
EV
Merhaba arkadaşlar.
keyifli okumalar.
Nil
Hep hayalini kurduğumuz ama asla gerçekleşmeyeceğini bildiğimiz bir hayalimiz vardır ya işte benim de çocuk aklımla en büyük hayalim bu evin içine girmekti bu bana o kadar mucizevi bir şey gibi geliyordu ki anlatamam.
Şuan evin içinde olmamın beni mutlu etmesi gerekirken bomboş hissediyordum , geldiğimden beri sessizce evi inceliyordum hayallerimden bile güzeldi evin içerisinde gezen gözlerim Adem Bey'in gözlerine değince benimle konuşmak için fırsat kollayan adama gün gibi doğdu ve hemen bir muhabbet açtı .
İşi konusunu açtıklarında ise geldiğimden beri konuşmak için fırsat kolladığım konuyu açmanın tam zamanıydı.
"Aslında benim sizinle konuşmam gereken farklı bir konu var geçen gün verdiğim doku örnekleri Masal'ın dokuları ile uyuşmuş yani Masal'a donör olabilirmişim bunun için ise bir ay kadar bir ilaç tedavisi geçirmem gerekiyormuş o yüzden bu süreçte çalmayı düşünmüyorum " dedim .
"Bunu yapmak zorunda değilsin eğer istemiyorsan bunun için seni zorlayamayız" Narin hanım her zaman ki gibi anlayışlıydı bu konuda bana karşı.
"Kendimi zorunlu hissettiğim için yaptığım bir şey yok ortada Masal yerine bir başkası olsa yapacağım bir şeydi bu" dedim kendimden emin bir şekilde sonuçta bid çocuğun hayatı söz konusuydu.
"Ameliyattan sonra da zaten herkes kendi yoluna bakacak sizi daha fazla hayatımda istemiyorum" dedim kesin bir dille .
"Saçmalama istersen seni bulduk bir kere bu saatte sonra bırakır mıyız sanıyorsun " Cengizhan sözlerim karşısında sinirlenmişti.
"Bugüne kadar sizinle gelmedim bundan sonra da size ihtiyaç duyacağımı sanmıyorum üstelik sizinde bana ihtiyacınız olmasa beni hayatınıza dahil etmezdiniz eskiden nasıl yaşıyorsanız öyle yaşamaya devam edersiniz " düşündüğüm şeyleri tereddüt dahi etmeden söyledim.
"Evet bugüne kadar yanında olmamış olabiliriz ama bundan sonra hep yanındayız sen ne dersen de etrafına her baktığında beni yada abilerini göreceksin bunu sakın aklından çıkarma " Adem Bey'in konuşması sadece beni daha çok sinirlendiriyordu.
"Adem bey şuan buraya gelme sebebim sadece Masal, sizler değilsiniz ve hiç bir zaman da olmayacaksınız" dedim kendimden emin şekilde sadece derince yutkunup bana baktı.
Bu adam beni nasıl yaraladıysa bende onu her seferinde daha beter bir şekilde yaralıyordum benden vazgeçmeyeceğini söylesede bir kez terk edilmiş benliğim bunun tekrarının olmayacağını kabul edemiyordu.
"Sen ne dersen de güzelim biz senden vazgeçmiyoruz bu saatten sonra ölüm bizi ayıran dek hayatındayız " Batuhan'ı ilk defa bu kadar sert ve ciddi konuşurken görüyordum muhtemelen onlara inanmam için bu şekilde konuşuyordu.
"Ameliyattan sonra yurt dışına çıkmayı düşünüyorum yani isteseniz de hayatım da olamazsınız " dedim ani bir kararla.
Tılsım bu konuda yıllardır ısrar ediyordu ama ben gitmiyordum şimdi ise gitmeye mecburdum .
Bu ailede yerim yoktu hiç olmamıştı ben ancak ve ancak kendi lanetimi bu aileye de bulaştırıp mahvederdim. Konuşmam henüz bitmişti daha kimse bir şey diyemeden kapı çaldı.
"Birini bekliyor muyduk ki?" dedi Metehan.
