
"Anlamıyorum Alev! Gerçekten anlamıyorum! Her gece tüyler ürperten, ta Fransa'ya kadar haberi gelen KARA KILIÇ sen olamazsın!"
Yatağa oturmuş ve başımı öne eğmiş şekilde Aurora'nın bana inanmadığını dile getirmesini bıkkınlıkla dinliyordum.
"KARA KILIÇ dediğimiz adam yada kadın, böyle nazik bir insan olamaz. Tamam sen mükemmel nazik değilsin, olamazsın, çünkü yapın böyle ama sen nasıl KARA KILIÇ olabilirsin ben anlayamıyorum! Bizim duyup inandığımız insan böyle olamaz. Eğer o olsaydın acımasız olurdun. Melih'i öldürürdün, beni öldürürdün, seni arayanları öldürürdün!"
O kadar sıkılmıştım ki bu söylemlerinden. Belki katildim ama her katil böyle acımasız olmak zorunda değildi. İçinde bir miktar sevgi olan ama bir o kadar da ölümcül olan Alev olabilirdi. O ben olabilirdim.
"Yeter ama Aurora! Eğer katil olup olmadığımı merak ediyorsan bunu sana kanıtlayabilirim, hem de senin üzerinde."
Aurora irkildi. Korka korka yatağa, yanıma oturdu ve eliyle yüzümü kaldırdı.
"Neden ben, Melih ve seni arayan polisler hala yaşıyoruz?"
Yataktan kalktım ve pencereye yürüdüm. Derin bir iç çektim.
"Siz hepiniz aynısınız."
Aurora kaşlarını kaldırdı. Camın yansımasından gördüm.
"Ne?"
Yüzümü ona çevirdim. Başımı havaya kaldırıp güldüm. Öfkeyle burnumdan soluyarak tekrar ona baktım.
"Bir katilin içinde duygu olamayacağını düşünen bencil insanlarsınız. Hepiniz. Hiç mi düşünmediniz? Bu adam veya kadın, neden katil oldu? Sen bana acımadan söyleyeyim. Benim babam bir katil. Yani bende bunu yeni öğrendim ama doğruluğu hakkında pek bir fikrim olduğu söylenemez. O adam söylenenlere göre benim en yakın arkadaşımın kardeşini, henüz bebek olan, bir kaç aylık olan kardeşini, öldürdü. O gün onu öldürenden intikam almaya yemin ettim. Çünkü onu seviyordum. Ailemden bile, çok çok seviyordum. Gördün mü? Sevgi, sevgi var bende. Tabii henüz babam olduğunu bilmiyordum. Her neyse ona olan öldürme isteğim daha da arttı. Doğru olsa yada olmasa o adamı ben öldüreceğim. Bu güne kadar evet katildim, hem de bir seri katildim ama ben hiçbir zaman iyi birini öldürmedim. Boktan insanlara ders verdim. Tek istediğim bütün pisliklerin cezasını çekmesiydi. Melih ani bir gelişmeydi ve çok sıkıştım."
Aurora yatağa uzanmış beni dinliyordu. Hafifçe burnunu çekti ve gözlerini gözlerime dikti.
"Bu yaptıkların iyi değil ama. Kendi başını diğerlerinin canını kurtarmak için yakmışsın."
Burnum akıyor, gözlerimden yaşlar damlıyordu. Ben kötü biri olmak istememiştim ama yapmak zorundaydım. Yaşadığımız yer her yerden beter. Sürekli ölüm. Nereye kadar?
"Ben, ben kötü biri olmak istememiştim. Ben çocukken hep..."
Yere çöktüm ellerimle kafamı kapattım ve bacaklarımın üzerine yaslandım.
"Hep süper kahraman olmak istemiştim. Babamı ve annemi kabalığından ve kötülüklerinden kurtaracak bir kahraman olarak gördüm kendimi."
Aurora yanıma uzandı ve beni yere çekti. Bana sarıldı ve halının üstünde öylece uyuyakaldık...
Uzun zaman yoktum çünkü derslerim yoğunlaştı, kesinlikle üşenmedim yok öyle bişi. Bu bölüm Alev'in duyguları hakkında mini bir konuşma okuduk. Elbette kısa oldu ama uzun süre sonra tekrar yazmaya başlayınca alışkanlığı kazanmak uzun sürüyor. Sizi ana karaktere yakınlaştırmak istedim. Sık sık bölüm gelir mi emin değilim bir planım yok şuan ama elimden geleni yapacağım. Uzun süredir sağlam bir kurguya hazırlanıyorum belki bir gün kitap olma dileğiyle ama burada paylaşamıyorum çünkü bu toplum içinde içeriklerin çalınması an meselesi bu nedenle maalesef atamıyorum böyle basit kısa kurgularla devam etmeye çalışıyorum. Yazım tarzımı geliştirmeye çalışıyorum kitaplara yoğunlaştım biraz. Bugün biraz yorgunum bu nedenle böyle oldu özür dilerimmmmm
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |