12. Bölüm

12. Bölüm

Esmahan mısırlı
engelofdetha

Ev

Merhaba arkadaşlar.

Keyifli okumalar.

Nil

Yaşantım boyunca hiç bir zaman duygusal bir insan olmamıştım daha doğrusu olamamıştım . Duygusallık, bana göre değil o arkasında dağ olanların işiydi.

Benim ise ne önümde ne de arkamda biri olmuştu bugüne kadar elbette hayatımda devamlı birileri olmuş hiç yalnız kalmamıştım ama yanında ağlayabildiğim sırtımı yaslayıp dağ olarak görebileceğim kimse olmamıştı.

Ama ben birilerinin hep dayanağı olmuş teselli edilmesi gereken bir durumun içindeyken bile hep birilerini teselli etmiştim.

Dün Narin hanıma yaptığımızı konuşmadan sonra onun pek de Narin olmadığını anlamıştım beni bir daha Masal'ı bana göstermemekle tehdit etmiş ve onlarla yaşamamı istemişti elbette ki reddetmiştim böyle bir şeyi kabul edeceğimi düşünmesi bile saçmalıktı ama yine de ona karşı saygımı hiç bozmamış gayette sakince konuşmuştum onunla en azından dün bana yaptığı yemeğin hatrına o da sağ olsun en azından hafta da bir kaç gün onlara gelmemi istemişti bende bu kadarını kabul etmek zorunda kalmıştım.

Şimdi ise benim için asıl mesele yıllar sonra o eve gitmekti oraya nasıl gideceğime dair hiç bir fikrim yoktu .

Yıllar önce ben on beş on altı yaşlarındayken bir kaç defa Adem Bey'in kapısına gelmiş ancak gördüğüm mutlu aile tablosunu bozmamak için hiç onunla konuşmamıştım sadece izlemekle yetinmiştim en son on sekiz yaşındayken gelmiş tam onunla konuşacak iken olanlar olmuş ve ben birdaha hiç kapısına gitmemiştim .

Ölsem kapısına gitmeyeceğim adamın sırf bir kız çocuğu için gidecektim bugün çünkü bir zamanlar bende onun gibi bir çocuktum üstelik benim onun gibi elimden tutanımda yoktu Masal bu konuda çok şanslıydı.

Bugün sabah erkenden doktora gitmiştim tekrar Masal'a donör olabilmek için verdiğim testin sonuçları bugün açıklanmıştı sonuç olarak ona donör olabilirim ancak ondan öncesinde bir aylık bir tedaviden geçmem gerekiyor bu süreçte alkol sigara ve doktor gözetimi dışında herhangi bir ilaç kullanmam yasak üstelik bağışıklık sistemimin güçlenmesi için ekstra ilaç kullanmam gerekiyor.

Bu bilgisiyi henüz aile üyeleri ile paylaşmadım bugün akşam yemeğinde paylaşacağım, bugün çalıştığım barda ki işimden ayrıldım çünkü orada çalışmak sağlığım açısından pek de iyi değil açıkçası şu güne kadar bunu pek önemsememiş olsam da bu saatten sonra Masal için önemsemek zorundayım.

Zorunluluk, zorunluluklarım bu hayatta hep bir şeyler yapmak zorundaydım kendim isteyerek yapıyormuş gibi davransam da bir çok şeyi zorunda olduğum için yapıyordum mesela tekvandoya isteyerek yazılmamıştım en azından kendimi koruyabilecek kadar öğrenmek için öğrenmiştim çünkü zorundaydım beni koruyacak kimsem yoktu.

Neredeyse çocukluğumdan itibaren çalışmak zorundaydım çünkü yurtta ayrıldıktan sonra ne yapacağımı bilmediğim için kendime bir hayat kurabilmek için ki hâlâ kendime bir hayat kurabilmiş değildim hayatı hep planlı yaşamaya çalışan ben artık günü birlik yaşmaya başlamıştım çünkü artık yarınlarımın bana ne getireceğini hesaplıyamıyordum.

Şimdi ise oturmuş havaalanında Tılsım'ın uçaktan inmesini bekliyordum onu da götürecektim benimle birlikte birilerinden güç almam gerekiyordu çünkü tek başıma gitmeye maalesef cesaretim yoktu korkmuyorum ama yıllar sonra onun evine gidecek olmak tuhaf hissettiriyordu işte.

Karşıdan gelen kızıl bombayı görünce bir ıslık çalmaya başladım hem nerede olduğumu anlasın diye hem de ne kadar güzel olmuşsun anlamında o da sağ olsun hiç sağa sola bakmadan bana bakıp yanıma geldi.

