardı.

 

1) Karpanti Eğitim Kalesi (Savaşçı avcıların eğitim gördüğü yer)

2) Ejder Yolu ve yasak orman (Avcıların yaratıldığı yer burasını canları pahasına korurlar. Oradaki sihirle yeni avcılar yaratılması mümkündür ama demir kase kayıptır. Tüm kıtada aranmasına rağmen bulunamadı.)

 

3) Gizli İlimler Merkez Kütüphanesi ( Binlerce yıllık avcı tarihinin yazıldığı ve korunduğu tek yer)

4) Mor Alev Akademisi ( Şifacı avcıların yetiştirildiği yer)

5) Güller sarayı ( Avcılara her türlü askeri teçhizat üreten , sarayın bahçesinde kırmızının binlerce tonunda gül barındıran yer)

6) Mirhas Sarayı ( Adaletin hala ilk günkü gibi devam etmesini sağlayan yer , hakim savcı , yargıç yetiştirir. Suç işleyen avcıları yargılar , İsyanları tespit eder ve bastırır. )

7) Altın Oda Akademisi ( Avcılar her ne kadar sihirle yaratılmış varlıklar olsa da bu yetenek hepsinde görülmez. Bu nedenle altınla eşdeğerdir. Bu yeteneğe sahip olanlar bu akademi de eğitim aldıktan sonra yasak ormanı korumakla görevlendirilir. )

8) Trandox Avcı (Kraliyet) Akademisi

Taş çember garip bir şekilde parlıyordu. Altın oda akademisinden parlak altın elbiseli yedi kişi çemberin etrafında durmuş sihirleriyle çemberi hayata döndürmüşlerdi. İnanılmaz bir olaydı. Taş çemberde eski bir cadının ruhu olduğuna inanılırdı ama bu ruh taş cembere hapsedildikten sonra yerin binlerce metre altına gömülmek yerine kehanet yeteneği çok güçlü olan cadının ruhuyla iletişime geçildi ve bize geleceğimizi söylemesi karşılığında onun soyundan gelen cadıların öldürülmeyecegine dair bir anlaşma yapılmış oldu. Bunu hemen kabul eden kehanet cadısıyla yılda bir kez ruhani yetenekleri olan avcılar sayesinde iletişime gecilirdi. O taşta hayat bulmuştu sanki bu yüzden onun gücüyle taş çember parlıyordu.

 

İsimleri okunan gençler birer birer çembere doğru yürüyüp kanını damlatmaya başladı. Kehanet cadısı o tilki gibi sesiyle avcı gençlerin kaderlerini belirlemeye başladı.

 

Sen diyordu mavi saçlı safkan bir kıza her ne kadar atalarının gücünü tasısan da onların iradesinden yoksunsun. Bir kraliçe olamazsın olsan bile tahta uzun süre kalamazsin seni harcarlar. Onun için seni gizli ilimler merkez kütüphanesine katip olarak atıyorum. Burada geçmişinizi öğrenecek ve geleceğe yön vereceksin.

 

Sen diyordu bu sefer uzun boylu safkan bir erkeğe atalarından bile daha güçlü olduğunu hissedebiliyorum senin yerin Karpanti eğitim Kalesi olabilir eğitimden sonra yasak ormanı korumaya gidebilirsin. O halde seni Karpanti de eğitim görmeye gönderiyorum.

 

Sıra arkadaşım Jenna hildensa gelmişti. Ağlamaktan şişmiş gözleri , parlayan turuncu saclariyla bir tezat oluşturuyordu. Canlı olmaktan çok uzaktı. Epey bir zayıflamisti. Yürüyen iskelet gibiydi. Bu da safkan bir kız diyordu taş çember kanı epey güzel , gücü epey yüksek , bir kraliyet mensubu olabilir avcıları gelecekte güzel bir sekilde yönetebilir ama neden bu turuncu saçlı kız kanını güller sarayına damlatti ki şimdi anlamadım , kanın iradesi benim hükmümden büyüktür o yüzden güller sarayına gidiyorsun. Umarım pişman olmazsın. Ailesi soktaydı ama ben bu durumdan haberdar oldugun için bir tepki göstermemiştim. Babası bana seninle daha sonra hesaplasicaz der gibi bakıyordu.

 

Sonra orta boylu bir erkek çıktı o da safkandi babası Mirhas sarayının baş yargiciydi çocuk da gitti kanını oraya damlatti. Taş çember konuştu kanın iradesi benim hükmümden büyüktür. Salon suspus olmuş taş çemberin ağzından cikan sözcüklere odaklanmisti. Bana fazla söz düşmez ama sana adalet yakışır evlat. Yolun açık olsun. Avcıları böyle ugurladigi nadir olmuştur taş cemberin demek ki o da böyle düşünüyordu.

 

Sıra Raslin Airkuna gelmişti. Safkan olmasına rağmen Mor alev sifacilar akademisine kanını damlatmisti. Yine aynı şeyleri duymuştuk taş cemberden. Kanın iradesi onun hükmünden üstündü. Böyle olmasi iyi mi kötü mü cozememistim. Benimle birlikte Trandox a gelebilirdi Raslin. İyi bir avcı kraliçesi olabilirdi. Salem bölgesini ikimiz beraber yönetebilirdik ama bu artık sadece hayal olacaktı. Raslin seçimini yapmıştı.