"Yok kimseyi beklemiyorduk git bir bak bakalım kim gelmiş " Narin hanım cevaplamıştı metehan'nın sorusunu.
Metehan annesinin sözünü ikiletmeden gidip kapıyı açmıştı kapıdan gelen ses ve içeriye giren bedenlerle istemsiz ayaklanmıştım.
Tam ağzımı açıp konuşacak iken kapının çalması ile susmak zorunda kaldım Metehan asli göreviymiş gibi annesinin sözünü ikiletmeden gidip kapıyı açtı bir süre sonra içeriye girenler ile ilk önce kaşlarım çatıldı ve sinirlenmeye başladım ancak burası benim evim olmadığı için başkasının evinde bir rezillik çıkarmamak için sustum ama kaşlarımı düzeltmedim.
Gelen kişiler Ateş ve ailesiydi sağ olsun anne ve babası ile kardeşinin olduğu toplu bir fotoğrafı göstermişti daha öncesinden bana .
Ama benim anlamadığım şuan burada ne işlerinin olduğuydu üstelik Adem Bey'in evinde.
"Hoş geldiniz Yeliz'cim kusura bakma haberimiz yoktu geleceğinizden " Narin hanım büyük bir kibarlık ile karşılamıştı misafilerini.
"Bizi de Demirhan davet etti o yüzden geldik" Ateş'in yüzüğüne sadece pes diyebildim , ayrıca bu geri zekalı Demiehan ne yapmaya çalışıyordu.
Gelen misafirlerle herkes hoş geldiniz diyip selam verirken sıra bize geldi Narin hanım tam bir şey diyecekken yeliz hanım ondan önce söze girdi .
"Sen gelinim olmalısın Ateş'in anlattığı kadar varsın maşallah bende Ateş'in annesi Yeliz" Yeliz hanımın bana bakarak kurduğu cümleler sadece gözümü korkutmuştu yok artık Ateş.
Gerçekten bu adam ne yapmaya çalışıyordu tam olarak daha iki gün önce kovmamış mıydım ben bu adamı bu ne yüzlülüktü böyle kalbim acısa da asla ama asla o kadın gibi olmayacaktım ben .
"Ateş size tam olarak ne anlattı bilmiyorum ama yok öyle bir şey efendim " saygı çerçevesinden çıkmadan konuşmaya başladım kadının yüzü düşer gibi oldu hemen ardında babası söze girdi.
"Sen değil misin bizim oğlanın kafasını yaran?" Diye sordu .
"Evet benim " dedim herkesin bildiği bir konuda neden yalan söyleyecektim ki.
"Aferin sana işte benim gelinim olacaksa tam olarak böyle olacak çok takdir ettim seni valla " yok bunlar ailecek kafayı yemişlerdi.
"Hak etti ki yaptım aferimlik bir durum söz konusu değil " dedim büyük bir sakinlik ile.
"Sevdim seni gelin hanım bu arada benim adım da Kemal baban ile neredeyse çocukluktan bu yana arkadaşız " bizim ayak üstü yaptığımız konuşmadan sonra herkes bir yerlere oturmuştu yanımda oturan Tılsım'ın sürekli bu kim neler oluyor sorularına maruz kalmıştım.
Narin hanım ayakta kaldınız diye herkesi bir yerler otuturmuş hemen ardından çay servisi yapamaya başlamıştı neden hala burada durduğuma dair hiç bir fikrim yoktu .
Masal yemekten önce benim için yapmaya başladığı resmi henüz bitirmediğini söyleyerek tekrar odasına çıkmıştı onu beklemeden gidersem onu beklemediğim için üzüleceğini biliyordum kardeşim olduğu için değilde en önemlisi bir çocuk olduğu için onu kırmak istemiyordum ama nedense hep kırılan ben ölüyordum .
...
Yazamayan yazarınızdan
Demirhan geçen gece arkadaşıyla konuştukları konu sonrasında arkadaşı ve kardeşi için bir şeyler yapmak istemişti ve bu yüzden bu akşam yemeğinden sonrasında akşam oturmasına Ateş ve ailesini de çağırmıştı umuyordu ki kardeşi evi başlarına yıkmazdı.