"Kız bu ne güzellik hayırdır"diyip göz kırptım önce hemen ardından dayanamayıp sarıldım onu görene kadar bu kadar özlediğimi fark etmemiştim .

"Hoş geldin güzelim" uzun zamandır bu kadar içten konuştuğumu hatırlamıyorum.

"Hoş buldum hoş buldum madem beni bu kadar özledin sen gelseydin ya yanıma " dedi hâlâ ona sarılı halde durduğum için anında ondan ayrıldım .

" Hadi hadi yürü zaten bir sürü işimiz var daha" dedim hızlı hızlı yürürken bjr yandan da koluna girip onu da çekiştirmeye başladım.

"Valla ben çok yorgunum sen ne işin varsa git hallet ben iki seksen uzanıp uyumak istiyorum" dedi mız mız bir şekilde ona hâlâ olanları anlatmamıştım anlatsam benden önce hazırlanır giderdi buna eminim .

"Yılmazer ailesine akşam yemeğine gideceğiz ne uyuması " dedim bende . Ben ne kadar umursamaz isem Tılsım da bir o kada şaşkındı.

"Hani ölsem de konuşmam o adamla diyordun ne oldu dayanamadın değil mi?" Hızlı hızlı konuşmasından bunu gayet iyi anlıyordum.

"Ben gidip konuşmadım o kendi geldi " dedim gayet sakin bir şekilde .

"Ne !!! Nasıl haberi olmuş senden niye geldi ne dedi ne zaman niye bana daha önce haber vermiyorsun?" Maşallah maşallah tek nefeste konuştuğuna göre ciğerleri baya sağlamdı galiba .

"Sakin ol önce bir eve gidelim sen duşa gir hazırlan hepsini anlatacağım orada da sakın ağzından bir şey kaçırma gebertirim seni haberin olsun " dedim bende sinirle sonunda hava alanından çıkmıştık .

"Ne gibi mesela yillaraca onu beklediğini gibi şeyler mi ?" Dedi inadıma.

Yıllarca beklemiştim onu belki bir gün gelip beni alır diye sonra ben gitmek istemiştim ona. Ona gittiğim yollarda dikenli sarmaşıklar varmış bunu ona gittiğim gün anladım .

...

​​​​​​Yazamayan yazarınızdan

 

Yılmazer ailesi hem şaşkın hemde mutluidiler nedeni nasıl olduğunu anlamadıkları bir şekilde Nil'in kendi evlerine gelmeyii nasıl ikna olduğunu bilmeselerde onun gelecek olması herkeste farklı bir heyecan yaşatmıştı.

Narin hanım Nil'in Masal'a kiyamayacağını hissetmiş ve Nil'in vicdanına oynamıştı bilerek Nil de onu şaşırtmamış ve bu teklifi kabul etmişti.

Cengizhan ve Demirhan annelerinin nasıl bunu başardığını anlamamışlardı günlerdir onlarda aynı şeyi konuşuyorlardı Nil ile ama fark edemedikleri şey aynı şeyi söylselerde aynı dilde konuşmadıkları idi.

Adem bey hop oturuyor hop kalkıyordu sonuçta kızının bu eve ilk gelişi olduğunu sanıyordu bu yüzdendi bu heyecanı.

"Hanım nerde kaldı bu kız ya acaba arasak mı ne yapsak keşke biz gidip alsaydık kabul eder miydi ki?" Adem bey bir tek ailesinin yanında otoriter tavrından sıyrılıp kendi gibi olabiliyordu.

"Sakin ol gelir birazdan hem arkadaşını da getirecekti belki kızcağız geç gelmiştir bilmiyoruz ki" Narin Hanım ne dese boştu Adem bey bir türlü sakinleşmiyordu.

"Yemekler deniz ürünü hiç bir şey yok değil dimi bide biz hastanelik etmeyelim kızı durduk yere?" Demirhan restorana gittikleri günü Ateş'in onda Nil'in deniz ürünlerine alerjisi olduğunu söylediğini unutmamış ve bunu diğer aile üyeleri ile de paylaşmıştı bir kazaya sebebiyet vermemek için.

"Yok oğlum kırk her biriniz tek tek kırk kere sordunuz vallahi yok" Narin hanım oğullarının ve eşinin bu ilgili halini sevse de bazen abartabiliyorlardı.

Meriç odasında ablası gelmeden ödevlerini halletmeye çalışıyordu akşam ablası ile daha fazla vakit geçirmek için zira bir iki görüşte bile ablası idolü haline gelmişti.

Masal ise ablası geleceği için ona bir resim çizme peşindeydi geçen sefer istemeden de olsa ablasını üzdüğünün farkına varmış onun gönlünü almak için ona güzel bir resim çizmek istiyordu.

Ailenin geri kalanı salonda oturmuş bir yandan annelerine yardım edip onunla sofrayı kurmuş bir yandan nerde kaldı bu kız temalı konuşmalarını yapmışlardı Narin hanım birine cevap verse bu sefer öbürü başlıyordu en son yeter artık gelir birazdan diye isyan edip hepsinin susturmuştu yoksa dayanılacak gibi değildi bunların ahiret soruları.

Yaklaşık on beş dakika sonra kapı çalmış daha Narin Hanım yerinden kalkmadan Metehan koşa koşa gidip kapıyı açmıştı.

"Hoş geldiniz hanımlar sen ayrıca hoş geldin abisinin prensesi" aklı sıra onunla daha çok konuşup sohbet ederek ilk kendine abi dedirtmekti.

"Hiç hoş bulmadım" Nil buraya geldiği için hiç memnun değildi ve bu memnuniyetsizliğini dile getirmekten hiç de çekinmiyordu . Metehan bu duruma bozulmak yerine gülmüştü tuhaf bir şekilde kardeşinin bu huysuz halı ona tatlı geliyordu.

"Hoş bulduk siz Metehan olmalısınız ben Tılsım" diyerek kendini tanıtma gereği duydu tılsım mecburen çünkü artık arkadaşının böyle bir incelik göstermeyeceğini bilecek kadar onu yakından tanıyordu.

" Evet nerden bildiniz yoksa abisinin bitanesi en sevdiğim abim diye mi bahsetti benden" Metehan bugün hiç bir fırsatı kaçırmama taraftarıydı.

Tam tılsım ağzını açıp alakası olmadığını söyleyecekken içeriden Narin hanımın sesi gelmişti .

"Metehan kızlar kapı da kaldı hadi geçin içeriye" demişti çünkü o da çok sabırsız ve ne yapacağını bilmez bir haldeydi elbette evine ilk defa misafir gelmiyordu ama Nil misafir değil bu evin kızıydı. Kızlar ve Metehan Narin hanımı daha fazla söylemeden içeriye geçti Tılsım hepsiyle tokalaşarak selamlaşıp tanıştı.

Nil ise ilk defa girdiği bu evde ne yapacağını bilmiyordu nasıl selamlaşacaktı onun da mı tokalaşması gerekirdi yoksa sadece sözlü selamlaşma yeterli miydi hiç bir fikri yoktu.

Bu düşüncelerini balyoz etkisi yaratacak cinsten bölen arkadaşı olmasa daha sabaha düşünebilirdi , Tılsım zaten tanıyor olsa bile herkes ile tekrar tanışıp selamlaşmıştı ve tekrar kapıda bekleyen arkadaşının yanına geçip koluna dokunmuş ve sadece Nil'in duyabileceği bir şekilde konuşmaya başlamıştı.

"Kızım niye daha önce bana abilerinin bu kadar taş olduğundan bahsetmedin " Nil arkadaşının bu tavrına ne dese bilemedi maalesef arkadaşı flörtöz bir kadındı.

"Sakin hiç birine bulaşmak yok " Tılsım tamam tamam diye geliştirmişti Nil'i. Nil tabi ki bunun farkındaydı ama zaten birileriyle de bir şeyler olacaksa buna engel olacak değildi ya .

"Hadi kızlar buyurun sofraya geçelim Metehan oğlum sende kardeşlerine haber ver gelsinler" Dedi Narin hanım elbette ki oğlunun koşa koşa kapıya gitmesinde ki amacı anlamıştı madem öyle onunla biraz uğraşsa hiç fena olmazdı oğlu sözünü ikiletmeden hemen yukarıya çıkmıştı.

"Sende hoş geldin kızım " Adem bey kızının yanına gelmişti ona sarilabilmek niyetiyle ancak bir adım daha attığın da Nil de bir adım geriye atmıştı cevap verme gereği bile duymamış az önce Narin hanım işaret ettiği yemek masasına ilerlemişti .

Nil eğer babasına sarılsaydı içinde bir yerlerde kırılma yaşayacaktı hiç bilmeden istemeden de olsa içinde ki kız çocuğunu incitecekti bunun henüz farkında olmasa henüz o adama dokunmaya hazır değildi.

Ablasının geldiğini duyan Masal neredeyse koşarak inmeye başlamıştı merdiveni , merdivenler den gelen sesle tam masaya oturacak olan Nil hem kalkıp Masal'ın gelmesini beklemişti Masal geldikten sonra ona kocaman sarılmıştı.

"Özür dilerim ablacım ben babama küstüğün gibi bana küstün ondan evimize gelmiyorsun sandığım için seninle o şekilde konuştum seninle o şekilde konuşmamam gerekirdi" o gün eve geldikten sonra annesi kızına ablasıyla neden öyle konuşmaması gerektiğini güzel bir dille anlatmıştı ve Masal da bunu çocuk aklındaki süzgecinden geçirip aslında o şekilde konuşmaması gerektiğini fark etmişti bu yüzdendi zaten ablasını görür görmez ondan özür dilemesi.

"Senin hiç bir suçun yok ki bebeğim sen neden özür diliyorsun ki " Nil'in Masal ile konuşurken ki ses tonu anlayışı herkesi her defasında kıskandıracak cinsten şaşırıyordu.

"Ama o gün sen çok üzüldün" dedi Masal ablasının gözünden akan o bir damla yaşı görmüştü işte ne yapsa da unutamıyordu.

"Evet üzüldüm ama sana sarılınca hepsi geçti" dedi bu sefer sadece onun duyabileceği bir sesle .

Daha sonrasında hep birlikte sofraya geçmişlerdi Nil'in bir tarafında Tılsım diğer tarafına ise Masal oturmuştu bu süreçte onlarda tanışmışlardı Tılsım'ın çocuklarla anlaşma Stili maalesef zıtlaşarak olduğundan sofra da annesini paylaşamayan iki küçük çocuğu varmış gibi Nil bir Masal'ı bir de Tılsım'ı idare etmek zorunda kalmıştı.

"O benim ablam diyorum sana " Masal da en sonunda o sakin halinden çıkıp Tılsım'ın deyimiyle işi çirkefliğe vurmuştu.

"Hayır benim " tılsım gayet rahat bir şekilde önünde ki yemeği yerken yemek yiyeyemeyen Nil'in imdadına Narin hanım yetişmişti.

"Yeter artık kızlar Nil'i rahat bırakın da yemeğini kızım geldiğinden beri bir şey yiyemedi zaten " Narin hanımın bu çıkışı Nil'i gülümsetmişti sessiz bjr teşekkürdü bu .

Yemekler yenmiş hemen ardından tatlılar servis edilmişti herkes bir şeyler hakkında konuşurken ortam da tek konuşmayan Nil ve Adem Beydi .

Nil sık sık bu eve Adem Bey'i yani babasını görmeye geldiğinde içini bir türlü göremediği bu hep nasıldır acaba diye hayalini kurardı şimdi ise ilk defa kurduğu bir hayal gerçekleşmiş ve o evin içine girmişti ama yanlış bir zaman diliminde gerçekleşmiş bir hayaldi bu onun için.

"Nil ile nereden tanışıyorsunuz?" Cengizhan bu soruyu Tılsım'a hitaben sormuştu.

"Biz aynı yurtta büyüdük sayılır" bu nokta geldiğinde beri hep kendinden emin bir şekilde konuşan Tılsım'ın sesi kısılmıştı.

Cengizhan ve diğerleri Nil'i ilk defa bu kadar sessiz gördükleri için arkadaşını konuşturma peşindeydiler belki Nil de konuşur diye ama Nil sanki şuan burada bile değil gibiydi.

"Nil sen bilgisayar mühendisliği okumuştun değil mi?" Adem bey de Nil'in durgunluğunun farkındaydı şimdiye ona laf sokacak bir şey bulması gerekirdi Nil ile bir sohbet açabilmek için sormuştu bu soruyu da .

"Evet efendim geçen sene mevzun oldum " Nil sevmediğini istemediğini söylese de saygısını hiç bozmuyordu bu hep gurulandırıyordu Adem Bey'i kızı çok güzel yetiştirmişti kendini.

"Peki neden kendi alanında çalışmıyorsun" Demirhan da sohbeti devam ettirmek amacıyla araya girmişti.

"İlk zamanlar yeni mezun olduğum için iş bulamadım sonra işe aramayı bıraktım" bu sefer de olanı olduğu gibi Nil onların bilmesini istemediği şeyler vardı evet ama bu onlara her konu da yalan söyleyeceği anlamına gelmezdi ki kendisi yalandan nefret ederdi.

" peki bizim yanımızda çalışmak istemez misin?" Elbette kabul etmeyeceğini biliyordu Cengizhan ama fakirin ekmeği umuttu işte hem kabul ederse Nil hep gözünün önünde olurdu.

"Aslında benim sizinle konuşmam gereken farklı bir konu var geçen gün verdiğim doku örnekleri Masal'ın dokuları ile uyuşmuş yani Masal'a donör olabilirmişim..."

Evet arkadaşlar bölüm hakkındaki düşüncelerinizi oy ve yorum olarak bekliyorum.

Size bir soru.

1?

2?

Bunun ne olduğunu diğer bölüm de açıklayacağım.

Bölüm : 07.01.2025 01:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...