 

Kısa boylu kahverengi saçlı safkan bir kız daha çıkmıştı sahneye kanını ortaya damlatmisti. Taş çember hemen konuşmaya başladı. Demek kararsizsin. Kanın da senin gibi kararsız. Acaba bu kanı nereye yönlendirsem. Bir düşüneyim. Senden kaotik bir enerji alıyorum. Hem yapıcı hem yıkıcı bir enerji ama daha çok yıkıcı bir enerji , bu gücü kontrol etmesini öğrenmen gerekiyor yoksa hepimizin sonunu getirecek gibi duruyorsun. Altın oda akademisinde bu gücü kullanmayı ogrenebilirsin zaten her sene bir iki kişi kaotik enerjiyle bağlantılı halde gelir karşıma. Bu kişiler genelde her konuda kararsızdır. Sen o gücü yonlendiremezsen o güç bir süre sonra seni yönlendirmeye başlar. Bunun için hükmüm kesindir. Altın oda akademisine git genç kız.

 

İsmim okundugunda ayağa kalkıp taş cembere doğru yürüdüm. Elimi sağda duran bıçakla kestim ve kanımı Trandox Avcı akademisinin bulunduğu yere damlattim. Trandoxtaki Kaya bir sünger kanımı hemen kabul etti. Taş çember konusmaya başladı yine aynı kaotik enerji yine aynı karamsarlik ama kanın iradesi benim hükmümden büyüktür. Bu yüzden bu genç adam trandoxa gidecek ve orada kraliyet eğitimi görecek ama her şeyden önce orada hayatta kalmayı öğrenmesi lazim. Çünkü bu ara orası da kaotik enerjilerle dolu her an bir köşede kral ve kraliçeler suikaste kurban gidebilir. Benden söylemesi dedi ve sonra sustu.

 

Orta boylu sarışın mavi gözlü bir kız çıktı benden sonra sahneye ama bir daha taş çemberi dinlemedim çünkü ben kendi canımin peşine düşmüştüm. Trandox a gitmek sorun değildi bu en doğal hakkimdi ama bu sefer yanımda arkadaslarimda olmayacaktı ve başımın çaresine bakmaya mecburdum.

 

İki saat kadar sonra kanlı Seromoni bittiğinde ortalık ağlayan gençler ve onları yatıştırmaya çalışan ailelerle doluydu. Tabiki bazıları kuralları çiğnemiş ve istedikleri akademi yerine istemedikleri bir akademiye gitmek zorunda kalmıştı ama taş çember baştan uyarmıştı. Daha ne yapabilirdi ki. Bir hafta içinde akademiye başlamamız gerekiyordu. Salem bölgesinden üç kız ve iki erkek Trandox'a gidecektik. Hiçbirisini tanımıyordum ama hemen onlar yanıma gelip benimle iletişim kurdu. Kendilerini tanıtıp tanıştılar ve arkadaş olmak istediklerini söylediler buna mecburdular eğer hayatta kalmak istiyorlarsa. Ayni mecburi duygulara bende sahiptim cunku onları iyi anlıyordum. Hepsine gülümsedim ve tanistigimiza memnun olduğumu söyledim. Üç gün sonra havalimanında buluşacağımıza dair birbirimize söz verdik ve dağıldık. Kızlar çoktan wattsap grubu kurmuşlardı bile.

 

İsmi de "Sağ kalan krallar ve kraliçeler"di. Aman ne komik. Ailemin yanına dönerken gülümsüyordum. Babam ne oldu der gibi baktı. Ona kurulmuş olan grubu gosterdim hemen iki saniye aynı sırıtış onun da yüzünde oluşmuştu. Sırtıma sert bir şekilde iki kere vurdu. "Halledersin sen bulursun bir yolunu."

 

İçimden geçen tek kelimeyi ona da söyledim. "Umarım" sonra da ekledim. "Baba"

 

Annem babam kadar serinkanlı değildi. "Oglumuzu güç uğruna ateşe mı yolladık acaba" diyor babama ters bir bakış atıyordu. Babam ise buz gibi sesiyle " bu onun kaderi Dasyantha sakin ol " Annem ise söylemesi kolay ama ne mümkün Floranze , hemen şimdi vazgeçebilir amcanla konuşup burda kalmasını saglayabilirsin. "

 

"Ben gidiyorum konu kapanmıştır." Babam annemin suskunluğundan memnun olmuş bir halde kilisenin kapılarından çıktı bizde onun peşi sıra arabaya doğru yürüdük ve evin yolunu tuttuk.

 

Bölüm : 18.11.2024 20:22 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Emrullah GÜLSÜN / TRANDOX AVCI AKADEMİSİ / KANLI SEROMONi
Emrullah GÜLSÜN
TRANDOX AVCI AKADEMİSİ

78 Okunma

54 Oy

0 Takip
3
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...