Ev ahalisine de bilerek haber vermemişti kimse bir şey ağzından kaçırıp da Ateş gelmeden Nil kaçıp gitmesin diye .
Ateş Nil'in bu gece Demirhan'lara geleceğini duyduğu an anne ve babasını alıp hemen yola koyulmuştu zaten ailesinin ilk günden itibaren haberleri vardı Nil'den . Nil'in Adem Bey'in kızı olduğunu ise bugün öğrenmişlerdi.
Narin hanım hiç beklemediği misafirleri hemen büyük bir güler yüzlülük ile karşılamıştı. Sanıyordu ki Nil'in ateş ile olan tartışmasını bilmeyen yoktu kesinlikle her konuda olduğu gibi bu konuda da kızı haklıydı.
Narin hanım için Nil kızından farksızdı ayak üstü yapılan bu konuşmalardan Nil'in ne kadar rahatsız olduğunu görmüş konunun değişmesi için ise hemen misafirler ile güzel bir muhabbet açmıştı.
Ateş ise Demirhan'nın yanına oturmak zorunda kalmıştı gönül isterdi ki Nil'in yanına oturmak ancak Nil kapıya yakın olan tekli kolyukta oturuyordu hemen yanında bulunan tekli koltukta ise Nil'in arkadaşı.
Nil'in çatık kaşlarını gören Cengizhan ise içten içe bu yaptığı için Demirhan'a sövüyordu zaten ne zaman bir şeyler konuşmaya başlasalar ya konu değişiyor ya de lafları kesiliyordu hep Nil'in neden yurt dışına gitmek istediği gayet açık ve netti onlardan kurtulmaktı tek amacı peki ama neden .
Bu nedenleri düşünen bir tek Demirhan değildi maalesef Adem Bey de düşünüyordu elbette kızı onun yüzünden buradaki hayatından vazgeçiyordu acaba dedi içinden hiç mi karşısına çıkmasaydım benden önce daha mı mutluydu ben huzurunu kaçırdım gibi ve daha nicesi geçiyordu aklındın.
Aslında bu olanlarda hiç kimsenin suçu yoktu sadece Nil'in kendi içinde dahi aşamadığı kalın duvarları vardı belki hiç kimse farkında değildi ama ondan vazgeçmeyerek o duvarları çatlamaya başlamışlardı Nil de bundan korkuyordu çünkü o duvarların ardında nelerin saklı olduğunu kendi dahi bilmiyordu.
Dışarıdan bakan herkes Nil'in çok güçlü olduğunu hiç kimsenin onu yıkamayacağını düşünürdü ancak gerçekler öyle değildi Nil görünüşün aksine çok nazlıydı narindi çabuk kırılır üzülürdü ama bunu kimseye belli edemezdi bu hayatta zaaflarını gösterebileceği kadar hiç kimseyi almamıştı hayatına elbette hep birileri vardı etrafında ancak o kalın duvarları aşıp da içeriyi gören henüz olmamıştı.
İlk defa Ateş girecek gibi olmuştu o duvarlardan ancak duyduğu tek bir kelime onu yerle bir etmişti o kadın gibi olmak istemiyorum dedikçe kendini o konumda bulmak kendisinin dahir beklemediği bir şeydi.
"Kusura bakma Nil kızım böyle habersiz pek olmadı ama Ateş aniden sizi gelininizle tanıştıracağım diyince dayanamadık" diyen Yeliz hanıma oğlunuzun ben aklına sokayım diyemediği için ayıp olmasın diye hafif tebessüm etti.
"Ev sahipleri sizi davet ettiyse benim için bir sorun yok sonuçta bende burada misafirim" Nil burada ki konumunun daha daha fazlası olmayacağına kendini o kadar inandırmıştı ki kim ne derse desin bunun aksinin mümkün olmayacağına emindi.
"O nasıl söz öyle kızım burası seninse evin" Adem Bey , Nil'in bunu anlamasını istiyordu burası onun da eviydi.
"Öyle hissetmiyorum, öyle hissetmediğim bir yere evim diyemem efendim " Nil hiç bir zaman altta kalan bir olmamıştı nedendir bilinmez Adem Beye olan kini hiç bitmeyecekmiş gibi geliyordu ona .
"Bir gün burayı da evin gibi benimsemen için elimden geleni yapacağıma emin olabilirsin" dedi Adem Bey kendinden emin bir tonda.
"İstediğinizi yapmakta özgürsünüz ama ne yaparsanız yapın burayı asla öyle hissetmeyeceğime eminim" Nil hiç bir zaman Adem Bey ile konuşurken sesini yükseltmemiş saygı çerçevesinden çıkmamıştı buna o kadar çok dikkat ediyordu ki sanki laf sokuyor gibi değil de normal konuşuyorlarmış gibiydi.
Bu konuşmanın üzerine ortamı yumuşatmak isteyen abiler konuyu değiştirmişlerdi çünkü gerçekten Nil'in nerede ne yapacağını kestiremiyorlardı ve ondan az da olsa korkuyorlardı.
"Yurt dışında nerede yaşıyorsun Tılsım?" Diye soran kişi Batuhan'dı zira bu kızıldan bir tık hoşlanmıştı.
"İsviçre'de yaşıyorum bizimkilerle şimdilik eğer Nil de gelirse ayrı eve çıkarız büyük ihtimalle" Tılsım daha geldiği dakika karşılaştığı bu olaylardan dolayı kafası karışmıştı Nil'in son zamanlarda ekstra sinirli olmasini şimdi daha iyi anlıyordu.
"Nil de gelirse derken?" Ateş Nil'in gözüne bakmamak için sessiz dursa da bu cümle karşısında duramamıştı.
"Ameliyattan sonra yurt dışına çıkmayı düşünüyorum onu söylüyor" dedi Nil omuz silkerek.
"Beni bırakıp gidiyor musun?" Dedi istemsizce omuzları düştü yenilmişlikle Ateş'in.
"Sana bir şans verdim sende onu eline yüzüne bulaştırdın ne yapmamı bekliyordun ömür boyu seni mi bekleyeceğim" Nil her zaman ki gibi acımasızdı.
"Üç yıl önce bitmiş gitmiş bir şey için beni suçluyorsun bu çok saçma " gerçektende Ateş her ne kadar ona söylemediği için hak verse de bitmiş gitmiş bir şey için Nil'in bu tutumunu anlamıyordu sadece o değil hiç kimse anlamıyordu.
"Sen beni o kadının konumuna düşürdün daha neyini anlamıyorsun neredeyse bir yıldır birbirimizi tanıyoruz tamam öncesinde çok bir muhabbetimiz yoktu ama sen beni hiç mi tanıyamadın " Nil bunu soru sorar gibi değilde sitem eder gibi söylemişti.
O kadın diye bahsettiği kadının kim olduğunu bazıları anlamış bazıları ise anlamamıştı.
"Seni tanıdığımı sanıyorum ama her gün farklı bir tarafınla karşılaşıyorum hepsini ayrı ayrı seviyorum çünkü bu taraflarının hepsinin seni sen yapan şeyler olduğunu biliyorum ama bu kadar kalın duvarlı olmanı anlayamıyorum" Ateş artık daha fazla icindekiler tutamamış ayağa kalkıp yüksek bir sesle konuşmaya başlamıştı aslında bu konuşmanın yeri ve zamanı değildi ama bazı şeylerin duyulması ve bilinmesi gerekiyordu.
"Sen sadece sana gösterdiğim kadar tanıyorsun beni gerçek beni tanıyan yok tanımak isteyen de sen ve sizler sadece bir çıkarınız olduğu için hayatıma girdiniz işiniz bitince de çıkıp gideceksiniz siz gitmeden benim gitmemin daha uygun olacağını düşündüm " Nil Ateş'in onu anlayamamasına kırılsa da kendinden ödün vermemişti asla da vermezdi.
"Hadi onlar Masal için girdi hayatına ama ben bir yıldır hayatındayım beni nasıl başkalarıyla aynı kefeye koyarsın " Ateş ne kadar anlamaya çalışsa da yok olmuyordu anlamıyordu çünkü ateş daha önce hiç terk edilmemişti yada herkes ilk ondan vazgecmemişti.
Nil ise hep terk edilen geri de kalandı bundandı birilerine bağlanmaktan kaçmasının sebebi gün gelirde geri kalırım korkusu yüzündendi.
"Hop hop yavaş gel karşında kim var sanıyorsun sen önce o sesini bir alçalt " Demirhan hayatında belki de ilk defa iyi bir şey yapmak istemişti kardeşi her ne kadar sık dursa da konuşurken Ateş'in gözünün içine bakasa o gözlerdeki kırgınlığı görebiliyordu.
"Demirhan sen karışma bu bizim meselemiz hanımefendiye bak bırakıp gidecekmiş beni " Ateş hayatta ilk defa bir şeyden bu kadar korktuğunu hissediyordu Nil'i kaybetme korkusu.
"Oğlum ileri gidiyorsun sakinleş" Kemal Bey'in de olaya dahil olmasıyla her kafadan bir ses çıkmaya başlamıştı.
"Baba duymuyor musun ne diyo bırakacakmış beni hepsi onların yüzünden " diyen Ateş'in sesine .
"Ateş oğlum seni severim bilirsin ama haddini aşma karşındaki benim kızım kimse benim kızımla bu şekilde konuşamaz " diyen Adem Bey'in sesine karışmıştı.
"Abicim zaten değil misin bu kızdan bir şeyler saklayan şimdi gidecekse gidecek gidecek diye ondan vazgeçecek halimiz yok ya bir kendine gel " Batuhan biraz daha yapıcıydı her zaman ki gibi .
"Yeter susun artık ablamı ne kadar üzdüğünüzün farkında değil misiniz siz ?" Masal elinde ablasına yaptığı resim ile geldiği salonda neredeyse herkesin ayakta birbirlerine bir şeyler söylediğini ablasının ise sessizce onları dinlediğini görmüş ve bağırarak salonda ki insanları susturmayı başarmıştı Masal'ın sesini duyan Nil onun böyle bir şeye şahit olmasını istemse de elinden bir şey gelmediği için Masal'ın yanına gelmiş ve ona sarılmıştı.
"Özür dilerim prenses" demişti kısık bir sesle böyle bir olaya şahit olduğu için.
"Asıl ben özür dilerim hepsi benim yüzümden oldu " Masal neler olduğunu tam olarak anlamasa da bir şeylerin onun yüzünden olduğunu düşünüyordu.
"Sen neden özür diliyorsun ki senin hiç bir suçun yok biz yetişkinler bazen anlaşamıyoruz hepsi bu" Nil yavaşça kardeşinden ayrılmış kendi gibi olan mavi gözlerle göz göze gelmişti.
"Bak sana bahsettiğim resmi bitirdim nasıl olmuş?" Masal en azından bu hediye sayesinde ablasını mutlu edebileceğini düşünmüştü.
Masal'ın yaptığı resim bir aile resmiydi bu resimin ortasında Adem bey bir tarafında nir bir tarafın da ise masal Masal'ın yanına da Narin hanım Nil'in yanında ise Cengizhan ve sırasıyla diğer aile üyeleri Nil hayatı boyunca ilk defa bir aile resminin içinde olan resmini görmüştü Masal kimin kim olduğunun belli olması için hepsinin üzerlerine isimlerini yazmıştı.
"Çok teşekkür ederim bu hayatımda aldığım en güzel resim ..."
Evet arkadaşlar yeni bölümümüz geldi gecikme için kusura bakmayın sınavlarım başladı.
Bölüm hakkındaki düşünce ve yorumlarınızı oy ve yorum olarak bekliyorum.
Bir önceki bölümde yapmış olduğum oylama şuydu.
1) Ateş ile Nil'in ilişkisi bitsin Nil'e yeni bir partner gelsin.
2) Ateş ile Nil'in ilişkisi çok güzel böyle devam etsin.
Burada da oylama yapabilirsiniz oylamanın sonucuna göre bir iki bölüm sonra net bir karar verebiliriz.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |