
Kanalizasyona damlayan pis sular eşliğinde sessiz kanalda yürüyordum. Elimdeki el feneri açıp kapanıyor, pili dayanamıyordu. Yaklaşık 1-2 saattir bu tünelde geziyordum. Elimdeki navigasyona bakıp yeterince uzaklaşıp uzaklaşmadığımı anlıyordum. Bu kanalizasyona giden yolu bahçemizde bulmuştum. Kendime bir yön çizip bodrum katına doğru küçük bir tünel, havalandırma yaptım. Eğer acil bir durum olursa o tünelden bodruma inip, kullanılmayan odaya geçecektim ve açtığım diğer ufak tünele girip o boşluktan kanalizasyona atlayacaktım. Eğer küçükken bu kadar mantıklı düşünüp böyle bir çalışma yapmasaydım şu anda Melih'in ellerinde olurdum. En sonunda bir merdiven bulduğumda tekrar telefonuma baktım. İlçe değiştirebilmiş olmak bile güzeldi. Yukarı tırmandım ve kapağı açtım. Kendimi güzel bir mahallede buldum.
"Vay be. Burada yaşamak isterdim".
Diye mırıldansım sessizce. Arkamdan bir el omzuma dokunduğunda yakalanma duygusu içimi kapladı. O el Melih'in eliydi. El fenerim yere düşmüş bin parçaya ayrılmıştı. Bende şimdi arkamdaki o adamı parçalara ayıracaktım. Arkamı döndüğümde yumruğumu yüzüne vurmak üzereydim ki bunun Melih olmadığını anladım. Karşımda sapsarı saçlı, kapkara gözlü bir kadın duruyordu.
"Sende kimsin?"
Diye bağırdım ona. Kız ilk önce irkildi ama sonra yüzündeki gülümseme genişledi.
"Ben Aurora Wilson. Turistim. Aynı zamanda Fransızım."
Ona bomboş duygusuzca baktım. Elim cebimdeki bıçağa gitti. Aurora denen bu kız elime bakıyordu.
"Sakin ol. Seni Melih denen hasta, ruhsuz, kaplsiz o adama teslim etmeyeceğim. Buraya tatil için geldim ama senin durumunu duyunca sana yardım etmek istedim."
Kaşlarımı çattım. Bana neden yardım ediyordu bu kız?
"Bana neden yardım ediyorsun?"
Sarışın kız dudaklarını büzdü ve dolan gözlerini elinin tersiyle sildi.
"Bu kadın cinayetleri çok fazla biliyorsun. Her kadının canı acıyor artık bu ülkede. Bir kadının daha canının yanmasına izin veremezdim. Seni bulmak için günlerimi, hatta aylarımı harcayacağımı düşünüyordum. Ama seni bu kadar çabuk bulmam çok iyi oldu."
Gözlerimin dolmasına izin verdim ve Aurora'ya sarıldım. Normalde insanlara bu kadar çabuk güvenemezdim ama bu kız benim kurtarıcımdı. Ona muhtaçtım ve kaçarsam birgün mutlaka yakalanacaktım. Aurora geri çekildi ve gülümsedi. Eliyle kırmızı bir motoru işaret etti.
"Artık gitmemiz gerek. Buraya gelecekler. Eminim."
Gülümsedim.
"O zaman hızlı olalım. Yakalanmak istemiyorum. Seni riske atamam ve senden başka kurtulma yolum yok."
Birlikte motora bindik ve yollara koyulduk. Nereye gideceğimizi bilmiyordum ama ona güveniyordum...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |